"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

16 Mart 2013 Cumartesi

MILKY'Yİ ANLAMAK


       Tawşi'yi anlamak diye bir yazım vardı bir yıl önce yazmıştım, şimdi sıra Milky'de.. Yeni yeni çözüyorum onu, bu süreç çok eğlenceli.. Bugün bana oldukça alıştığını farkettim. sırtını sırtıma verip dayanarak uyuyor, kedi gibi omzuma, sırtıma zıplıyor, kucağımda uyumayı çok seviyor ve ben bilgisayarda yazı yazarken mutlaka kucağımda oturup ekranı izliyor. Tawşi'den çok farklı.. Güveni arttığı için artık Tawşi gibi yatıp rahatça uyuyor. Ama yemek yeme olayında gerçekten çok hızlı, kimbilir ilk evinde nasıl bir yaşamı vardı, düşünüyorum hep.. Arkasından atlı kovalıyor gibi yemesi beni üzüyor hep, neler yaşadığını düşündürtüyor. Bugün Tawşi'ye Macaristan'dan hediye gelen tavşan tarağını tüyleri daha uzun olduğu için Milky'ye hediye ettim. Taranmak çok hoşuna gitti, ben taradıkça o şekilden şekile girdi, şimdi bu tarak ile artık tüyleri hergün taranacak. Ayrıca bugün iki pirinç tanesi kadar pire damlası damlattık. Böylece kızımızı kimse ısıramayacak. Tüylerinde hiçbirşey yoktu ama yine de önlemimizi aldık. Bugün ayrıca Anamur muzunun tadına da baktık biraz :) Bu arada mama poşetini elime alınca Tawşi ile beraber etrafımda 360 derece öyle bir dönüşleri var ki aynı anda gerçekten çok tatlılar :)

8 yorum:

  1. http://tavsanlayasam.blogspot.com/2013/03/tawsi-nin-dunyasi.html :))

    YanıtlaSil
  2. Biraz sizden bahsettik :)

    YanıtlaSil
  3. Merhaba blogunuzu ve tavşanlarınızı keyifle takip ediyorum :)
    Benimde tavşanım var ve alalı 22 gün oldu. beyaz, kırmızı gözlü olduğu için yeni zelanda ırkından olduğunu düşündüm fakat bildiğim kadarıyla tavşanlar çok hızlı büyürler bizimkinde pek bi gelişme olmadı boyutları nerdeyse ilk günki gibi ve şuan 223 gram. acaba minyatür tavşan mı yoksa normalmi .
    Bu konuda bilginiz varsa ve paylaşırsanız sevinirim.
    Keyifli günler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, bir tavşan alırken en az 3 aylık olmalı ve en az 300 gr ağırlığa sahip olmalı, 3 aylıklarda bile anne sütü içimi tam olmuyor, bana göre 4 aylık ve üzeri olmalıdır, yoksa yaşamaları maalesef çok güç oluyor çünkü anne sütü az içmiş oluyor ve gelişimini tamamlayamadan hayattan ayrılıyorlar. Minyatür değil büyük ihtimalle, anne sütü az içtiği için gelişimini tamamlayamamış gibi, neyle besliyorsunuz, sebze meyve filan vermeyin lütfen şu an.. Tipinde bir hastalık var gibi mi, gariplik var mı?

      Sil
  4. Merak etmeyin tavşanımı aldığım gün araştırmalara başladım ve zaten o sayede blogunuzu keşfetmiştim :) (Tabii almadan önce verdiğiniz bilgileri bilmediğim için en sempatik olanını aldım ve iyi ki başkasını almamışım :)) Palet yem kullanıyorum ve bu aralar saman, kuru yonca, kuru ot vs. arayışlarındayım :)
    Bahsettiğiniz gibi maalesef pet shoplar anne sütünden çok erken keserek satışını yapıyolar ve bu yüzden bünyeleri çok zayıf :( Bizim minikte geçen gün hastalanıp beni oldukça korkuttu :( Hemen veterinere koştuk ve 2 gün antibiyotik iğne + vitamin yapıldı. Çok şükür yaramaz kızım şuan çokk iyi. Yanlız genellikle veterinerlerin tavşanlar konusunda pek fazla bilgi sahibi olmadıklarını okuyorum ve bu yüzden gittiğim hayvan hastanesindeki veterinerlere çok fazla güvenemedim. Orda minyatür olduğunu söylediler yine de tam emin değilim kilosu da 223 gram olunca kararsız kaldım sizede danışmak istedim :)
    Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler :) Yavru tavşanlar için olan özel palet yemleri kullanmalı ve karışık tahılı da içine eklemelisiniz, yiyecek miktarları, yetişkin tavşanlara göre çok az olmalı, yetişkinler sabah 1 avuç mama ve sebze çeşitleri, akşam 1 avuç mama ve sebze çeşitleri olarak beslenir, yavru tavşana bunun çok çok azını vermelisiniz. Sakın sebze ve meyve vermeyin şu an, saman ve yoncasını eksik etmeyin. Asla süt vermeyi de düşünmeyin, inek sütü onların yapılarına çok aykırıdır. Üşütmeyin, serin yerde bırakmayın, minyatür olması da bir yandan kötü çünkü minyatürlerin genetiği ile oynanıyor, tea cup terrier köpekler gibi hemen hastalanıp, şekerleri düşüyor, ve çok kısa yaşıyorlar, Ben ülkemizde pek minyatür cinsine rastlamadım, o yüzden normal bir tavşan ama az anne sütü içmiş de olabilir diye düşünüyorum, bir enfeksiyonu, paraziti yoksa da en kısa sürede bağışıklık ve sindirim sistemi toparlayacaktır diye düşünüyorum. Vücudunda bir anormallik sezerseniz hemen veterinere başvurun yine de, sürekli gözünüz üstünde olsun, iştahını zorlamadan, asla abur cubur vermeyerek arttırmaya çalışın. Ufaklığa çok geçmiş olsun..

      Sil
  5. öncelikle blogunuzu 2 gündür takip ediyorum ve bilgilerinizi ynlış buluyorum
    bu yorumu veteriner bir amcamdan esinlenerek yazıyorum
    - tavsanların tırnaklar kesilmemelidir. tavsanlar kemirgen hayvanlardır vre kendi tırnaklarını sert maddelere sürterek keserler.
    eğer veteriner keserse veteriner tavşandan anlamıyor demektir.
    - tavsanlara tasma takılmamalıdır . çünkü tavşanlar özgürlüğüne düşkün hayvanlardır ve ben buna karsıyım . sadece tavsan degil diğer kalan butun hayvanlara küçükken tasma takılmamalıdır . çünkü hayvanlar buyüzden kendilerini baskı altında hissederler . bu onların strese girmelerine ve içine kapanmalarına sebep olur , kolayca ölürler.
    - sizinde bu kadar detaya girmediginize eminim.
    - Herkes tavsan beslemeye uygundur. çünkü insan tavsana karsı olan içindeki sevgiyi kendisi yaratır. bu tavsanların sadece sizin gibi hayvan severlerin besleyebilecegi anlamına gelmez.
    - bende bir tavsan sahibiyim , 4 yaşında saglıklı ve yavrularını bekleyen bır kızımız var . İsmi luppzy . ancak bu kadar detaya girerek hayvanlaa eziyet etmıyorum . evet hayvanlar temiz ve tutumlu baklımalıdır , ancak bu eziyete dönüştürülmemelidir. size bir kez daha söylüyorum bilgilerini yanlış buluyorum ve katılmıyorum , kimsenin katılmasını tavsiye etmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,
      1) Eğer bir tavşan evde yaşıyorsa bu evde tırnaklarını sürtecek ne bir ağaç ne de yerde sürteceği toprak ve taş vardır, dolayısıyla tırnakları aşınmaz ve kesilmezse batma olur, hayvan ağrı duyar, yere basamaz.
      2)Ben tavşanlara evde tasma takın demiyorum, tavşanı 10 dakikalık bir yürüyüşe bahçeye çıkardığınızda takın diyorum, çünkü tavşan kedi ve köpekler tarafından yakalanıp, parçalanıp yenen bir hayvandır veya tavşan arabaların altında kalabilir, balkondan 6 kat aşağı düşüp ölebilir ki yorumlarda tasmasız dışarıya çıkan tavşanların öldüğünü okuyabilirsiniz, hergün 1 tavşan bundan ölüyor neredeyse. Ama heryeri çevrili bir evinizin bahçesi varsa tabi ki tasma takmayın diyorum. Asıl kendini baskı altında hisseden tavşanlar kafeste beslenen tavşanlardır.
      3) Ben her konuda detaya girmeye çalışıyorum.
      4) Herkes tavşan beslemeye uygun değildir; kiminin yaramaz küçük bir çocuğu vardır, söz dinlemez ve o tavşanı oyuncak sanıp yaralayıp öldürür, kiminin diğer hayvanlarla anlaşamayan bir köpeği vardır tavşanı yer, kiminin kedisi vardır, her kedi tavşanlara tırmık atar yaralar, yemek ister, kimi hergün işe gidiyordur ya da çok sık yurtdışına çıkıyordur tavşanı tüm gün kafese tıkar, tavşan stresten ölür, kimi küçük bir çocuktur hayvanları çok sever ama okulu ve derslerinden hayvanla ilgilenemez, hayvanla annesi ilgilenir, en sonunda bıkan annesi alerjim var deyip bahane uydurup tavşanı evden atar. Tavşan beslemeyi çok basit sanan, kedi ve köpekten farksız sananlar bir hafta sonunda uğraşamayıp ilan bile vermeden tavşanı sokağa ölüme atarlar. O hayvanları da benim gibi biri sahiplenmezse telef olurlar. Kısacası herkes tavşan besleyemez.
      5)Tavşanınıza Allah uzun ömürler versin ama önce detaya girmiyorsunuz, sonra detaya giriyorsunuz deyip kendi içinizde çelişkiye düşüyorsunuz, sonra da benim hayvanlarıma eziyet ettiğimi vurguluyorsunuz, benim kimseye eziyet ettiğim filan yok, bunu nereden çıkardınız, bu blogta hayvan ticaretinin yanlışlığı, tavşanlara doğru bakım ve sokak hayvanlarını sahiplenmek anlatılmaktadır. Şimdiye kadar birçok tavşan sitesinden, tavşan çiftliğinden ve petshop satıcıları tarafından yıldırılmaya çalışıldım ama asla yılmam, bu bloğun önlenemez bir yükselişi varsa o da hayvanlar hakkındaki doğru düşüncelerimdir, bence siz düşüncelerinizi gözden geçirin derim. Ben İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nin tüm profesör veterinerlerini yakından tanırım, ailemizin birçok veteriner dostu vardır, hepsi de bloğumu takdir ederler, kendi tanıdıklarını da bana yönlendirirler. Ama sadece petshopçular, merdivenaltında tavşan üretenler, tavşan çiftliği sahipleri bu bloğu sevmez. Onlar da benim umrumda değil çünkü öbür dünyada herkes kimin haklı olacağını bilir. Ben de size bir kez daha söylüyorum; ben de sizin düşüncelerinizi doğru bulmuyor ve katılmıyorum. Ama zaten ülkemizde de bir düşünce farklılığı çekememezliği olduğundan tüm kavgalar böyle çıkmaktadır, şaşırmadım. Hoşçakalın.

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.