"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

8 Şubat 2013 Cuma

BÜLENT ERSOY VE ÇİNÇİLLA TAVŞANI KÜRKÜ

Ersoy'un kürkü sosyal medyada da yankı buldu


       Hayvanseverlerin tepkilerine rağmen kürkten vazgeçmeyen Bülent Ersoy gerekçesini şöyle anlattı: "Allah insana faydası olsun diye yaratmış. Bunu giydim diye hayvan düşmanı değilim".


       RABBİM GİY DEMİŞ
Her dönem pahalı mücevherleriyle adından söz ettiren Bülent Ersoy, şimdilerde kürkleriyle hayvan hakları savunucularının kadrajında. Diva, önceki gün de Nişantaşı'nda fiyatı yaklaşık 300 bin dolar (yaklaşık 530 bin TL) olan Çinçilla kürküyle görüntülendi. 

      'KENDİMİ ALAMIYORUM'
Havuzlu villa değerindeki kıyafeti için, "Türkiye'de bir tek bende var" diyen Ersoy ardından da şunları söyledi: Allahü Teala yarattıklarının içerisinde en çok insanoğlunu seviyor. İnsanoğluna faydası olsun diye etinden, sütünden, gücünden, tüyünden, derisinden istifa etsin diye yaratmış. Ben bunu giyiyorum diye hayvan sevmiyor değilim. Benim de iki köpeğim vardı, ama bunu giymekten kendimi alıkoyamıyorum.      

     'Müdire Hanım gibi, ama çok şefkat dolu'
Bülent Ersoy, geçen haftalarda 20 bin TL'lik kürk aldığı iddialarını yalanlamayarak hayvanseverleri kızdıran Hülya Avşar'a da sahip çıktı. Diva, şunları söyledi: Hülya Hanım'ın kürk giymesi hayvan sevmediği anlamına gelmez.  (Akşam Gazetesi)


      Evet işte okudunuz haberi, belki de önceden gördünüz. Ne yapsam boş böyle insanlar oldukça.. Daha dün bir alışveriş sitesinde çinçillalarını satan kişinin hayvan satış ilanı vermek yasak olduğu için ilanlarını kaldırtmakla uğraşıyordum şimdi şu habere bakın! İyi Allah giyin demişse bile o dönemde imitasyon kürkler, naylon montlar yoktu tabi ki, yıl olmuş 2013 ama hala bu kafa..  
     
      "Sayın Ersoy, düşünün ki sizi en ucuz ve şişmanlatıcı yemeklerle 1 m2 bir kutu gibi odada hiç ışık almadan, gün yüzü, doğa, hayat nedir bilmeden, florasanlar altında daha çabuk gelişmeniz için besliyorlar. Doğduktan hemen kısa süre sonra zaten annenizi, kardeşlerinizi pek göremiyorsunuz, ya da altınızdaki, üstünüzdeki diğer minik, sağlıksız odalardan sadece sesleri geliyor. Siz ne olduğunu bilmeden mutsuzca verilen yemi yiyorsunuz, ölmemek için.. Ama bir gün geliyor kafeslerden topluca çıkarılıp çığlık çığlığa, canlı canlı deriniz yüzülüyor. Diğer bir yöntem ise; sizi önce sopaklarla dövüp sersemletiyorlar, sonra da kaynar suya atıp çığlıklar içinde patates gibi haşlayarak canice öldürüyorlar. Bu toplu bir katliam çünkü ancak 50 tane Bülent Ersoy derisi 1 manto ediyor.. Bu acıya daha fazla dayanamayarak ölürseniz yine şanslı sayılıyorsunuz çünkü çoğunlukla ölmeyenler oluyor."  Şimdi güle güle üzerinizde taşıyın zavallı ölü minik çinçillalarınızı Bülent Ersoy..
                                                         Tawşi

   
      

2 yorum:

  1. Allah hayvanları insanlar yararlansın diye yapmış. iyi güzel de aç değil açıkta değilsin!! Allah ihtiyacmız yokken boş yere onca hayvanın öldürülmesine neden olalım diye yaratmamış o hayvanları... bir de kendini haklı göstermeye çalışıyor. Ahirette de o çinçilalar giyse onu ne güzel olur!!!

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.