"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

26 Mayıs 2014 Pazartesi

İNGİLTERE'DE SİRK ADIMI


     


İNGİLTERE’de yıllar süren kampanyaların sonunda seyahat eden sirklerde aslan, kaplan ve zebra gibi vahşi hayvanların kullanılması yasaklandı.

İngiliz Sunday Times gazetesi yasakla ilgili İngiliz hükümetinin Kraliçe’nin konuşmasına girmesi için bir tasarı hazırlamakta olduğunu yazdı. 
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/26486190.asp

Tawşi ve Milky der ki;  Peki fil, çita, leopar, vahşi atlar, yılanlar, şempanzeler, maymunlar, deniz aslanları, foklar vahşi hayvan değil mi? Bence dünya üzerindeki tüm sirklerde evcil ve vahşi ayrımı yapılmadan tüm hayvanların kullanımı yasaklanmalıdır. Çünkü insanlar bir saat gülsün diye eğitilen o hayvanların nasıl eğitildiğine dair imsenin bilgisi yok. Örneğin bir fil bir küçük numarayı öğrensin diye yere yatırılır, dört ayağına da ip bağlanır ve araçlar ya da insanlarca çekilip gerdirilir ve işkence yapılır ki bu numarayı yapmazsan bu işkenceden yine yapacağız diye! Aslanlar sopayla dövülür, maymunlar günlerce aç bırakılır, bu hayvanların ömürleri küçük birer kafes içinde geçer, işkenceyle onlar sadece kukladır. Peki bu hayvanları görmek için ne yapmalıyız, sirk dışında nereye gitmeliyiz, hayvanat bahçesine mi gitmeliyiz? Tabi ki hayır, hayvanat bah.eleri de başka bir zulüm yeridir, Metris Cezaevi'nden hiçbir farkı yoktur ki.. Afrika'da safari yapsanız heç çok pahalı, hem bir sürü aşı olmadan gidemezsiniz hem de o safari için yine hayvanlara işkence ediliyor. Onları korumak istiyorsanız belgesel izleyin, illa canlı görmeniz gerekmiyor. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.