"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

10 Aralık 2014 Çarşamba

TAVŞANLAR BİZİ NASIL VE NE RENK GÖRÜR?

Havucu bile göremiyorum yahu.. 


     Gelen bu soru üzerine böyle bir yazı yazmaya, daha doğrusu İngilizce'sinden çevirmeye karar verdim. Tavşanlar bildiğiniz üzere biraz tırsaktırlar çünkü doğada av pozisyonunda bulunduklarından atalarından içgüdüsel gelen bir tırsaklıktır bu, tavşanınız sizi görünce, kucağınıza alınca ble bazen korkabilir, kalp krizi geçirebilir. Çünkü renleri de bizim gibi asla göremezler. İşte tavşanlar ve görme üzerine bir yazı ;

Birçok kişi tavşanının nasıl gördüğünü merak eder. Ya da tavşanınız önüne koyduğunuz yiyeceği neden çok zor görür ve koku yardımıyla bulur? Bir tavşanın görme sistemi tamamen farklı evrimsel baskılar altında gelişmiştir. (Zavallılar :s )  Biz insanlar yani primatlar, maymun kuzenlerimiz gibi binoküler görme ve derinlik algısını veren gözlere sahibiz. Bu aslında ağaçların arasında rahat sıçraması için hayvanlar için tasarlanmıştır.  Ayrıca bizim renleri mükemmel görmemiz ormanlarda olgun meyve ve lezzetli bitkiler bulmak için atalarımızdan gelen yardımcı bir özelliğimizdir. 

Diğer taraftan, tavşanların görme sistemi, hemen hemen her yönden yaklaşan hızlı ve etkili yırtıcıları algılamak için tasarlanmıştır. Gözleri ise onun başının üstünde,  yaklaşık 360 derece görmesi için, kafatası kenarlarına oldukça yüksek yerleştirilmiştir. Tavşanlarbahçede aniden korkmuşsa yukarıdan ya bir uçak veya bir şahin geçmektedir. Siz ise bunu göremeyebilirsiniz bile.. Onlar ise çok ileri görüşlüdür. 

Tavşan bu olağanüstü alan görüşüne karşın yüzünün önünde doğrudan küçük bir kör nokta vardır, ancak ileri yerleştirilen burun delikleri ve büyük kulakları, yırtıcıları tespit etmek için bu küçük alan kaybını telafi eder.  Bir hayvanın binoküler bir vizyona sahip olması için her iki gözün görüş alanı bir dereceye kadar örtüşmelidir. Tavşanın görüş alanındaki bu merkezi kör nokta, yakındaki nesnelerin üç boyutlu bir görünüm almasını ise engellemektedir. Tavşanınız başını yan çevirip ve size baktığında o aslında bir tavşan için mümkün olduğunca düz bakıyordur. Ama düzgün görebilmesi için bu hareketi yapması gerekir. Bildiğimiz gibi, o primatlardaki gibi böyle yakın mesafeden derinlik algısına sahip değildir. 

Peki tavşanlar ne renk görür? Genel olarak, omurgalıların retinalarında fotoreseptör hücrelerinin iki farklı türü vardır. Bunlar çubuk ve konidir. Kozalakların birden fazla koni tipi varsa, onlar da ışık gibi farklı renklerin çeşitli dalga boylarını algılama yeteneğini omurgalılara kazandıran, yüksek çözünürlüklü görüş alanı vardır. Spektrumun kırmızı, mavi ve yeşil bölgelerde maksimum hassasiyeti sağlar. Örneğin, biz insanların üç farklı koni kategorisi var.dır Her koni çeşidi farklı hassasiyetleri gökkuşağının renkleri gibi farklı görünür ışıkları ve dalga boylarını algılamaya olanak sağlar. 

1970 başlarında yayınlanan tavşanlara farklı renkler algılatan davranış çalışmaları, ışığın dalga boylarının bazen ayırtedebildiklerini ortaya koymuştur ama bu sınırlı bir yetenekleri olduklarını göstermektedir. Biz "Yeşil" ve "Mavi" çağrı dalga boyları arasında ayırım yapabiliriz. Tavşanlar, bizim renklerde yaptığımız yeşil ve mavi ayrımını bu şekilde algılamazlar. Bu muhtemelen koni hücrelerinin (mavi ve yeşil) iki farklı kategoride verilen renk görmeyle sınırlı olmasından kaynaklanır. 

Diğer tip fotoreseptör çubuk hücresi, düşük ışık koşullarında yüksek görsel duyarlılık sağlar ama nispeten zayıf çözünürlüğü (yani, bir "grenli" resim) bahşeder. Tavşan retinası, insan retinasına göre konilere oranla daha çok çubuk hücrelere sahiptir.  Bir tavşan, düşük ışık koşullarında bir insandan daha iyi görebilirsine rağmen, onun düşük ışıktaki gündüz görüntüleri daha yoksul çözünürlüğe sahiptir. Bu yüzden de yemek yemek için geceyi tercih ederler. 

Tavşanımızın hareketlerinden bazen de şöyle birşey çıkarırız; "Benim tavşan ya açıkça beni görebiliyor ve sadece dalga geçiyor ya da ben onun için sadece büyük bir bulanıklığım.." Siz şu anda bu sayfayı okurken retinanızın çok küçük bir kısmı ile harfler üzerindeki foveayı çağırdı. Bu retinada yüksek çözünürlüklü koni hücreleri ile sağlanmaktadır, böylece sayfayı çok net görürsünüz.

Tavşanlarda, çubuk hücreler  daha fazla olduğundan daha küçük retina alanları vardır. Ancak, bu alan girintili değildir ve biz ise  çok daha düşük koni yoğunluğa sahibizdir.  Tavşanlarda oluşan resim bize nispeten daha grenlidir. Peki tavşanınız  sizi nasıl tanır? Sesinizden, vücut hareketlerinizden, kokunuzdan.. Böylece tavşan en sevdiği insanı böyle tanıyabilir. 

Tavşanınız bir dahaki sefere size bakarken neden o derin bakışlarıyla, sizi anlamaya çalışıyor gibi bakıyor umarım şimdi anlamışsınızdır.  Çünkü o sizi tam göremiyor ve anlamaya çalışıyor. 

İngilizcesi;  http://www.bio.miami.edu/hare/vision.html



I see dead people..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.