"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

14 Ekim 2015 Çarşamba

KÖPEĞİNİ TERKEDENLER OKUSUN LÜTFEN!



Köpeği için savaşın ortasında kalan Aslan


Suriye'deki savaş artık bütün dünyanın durmasını istediği bir trajedi. Bu trajedinin ortasında ise bütün dünyaya ilham verecek kahramanlar yükseliyor. Onlardan biri de 17 yaşındaki Aslan. Adı gibi Aslan bir yüreğe sahip olan genç, hikayesiyle şu sıralarda sosyal medyada herkesi duygulandırıyor.

Savaş kimsenin yaşamamasını dilediğimiz bir kıyamet, bir insanlık ayıbı. Hele ki masumların hayatlarını yok ettiği zaman sebebi her ne olursa olsun, bütün savaşların durdurulmasını istiyor insan. Suriye'de yanı başımızda adı, yüzü, gülümsemesi bize benzeyen milyonlarca insan canını kurtarmak için göç ediyor, kaçıyor. Aralarında öyle hikayelere sahip olanlar var ki, belki de gelecek kuşaklar filmlerde onları izleyecekler. İşte Aslan da onlardan biri. Hikayesini okuduktan sonra duygulanmamak elde değil.

17 yaşında Aslan, savaş bütün ailesini yok etmiş. Annesi yok, babası yok. Koca dünyada bir tane tanıdığı kalmamış. Savaştan geriye ona kalan tek şey; minicik bir köpek yavrusu. Gül adındaki Sibirya Kurdu, Aslan'ın bu hayatta sahip olduğu tek şey. Aslan geçtiğimiz aylarda köpeğiyle Şam'daki Birleşmiş Milletler Mülteci Merkezi'ne gitti, ona söyledikleri şey çok açıktı; "Köpeğinle birlikte gidemezsin." Aslan'ın savaştan kaçması için tek yapması gereken köpeğini geride bırakmasıydı.
 Ama Aslan, Gül'ü bırakmadı. Savaşın ortasında 17 yaşında bir çocuk dimdik durdu ve etrafındaki katliamın ortasında Gül'ü ülkeden çıkartmak için ne yapabileceğini araştırdı. Eğer Gül'e bir pasaport çıkartabilirse onu kurtarabileceğini öğrendi. Aylarca bombaların, mermilerin ortasında oradan oraya koşturan Aslan sonunda Gül için özel bir pasaport hazırlatmayı başardı.
 Hiçbirşeyi yoktu Aslan'ın, sırtında bir çanta, elinde Gül'ün içinde olduğu kutu ve kendi savaşını kazanmış olarak çıktı Suriye'den. Aslan ve Gül sınırdan ilk geçtiklerinde Türkiye'ye adım attılar. Onları gören herkes, Aslan'ın hikayesini merak etti. Herşeyini kaybetmiş genç bir adam, yine de umut doluydu ve yüzü gülüyordu. Çünkü onu hayata bağlayan son şeyi beraberinde götürüyordu. Türkiye ve Yunanistan üzerinden geçerek 500 kilometreden fazla yolu birlikte yürüyen ikiliyi The Guardian muhabirleri gözden kaçırmadı ve onunla konuştular. Yarım yamalak İngilizcesiyle derdini anlatmaya çalışan Aslan, dünyaya bir mesaj bir ilham niteliğinde.
Savaşı durdurmaya hemen şimdi ihtiyacımız var. Aslan ve Gül, Avrupa'ya belki de ABD'ye doğru yeni bir hayat için umutla yollarına devam ediyorlar. Ama daha kaç tane Aslan, sevdiklerini o Cehennem'den kurtarmak için mücadele ediyor bilmiyoruz. Yolun açık olsun Aslan, senin ve senin gibilerin...


 Kaynak: Radikal

           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.