"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

13 Ocak 2016 Çarşamba

İLİŞKİ DURMUMUNDA KEDİ DURUMU KARIŞIK


   Efendim daha önce bu diziyi sevmeme rağmen senaristine, sanat yönetmenine, kostümcüsüne çatmıştım çünkü kürklü bereler kullanmışlardı. Şimdi daha beter çatacağım:


1) Dizideki menajer "Kürküm nerede?" diye bağırdı;



2) Elif karakteri aynı bölümde kürk giydi;




3) Ayşegül karakterinin Minnak adında bir kedisi vardı ama nedense İso Bebek'ten sonra bu kedi ortadan kayboldu. Sorumsuz sözde hayvan seven kadınlar; "Hamileyim bu yüzden kedimi/köpeğimi veriyorum diye tüyü zararlı bile olmayan dostlarına ilan verirler ya işte aynen böyle oldu. Senaristin kendine gelmesi lazım. Ülkemizde zaten hayvan sevgisi yok, kadınlar moda uğruna bir canlının öldürmesinden çekinmiyor o zaman televizyonlara büyük iş düşüyor. Toplumu bilinçlendirmek için dizilerde, filmlerde, reklamlarda, kliplerde kürk kullanılmamalıdır. Kaldı ki İstanbul'da -30 olmuyor! Kürk giymek katliamdır. Senaristten sağduyu bekliyoruz. (Sinemacı Tawşi)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.