"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

14 Mart 2014 Cuma

APARTMANDA KÖPEK BESLEMEK



         Apartmanda köpek besliyorsunuz ama garip komşularınız var, köpeğin havlamasını filan bahane edip köpeği veya sizle beraber köpeği apartmandan uzaklaştırmak istiyorlar, peki ne yapmalısınız;



"Apartmanda köpek beslenmesi ile ilgili malesef istenmeyen durumlar ortaya çıkıyor. Yönetim kararı değil de apartman yönetmeliğinde "evcil hayvan beslenememesi" ibaresi var mıydı? 

------------------------------
ÖRNEK MAHKEME
Mersin'de ikamet eden Veteriner Hekim Tandan Emek, 2001 senesinde köpeğinin havlaması yüzünden mahkemeye verildiği halde davayı kazanmıştır. Bu veteriner hekimle yapılan kişisel görüşme sonucu, evdeki hayvandan şikayetçi birisi tarafından mahkemeye verilme durumunda uygulanabilecek savunma metotları ile ilgili bilgiler aşağıdadır:

Adana 2. idare mahkemesi
Dosya no: 2001/761 E.

Kurgu: Şikayetçi apartman sakini köpeğinin çok havladığını bahane ederek köpek sahibini Çevre İl Müdürlüğü'ne şikayet eder. Köpek sahibine köpeği uzaklaştırması için uyarı gelir. Köpek uzaklaştırılmazsa para cezası gelir. Ancak eğer ses ölçümü yapılmamışsa bu cezanın hiçbir geçerliliği yoktur, sakın ÖDEMEYİN.

**Öncelikle apartman yönetim planı iyi okunmalı. "Apartman yönetim planı" apartmanın inşası bittikten sonra yapılan ilk toplantıda yapılır. Yani apartman kaç yıl önce inşa edildiyse, o ilk toplantıda "evcil hayvan beslenemez" diye bir karar yönetim planına konulmuş ve kat sahipleri tarafından imzalanmışsa yapılabilecek fazla bir şey yoktur. Sonradan konulan kararların (şikayet öncesi-sonrası) hükmü yoktur.

**Ancak bu karar şikayetçi olunduktan sonra kondu ise şikayetin hiçbir geçerliliği yoktur, dava ilk celsede usul aykırılığı sebebiyle ret olunur. Bu durumda şikayetçi olanın yeniden dava açması gerekir (eğer yeniden para ödemeyi göze alıyorsa).


Aşağıda sıralananlar, apartman yönetim planında böyle yazılı bir madde olmaması halinde yapılacaklardır. Buradaki en önemli nokta, şikayet sahibinin şikayetinin tamamen SUBJEKTİF olduğunun ispatına çalışmaktır:

(1) Temel itaat eğitimi aldığına dair rapor alınır (veterinerler verebilir belki). Köpeğin temel komutlara uyduğunu ve başına buyruk hareket etmediğini ispat etme amaçlı.

(2) Köpekten rahatsız olmayan apartman sakinlerinin beyanları alınır. Örnek: 
Şu apartmanın şu no'lu dairesinde oturan Falanca Dedik'in köpeğinin bu apartmanda oturması bizi hiçbir şekilde rahatsız etmemektedir. Şikayetçi değiliz.
Toplu imza Muhtardan imza sahiplerinin o apartmanda oturduklarına dair onay.

(3) Mahkemede Savunma: Eğer o apartmanda köpekle beraber eskiden beri oturuluyor ve şikayet son zamanlarda yapılıyorsa, o zaman niye simdi şikayet ediyor? Şikayet sahibinin köpeği bir şekilde taciz ederek havlamasına sebep olduğu söylenebilir. Mesela o dairenin önünden geçerken kapıya vurma, veya üst kattan ayağını yere vurarak gürültü yapma yoluyla köpeğin havlamasını sağlama. Bunların elle tutulur bir kanıtla belgelenmesi gerekmiyor, "ben şahidim" demek bile savunma sayılıyor.

(4) Cevre İl Müdürlüğü'nden gürültü seviyesinin tespiti. Yani kendi evindeki köpeğin çıkardığı sesin kamuyu rahatsız edip etmediğinin tespiti. Ses tespiti "desibel" olarak yapılıyor. Burada birkaç önemli nokta var:

a) Ses tespiti mikrofonu köpeğin ağzına dayayarak yapılmaz. Şikayetçi olan kişinin evinden, yani başka bir daireden yapılır. Ayrıca tek bir kere köpeğin yüksek sesle "hav" demesi, ölçüm için yeterli değildir. Bu isin usulü, MÜHÜRLÜ bir teyp kullanılarak şikayetçi kişinin evinden en az bir gün boyunca sürekli ölçüm yapılmasıdır. Çünkü gürültü kirliliği, "SÜREKLİ ve belli bir düzeyin üzerinde olduğunun tespiti" demektir. Bu konuda ısrar etme hakkına sahipsiniz.

b) Genel çevrenin ses düzeyini de muhakkak ölçtürüyorsunuz.Eğer genel çevrenin ses düzeyi köpeğinkine çok yakınsa köpeği savunma hakkınız doğuyor. Örneğin genel çevrenin sesi 70 desibel çıktı, köpeğinki 75 çıktıysa şu şekilde bir savunma yapılabilir: 'Arada çok az fark var, veya hiç yok, nasıl oluyor da köpeğin sesi bu genel ses düzeyi içinde rahatsız edici boyutlara ulaşabiliyor?' İşin aslı, hemen hemen hiçbir köpek gün boyunca yüksek sesle havlamaz, dolayısıyla hayvanın sesi çoğunlukla cevre ses düzeyinin altında kalır. Rahatsız edici ses sınırı, kanunlara göre 120 desibelden baslar, bu da yaklaşık 3-4 otomatik yer kazma aletinin ayni anda çıkardığı sese denk gelir ki hiçbir köpek bu sesi çıkaramaz. Yani kanunlar gereği, gürültü sebebiyle hiçbir köpek evden atılamaz.


c) Diğer bir savunma yöntemi: Eğer apartmanda başka havlayan köpek varsa haliyle köpekler haberleşmek için havlayacaklardır. Bundan doğal birşey yoktur, bu köpeğin içgüdüsel bir davranışıdır. Bu durumda neden benim köpeğim şikayet konusu oluyor da diğeri olmuyor? (Bu savunma tamamen şikayet sahibinin taraflı davrandığının ispatına yönelik kullanılabilir).

d) Köpeğin sesi ciddi boyutlardaysa, ama ses tespiti yapılmamışsa eğer, şikayet sahibinin elinde hiçbir delil yok demektir. O zaman savunmada "Neden ses tespiti yapılmadan şikayet ediyor? Gürültülü olduğu nereden belli?" denilebilir.

(5) Köpek sahibinin kusuru olmadığının ispati da gerekli. Yani köpek sahibi olarak ben köpeğimi balkona mı kilitliyorum? Ya da aç mı bırakıyorum? Köpeğimin havlaması için herhangi bir neden yaratmadığımı ispat edersem eğer, bu durumda tek ihtimal (köpek temel itaat eğitimi de aldığına göre) bir başkasının köpeğin havlamasına sebep olduğudur. Mesela kapıya vurup taciz ederek (3), veya apartmanda başka köpek varsa (4c). Bu beyanı da veteriner hekim ya da yakın bir komşu rahatlıkla verebilir.


Tandan beyin ısrarla üzerinde durduğu üç nokta:

**Şikayet sahibinin SUBJEKTİF olduğunun ispatına yönelik her turlu savunma ise yarar.
**Yasal belge olmadan (mahkeme emri) hiç kimsenin eve gelip hayvanin sesini ölçemez. Bunun için de şikayet sahibinin dava açmış olması gerekir.
**Eğer bilimsel bir ses ölçümü yapılmamışsa verilen para cezasının hiçbir anlamı yoktur, tamamen geçersizdir.

Şimdi bir de veteriner hekimin (Tandan bey) başından geçen olayı tam olarak anlatalım:

Köpeği çok havladığı için şikayet edilmiş. Ses ölçümcüler gelmiş, hayvanın sesini ağzına mikrofonu dayayarak ölçmüşler (ki bu tamamen yasa dışı, mahkeme emri olmadan kimse evinize girme hakkına sahip değildir, bunu kesinlikle unutmayın!). Hayvan da havlamış tabii garip alete. Tandan Bey hiç sesini çıkarmamış. Ama tutanağa hayvanın sesinin ölçüldüğü mesafeyi (10-20 cm gibi) işletmiş!.. Ayrıca çevre ses düzeyini de oracıkta ölçtürerek tutanağa işletmiş. Daha sonra mahkemede gerektiği gibi ölçüm yapılmadığını kolayca ispat edebilmiş.

Tekrar ölçmeye geldiklerinde ise şikayet sahibinin evine mühürlü teyp koydurup gün boyunca hayvanın sesini ölçtürmüş. Ayrıca yukarıdaki maddelerin de çoğunu yapmış. Ve sonuçta hayvanın gürültü kirliliği yaratmadığı ortaya çıkmış. Davayı kazanmış. Şimdi havlayan, ama yeterince yüksek havlamayan, uslu köpeğini istediği gibi apartmanda besleyebilecek.. Apartmandaki herkes köpeği sevdiğinden ve "şikayetçi değilim" dilekçesi verdiğinden asla yönetim planında "köpek beslenemez" diye bir maddeyi imzalamayacaklar. 

-Alıntı-  http://www.kadinlarkulubu.com/archive/t-279873.html




Bir başka yazı da Milliyet'te;


Apartman yönetim planı çok önemli
Aşağıda sıralananlar, apartman yönetim planında böyle yazılı bir madde olmaması halinde yapılacaklardır:
1- Köpekten rahatsız olmayan apartman sakinlerinin beyanları alınır. Örnek: Apartmanın şu numaralı dairesinde oturan X kişisinin köpeğinin bu apartmanda oturması bizi hiçbir şekilde rahatsız etmemektedir. Şikayetçi değiliz. 
Toplu imza, muhtardan imza sahiplerinin o apartmanda oturduklarına dair onay. 
2- Mahkemede savunma: Eğer o apartmanda köpekle beraber eskiden beri oturuluyor ve şikayet son zamanlarda yapılıyorsa, o zaman niye simdi şikayet ediyor? Şikayet sahibinin köpeği bir şekilde taciz ederek havlamasına sebep olduğu söylenebilir.
3- Çevre İl Müdürlüğü’nden gürültü seviyesinin tespiti. Yani kendi evindeki köpeğin çıkardığı sesin kamuyu rahatsız edip etmediğinin tespiti. Ses tespiti “desibel” olarak yapılıyor. Bunda birkaç önemli nokta var: 
a) Ses tespiti şikayetçi olan kişinin evinden, yani başka bir daireden yapılır. Ayrıca tek bir kere köpeğin yüksek sesle “hav” demesi, ölçüm için yeterli değildir. Bu işin usulü, mühürlü bir teyp kullanılarak şikayetçi kişinin evinden en az bir gün boyunca sürekli ölçüm yapılmasıdır.


Başka bir köpeğe havlaması doğal  

b) Genel çevrenin ses düzeyi köpeğinkine çok yakınsa köpeği savunma hakkınız doğuyor.
c) Diğer bir savunma yöntemi: Apartmanda başka havlayan köpek varsa haliyle köpekler haberleşmek için havlayacaklardır. Bundan doğal bir şey yoktur, bu köpeğin içgüdüsel bir davranışıdır. Bu durumda neden benim köpeğim şikayet konusu oluyor da diğeri olmuyor? 
d) Köpeğin sesi ciddi boyutlardaysa, ama ses tespiti yapılmamışsa eğer, şikayet sahibinin elinde hiçbir delil yok demektir.  
4- Köpek sahibinin kusuru olmadığının ispatı da gerekli. Yani köpek sahibi olarak ben köpeğimi balkona mı kilitliyorum? Ya da aç mı bırakıyorum? Köpeğimin havlaması için bir neden yaratmadığımı ispat edersem eğer, bu durumda tek ihtimal bir başkasının köpeğin havlamasına sebep olduğudur.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereğince sahipli köpek ve kedilerin belediyelere kayıt edilmesi gerekmektedir. Bu, bir anlamda o hayvanın size ait olduğuna dair resmi sicil kaydıdır. Belediyede kaydı olmayan hayvanlar sokakta bulunduklarında, sahipsiz hayvanlar olarak işlem görürler. Herhangi bir anlaşmazlık (çalınma, bulunma veya üçüncü şahısların evcil hayvanınız üzerinde hak iddia etmeleri vs) halinde de belediye kayıtları, sizin o hayvanın yasal sahibi olduğunuzu ispatlayan en güçlü belgedir.
Haftaya pet alışverişi için güvenilebilir web sitelerinden bahsetmek istiyorum.

        Tarih, arkadaşların sadakat örneklerinden çok köpeklerin sadakat örnekleriyle doludur Alexander Pope

http://www.milliyet.com.tr/apartmanlarda-kopek-beslenmesi-ve-yasal-yukumlulukler/begum-yaras/ege/yazardetay/20.02.2011/1354599/default.htm



Ve davalının anlatımıyla örnek dava;













Rize Pazar'da köpek mahkemelik oldu!

Pazar'da bir vatandaşa ait Terrier cinsi köpek rahatsızlık verdiği gerekçesiyle apartman sakinleri tarafından mahkemeye verildi.

Rize’nin Pazar ilçesi Pazar Mahallesi Petek Apartmanı’nda oturan Güven Memoğlu (40) adlı vatandaşa ait Terrier cinsi köpek rahatsızlık verdiği gerekçesiyle apartman sakinleri tarafından mahkemeye verildi.


Apartman sakinleri T.U. ve A.H. tarafından Pazar Cumhuriyet Başsavcılığı Pazar Sulh Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı. Apartman sakinlerinin Güven Memoğlu’nun evinde köpek beslemesinden rahatsız oldukları, bu hususta Güven Memoğlu’yu uyardıkları, buna rağmen Memoğlu’nun evde köpek beslemeye devam ettiği belirtildi.

Kolluk ekiplerince tutulan tutanaklarla bu durum tespit edildi. Bu kapsamda apartman sakinleri Memoğlu’nun evde köpek beslemesinin diğer apartman sakinlerini rahatsız etmesi sebebiyle kişilerin huzurunu bozma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Pazar Sulh Ceza Mahkemesi’ne şikayette bulunuldu.


Konuyla ilgili Güven Memoğlu açıklamalarda bulundu. Memoğlu “Toplumumun bu kadar aç ve sefalet içinde yaşarken bu durumla karşılaşmam beni şok etti. Bu köpek toplum huzurunu nasıl bozar? Ülkemizde bu kadar sorun varken benim köpeğim Badi mi sorun oldu, toplumun huzurunu bozdu? Köpeğin sağlık açısında herhangi bir sorunu ve çevreye verecek herhangi bir tehlikesi yoktur. Kesinlikle de dışarı çıkmıyor. Apartmandaki 40 daire içerisinde 30 kişi köpeğim Badi’den davacı oldu. Mahkemeye geldim ve sanık koltuğunda oturacak köpeğim. Esnafım ve çok yoğun geçiyor günüm. Onca işimi bırakıp mahkemeye geldim ve köpeğim ile beraber yargılanıyorum. Ceza gelip gelmemesi umurumda değil. Toplum önce hayvanları sonra insanları sevmeyi öğrensin” dedi.
http://www.pazar53.com/pazarda-kopek-mahkemelik-oldu-20980h.htm


Tawşi ve Milky de ki;   Vay arkadaş, hayvanların tüm doğasının içine rezidans diktiniz, kalanları da zehirleyip ormana gömdünüz veya barınaklara tıktınız, yetmedi sevap işleyip bir can kurtaran şu kişinin minik dostunu nasıl acımadan mahkemeye verirsiniz! Tüm hayvanların yaşama hakkı vardır, onları bu şekilde istemeyen kişilerin insanlığından ise şüphe ederim diyeceğim ama zaten şüphelenmeye de gerek yok, herşey net, hepinizin gözünü hırs bürümüş, para hırsı! Bu öyle bir hırs ki, bir hayvana tahammül edemiyorsunuz!  Şikayet edenler de modern oldukları için şikayet etmişlerdir kesin, sanki köpek çocuklarını yemiş, şikayet edecek bir kişi arıyorsanız haberlere bakın, örneğin kedileri öldüren üniversitelileri, sokak köpeklerini zehirletmekten bahseden FB'li kaleciyi, halkın paralarını ayakkabı kutularına zulalayan zatları şikayet edebilirsiniz..

6 yorum:

  1. çok faydalı paylaşım teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim, umarım zorda kalan kişilere faydalı olur.

      Sil
  2. Önemli bir konu hakkında güzel detalı bir yazı teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Emeğinize sağlık teşekkürler

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.