"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

27 Haziran 2012 Çarşamba

Komşumuz Ponpon


(Ponpon bu arkadaşa benziyordu ama daha göbekli ve tatlıydı)

            Bugün eve doğru yürürken evin önündeki parkta çimen ve kuru otlarda zıplayan şişko birşey gördüm. Gözlerime inanamadım. Yanında ayakta gözetleyen sahibi hanımefendiye;

-"Tavşan mı o? Vallahi tavşan, iki dakika bekleyin, hemen evden birşey kapıp geliyorum."

          Tawşi'yi kapıp yanına koştum. Komşumuz Ponpon imiş, ama ismini hakediyor, hem de ne ponpon.. Aslanbaş idi, beyazdı, gözleri etrafı sarı, çok tatlıydı maaşallah.. Tabi sahibi de Tawşi'yi görünce çok şaşırdı, o da hep bir tavşan besleyen birilerini arıyormuş. Ponpon bir kuçu gibi geziniyordu. Tabi Tawşi evimizin önündeki parka alışkın değildi, sadece ev ve bahçede geziyordu. O yüzden hep tetikteydim. Ponpon, Tawşi'ye bayıldı, sürekli koklaşmalar, koşuşturmalar.. Hem de ikisi de erkek.. Ponpon 8 aylık olmasına rağmen, yani yaşıt olmalarına rağmen bizimkinin 2,5 katıydı sonra duyduk ki ne bulursa mideye atıyormuş. Tulum Hayri'den halliceydi. :DD  Sonra bizi aşağıdan gören çocuklar yanımıza geldi, olran da hep 3-4 normal tavşan beslediklerini ama ailelerinin etrafı kirlettiği, ablasının yatağına çiş yaptığı için başkalarına verildiğini söylediler ve çok üzüldüler. Ama bizimkileri çok farklı ve güzel buldular. Sonra bir nine ve torunu geldi. Nine: "Bunları kessiyoğnuz muu?" deyince şoka girdik. Bir yandan da sokak köpeği Garip tavşanlara yanaşmaya çalışıyordu, ibr o eksikti. O sırada  bir kız çocuğu aniden koştu, Tawşi de strese girip korktu ve beni feci bir şekilde tırmaladı. Sonra da Ponpon strese girip Tawşi'nin boğazına sarıldı, ayırmaya çalışırken Tawşi birden öyle bir çığlık atmaya başladı ki hani ölürken atarlar derler ya hep, aynı o ses.. Ben korkudan şoka girdim boğazına birşey yaptı diye.. Hemen inceledim birşey göremedim, sakinleşsin diye taşıma kabına koydum, zemininde ise kan gördüm, tavşanıma birşey oluyor diye korkudan ölecektim, bir de baktım ki benim elimdeki çizikten damlıyor. Ohh dedim. Ponpon ve annesi ile vedalaşıp hemen eve koştum, kalbi çok atıyordu. Hemen leğenine koydum. Bir süre sonra sakinleşti. Ben de Tawşi'ye bir dost arıyordum ama anladım ki biraz zor..
           Kısacası, tavşanınızı başka tavşanlarla tanıştırırken çok dikkatli olun, hele diğer tavşan oldukça iri ve ikisi de aynı cins ise :)



      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.