Sayfalar
- ANA SAYFA
- ACİL!
- TAVŞAN SAĞLIĞI ve SSS
- SORULAR 1
- SORULAR 2
- ÜCRETSİZ HAYVAN İLANLARI
- KÜRK İFŞA!
- +18
- TAVŞANLARDA BESLENME
- TAVŞANLAR HAKKINDA
- SOSYAL SORUMLULUK
- TAWŞİ & MILKY
- TAVŞAN ÜRÜNLERİ
- TAVŞAN PARKI
- TAVŞAN FOTOĞRAFLARI
- TAVŞAN HABERLERİ
- TAVŞAN İSİMLERİ
- TAVŞAN TESTLERİ
- TAVŞAN KARİKATÜRLERİ
- TAVŞANLI DUVAR KAĞITLARI
- TAVŞANLI NESNELER
- PALMİYE YAĞI İFŞASI
31 Temmuz 2015 Cuma
29 Temmuz 2015 Çarşamba
27 Temmuz 2015 Pazartesi
26 Temmuz 2015 Pazar
CEVAP: SN. CAN YILMAZ ve TOPALLAYAN TAVŞAN
Merhaba, tatile çıktığım için 2-3 gündür blogla ilgilenemedim. Ben ücretle satın alınan hayvanlar için asla yorum yapmıyorum çünkü kirli hayvan ticaretine karşıyım. Keşke satın almak yerine Petarkadaş gibi bir siteden zavallı bir dosta yuva açsaydınız. Tavşanınızın ayağı incinmiş, ezilmiş, çatlamış veya kırılmış olabilir, acilen veterinere götürün, götürene kadar Magnum çubuğu tarzı bir çubuk ve sargı beziyle çok sıkı olmadan o ayağını sarın ama kan dolaşımını asla engellemeyin.
23 Temmuz 2015 Perşembe
22 Temmuz 2015 Çarşamba
İKİLEM; NUTELLA'NIN SEBEP OLDUĞU KATLİAM
SİZİN GÖRDÜĞÜNÜZ;
GERÇEK;
Ayrıntılı bilgi için lütfen okuyun;
http://tawsim.blogspot.com/2015/06/palmiye-yagi-palm-oil-nin-yarattigi.html
http://tawsim.blogspot.com.tr/2015/06/ramazan-pidesi-nutella-orangutanlarin.html
21 Temmuz 2015 Salı
TUNCELİ'DE ANADOLU PARSI İDDİASI
+18
Tunceli'de dere yatağında bulunan hayvan leşinin hangi hayvana ait olduğunun tespit edilmesi için çalışma başlatıldı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü Tunceli Şube Müdürü Ali Haydar Gürsönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ihbar üzerine Pülümür ilçesine giden ekiplerin Boğalı köyündeki dere yatağında hayvan leşine rastladığını söyledi.
Tüyleri dökülen ve vücudunun büyük bölümü çürüyen hayvanın ekipler tarafından muhafaza altına aldığını belirten Gürsönmez, "Bölgeden aldığımız hayvan leşini kurumumuza getirdik. Gerekli incelemelerin yapılması için doku örnekleri aldık. Bu dokuları, TÜBİTAK'a göndereceğiz. Orada incelenecek ve tahminen bir ay içinde hangi hayvana ait olduğu ortaya çıkacak" dedi.
Tunceli'nin arazi yapısının Anadolu parsı için uygun ortam sunduğunu aktaran Gürsönmez, "Anadolu parsı olursa çok mutlu olacağız. Vatandaşlar, bölgede zaman zaman Anadolu parsını gördüklerini iddia ediyor fakat bugüne kadar belgelenmiş değil. Eğer inceleme sonucunda bu hayvanın Anadolu parsı olduğu ortaya çıkarsa ilimiz bir canlı türüne daha ev sahipliği yapacak. Zengin çeşitliliğimize bir tür canlı daha eklenmiş olacak" diye konuştu.
Boğalı köyü Muhtarı Özgür Keskin de Karagöz dere yatağında hayvan leşini görünce yetkililere haber verdiklerini belirtti.
Bölgedeki yaşlıların Anadolu parsı gördüklerini anlattıklarını ifade eden Keskin, "Canlısını şimdiye kadar görmedik ama eski insanlarımız bu hayvanın burada yaşadığını görmüşler. Bu hayvanın leşi suda tahrip olduğu için ne olduğu tam olarak saptanamıyor. İncelenmesi için ilgili kurumlara başvurduk" dedi.
Tunceli'nin arazi yapısının Anadolu parsı için uygun ortam sunduğunu aktaran Gürsönmez, "Anadolu parsı olursa çok mutlu olacağız. Vatandaşlar, bölgede zaman zaman Anadolu parsını gördüklerini iddia ediyor fakat bugüne kadar belgelenmiş değil. Eğer inceleme sonucunda bu hayvanın Anadolu parsı olduğu ortaya çıkarsa ilimiz bir canlı türüne daha ev sahipliği yapacak. Zengin çeşitliliğimize bir tür canlı daha eklenmiş olacak" diye konuştu.
Boğalı köyü Muhtarı Özgür Keskin de Karagöz dere yatağında hayvan leşini görünce yetkililere haber verdiklerini belirtti.
Bölgedeki yaşlıların Anadolu parsı gördüklerini anlattıklarını ifade eden Keskin, "Canlısını şimdiye kadar görmedik ama eski insanlarımız bu hayvanın burada yaşadığını görmüşler. Bu hayvanın leşi suda tahrip olduğu için ne olduğu tam olarak saptanamıyor. İncelenmesi için ilgili kurumlara başvurduk" dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29585277.asp
Tawşi der ki; Evet o parsa benziyor ama o şekilde nasıl öldü, oraya nasıl geldi, zavallı hayvanın vurulduğu çok belli, bir kedi, kaldı ki böyle vahşisi suda boğulamaz. Sorumlular bulunup cezalandırılmalıdır.
20 Temmuz 2015 Pazartesi
19 Temmuz 2015 Pazar
MUĞLA'DA BOĞA GÜREŞİ REZALETİ!
Haberde diyor ki;
"Muğla'daki boğa güreşinde faciaya ramak kaldı
Muğla'nın Menteşe ilçesine bağlı Akkaya Mahallesi'nde bu yıl 16’ncısı düzenlenen boğa güreşlerinde, kızgın boğa sahibini hastanelik etti."
Tawşi der ki; Hürriyet demiş ki "Faciaya ramak kaldı." Zaten bu boğa güreşlerinin kendi faciadır, sahibini öldürse ne olur, zaten sahibi boğanın eziyet içinde ölümünü göze almış, yazık!!
http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay/97320/2/1/29587334/mu-ladaki-bo-a-gure-inde-faciaya-ramak-kald
YENİ OLAYIM; İKİLEM
Yeni küçük yazılarımın adı İKİLEM.. "Sizin Gördükleriniz" ve "Gerçek" birer fotoğraf ile yansıtılacak, bakalım anlayabilecekler mi..
İKİLEM; PET SHOPLAR
KEYFİM YOK!
Zikir öldüğünden beri iki gündür hiç keyfim yok, kendimi Sadri Alışık filmlerine verdim, öğlende uyuyup akşam kalkıyorum, annesi Tekir'in de psikolojisi bozuldu, heryerde onu arıyor, ortaya çıksın diye kertenkele yığını yaptı ama nafile.. Tekir'i yatıştırmakla meşgulüm sürekli.. Moralim bozuk olunca da fazla yazı yazasım gelmiyor, kusura bakmayın. "Serseri" filmini tavsiye ederim, senaryodaki diyaloglar çok güzel.
18 Temmuz 2015 Cumartesi
17 Temmuz 2015 Cuma
16 Temmuz 2015 Perşembe
SAHİLDE GÖRÜRSENİZ KORKMAYIN!
O bir böcek değil... Gerçek sizi çok şaşırtacak!
Ne olduğunu öğrenince çok şaşıracaksınız...
Kabuk görünümünde olan bu cisim hakkında bir fikriniz var mı?
Böcek değil, yengeç türü değil, kaplumbağa türü hiç değil.. O bir köpekbalığı yumurtası;
http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay/97263/4369/1/o-bir-bocek-de-il-gercek-sizi-cok-a-rtacak
15 Temmuz 2015 Çarşamba
CEVAP; ANKARA'DAKİ YENİ TAVŞAN
Merhaba Burak Bey, keşke çiftlik yerine Petarkadaş gibi bir siteden yuva arayan ücretsiz zavallı bir tavşana yuva açsaydınız, Ankara'da o kadar çok yuva arayan tavşan oluyor ki, zaten sizin yerinizde olsaydım kesinlikle pofuduk ve kocaman bir Ankara Tavşanı'nı yün çiftliğinden kurtarıp beslerdim. Daha yeni Aşti'de güvenliğin oarada iki koca tavşan gördüm başıboş umarım hala yaşıyorlardır zavallılar. Kolay uyum sağlamasına sevindim ama göreceksiniz tavşanlar bir kedi ve köpekten çok daha zor hayvanlardır, bir bebekten farksızdırlar. Bazen sizi çok zorlayacak. Övgünüz için teşekkür ederim ben sadece tavşanın su içmediğini düşünen bir toplumu az da olsa bilgilendirmek ve hayvan ticaretini durdurmak için bu bloğu hazırladım. Sigarayı bir an önce bırakın zaten hem tavşanın odasına da sigara dumanı giderse onu hasta eder. Tavşanınız yine de şanslı bir tavşanmış ama o güzel eve gerçekten terkedilmiş zavallı bir tavşan girsin isterdim ne yapalım.. 3 ayda bir iç parazit iğnesi yaptırın, tırnaklarını kestirin, dişlerini, derisini, tüy dökülmesi var mı diye tüylerini, ağzında tümör var mı diye ağzını kontrol ettirin, her gün kedi tarağıyla tarayın. Ahşap kasasını, mineral taşını ve suluğunu unutmayın, yeni dostunuzun ömrü uzun olur inşallah :)
MİNİK ZİKİR ÖLDÜ :((
Tekir'in ikinci çocuğuydu, Tekir tam kısırlaştırılacakken hamile olduğunu öğrenmiştik derken Zifir ile Zikir doğdu. Simsiyah kardeşi Zifir kısa bir süre içinde öldü, Zikir ise bugün iki saat önce, minik bedeni bahçeye gömülmeyi bekliyor kilerde.. Dün hiçbirşeyi yoktu bugün ise birden yürüyemez hale geldi. Hemen veterinere götürdük, veterinerdeki stajyerler daha serum takmayı bilmiyorlardı, zavallının canını nasıl acıttılar. Tahlil yapıldı birşeyi çıkmadı, ishal de değildi, iç paraziti de yoktu, daha dün beraber uyumuştuk. Veteriner; "Hiçbirşeyi yok, yarın yine getirin." dedi, eve girmeden önce küçük çantasının içinde melek olmuş yatıyordu. En çok annem perişan oldu. Tüm gün annemin peşinde gölge gibi geziyordu. Ayrıca gördüğüm en akıllı ve terbiyeli kediydi, 3 aylıktı ama tuvaleti gelince "Ben tuvalete gidiyorum!" diye haber vererek giderdi söylenerek, acıkınca "Karnım acıktı!" diye yine söylenir haber verirdi bir karış boyuyla. Beraber her gece bir Sadri Alışık filmi izlerdik, gözünü ayırmadan izlerdi şaka gibi.. Odama gelmek için izin isterdi, kapı eşiğinde durur ben gel deyince gelirdi. Yanımda otururken "Kalkma" dersem asla kalkmazdı, beni her gün daha da şaşırtırdı. İlan vermiştim bir ailesi olsun, kışın sokaklarda üşümesin, köpekler boğmasın, arabalar vurmasın, kalabalıkta büyüyeceğine bir evin bir prensesi olsun diye ama bir kişi bile aramadı ilk defa çünkü sıradan bir kediydi herkes için ama bilmiyorlardı ki o dünyanın belki de en akıllı kedisi.. Artık aramayın zaten, keşke ölmeseydi de, herkes arasaydı da onu ben vermeseydim.. Daha acısı, İstinye'nin en meşhur veterineri bu hayvana hiçbirşeyi yok diyor ve kedi kısa süre sonra ölüyor.. Artık gerçekten veterinerlik fakültelerinin silkelenmesi gerekiyor! En acısı ise annesi Tekir ona ilk defa iyileşsin ya da iyi hissetsin diye bir kertenkele avlayıp getirmişti ama kapıda çocuğunun cansız bedenini görünce kertenkeleyi yere düşürdü..
14 Temmuz 2015 Salı
TUĞÇE KAZAZ ÖLDÜRDÜĞÜ DOMUZU PAYLAŞTI!!!
Arabasıyla bir domuza çarpan ve hayvanın ölümüne sebep olan tuğçe Kazaz, telef olan hayvanın fotoğrafını çekip Twitter'dan paylaştı.
Arabayla domuza çarpan ve öldüren Tuğçe Kazaz, daha sonra bu görüntüyü Twitterhesabından paylaştı. Kazaz, ‘Kitabıma domuz konusunu yazdım, o bölümü Nihat Hocamızla konuştum, aniden önüme çıkan domuza çarptım, sizce tesadüf mü?' notuyla fotoğrafı paylaştı.
'ÇOK ÜZGÜNÜM'
Telef olan hayvanın görüntüsünü sosyal medyadan paylaşınca, kullanıcılar Kazaz'a büyük tepki gösterdi. Bunun üzerine Kazaz açıklama yaptı.
http://www.hurriyet.com.tr/her-sey/29546754.asp
Tawşi der ki; Bu nasıl bir insanlıktır, sen hayvana çarp, öldür sonra da fotoğrafını çek bir de dalga geçer gibi yorum yap!! Sana da biri çarpıp hastaneye götürmek yerine ölüme terkedip cesedinin fotoğrafını çekseydi, altına da saçma yorumlar yapsaydı nasıl olurdu!!! O da bir can, hem de yavrularına kendinden iyi bakan bir candır, herşey insanlar için değildir! Kim bilir kaç km ile gidiyordu! Cezalandırılmalıdır! Gündemde kalabilmek için işlediği cinayeti bile neşeli bir fotoğrafmış gibi dalga geçercesine internetten paylaşanın insanlığından ve hayvan sevgisinden zaten şüphe duyarım! Ha bir insana çarpmışın ha bir hayvana, ikisi de canlı değil mi, demek bir insana çarpınca da böyle yapacaktı.. Yazık!
GAZZELİ Pİ
Gazzeli Pi’nin yaşamı
Mona ve Alex, bir mülteci kampında büyüyen iki aslan yavrusu. Kampın mutluluğu olan iki aslan kardeş, geçen hafta arkalarında bir savaşı, bir aileyi ve hüzünlü fotoğrafları bırakıp doğal ortamlarına döndüler.
MONA VE ALEX
Alex, İbrahim’in kucağında, Mona ise Saadettin El Cemal’in yanına yatmış. İsrail geçişe izin vermeyince Gazzelilerin şaşkın bakışları arasında sahil keyfi yapmışlar.
İki ufaklıktan erkek olana Alex, dişisine Mona adı verildi. Ve aslanlar Saadettin El Cemal’in torunları ve çocukları tarafından kedi sevgisiyle kabullenildi.
Üç göz evin, bir odasına kafesler konuldu. Ama yavrular evin içinde, kampın sokaklarında özgürce dolaşıp çocuklarla oynuyordu. Günde yarım kilogram et masrafının dışında bir dertleri yoktu. Eş-Şebbura’da herkesin keyfi yerine gelmişti.
Evin 17 yaşındaki oğlu İbrahim, Mona ve Alex’i parka götürüyor, iki ufaklığa kampın dışındaki özgür hayatı da gösteriyordu.
Fakat doğanın değişmeyen kanunu... Kediler büyüdü! Birkaç ay içinde, birlikte oynadıkları ufak çocukların kucaklarına sığmayacak hale geldiler.
Hayvan hakları için mücadele eden bir İngiliz yardım kuruluşu, Mona ve Alex’in doğal ortamlarına dönmesi için aileye yardımcı olacağını açıkladı.
SINIR KAPISINDA
Gazzeli çocuklar aslan görmeye alışık değiller. Neyse ki Mona ve Alex çocuklara alışık.
El Cemal ailesi pek oralı olmadı. Çocuklar, torunlar, aslanlar hep bir arada mutlu-mesut yaşıyorlardı. Doğar doğmaz bir hayvanat bahçesinden bir mülteci kampına sürülen Mona ve Alex’in keyfi de yerindeydi.
Ama Sadettin El Cemal, kedilerin biraz daha büyüdükten sonra istemeden de olsa çevredekilere zarar verebileceğini biliyordu. Mona ve Alex’i, Ürdün’deki parka göndermeye razı oldu.
İki küçük aslanı geçen hafta yardım kuruluşu Four Paws’a teslim etmek üzere Erez sınırına gittiler. İsrailli yetkililer aslanların geçişine izin vermedi. Saadettin El Cemal, oğlu İbrahim ve iki ufaklık bir otele sığındı. Ertesi gün, Mona ve Alex’e izin çıktı.
İki küçük aslanı geçen hafta yardım kuruluşu Four Paws’a teslim etmek üzere Erez sınırına gittiler. İsrailli yetkililer aslanların geçişine izin vermedi. Saadettin El Cemal, oğlu İbrahim ve iki ufaklık bir otele sığındı. Ertesi gün, Mona ve Alex’e izin çıktı.
Son günlerini, plajda koşturarak, parkta dolaşarak geçirdiler. Ayrılık anı geldiğinde İbrahim’le Mona’nın birbirlerine sarıldı. Savaşın birleştirdiği bu aile, yine savaşın ve ambargonun yarattığı sefalet yüzünden ayrılmak zorundaydı. İbrahim, Mona’yı güçlükle bıraktı.
Mona ve Alex mülteci kampındaki ilk zamanlarında El Cemal’in torunlarıyla.
Sınır açıldı. Mona ve Alex, Ürdün’deki yeni arkadaşlarının yanına doğru yola çıktı. İbrahim, Gazze’de kaldı. Belki de aylar sonra tekrar bir mülteci kampında yaşadığını hatırladı.
http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/29522046.asp
Tawşi der ki; İbrahim'den Allah razı olsun ama keşke diğer hayvanlar da hayvanat bahçesi denen ölüm kamplarına tıkılıp ölmeselerdi, doğal alanlarında kalsalardı.. Hayvanat bahçelerine gitmeyin, çocuklarınızı götürmeyin!
Tawşi der ki; İbrahim'den Allah razı olsun ama keşke diğer hayvanlar da hayvanat bahçesi denen ölüm kamplarına tıkılıp ölmeselerdi, doğal alanlarında kalsalardı.. Hayvanat bahçelerine gitmeyin, çocuklarınızı götürmeyin!
MAYIN TEMİZLEYEN FARELER
"Bu fareler dünyanın en faydalı işini yapıyor. Kamboçya’da iç savaş döneminden kalma mayın tarlalarını temizlemek için kullanılan fareler, Belçikalı kâr amacı gütmeyen ‘APOPO’ isimli kuruluş tarafından Tanzanya’dan getiriliyor."
http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay/97153/2/1/dunyan-n-en-yararl-fareleri
Tawşi der ki; Aklıma bizde mayınlı tarlaya salınan zavallı eşekler geldi. Peki bu fareler de ölmüyor mu? O kısım yazılmamış, evet çok yararlı bir iş ama yapılırken patlama oluyor mu? Ayrıca bizdeki mayınlı alana salınan eşeklere kim dur diyecek? Ayrıca haberdeki başlık "Dünyanın en yararlı fareleri" Sanki diğer mayın işi yapmayan fareler işe yaramıyor. Fareler olmasa her yeri böcekler sarardı! Hürriyet'in son zamanlarda çok komik ve bilgisizce yazılar yazan yazarları beni kahrediyor. Geçen de yeleli koca aslanları dişi yaptılar, kedi besleyenleri şizofren yaptılar.. Yazık.. Çalışıyorlar ama bilgisizce!
DOĞA VE SELFIE
Son selfieniz olabilir!
Bir selfie çılgınlığıdır gidiyor. Kimi köpekbalığıyla, kimi aslanla, kimi timsahla.. Anı ölümsüzleştireyim derken kendinizi öldürtmeyin :)
En sevdiğim selfie karikatürü;
13 Temmuz 2015 Pazartesi
BOŞ PLASTİK KAPLARI ÇÖPE ATMAYIN!
Marketten yoğurt aldınız, yoğurdu yediniz kabı kaldı, atmaaa!
Pastaneden kazandibi aldın, yedin, kabı kaldı, atmaaa!
Dondurma aldın, yedin, plastik kabı kaldı, atmaaa!
Çelik ya da pahalı su kapları alın demiyorum çünkü malum Suriyeli mülteciler heryerde ve herşeyi çalıp satar haldeler. Boşalan plastik kapları suyla yıkayın, çok hafif sabun kullanabilirsiniz, sonra iyice durulayın. Ardından içine su doldurun ve hemen kapı önüne, bahçe kenarına, dükkan kenarına koyun. Böylece susayan kedi ve köpek dostlarımız, hatta kirpicikler susuz kalıp ölmezler. İsterseniz kuru mama da koyabilirsiniz :) Ama bu yaz sıcaklarında su çok önemlidir. Susuz bir çölde siz kaç gün dayanabilirsiniz, bir de o zavallıları düşünün :( Yağmur yağdıktan sonra ve arada toz oldukça mutlaka suyu tazeleyin, zaten içtikleri için o sürekli bitecektir :) Su gibi aziz olun ;)
DENEY MAYMUNLARI AÇLIKTAN ÖLMEK ÜZERE
Liberya’da bir araştırma projesi kapsamında yıllarca kullanılan 66 şempanze açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya. Daha önce şempanzelerin bakımını taahhüt eden NYBC firması, fonları keseceğini açıkladı.
Egzotik meyvelerle yüklü bir bot yaklaşıyor ve ormanın derinliklerinden dört şempanze heyecanla çığlıklar atarak gönüllülerin onlara uzattığı mango ve ananasları alıyor.
Maymunlar, daha önce bir araştırma laboratuvarında deney hayvanı olarak kullanılan bir koloninin parçası, emekliliklerinden sonra Liberya'nın güneyinde ormana bırakılmışlar.
Ancak adadaki 66 şempanze, Liberya Biyotıp Araştırma Enstitüsü (LBRI) ile ortak proje kapsamında hayvanlar üzerinde deneyler yapan New York Kan Merkezi'nin (NYBC) şempanzelerin beslenmesi için fonu keseceğini açıkladığından bu yana uluslararası kamuoyunun gündeminde.
Hayvanlar üzerinde 30 yıl kadar tıbbi deneyler yürüten NYBC, kamuoyu önünde daha önce yaptığı açıklamada 2005 yılında ormana bırakılan şempanzelerin ömür boyu bakımını üstlendiğini taahhüt etmişti.
Acil yardım fonlarıyla hayvanlara destek olmaya çalışan Birleşik Devletler İnsani Toplumu (HSUS) adlı kuruluşun başkan yardımcısı Kathleen Conlee, “NYBC, insanların bunu unutacağına ve öyle geçip gideceğine inanıyor olabilir ancak size temin ederim ki bu olmayacak” dedi.
AYDA 27 BİN EURO GEREKLİ
Merkezin şempanzelerin uzun vadeli bakımından sorumlu olduğunu kaydeden Conlee, “bakım için ayda gerekli olan 27 bin euronun ise yılda yüzlerce milyon gelir elde eden NYBC için çok küçük bir meblağ olduğunu” vurguladı.
Merkezin şempanzelerin uzun vadeli bakımından sorumlu olduğunu kaydeden Conlee, “bakım için ayda gerekli olan 27 bin euronun ise yılda yüzlerce milyon gelir elde eden NYBC için çok küçük bir meblağ olduğunu” vurguladı.
Liberya Biyotıp Araştırma Enstitüsü (LBRI), NYBC ile 1974 yılında şempanzeleri yakalayıp ya da satın alarak Monrovia'nın güneydoğusundaki bir laboratuvarda araştırma yapmak amacıyla anlaşma yapmıştı. Araştırma projesi kapsamında viral enfeksiyonlar özellikle de hepatit konusunda önemli ilerlemeler kaydedilmiş ve anlaşma sona erince NYBC, katkıları dolayısıyla şempanzeleri bakımını üstleneceğini açıklamıştı.
Şempanzeler, tüm yıl boyunca temiz su ve yeterince gıda maddesi olmadığı için hayatta kalmak için tamamen insan yardımına muhtaçlar.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/29530883.asp
Tawşi der ki; Sen o hayvanların hayatını çal, ölümden beter her gün işkence et, ömür boyu hapset, tüm kimyasalları yükle, kafalarına elektrikli çivi çak, sonra işin bitince ölmeyenleri ormana ölüme terket, işte bunu yapan insan!
12 Temmuz 2015 Pazar
HAYVANLARA ÖZEL TRAFİK POLİSİ
Peru'da, kaybolmuş ya da yardıma muhtaç sokak hayvanlarını kurtarmak üzere trafik polisi kadrosundan bir ekip görevlendirilmiş. Sokakta başıboş halde buldukları hayvanları besliyorlar, gerekirse korumaya alıyorlar. Neden Türkiye'de olmasın??? Pardon ya bizde İzmir'deki komiser yardımcısı karakol bahçesinde polislerin beslediği köpeği beylik tabancasıyla vurdu!
Aramızdaki fark!!!
SİYAH KÖPEK SENDROMU
Siyah renkte köpeklerin daha az tercih edildiğini savunan tez çok tartışmalı. Fotoğrafçı Fred Levy de ilk kez 2013'te öğrendiği bu 'siyah köpek sendromundan sonra bir projeye girişmiş. Facebook sayfası üzerinden siyah köpek sahiplenenlerle iletişime geçip onları fotoğraflamış, kimi zaman da başıboş olanları... Ortaya gerçekten de adeta 'Beni kimse istemiyor' diyen bu üzgün siyah köpek fotoğrafları çıkmış.
Tawşi der ki; Cahil halkımızda siyah kedi ve köpeklerin içine üç harfli girer inancı var, yok kara kedi uğursuzluk getirirmiş bilmemneymiş.. Yıl olmuş 2015 hala bu akılsız düşünceler devam ediyor, o zaman siyahilerin (zencilerin) hepsinin hocaya gitmesi lazım! En sevdiğim renkteki kedi ve köpekler siyahtır.
KÖPEK YAVRUSU SANIRKEN
Çin'de bir adam, 2013'te sahiplendiği iki yavru köpekle mutlu mesut yaşıyormuş ki, büyüdükçe köpeklerin tuhaflaşmaya başladığını görmüş. Köpekler hızla 45 kiloya ulaşmış ve adamın tavuklarını yemeye başlamış. Adam bu işte bir iş var derken anlamış ki, evde gözü gibi baktığı 2 köpek meğer nesli tükenmek üzere olan Asya Kara Ayısı imiş. Adam şok yaşamış. Hayvanat bahçesi yetkilileri gelip teslim almış ayıları. Belki anneleri avcılarca vurulmuştu ve bu adam onların hayatını kurtardı bilmiyoruz. Ben de başı dertte olan herşeyi eve getiririm. Bir gün zavallı devekuşu yumurtaları annesiz kalmış deyip eve getireceğim ve içinden Raptor yavruları çıkacak :p
http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay/97095/4369/1/iki-y-l-kopek-san-p-besledi
CEVAP; TAVŞAN VE SARI TOZ
Merhaba, tavşanınızı kafeste beslemeyin. Onu kafeste beslediğiniz sürece birçok hastalığı olacaktır ve en önemlisi de depresyondur. Kafesteki tavşanlar depresyona girip çok az yaşarlar. Tavşanlar gün boyu özellikle geceleri geniş alanlarda koşup oynamak isterler. Küçük bir alanda hem uyku yerinin hem de tuvaletinin olması zaten çok sakıncalıdır. Tavşanların idrarında ara sıra böyle şeyler olur. Genelde jelimsi bir farklılık olunca sindirim, bağırsak hastalığıdır ama bu tozu ilk defa duyuyorum. Talaş olmadığına emin misiniz belki idrarını yaparken talaş yapışmıştır. Eğer talaş değilse derhal veterinere götürün.
11 Temmuz 2015 Cumartesi
KARDEŞ SİTE: KÜRKÜME DOKUNMA
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)