"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

28 Eylül 2012 Cuma

TAVŞANLAR VE TRAŞ







                   Ne olursa olsun, tavşanların tüyleri kesilmemelidir. Kışın onları soğuktan koruyan mükemmel kürkleridir. Yazın ise sıcaklık 30 derece olduğunda vücut ısıları aniden yükselir fakat yine de tüyleri kısaltılmamalıdır.
                    Tavşanınızı düzenli olarak hergün tarağıyla taramalısınız. Çünkü tavşanlar kediler gibi yuttukları tüyleri kusamazlar. Onlar bu tüyleri yutunca bağırsak ve midelerinde tüy yumakları oluşur ve bu da onların ölümüyle sonuçlanır.






         (Regardless, the rabbits hair cut. Excellent fur to protect them from the cold in the winter. In summer, the temperature is 30 degrees, body temperature suddenly rises, but still shortened hairs.
         Your rabbit  comb regularly scan every day. Because rabbits are don't like cats. Yutunca feathers, intestines and stomachs of these consists of Onlaru hairballs and it results in their death.)

19 Eylül 2012 Çarşamba

TAVŞANLAR VE KÖPEKLER




          Tawşi biraz hava alsın diye sabah yazlık evimizin önünde bulunan çim alana tasmayla çıkardım. Etrafta köpek filan da yoktu. Birden teyzemin köpeği Kanka'nın, plajdan koşarak yanımıza geldiğini gördüm. Kanka Border Colie kırması kocaman bir köpek. Çok ağır kanlı bir hayvan olmasına rağmen öyle bir koşuyordu ki onu ilk defa böyle gördüm. Hemen Tawşi'yı kucağıma aldım, tasmasında sıkı sıkı tuttum. Tawşi kucağa alınmayı hiç sevmez ve anında feci şekilde tırmalar. Göze almak zorundaydım. Kanka geldi ve kucağımdan zorla tavşanımı almaya çalıştı. Tawşi'yi kucağıma aldım, o da fazla tırmalamadı ve hemen kendimi eve attım. Kalbi küt küt  atıyordu. Sanırım onu burada bir daha dışarı çıkarmayacağım. Kıssadan hisse, en uysal, en küçük en şirin köpeğe bile kanmayın, tavşanınızı her zaman koruyun, her zaman gözünüz tavşanınızda olsun ve tavşanınızı köpeklerden uzak tutun

17 Eylül 2012 Pazartesi

TAVŞANLAR İÇİN DEMİR TOP

Tawşi ve demir topu







          Bu demir topu 5 TL'ye İstanbul'daki İstinye Carrefour'da buldum. İçine ot koyulunca tavşan bir yandan hem otları kemiriyor hem de topla oynuyor. Böylece otlar etrafa saçılmıyor ve tavşanınız çekip çekip içinden alıyor. Tabi Tawşi bu olayı sevmedi çünkü otları önünde  leğeninde olmalıydı. Ben de topu boşaltıp kenara koydum. Tawşi bu duruma bayıldı. Dişlerini bununla kaşıyor, sinirlenince stresini atmak için topu alıp havaya kaldırıp bilgisayarıma, pencereye ve kafama fırlatıyor :D Ya da sinirlendiği her kimse.. Artık en sevdiği oyuncağı ama kafa göze dikkat etmek lazım :)

6 Eylül 2012 Perşembe

TAVŞANLARDA KİRLİ POPO (Poopy Butt)

               Tavşanlarda kirli popo, tavşanların popolarında dışkı kalıntıları kalması ve bu yüzden etrafa dışkı kalıntısı bırakmalarıdır. Bu durum genelde zengin beslenmeden olur. Tavşanınızda böyle birşey varsa bir süre meyve vermeyin, şekerli gıdaları kesin. Bir de bu durumda arpa ve buğdayın da kesilmesi öneriliyor ama ben yine de tavşanınızı arpasız, buğdaysız bırakmayın derim, onun yerine birkaç hafta daha az verin. Bol kuru ot yemesini, su tüketmesini sağlayın. Sonuçta tavşandır, zıplayacaktır, etrafa da talaş saçacaktır :) Tavşanınızın poposu kirlendi diye de asla yıkamayın. Bir bezi ıslatıp sıkıni sonra kirlenen yeri silin. Çünkü tavşanlar asla yıkanmaz.

4 Eylül 2012 Salı

TAVŞANLAR VE TUZ TAŞI




         Tavşanların da bizim gibi tuz ihtiyacı vardır. Tavşanınız sizi arada yalıyorsa bu bir sevgi gösterisidir, size teşekkür eder ya da beni sev der ama tavşanınız sizi sürekli ve aşırı şekilde yalıyorsa bu tavşanınızın mineral eksikliği yaşadığını gösterir. Böylece bizim vücudumuzdaki tuzu yalayarak tuz ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlar. Pet shoplardan bulabileceğiniz tavşanlar için tuz taşı onların bu eksiklğini giderir. Tuz taşı, tavşanın gün boyu rahatça yalayabileceği bir yere asılmalıdır. Tavşan, ihtiyacı olduğu kadarını bunu yalayak alır. Mesela Tawşi bu taşı çok az ve ancak ben işaret edince yalıyor ve anlıyorum ki mineral eksiği fazla yok. Ama bazı tavşanlar bunu oldukça fazla yalarlar. Onları engellemeyin, bırakın yalasınlar. Onlar eksikliklerini bilirler.




    3 Eylül 2012 Pazartesi

    AY'DAKİ TAVŞAN EFSANESİ




            Çin'de asırlar öncesinden günümüze kadar gelen hikayedir. Buna göre Ay’da çok iyi kalpli bir tavşan yaşar ve sürekli çörek yapıp bunları dünyadaki iyi çocuklara yollar. İşte bu yüzden Çin’de çocuklar Ay’a bakınca kucağında çörek taşıyan tavşanı görmeye çalışırlar. En sonunda da görmeyi başarırlar. Bu yüzden Çin astrolojisine göre Tavşan Yılı hep iyi, barış dolu bir yıl sayılıyor.




    2 Eylül 2012 Pazar

    TAVŞAN ADALARINA YARDIM



               Mart 2012 tarihinde arkadaşım İris ile İstanbul Haliç'teki Tavşan Adası'na gidip çuval çuval ekmek, yem, sebze dağıttığımızı, onların nasıl bir sefalet içinde yaşadıklarını, sularının bile kuruduğunu, etraftaki evlerden hep ölülerinin görüldüğünü, tinercilerin bu adaya dadandığını yazmıştım. Ayrıca tüm bunların sorumlusunun bir de belediye başkanı olduğunu!!! Üstüne de Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nün tavşanlarla ilgilenmediğini de..  Sen adada yaşam var mı yok mu diye millete ispatlamak için cahilce 2 tavşan bırakacaksın, onların hızla nasıl ürediğini bilmeyecek şekilde sorumsuzca davranacaksın, sonra da sayısı üç bine dayanan, soğukta donarak ölen, susuzluktan kuruyan, açlıktan kemikleri sayılan, sokak köpekleri ve tinercilerce öldürülen, uyuz hastalığına yakalanan tavşanlara sonra sırtını çevirip gideceksin, sonra da buna Fatih ya da Eyüp Belediye Başkanlığı diyeceksin.. 
                 Bu sadece İstanbul'daki bir adadaki tavşancıkların kaderi, daha birçok ilde niceleri var. Bir de popülasyonu düşürmek için tavşanların adadan alınıp ormana salınıp orada kendilerince öldürülmelerini isteyen akbaba gibi bekleyen, spor yaptıklarını sanan ama vahşetten başka hiçbirşey yapmayan avcılar var. Ayvalık Saman Adası, Bodrum Gümüşlük Adası da diğerleri.. Ve daha bilmediğimiz niceleri..
                  Sizlerden tek dileğim biraz belediyelerin telefonlarını çaldırmanız ve bu adalara yiyeceklerle bir gidip ziyaret etmeniz..