"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

15 Temmuz 2015 Çarşamba

CEVAP; ANKARA'DAKİ YENİ TAVŞAN



            Merhaba Burak Bey, keşke çiftlik yerine Petarkadaş gibi bir siteden yuva arayan ücretsiz zavallı bir tavşana yuva açsaydınız, Ankara'da o kadar çok yuva arayan tavşan oluyor ki, zaten sizin yerinizde olsaydım kesinlikle pofuduk ve kocaman bir Ankara Tavşanı'nı yün çiftliğinden kurtarıp beslerdim. Daha yeni Aşti'de güvenliğin oarada iki koca tavşan gördüm başıboş umarım hala yaşıyorlardır zavallılar. Kolay uyum sağlamasına sevindim ama göreceksiniz tavşanlar bir kedi ve köpekten çok daha zor hayvanlardır, bir bebekten farksızdırlar. Bazen sizi çok zorlayacak. Övgünüz için teşekkür ederim ben sadece tavşanın su içmediğini düşünen bir toplumu az da olsa bilgilendirmek ve hayvan ticaretini durdurmak için bu bloğu hazırladım. Sigarayı bir an önce bırakın zaten hem tavşanın odasına da sigara dumanı giderse onu hasta eder. Tavşanınız yine de şanslı bir tavşanmış ama o güzel eve gerçekten terkedilmiş zavallı bir tavşan girsin isterdim ne yapalım..  3 ayda bir iç parazit iğnesi yaptırın, tırnaklarını kestirin, dişlerini, derisini, tüy dökülmesi var mı diye tüylerini, ağzında tümör var mı diye ağzını kontrol ettirin, her gün kedi tarağıyla tarayın. Ahşap kasasını, mineral taşını ve suluğunu unutmayın, yeni dostunuzun ömrü uzun olur inşallah :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.