"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

16 Mayıs 2014 Cuma

ULUSAL YAS VE BEYOĞLU



          Gün boyu Taksim'de tüm ülke gibi Tomalar geçidi vardı, yine birçok kargaşa yaşandı, demokrasi çiğnendi. 3 günlük ulusal yastan dolayı bayraklar yarıya indi, herkesin yüzünde ise keder hakimdi. Peki gece neler oldu size aktarıyorum;  Galatasaray Lisesi önünde mumların ve pankartların arasında 4 genç, ruhlarını teslim etmiş madenciler gibi yatarak bu felaketi protesto ediyor, etraflarında hiçbir kalabalık yok.
        Beyoğlu boydan boya boş ama bağlamacılar ve kemençeci hüzünlü parçalar çalıyor, etraflarında ise cam şarap bardaklarıyla bira ve şarap içiliyor. Turistler ise tabi ki hareketli mekan peşinde. 
        Birçok ara sokaktaki bar, türkü bar, restoran ve diskonun kapısında siyah afiş olarak; "Soma felaketi sebebiyle kapalıyız."yazıyor.
        Cadde üzerinde her gece yüksek sesle müzik çalan diskolar ise son ses ile eğlenceye devam ediyor, özellikle Nevizade girişindeki yüksekteki mekanı, TKP yanındaki mekanı ve Mc donalds yanındaki Lupe'yi kınıyorum, bir de yürürken insanı içeri davet ediyorlar, yastayız kardeşim, protestoları takibe geldik!
        AKP'li Beyoğlu Belediye Başkanı en azından 3 günlüğüne müzik yapmalarını engelleyemiyorsa slow müzik çalmalarını rica edebilir veya Taksim meydanında bir anma düzenleyebilirdi. 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.