"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

21 Mayıs 2014 Çarşamba

TAVŞANIN DOKTORA TEZİ


Güzel ve düşündürücü bir fıkra buldum :)


Tavşan doktora tezini nasıl yapar

Tez
Bir Tavşan önüne bir daktilo almış, tak tuk tak tuk birşeyler yazıyor.
Oradan geçen bir Tilki:
- Hey Tavşan, ne yazıyorsun?
Doktora tezimi yazıyorum.
- Ha öyle mi, çok güzel, ne hakkında?
- Tavşanların Tilkileri nasıl yedikleri hakkında.
- Yok canım, olur mu öyle şey, hiç Tavşanlar Tilki yerler mi?
- Olur canım, gel istersen, sana ispat edeyim.
Beraberce Tavşanın yuvasına girerler. Biraz sonra Tavşan tek başına çıkar ve yine daktilosunun başına geçer, tak tuk birşeyler yazmaya devam eder.
Daha sonra oradan geçen bir Kurt, Tavşanı görür.
- Hey Tavşan, ne yazıyorsun?
- Doktora tezimi.
- Ne hakkında?
- Tavşanların Kurtları yemesi hakkında.
- Yayınlamayı düşünmüyorsun herhalde, buna kim inanır?
- Gel istersen göstereyim...
Yine beraberce yuvaya girerler. Tavşan biraz sonra tek başına dışarı çıkar.
Tavşanın yuvasını merak mı ettiniz? Manzara şudur:
Bir köşede Tilkinin kemikleri... Bir köşede Kurdun kemikleri... Diğer köşede ise bir Aslan, kürdanla dişlerini temizliyor!


ANAFiKiR VE SONUÇ:
Doktora tezi yapmak için tezin (ERGENEKON) önemi yoktur. Konunun (Ulus devleti parçalayıp uydu din devletine dönüştürmek) da önemi yoktur.
Önemli olan, tez danışmanındır (ABD).

Hadi tavşanı da siz bulun...

http://blog.milliyet.com.tr/tavsan-doktora-tezini-nasil-yapar/Blog/?BlogNo=249121






Aslanla tavşan


“Yanlış yolda olan, başkasına doğru yolu gösterir.” ( Hint atasözü)
Bir gün aslanın canı sıkılmış. “Bu can sıkıntıma çareyi bulsa bulsa tilki bulur” diyerek, tilkiyi huzura çağırtmış:
-Tilki kardeş benim canım sıkılıyor, çabuk bu sıkıntıma bir çare bul, demiş.
Tilki alaylı alaylı gülerek:
-Tamam buluruz kralım, hemen buluruz.
-Peki ne yapacaksın, nasıl bir çare bulacaksın söyle bakalım,
-Sayın kralım, şimdi ben sizin kulunuz aptal tavşanı çağıracağım. Siz de ona “hani senin başında şapkan” dersiniz. O da “şapkam yok “ diyecektir. Siz de bu cevaba kızar basarsınız ona tokadı, güzelce döversiniz. Göreceksiniz öfkeniz nasıl geçecek, demiş.
Tavşanı çağırmışlar. Güzel tavşan kuyruğunu iki ayağının arasına kıstırarak, bıyıklarını aşağı eğerek, ağzını da güzelce kapatarak yavaş adımlarla çıkmış aslanın huzuruna:
-Emret kralım bu aciz kuluna, demiş.
Aslan da:
-Hani senin başında şapkan, benim huzuruma böyle şapkasız nasıl çıkarsın, demiş.
Tavşan da:
-Ama sayın kralım, tavşanların şapkası olmaz ki, demiş.
Bu sefer aslan kükreyerek:
-Bak bir de benim emirlerime karşı geliyor, lafımın üstüne laf koyuyor diyerek girmiş tavşana tekme tokat.
Masum tavşanı bir güzel döven aslanın sinirleri biraz yatışmış.
Aslan bundan sonra her canı sıkıldığında bir mazeret bulur zavallı tavşanı dövermiş. Fakat bir gün canı sıkıldığında tavşanı dövmek için geçerli bir neden bulamamış. Tilkiyi çağırmış nasıl bir mazeret bulabileceklerini sormuş. Tilki de:
-Kolay kralım, bu sefer de bir kuş eti bulup getirmesini söyleriz. Kuşu tüylü getirirse “bunun tüylerini niye yolmadın” der basarsınız sopayı. Eğer kuşun tüylerini yolar da getirirse “ niye yoldun bu kuşun tüylerini, kuşun tadı tüylerindedir “ der gene basarsınız sopayı, demiş.
Tilki güzel tavşancığı gene çağırmış aslanın huzuruna. Aslan kükremiş:
-Ey bıyıklarını sevdiğimin tavşanı çabuk bana bir kuş bul getir, demiş.
Zavallı güzel tavşancık inin kapısından dışarı çıkacağı sırada hemen geriye dönüp aslana sormuş:
-Ey kralların kralı sevgili sultanımız. Bulduğum kuşun tüylerini yolup da mı getireyim, yoksa tüylü mü yemek istersiniz, demiş.
Oyununun tutmadığını anlayan aslan küplere binip bağırmış ve:
-Nerede ulan senin şapkan deyip, basmış sopayı tavşana.
http://blog.milliyet.com.tr/aslanla-tavsan/Blog/?BlogNo=171093

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.