"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

1 Aralık 2014 Pazartesi

TAVŞANIN GÖZÜNDE AKINTI OLMASI



Soru: Tavşanmın davranıışlarında bir değişiklik yok gibi ama gözünün biri akıntı yapıyor.


Cevap: Gözüne toz kaçmış olabilir, bulunduğu ortam tozlu olabilir, alerjisi olabilir, üşütmüş olabilir, egzama veya mantar başlangıcı olabilir ve daha birçok sorun da akıntı yapabilir. Akıntı devame eder, artarsa hemen veterinere götürün. Vücudunun başka eyrlerinde tüy dökülmesi, pati altlarında be burun kenarında kızarıklıki kabuklanma var mı kontrol edin, gözüne pamuğu alıp oda sıcaklığındaki süte batırın ve günde 2 kez sabah-akşam çok bastırmadan silin, şekersiz demlenmiş oda sıcaklığındaki soğutulmuş çayla da yapabilirsiniz. Veteriner göz damlası da verebilir. 

14 yorum:

  1. Merhaba, erkek tavşanımın 2 aydır süren sütümsü göz akıntısı var. Kendi veterinerimiz Baytril tedavisi uygulamıştı, biraz hafifledi ama iyileşmedi. Avcılardaki veterinerlik fakültesine götürdüm. Önerdikleri göz damlası daha fazla tahrik etti, hatta göz etrafında ciddi bir kızarıklık ve tüy dukülmesi ortaya çıkmıştır. Derhal kestik. Tecrübenize dayanarak tavşanımı götürebileceğim veterineri önerebilir misiniz? Bir de güvenli kısırlaştırma operasyonu yapabilecek bir hekimi biliyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, güvenli kısırlaştıracak tek yer Yine İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'ndeki Prof. Dr. Ragıp Kılıçarslan ve ekibidir, benim dişi tavşanım Milky'yi kendisi kısırlaştırmıştı, çok başarılı bir operasyondu, kendisini tavsiye ederim yine ama önceden randevu alıp gidin, kendisi profesör olduğu için oradaki öğrencilere benzemez, çok bilgili ve iyi biridir. Tavşanınızın gözüne ılık süte batırılmış pamuk ve ılık demlenmiş şekersiz çaya batırılmış pamukla pansuman deneyin, bir de bir üyemizin kendisi aynı sorundan tavşanının gözüne kantaron yağını sürmüştü sonra da tamamen iyileştiğini söylemişti, danışıp bunu da uygulayabilirsiniz. Fatih'te itfaiye durağı arkasında itfaiyenin tam arkasında belediyenin hayvan hastanesi var, Milky'yi iç parazit iğneleri için hep oraya götürürdüm, orası olabilir. Bir de İstinye'de Can Pet var, iğne için oraya da götürürdüm ama tabi biraz tuzludur.

      Sil
    2. Yanıtınız için çok teşekkür ederim. Özellikle doktor ismi vermiş olmanız beni çok sevindirdi. Çünkü fakülteyi dün telefonla arayıp fiyat bilgisini isediğide "bizde tavşan kısırlaştırma yapılıyor mu ki? İlk defa duydum" yanıtı duyunca epey endişem artmıştı. Şimdi ise ismi bilerek gideceğim için biraz rahatladım. Pazartesi Avcılardayız.

      Benim sormak istediğim başka bir sorum var. Tavşanımın dişleri her zaman olması gerektiği gibi düzgündü. Taa ki üç ay önce halıları yıkamaya verdiğimde bizimkinin masadan direk yere atlayıp fren yapamadığı için dişlerinin kırmasına kadar. Veterinerimiz ağız içi antiseptik uyguladı ve çatlak, sallanan dişlerini almıştı. Yeni dişler iki haftada çıkmış çıkmasına da, bu sefer yanlış çıkmış. Alt dişler üst dişlerinin önüne geçmiş ve çok hızlı uzamaktadır. Her haftasonu bizim vete gidip kestiriyoruz. Hem çok masraf, hem tavşan için inanılmaz bir stres. Bazı forumlarda, özellikle yabancı forumlarda, sonradan ortaya çıkan bu tür problemlerde DOĞRU kesilme ile dişlerinin tekrar yerine geçebileceğini okudum. Bizim vet ve fakültedeki göz damlasını veren doktor artık ömür boyu böyle kalacağını söylediler. Sizin bu konuda bilginiz var mı?

      Sil
    3. Ne demek.. Milky'nin kısırlaştırılma hikayesi şu linkte;
      http://tawsim.blogspot.com.tr/2013/07/milky-kisirlastirildi.html
      Ben de başta çok endişelenmiştim ama Ragıp Bey inanılmaz iyi ve profesyönel bir insan ayrıca beklerken göreceksiniz sürekli önünüzden sedyeyle ameliyattan çıkan sağlıklı kedi ve köpekler geçecek, iyice güveneceksiniz. Tavşanların dişleri sürekli değişmektedir, demekki sizinki düştüğünde kökleri de mi zarar gördü ki yanlış çıktı ama ilk defa böyle birşey duyuyorum o yüzden de maalesef fazla bir yardımım olamayacak, yabancı kaynaklara zaten bakmışsınız, onlara bakın diyecektim, Ragıp Bey'e mutlaka sorun derim, o mutlaka bir çözüm bulacaktır, inşallah pazartesi günü ameliyatınız güzel geçer, şimdiden geçmiş olsun.

      Sil
    4. Burada da Milky'nin dikişlerinin alınması var;
      http://tawsim.blogspot.com/2013/07/milkynin-dikisleri-alindi.html

      Sil
    5. Tekrar merhaba,
      Bugün Avcılardaki Veteriner Fakültesindeydik. Görünen o ki, gittiğiniz
      2013 yılından bu yana çok şey değişmiş.
      Bu arada Prof.Dr.Ragıp Kılıçarslan Doğum ve Jinekoloji bölümünde imiş. Kendisini göremedik ama asistanı çıkıp kendisinin sadece dişi hayvanlarla ilgilendiğini, bizim ise cerrahi bölümüne gitmeniz gerektiğini söyledi.
      Bundan sonrası fıkra gibiydi. Saat
      11de gelmemize rağmen bugün geç kalındını ve ameliyat için gün almamız gerektiği söylendi. Hocalar ilgisiz, çok uzak yaşadığımızı, telefonla randevu alamadığımızı ne kadar anlatsam nafile. Öğlen tatiline kadar bizi beklettikten sonra bir buçukta diş kesiminin yapılacağını ve ameliyat için gün verileceğini söylediler.

      Saat oldu bir buçuk. Hala "biraz bekleyin sizinle ilgileneceğiz" ile hastanenin korudorundayız. Hocalar girip çıkıyor, kimi "ameliyatlar sadece sabah yapılıyor" diyor, kimi "bekleyin bakalım" diyor, biri de "neden kısırlaştırmak istiyorsunuz?" diye sordu. Her tarafa sıçratarak çişini yapmaya başladı dediğimizde gülerek "kısırlaştıktan sonra da yapacak" dedi. Böylece oldu saat üç. Nihayet muayene odasındayız. Tavşanımın dişlerine bakıldı, eleman "bekleyin, keskin birşey bulmaya çalışayım" deyip aramak için çıktı. Geldiğinde elinde bildiğimiz keski tipi tırnak makası vardı. "Diş törpüsü yok mu?" sorusuna "Bunu bulduğuma şükredin" cevabı aldım. veee... bize "Şimdi ikiniz tutun tavşanınızı, biriniz sırtından ama beline dikkat edin kırılmasın, diğeriniz kafadan tutup ağzını açın. Ben dişlerini keseyim". Yarı şok halinde tuttuk. Tavşanım zaten korkudan neredeyse baygındı. Kıra kıra parça parça dişleri kısalttılar bir de evde törpülememi söylediler. Ameliyat için kan testi yapmak istediler. Kulak mı yoksa koldan mı yapılır diye düşünüp bir yerleri arayıp ön patiden almaya karar verdiler. Tıraş bıçağıyla tüyleri almaya çalışırken öyle tahriş edip çizdiler ki damla damla kan çıktı. Üstüne batikon sürdüler ve "siz iyisi bu kan testi dışarıda yaptırın bize cumaya kadar getirin haftaya pazartesi sizi ameliyata alalım" dediler. Kucağıma aldım bebişimi oradaki genç doktor da uzun uzun tavşanımın yumurtalarını inceledi. Kaldırdı, çevirdi, her tarafına baktı...En son sorusu beni öldürdü: "bunların böyle olması mı gerekiyor? ilk defa görüyorum da..."

      Zavallı tavşanımı eli yaralı, dişleri kırık haliyle kaptığım gibi kaçtım oradan. Şu anda yaralı patisini yalayıp duruyor... Elimden azar azar yemek yediriyorum.

      Çok üzücü bir gün geçirdik.

      Sil
    6. Merhaba, dediklerinizi şok içinde okudum, bu yazdıklarınızı aynen Haytap ve benzeri tüm şikayet birimlerine yapmanızı istiyorum ki yetişen o veterinerlerin gerçek yüzünü görsünler ve bana buradan ahkam kesen veterinerlik öğrencleri de görsün. Ben o gün çok güzel bir deneyim geçirmiştim, o yüzden size tavsiye ettim, demek ki ben o gün Ragıp bey yakından ilgilendiği için sadece şanslıymışım. Ragıp Bey ürüloji dalı bölüm başkanı olduğundan kısırlaştırma ameliyatlarına kendisi giriyordu, hala şaşkınım, inanın tavşanınız adına çok üzüldüm, sizin adınıza bizzat ben şikayetlerde bulunacağım, çok sinirlendim!

      Sil
    7. Günaydın,

      Tavsiyeniz üzerinde Haytap'a e-mail gönderdim. Umarım ilgilenirler. Ama fakültede bizi haftaya pazartesi ameliyata yazdılar. Gitmeyeceyim. Başka bir çözüm düşünmem lazım.

      İstanbulda hekimlerin çoğu bahsedilen fakülte mezunu. Ne kadar genelleme yapmaktan kaçınsam da iş böyle olunca da güvenmek çok zor.

      Sil
    8. Merhaba, birileri bu olayı haber yapmalı, ben de birçok yere olayı aynen yazdım, hatta olay YÖK'e kadar götürülmeli ki yanlış şekilde insanlar yetişmesin. Ben çoğu özelde narkoz ayarlayamama durumlarından dolayı tavşanlarını kaybeden kişileri biliyorum Petarkadaş'ta, o yüzden bu fakülteyi seçmiştim. Ama dediğiniz gibi herkes genelde bu fakülteden mezun ve maalesef eğitimin bu halde olması çok kötü, çünkü biliyorum ki doktor olamayıp hayvanlardan nefret edenler bile orayı yazıyor. Hayvanlarla ilgili kişiler de daha çok para getirdiğinden hep kedi ve köpeklere eğiliyor. O zaman özel ve büyük Animal Hospital, Animalia gibi yerleri arayıp sorun derim.

      Sil
    9. Tekrar merhaba,
      İnternetten epey araştırma yaptıktan sonra İstanbul'da tavşanlarla ilgili çok bilgili bir hekim buldum galiba. Forumlardaki yorumlar ve "tavsiye ediyorum" sitesindeki yazıları tek tek inceledim ve Vetelite kliniğinde görev yapan veteriner hekim Çağlar Kondu ile iletişime geçmeye karar verdim. Kendisi ile henüz görüşemedim çünkü iki haftalık kemirgenlerle ilgili konferansa katılmak üzere Amerika'daymış. Şimdilik beklemedeyiz. Kliniğe gidene kadar tavişimin gözüne kantaron yağı kompresi yapmak istiyorum. Günde kaç defa yapmalı, sadece pamuk üzerine sürüp gözleri silecek miyim yoksa pamuğu gözüne bastırıp belli bir süre bekletecek miyim, bu konularda detay verebilir misiniz?
      Tekrar çok teşekkürler.

      Sil
    10. Merhaba kusura bakmayın, bu aralar gözüm biraz kötü olduğundan internete çok giremedim, sanırım bana da kantaron yağı lazım :) İnşallah iyi bir hekimdir çünkü ben de 2012 yılında Tawşi'yı bulduğumuzda bir hekim aramıştım ve Zeytinburnu'nda bir yer bulmuştum meşhur ama sonradan Milky'yi sahiplendiğim sitenin yöneticisi bana "Sakın oraya götürmeyin benimkini orada narkozdan öldürdüler." dedi, yani tavsiyelerin üzerine de iyi bir araştırma yapın derim, mesela ben de bir yer tavsiye ettim ama sonra çok mahçup oldum. Ama tabi ki kemirgen kongresine bile giden bir kişiyi kaçırmayın derim. Ben kantaron yağını tavşanlarımda hiç denemedim ama beslediğim tüm sokak kedi ve köpeklerinin açok yaralarına bile pamukla günde 2-3 kez sürünce çok kısa sürede kapandığını gördüm, kendi yaralarıma da iyi gelmiştir. Tabi öncesinde süt ve çay da deneyebilirsiniz, kantaronu da danışarak yapın derim çünkü göz çok önemli ve yenilenmeyen tek organ, şu an gözümden neler çektiğimi bir bilseniz, hekim çok önemli.. Siz bir yere danışın ve günde 2 kez yapın derim, uygulayan kişi etrafına sürmüştü göze değil sanırım, kantaron yağının gözde kullanımını da insanlar için araştırabilirsiniz, ayrıca soğuğa yakın demlenmiş şekersiz çay ve süt de ayrı ayrı uygulandığında iyi gelir.

      Sil
    11. Çok geçmiş olsun, umarım çok ciddi bir rahatsızlık değildir sizinki. Şayet arpacıksa kuru bir bezi ütü ile ısıta ısıta gözünüze dayanılacak sıcaklıkta 10 dakika boyunca kompresi öneririm. Sık yapılırsa 2-3 günde izi bile kalmıyor.
      Tavşanıma gelince kantaron yağı pamukla göz etrafına sürdüm ama aniden derisi kızardı, çok tahriş oldu, ben de hızlıca yıkadım ve çayla sildim. Gerçi çay, süt, papatya hiç fayda etmedi, hepsini denedik. Cumaya yukarıda bahsettiğim kliniğe randevumuz var. Hele bi gidelim, sonucu paylaşacağım.
      Sizinkileri merak ettim, epeydir onlarla ilgili yazı yazmıyorsunuz. İyiler mi? Ne yaramazlıklarla meşguller?
      Size tekrar hızlıca iyileşmenizi diliyorum.
      Saygılar.

      Sil
    12. Çok teşekkürler, sağ gözüme karanlıkta ters çevrilmiş sandalye ayağı girdi, yırtık yok ama çok etkiliyor işte, damlalarla idare ediyorum, yine de sağolun. Kantaron yağı için üzüldüm ama deneyen kişinin tavşanına, benim kedi ve köpeklerime, hatta bana çok iyi gelmiş demek ki tavşandan tavşana veya hastalıktan hastalığa göreceli.. Benim tavşanlarım Ağustos ayında ard arda öldüler maalesef hatta bloğu bırakacaktım üzüntüden son anda vazgeçtim, dün de yaşlı İran kedim Köpük öldü şoktayım, teker teker beni bırakıyorlar anlayacağınız ama yerlerine de sürekli sokaktan başka yardıma muhtaç kediler geliyor ve onlar beni hayata bağlıyor sanırım. İnşallah çok iyi bir veteriner hekimdir, yorumlarınızı merakla bekliyorum, iyi biriyse de başkalarına öneririz buradan. Tekrar teşekkür ederim.

      Sil
    13. Merhaba,
      Umarım gözünüzdeki sorun artık bitmiş ve sağlığınıza kavuşmuşsunuzdur.

      Küçük canlarınızın gitmiş olmalarına çok üzüldüm. Okurken gözüme yaş geldi, sahiplendiklerimizin ölümleri bizi çok sarsar, biliyorum. Ama onlar gittiklerinde, bittiğine üzülmek yerine sayelerinde bu güzel duygu, saf sevgilerini, hayatımıza renk katıp güzel anılar yaşama şansımızın olduğunu hatırlayıp hüzünlü de olsa gülümsemeyi öğrenmemiz lazım.

      Bizimkine gelince, bugün Vetelite Çağlar Hanım'ın muayehanesindeydik. Daha kapıdan girer girmez anlatılması güç bir güven hissi sarıyor sizi adeta. Çağlar hanım çok canayakın, bilgili ve mesleğine tam anlamıyla hakim bir doktordur. Bizim en ufak sorularımızı bile çok detaylı ve sabırlı bir şekilde cevaplarken tavşanımızı muayene etti. Hayvan tutuşundan bile ne kadar profesyonel olduğu apaçıktı. Kendisi ve ekibi gerçek anlamıyla işlerinde ustalar.
      Tavşanımın gözyaşlarına bir damla verdi, daha önceki yanlış kesimlerden dolayı bozulmuş dişleri ile ilgili bir tedaviye başladık. Özel yurdışından getirtilmiş bir diş kesme makinasıyla hayvanın canını hiç acitmadan prosedürü tamamladı. Kısırlaştırma ile ilgili göz ve diş sorunları bitince operasyon gerçekleştirmemizi tavsiye etti. Tavşanlarda narkoz dozunun çok önem taşıdığından dolayı önce gazla hafif sersemleştirip asıl anesteziyi lokal olarak uygulayacağını anlattı. Narkoz altında iken de arka dişler ve gözyaşı kanallarının bakılacağını söyledi. Klinikteki tüm odalar güzel makinelerle donatılmış, özel reanimasyon/yoğun bakım cihazları bile bulunmaktadır. Ameliyat masasında bugüne kadar hiç kaybettiklerinin olmadığını buna rağmen her operasyonda olduğu gibi belli bir risklerinin olduğunu da söyledi (ki bu bir gerçektir, insanlarda da durum öyle değil mi?)
      İzlenimlerimiz son derece memnun edici, Çağlar hanımı sadece kemirgen değil her hayvan sahibinin tanıması gerektiğini düşünüyorum. Tavşanımı gözü kapalı teslim edebileceğim tek hekim oldu bizim için. Eminim ki, hayvanın sağlıklı yaşama şansı yüzde bir olsa bile bunu gerçekleştirmek için elinden geleni yapacaktır. İçim rahat artık.

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.