"Hiç bir şekilde bir veteriner kliniği veya veteriner fakültesine başvurulmadan, ilk kaynak olarak internet bilgilerinden yararlanılmaması gerektiğini, mutlaka ilk önce hasta hayvanın uzman veteriner hekimlere götürülmesi gerektiğini unutmayın." Tawşi
Hergün onlarca birbirinin aynısı olan soru geliyor, daha önceden sorulmuş sorulara da bakmıyorsunuz, bu yüzden SSS bölümünü yapmaya karar verdim;
1) Tavşanım ishal oldu ne yapmalıyım?
Tavşanınızın dışkısı hafif yumuşarsa veya puding gibi olursa ishal olmuştur. Tavşanınıza 4-5 aylık olmadan önce asla taze yeşillik, sebze ve meyve vermeyin. Tavşanınız 4-5 aylıktan büyükse yeşillik, sebze ve meyveleri yılayıp havluyla kuruladıktan sonra az miktarda verin yoksa ishal olur. Asla doğada bulunmayan cips, pasta, çikolata, kola gibi şeyler vermeyin. Sadece aşırı tahıl, aşırı karbonhidrat, aşırı kepekli ürünler tüketmesin. Kuru otu, uzun samanı ve taze suyu 24 saat önünde dursun.Tavşanınıza 2-3 ayda bir iç parazit iğnesi yaptırın, iç parazit en önemli ishal sebebidir. Tavşanınız evde direkt taşa yatıp üşütmesin, klima, vantilatör ve camların cereyanında bulunmasın yoksa ishal ve ateş kaçınılmazdır. İshal 2 güne geçmezse hemen veterinere götürmelisiniz. İshalken bol su içmesine özen gösterin. Ayrıca ceviz büyüklüğünde taş gibi kurumuş küfsüz, kepeksiz ekmek ishali önlemede yardımcıdır. Tavşanınız ishalken su içmiyorsa ve aşırı su kaybettiyse veterinerde serum takılmalıdır.
2) Tavşanım ayağının üzerine basamıyor, ayağını sürüklüyor, ne olmuş olabilir?
Tavşanınız yüksek bir yerden düşmüş olabilir. Bu yüzden de ayağı çatlamış, ezilmiş, kırılmış olabilir. Vterinere götürüp röntgen çektirmelisiniz. Götürmeden önce kendiniz veya bir eczanede ayağını çok sıkmayacak şekilde küçük bir sargı beziyle sabitleyebilirsiniz. Çok sıkarsanız kangren olur, 3-5 güne de sargıyı çıkarmalısınız. Tavşanınızın yüksek yerlere çıkmasını engelleyin, tavşanların belleri çok hassastıri bellerini bile düşüp kırabilirler. Ayaktayken asla kucağınıza almayın, yere atlaması çok sakıncalıdır.
3) Tavşanım hareketsiz yatıyor
Felç geçiriyor olabilir, zehirlenmiş olabilir, saat kaç olursa olsun çok acil veterinere götürün!
4) Tavşanımın pati altlarında kabuklar, yaralar var, gözünde akıntı oluyor, tüylerinde aralıklı deri gözüken tüy dökülmeleri var.
Tavşanınız egzama veya mantar olmuş olabilir. Çok acil veterinere götürüp veterinerin yazdığı ilaç tedavisini uygulamalısınız. Bu hastalıklarda erken teşhis çok önemlidir yoksa hastalık kana karışırsa ölümcül olabilir. Bu teşhisler konulduysa hijyene çok önem vermeli, günde 2 kez tavşanın tuvaletindeki kirli talaşı değiştirmeli, tavşan iyileştikten sonra farklı yem kabı ve suluk kullanmalısınız, yaşadığı alanı tavşanı zehirlemeden %100/1 çamaşır suyuyla dezenfekte etmelisiniz. Kendiniz de bu süreçte sürekli eczaneden aldığınız cerrahi eldivenleri kullanmalısınız.
5) Tavşanımın tüyleri çok dökülüyor.
Bölgesel tüy dökülmesi değilse bahar veya sonbahar aylarıysa normaldir, Yaz ve kış başlangıçlarında kedi ve köpekler gibi tüy dökerler. Tavşanınızı hergün ince dişli kedi tarağıyla taramalısınız böylece kendi tüylerini yutmaz ve midesinde ölümcül tüy yumakları oluşmaz. Tavşanlar aska kedi ve köpekelr gibi kusamaz. Yine de bir deri hastalığı var mı diye kontrol ettirin.
6) Tavşanım idrar ve dışkılama yapmıyor.
Tavşanınız kabız olmuş olabilir. Vücudunun yanlarına fazla bastırmadan hafifçe rahatlatıcı masaj yapın. 4 aylıktan büyükse biraz sebze, elma ve ekmek verin. Kuru ot ve samanı 24 saat önünde dursun. Düzenli su içmesine özen gösterin. Tavşanınız eve yeni geldiyse yabancılık çeker ve 2-3 gün tuvaletini hiç yapmayabilir. Ayrıca sindirim sorunu, midesinde tüy topu varsa da kabızlık görülebilir.
2) Tavşanım ayağının üzerine basamıyor, ayağını sürüklüyor, ne olmuş olabilir?
Tavşanınız yüksek bir yerden düşmüş olabilir. Bu yüzden de ayağı çatlamış, ezilmiş, kırılmış olabilir. Vterinere götürüp röntgen çektirmelisiniz. Götürmeden önce kendiniz veya bir eczanede ayağını çok sıkmayacak şekilde küçük bir sargı beziyle sabitleyebilirsiniz. Çok sıkarsanız kangren olur, 3-5 güne de sargıyı çıkarmalısınız. Tavşanınızın yüksek yerlere çıkmasını engelleyin, tavşanların belleri çok hassastıri bellerini bile düşüp kırabilirler. Ayaktayken asla kucağınıza almayın, yere atlaması çok sakıncalıdır.
3) Tavşanım hareketsiz yatıyor
Felç geçiriyor olabilir, zehirlenmiş olabilir, saat kaç olursa olsun çok acil veterinere götürün!
4) Tavşanımın pati altlarında kabuklar, yaralar var, gözünde akıntı oluyor, tüylerinde aralıklı deri gözüken tüy dökülmeleri var.
Tavşanınız egzama veya mantar olmuş olabilir. Çok acil veterinere götürüp veterinerin yazdığı ilaç tedavisini uygulamalısınız. Bu hastalıklarda erken teşhis çok önemlidir yoksa hastalık kana karışırsa ölümcül olabilir. Bu teşhisler konulduysa hijyene çok önem vermeli, günde 2 kez tavşanın tuvaletindeki kirli talaşı değiştirmeli, tavşan iyileştikten sonra farklı yem kabı ve suluk kullanmalısınız, yaşadığı alanı tavşanı zehirlemeden %100/1 çamaşır suyuyla dezenfekte etmelisiniz. Kendiniz de bu süreçte sürekli eczaneden aldığınız cerrahi eldivenleri kullanmalısınız.
5) Tavşanımın tüyleri çok dökülüyor.
Bölgesel tüy dökülmesi değilse bahar veya sonbahar aylarıysa normaldir, Yaz ve kış başlangıçlarında kedi ve köpekler gibi tüy dökerler. Tavşanınızı hergün ince dişli kedi tarağıyla taramalısınız böylece kendi tüylerini yutmaz ve midesinde ölümcül tüy yumakları oluşmaz. Tavşanlar aska kedi ve köpekelr gibi kusamaz. Yine de bir deri hastalığı var mı diye kontrol ettirin.
6) Tavşanım idrar ve dışkılama yapmıyor.
Tavşanınız kabız olmuş olabilir. Vücudunun yanlarına fazla bastırmadan hafifçe rahatlatıcı masaj yapın. 4 aylıktan büyükse biraz sebze, elma ve ekmek verin. Kuru ot ve samanı 24 saat önünde dursun. Düzenli su içmesine özen gösterin. Tavşanınız eve yeni geldiyse yabancılık çeker ve 2-3 gün tuvaletini hiç yapmayabilir. Ayrıca sindirim sorunu, midesinde tüy topu varsa da kabızlık görülebilir.
7) Tavşanımın idrar rengi turuncu/kırmızı
Tavşanınızda iltihap olabilir çok acil veterinere götürün, iğnelerini yaptırın. Ayrıca çok havuç yiyen tavşanlarda da bu sorun nadir de olsa görülebilir.
8) Tavşanımın gözü sürekli akıyor, göz kenarlarında yaralar, kabuklar var.
Tavşanınız tozlu bir ortamda kalmış olabilir, toza veya başka birşeye alerjisi olabilir, bird eri hastalığı olabilir. Oda sıcaklığındaki süte ceviz büyüklüğünde pamuk batırıp narince silin, işe yaramazsa bu sefer süt yerine demlenmiş şekersiz oda sıcaklığında çay kullanın. Bunlar işe yaramazsa veterinere danışıp aynı şekilde kantaron yağı kullanın. Yine geçmezse veterinerin vereceği damla ve kremleri kullanın.
Tavşanınızda iltihap olabilir çok acil veterinere götürün, iğnelerini yaptırın. Ayrıca çok havuç yiyen tavşanlarda da bu sorun nadir de olsa görülebilir.
8) Tavşanımın gözü sürekli akıyor, göz kenarlarında yaralar, kabuklar var.
Tavşanınız tozlu bir ortamda kalmış olabilir, toza veya başka birşeye alerjisi olabilir, bird eri hastalığı olabilir. Oda sıcaklığındaki süte ceviz büyüklüğünde pamuk batırıp narince silin, işe yaramazsa bu sefer süt yerine demlenmiş şekersiz oda sıcaklığında çay kullanın. Bunlar işe yaramazsa veterinere danışıp aynı şekilde kantaron yağı kullanın. Yine geçmezse veterinerin vereceği damla ve kremleri kullanın.
9) Erkek tavşanım her yere idrarını yapmaya başladı, hiç söz dinlemiyor, devamlı çiftleşmek istiyor, beni ısırıyor, hırlıyor, çok yaramazlaştı.
Tavşanınız 3 aylık ve daha yukarısı ise ergenlik dönemine girmiştir. 1 yaşına kadar biraz yaramazlık yapacaktır, zamanla azalacaktır. Siz de ergenlik dönemi atlattınız unutmayın ve ona da anlayışlı davranın.
10) Çalılıkların arasında/sokakta annesi olmayan çok küçük bir tavşan yavrusu buldum, ölmesin diye ne yapmalıyım, nasıl beslemeliyim ve tuvaletini yaptırmalıyım?
https://www.youtube.com/watch?v=WBFNfGOnEtM
11) Tavşanımı kedimle, köpeğimle, küçük çocuğumla yalnız bırakmalı mıyım?
Tavşanınızı kedi ve köpeğiniz aniden parçalayıp yiyebilir. Kediniz tırmık atıp birkaç ay sonra bile ölümğne sebep olabilir. Küçük çocuğunuz ise yanlışlıkla tavşanınızın biryerini kırabilir, felç bırakabilir. Tavşanınızı diğer hayvanlarla asla aynı odada tutmayın. Çocuğunuzla da yalnız bırakmayın ve hep tavşana çok kibar davranmasını öğütleyin, eline fazla aldırmayın.
12) Tavşanlara penicilin iğnesi yapılır mı?
Tavşanlara çok çok az da olsa bazı oranlarda penisilin verilebilir ama sadece bazı trleri verilebilir.
13) Tavşanım panik halde nefes nefese, çok korkmuş, kalbi çok hızlı atıyor, saklandığı yerden çıkmıyor
Tavşanınız şok geçiriyor olabilir, üzerine gitmeyin, korkutmayın, yüksek sesli müzik, alet varsasesi kapatın, başka bir hayvan varsa hemen ortadan yok edin, tavşanınızı korkutmadan alıp, gübendiği minderi gibi bir yere koyun. Asla su içine filan atmayın, bunlar safsatadır.
14) Tavşanım dişlerini gıcırdatıyor
Tavşanınızın ağrısı var demektir, size böyle haber veriyor, acilen veterinere götürün, ayrıca diş kontrolü de yaptırın.
15) Tavşanımın tüyleri üzerinde gezen küçük siyah şeyler var
Tavşanınız pirelenmiştir. Evde başka bir kedi, köpek varsa ondan geçmesi doğaldır, Başka hayvan olmayan evlerde tavşanınız yine pirelenebilir. Toz pire yapar. Ayrıca geldiği yerde de almış olabilir. Ayrıca daha küçük olan maytlar da bulunabilir. Pireler dış parazittir. Pire ile savaş için mutlaka okuyun çünkü tavşanlara kedi ve köpeklerin tüm pire ürünlerinden kullanılmaz yoksa zehirlenirler:
http://tawsim.blogspot.com.tr/2013/07/tavsanlarda-pire-sorunu.html
16) Tavşanımın poposundan sümüksü, jel gibi bir sıvı akıyor
Tavşanınızda bir sindirim, bağırsak hastalığı olabilir hemen veterinere götürün.
17) Erkek tavşanım çiftleşmek istiyor, heryere saldırıyor, onun için bir dişi tavşan edinmek istiyorum.
Dişi tavşanı getirmeden önce mutlaka erkek tavşanınızı bir veterinerlik fakültesinde ameliyatla kısırlaştırın. Yoksa bir yılda 500 tavşanınız olur. Dişi tavşanı ise asla parayla satın almayın. Petarkadaş ve benzeri sitelere bakın, kirli hayvan ticaretine ortak olmayın. Ergenlik yazım;
http://tawsim.blogspot.com.tr/2014/05/tavsanlarda-ergenlik-donemi.html
18) Tavşan kısırlaştırma ameliyatını nerede yaptırabilirim?
İlinizdeki veterinerlik fakültelerini arayıp randevu alın veya daha önce sorunsuzca tavşan kısırlaştırmış veterinerlerin bulunduğu özel hayvan hastanelerine ve veteriner kliniklerine götürün. Mutlaka önceden tavşan kısırlaştırmış olmalıdırlar çünkü tavşanlara kedi ve köpekelrden çok az miktarda narkoz verilmektedir. Tavşanınıza çok narkoz verilirse ölür. Kısırlaştırma işlemi doğru yapıldığında çok basit geçer. Tavşanınız tek başına yaşıyorsa kısırlaştırmaya fazla gerek yoktur. Yanına bir eş alacaksanız mutlaka önceden erkeği kısırlaştırın. Erkeğin kısırlaştırılma işlemi daha basittir. Kısırlaştırma işlemi, tavşanlarda tümör oluşmasını aza indirir. Milky'yi kısırlaştırma sürecim;
http://tawsim.blogspot.com.tr/2013/07/milky-kisirlastirildi.html
http://tawsim.blogspot.com.tr/2013/07/milkynin-dikisleri-alindi.html
19) Tavşanım evdeki/bahçedeki çiçeklerden, zehirli otlardan yedi veya belediye/sitenin sinek ilacı sıktığı çimen ve bitkilerden yedi, ne yapmalıyım?
Acilen maydanoz verip vakit kaybetmeden veterinere götürün, yoksa hızla zehirlenip ölebilir çünkü tavşanlar kedi ve köpekler gibi asla kusamazlar. Zehirli bitkiler ve tavşanlara verilmesi uygun olan yeşil bitkiler listesi;
http://tawsim.blogspot.com.tr/2013/11/tavsanlar-icin-zehirli-olan-bitkiler.html
http://tawsim.blogspot.com.tr/2014/05/tavsanlara-hangi-taze-otlar-verilmelidir.html
20) Veteriner hekim tavşanımı hatası sonucu öldürdü, ne yapabilirim?
Dava açabilirsiniz.
21) Tavşanım kafesinde çok mutsuz ve durgun.
Tavşanlar kafeste beslenmez, tavşanınıza bir oda ayırmazsanız asla tavşan beslemeyin. Tavşanlar gece ve sabah erken saatlerde geniş alanlarda koşup oynamayı severler. Ayrıca kafesler hijyenik değildir. Kafes, tavşanları stres ve depresyona sokar, hastalık yaratır hatta öldürebilir. Siz ömür boyu hapiste bir hücrede yaşamak ister miydiniz? Allah'ın yarattığı bir canlıyı kafese tıkmak günahtır.
22) Tavşanım dışkısını yiyor.
Çok doğaldır; http://tawsim.blogspot.com.tr/2012/03/tavsanlarin-diski-yemesi.html
23) Tavşanlar su içer mi?
Tüm hayvanlar gibi tavşanlar da su içer, içmezse ölürler!
http://tawsim.blogspot.com.tr/2012/04/tavsanlar-su-icer-mi.html
24) Veteriner hekim tavşandan fazla anlamadığını söyledi, verilen ilacı dozajına uygun nasıl vereceğim?
Aşağıdaki sitede tavşan hastalıklarında uygulanan ilaçlar tavşanın kilosuna, yaşına göre otomatik olarak dozaj hesaplaması yapıyor;
http://homepage.mac.com/...cks/morfz/rx/drugcalc.html
25) Petshoplar yerine ücretsiz bir hayvan edinmek istiyorum, nereden bulabilirim?
Kendi sokağınız ve mahallenize, ilçenize bakın, ilçenizdeki barınağa gidin, siteler ise; Petarkadaş, Mihav, Minik Pati, Earthlings, Petlebi, Sahibim Olur Musun, Patimiz, Facebook ve Twitter sayfaları ve bu blogtur.
26) Tavşanımın poposu çok kirli
TAVŞANLAR VE ŞOK, KORKUDAN ŞOKA GİRME
Biraz önce Tawşi, bugünkü keşfi olan, gitmemesi gereken dar bir dolabın arkasına girdi, korkup onu yakaladım, başına birşey gelmesin diye.. O da sanırım korkup çok çok hızlı nefes alıp vermeye başladı, kalbi inanılmaz hızlı atıyordu, gözleri biraz değişik bakıyordu. Ayağa kalkabiliyor, normal hareket edebiliyordu ama zaten tavşan olduğu için hızlı atan kalbi onun 2-3 kat üstüne çıkmıştı, sanırım şoktaydı. Bir petshop, hava sıcaklığı neyse, onun tersi sıcaklığı suya atıp şoku şokla yok et demişti ama onu yapamazdım, ya doğru değilse.. Hemen nete baktım, benzer konu bulamadım. Veterinere götürsem anlamaz.. Saat de sabah 06.00. Sakin duracağı, güvende hissedeceği leğenine koydum. Şu anda çok daha iyi tabi ki, sakinledi ama şunu söylemek gerekirse, onlara çok ani hareket yapmayın, kedi gibi düşünmeyin asla.. Onlar çok ama çok narinler.. :(
KOKSİDOYOZ HASTALIĞI
Bağırsak ve karaciğer formu olmak üzere iki formu bulunan ve tedavi edilmediğinde tavşanlar için öldürücü olabilen hastalıktır. Bu hastalığın tespiti tavşanın dışkısının laboratuvar tahlilleri ile yapılmaktadır. Bir tavşan sahiplendiğinizde ilk yapılması gereken tavşanın dışkısını bulunduğunuz ildeki varsa veteriner fakültesi laboratuvarında, fakülte yoksa en kapsamlı hayvan hastanesinde tahlil ettirmektir. Koksidiyoz hastalığının tedavisinde olumlu sonuç vermiş bulunan bir tedavi yöntemi, uygun veteriner bulamazsanız kendiniz uygulayın (Bir veterinerden alıntıdır);
1. Baycox ilacını edinerek tavşanın kilosuna göre dozu ayarlayarak ağızdan şırınga ile vermek suretiyle tedaviye başlayın. Baycox ilacı, toltrazuril diye etken bir madde içermektedir, tavşan koksidiyozunda son derece etkilidir, genelde 3-5 günlük bir uygulama tavşanı tamamen iyileştirmekte, dışkı tahlillerinde koksidiyoz belirtilerine rastlanmamaktadır.
2. Koksidiyoz hastalığının ortaya çıkardığı ikincil enfeksiyonların önlenmesi için Bactrim iğnesi yine tavşanınızın kilosuna göre dozaj ayarı yapılarak uygulanır.
3. Nekahat döneminde iştahsız olduğu için yiyecek ve su tüketmekten kaçınan tavşanınıza destekleyici olarak B12 vitamin ampulü uygulanır. Berovit ve Armavit B gibi vitamin kompleksleri bunun için idealdir. su tüketiyorsa suyuna da damlatılarak uygulanabilir, ama etkili sonuç vermesi bakımından iğne olarak uygulanması daha iyidir.
Önemli; Bir vakada (hatalı koksidiyoz tedavisi sonucunda tavşanın kaybının hukuki yoldan takibinin yapılması) baycox gibi bu hastalıkta son derece etkili ilacı değil, bilgisizliği sonucunda (sulfamezatin uygulanmış bu vakada ve başarısız olunmuş tedavide) tavşan kaybedilmiş. buna göre tam 10 gün boyunca sulphamezatin ilacı uygulanan koksidiyoz hastası tavşanın tahlil sonuçlarında hastalık yapıcı oositlerin son derece fazla olduğu, hiç bir şekilde azalmadığı görülmüş, bu tavşanın kaybından sonra bilgisiz veterinerin bu başarısız tedavisinden vazgeçilmiş, parazit uzmanı bir veteriner hekimin önerisiyle Baycox'a başlanmış ve diğer tavşan bu tedavi sonucunda kurtulmuş).
Özetle, koksidiyoz tedavisinde bu yöntem son derece başarılı sonuçlar vermiş bir yöntemdir, tavşan dostlarına böyle bir vakayla karşılaşmaları durumunda bu yöntemi takip etmeleri veterinerlerce önerilmektedir.
DURGUNLUK, İŞTAHSIZLIK
Tavşanlar yapıları gereği hareketli ve sürekli yiyecek ve su tüketen hayvanlardır. bir tavşan sahibinin tavşanının uzun süreli durağanlığı, sabit şekilde oturması veya yatması, özetle hareketsiz kalması, bir kaç saat içinde yiyecek ve su tüketmemesi gibi olumsuz durumları tespit etmesi halinde yapması gereken ilk işlem hemen tavşanı taşıma çantasına koyarak tavşan hastalıkları alanında bilgili bir veteriner hekime yada bir veterinerlik fakültesine götürmektir. burada uzman hekimler gerekli tetkik, tahlil, muayene, teşhis ve tedavileri yapacaklardır.
İSHAL
Tavşanlar son derece hassas yapıda hayvanlar olduklarından, sıklıkla yakalandıkları sindirim sistemi hastalıkları da bu hastalıklar arasındadır. şöyle ki, tavşanlar hem, virüs, mikrop, bakteri kaynaklı, hem de aşırı sebze tüketimine bağlı (hele de bir kaç aylıklarsa) ishal geçirebilirler.
Tavşanınızın aniden ishal olması durumunda yapılması gereken ilk işlem, dışkı örneğini bir kaba koyarak bulunduğunuz ilde veteriner fakültesi varsa buradaki laboratuvarda, yoksa en iyi ve kapsamlı veteriner kliniğinde tahlil yaptırılmasıdır. Buna göre, tahlil sonucunda koksidiyoz, toksoplazma veya bağırsak florasının çok fazla antibiyotik kullanımına bağlı (oksitetrasiklin - vitaform, baytril - enrofloksasin gibi) hasar görmesi veya genelde olduğu gibi, en kötüsü bilgisiz bir veterinerin tavşanlara asla ve asla penicillin içerikli iğne, merhem, pomad veya oral uygulanamayacağını, tavşanların penicillin için hedef tür olmadığını ve tavşanlarda penicillin uygulamasının ölüme sebebiyet vereceğini bilmemesi ve penicillin uygulaması sonucunda bağırsak florasının tamamen çökmesi, son derece büyük hasar alması ve de penicillin sonucunda tavşanın ciddi zehirlenmiş olması durumlarında bağırsak florasının onarılması amacıyla uygulanacak en iyi ilaç, tavşan hastalıklarında bilgili bir veterinerin önereceği diğer ilaçlarla birlikte Reflor'dur. Reflor biraz suyla karıştırılarak şırıngayla ağızdan içirilmek suretiyle tavşana verilir. günde bir şase uygulaması yeterlidir, en iyi sonuç için bir şase ikiye bölünerek iki kerede verilebilir, sabah ve akşam uygulaması şeklindedir. Aşırı sebze meyve tüketimi sonucunda yine tavşan ishal olmuşsa en iyi ilaç yine Reflor'dur. Reflor sayesinde tavşanın zarar gören bağırsak florası hızla onarılır, ishal durur, tavşan da elektrolit kaybı sonucunda ölmez. Yalnız, penicillin zehirlenmesi vakalarında bağırsak çoğunlukla onarılamayacak kadar hasar gördüğünden, tavşan bir kaç gün içinde zehirlenme sonucunda elektrolit kaybederek ölür.
Bu yazı www.eksisozluk.com yazarı earthlings'in tavşan hastalıkları başlığındaki entrylerinden alıntıdır.
Bu bölümde ise maalesef şimdiye kadar ağır hastalıklar geçirmiş ya da bu sebeplerden hayatını kaybetmiş tavşancıklarımızın hastalık belirtilerine, ölüm sebeplerine bakacağız. Bunu yapmak istedim çünkü acil birşey olduğunda tavşandan anlayan veteriner hekim neredeyse hiç olmuyor, gece açık yer bulmak bile zor oluyor ya da panik olunuyor.. Yaşanmış acı ama önemli olayları bir arada derlemek istedim..
FELÇ
1) Lütfen yardım acil tavşanım felç oldu
Ben hala inanamıyorum dün akşam eve gitti ayaklarını uzatmış bana bakıodu sonra maydonoz verdiğimde yemedi halbuki onu deli gibi seviodu.anneme sordum nesi var diye hiç bişeyi yok sadece biraz keyfi yok dedi ben anladım terslik oludğunu.ayakları tutmuyodu biyerden de zıplayamazdı çünkü koridordaydı.altında kilimi vardı üzrinde hep otururdu.normal herzaman yediği şeyler yemiş.veterinere götrürdüm karnı çok sert sanırım sistit olmuş dediler.yani idrarını zor yapiodu.antibiyotik vurdular...neyse gecenin ilerleyen saatlerinde ayakları tutmuyor ve başını iyice yere koymuş şekilde yatıodu.inanaılmaz acı verici yatıodu sıcak torba koydum ılıktı tabi hafif haffif çişini yapiodu bende sevindim ama sonra gene bıraktı kendini ayaklarını v şeklini almıştı karın üzeri yatıodu.sabaha kadar ağladım uyuyamadım.sabah hayvan hastanesine götürdüm yarım saatlik muayaneden sonra enfeksiyon yada üşütmeye bağlı direnci tükemiş ve ayaklarında kısmi felç olmuş dedi.beynimden vurulmuşa döndüm...küçüçük tavşan durup dururken nasıl felç olur ya.sdayanamıorum bugün iş dönüşü eve gitmek onu görmek istemiorum psikilojim bozuldu.yemek yiyemiorum bende hasta oldum onunla.onu sonlandırmayı düşünüorum.felçli bi hayvan nasıl iyileşicek ki.ben onu öle görmeye dayanamıorum oda zaten ızdırap çekio.kıyamıorum....:::::(
Ben hala inanamıyorum dün akşam eve gitti ayaklarını uzatmış bana bakıodu sonra maydonoz verdiğimde yemedi halbuki onu deli gibi seviodu.anneme sordum nesi var diye hiç bişeyi yok sadece biraz keyfi yok dedi ben anladım terslik oludğunu.ayakları tutmuyodu biyerden de zıplayamazdı çünkü koridordaydı.altında kilimi vardı üzrinde hep otururdu.normal herzaman yediği şeyler yemiş.veterinere götrürdüm karnı çok sert sanırım sistit olmuş dediler.yani idrarını zor yapiodu.antibiyotik vurdular...neyse gecenin ilerleyen saatlerinde ayakları tutmuyor ve başını iyice yere koymuş şekilde yatıodu.inanaılmaz acı verici yatıodu sıcak torba koydum ılıktı tabi hafif haffif çişini yapiodu bende sevindim ama sonra gene bıraktı kendini ayaklarını v şeklini almıştı karın üzeri yatıodu.sabaha kadar ağladım uyuyamadım.sabah hayvan hastanesine götürdüm yarım saatlik muayaneden sonra enfeksiyon yada üşütmeye bağlı direnci tükemiş ve ayaklarında kısmi felç olmuş dedi.beynimden vurulmuşa döndüm...küçüçük tavşan durup dururken nasıl felç olur ya.sdayanamıorum bugün iş dönüşü eve gitmek onu görmek istemiorum psikilojim bozuldu.yemek yiyemiorum bende hasta oldum onunla.onu sonlandırmayı düşünüorum.felçli bi hayvan nasıl iyileşicek ki.ben onu öle görmeye dayanamıorum oda zaten ızdırap çekio.kıyamıorum....:::::(
CEVAP:Bu hastalığın etkeni "Encephalitazon cuniculi" 'dir. Bu etken tavşan tarafından ağızdan alınan protozial bir hastlaıktır. Ağızdan alındıktan sonra dolaşım sistemi yardımı ile sinir sistemine gelir ve meningoencephalit yapar. Daha sonra tavşanların önce ön bacaklarında başlayan ve daha sonra arka bacaklara geçen bir felçten (paraliz) sonra ölüm meydana gelir. Bu hastalığın önemli olmasının bir nedeni ise hastalığın insanlara geçmesi ve insanlarda da meningoencephalit yapmasıdır. Hastalık yine insanlara ağız yoluyla bulaşıyor. Bu yüzden hayvan sahiplerinin ve veteriner hekimlerin hasta hayvanlara yaklaşırken dikkatli olmaları gerekmektedir...
TAVŞANIM SIRT TÜYLERİNİ YOLUYOR
1) Tavşanım sırtındaki tüylerini yoluyo yakında kel kalacak aceba hasta mı yardım edin lütfen....
CEVAP: Psikolojik olabilir. Son zamanda olumsuz bir durumla (yüksekten düşme,saldırı) karşılaştıysa strese girmiştir.. Dişiyse yalancı hamilelik yaşıyor olabilir.. Çiftleşme döneminde olabilir..
TAVŞANIM YAN YATMIŞ, KIPIRDAMIYOR
1) Gece hareketliydi tıkırtı yapıyodu tavşanım ama sabah uyandığımda yan yatmıştı, elime alıyorum yan yatmak istiyor sürekli
CEVAP: Felç olabilir, bu gibi durumlarda vakit kaybedilmeden en yakın veterinere götürülmelidir, geçen her zaman tavşanınızın hayatından çalmaktadır..
TAVŞANLARDA KULAK-BURUN-BOĞAZ ve MANTAR SORUNLARI
1)Tavşanımın gözünün yanındaki tüylerin çoğu döküldü gözünde akıntı var resmen ağlıyormuş gibi akıyor gözü ve arada hırlama öksürük karışımı bir ses çıkarıyor neden olabilir ne yapmam lazım?
CEVAP: Hastalık muhtemelen tüy dökülmeleri çoksa mantar olabilir. Burunda ve gözde akıntı varsa üşütmüş olabilir. Yani her 2 durumdada veterinere gitmeniz şart.özellikle üşütmüşse tehlikeli.erken teşhis ve tedavi olmazsa ölümcül olabilir :(
MANTAR HASTALIĞI (SAÇKIRAN)
Halk arasında saç kıran olarak bilinen mantar enfestasyonları, hayvanlardan insanlara veya tersine bulaşma özelliği gösteren (Mikrosporum cinsi), öldürücü olmayan bir hastalıktır. Bulaşma ve hastalığın ortaya çıkmasında temas ve stres önemli faktörlerdir. Mantar özellikle BAĞIŞIKLIĞI DÜŞÜK YAVRULARDA, stres (kızgınlık stresi), kötü beslenme 1 haftayı geçen yoğun antibiotik uygulamaları, derinin nemli kalması, hastalıklı canlıyla temas ve aynı malzemeleri kullanmak, başka hastalığın seyri sırasında ikincil olmak suretiyle bulaşmaktadır. DOLAYISIYLA HAYVANLARIN EVDE BESLENMESİ VE DIŞARIYA ÇIKMIYOR OLMASI MANTAR OLMAYACAĞI ANLAMINA GELMEZ. ÇÜNKÜ MANTAR, UYUZ VE KEPEKLENME (BULAŞICI KEPEK) GİBİ DERİ LEZYONLARI OLAN HASTALIKLAR FIRSATÇI ÖZELLİK GÖSTERMEKTEDİR. BU YÜZDEN MANTAR YÖNÜNDEN EN AZ SENEDE 1 OLMAK ÜZERE AŞILAMAK ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR. Mantara, beyaz ve uzun tüylü olanlar daha hassastır. Bu nedenden dolayı bu tip hayvanlar stres altına girecekleri ortamlara girmeden önce 1 doz daha mantar aşısı yapılması faydalı olur. mantar lezyonları az kaşıntılı, yuvarlak veya oval kıl dökülmüş bazen de kirece benzeyen odaklar halindedir. İnsana bulaşma özelliği korunmayı önemli kılmaktadır. İnsanlarda ise kol, bacak ve sırtta yuvarlak demir 25 kuruş büyüklüğüne varabilen lezyonlara rastlanmaktadır. Tedavide insanlar doktor tavsiyesiyle mantar şampuanı ve flukonazol etken maddeli ilaç kullanabilirler..ancak flukonazol karaciğer problemi olanlarda kullanılmamalıdır. Tedavide hayvanlar ise veteriner içerikli mantar şampuanı ile 3 GÜN ARAYLA toplamda 5-6 kez yıkanmalı bu arada flukonazol etken maddeli ilaç ağız yoluyla uygulanabilir. Bu ilaç haftada bir toplamda 2-3 kez verilir. Eğer ilaç kullanılmayacaksa 15 gün ara ile 2 doz mantar aşısı tedavi edici nitelikte olur. Şöyle ki, ilk yapılan aşı öncelikle hastalığı arttırır, görünmeyen lezyonlar da ortaya çıkar, ardından bağışıklık oluşacağı için 15. günden sonra toparlamaya başlar. Bu arada bulaşmayı engellemek için mantar şampuanıyla yıkamak çok önemlidir. Şampuan tüylerdeki artrosporları öldürdüğü için hem hayvanın diğer noktalarına hemde diğer canlılara bulaşmayı minimalize eder. Flukonazol kullanımından sonrada deride farklı yerlerde ortaya çıkmamış lezyonlara rastlanması normaldir, çünkü ilaç deride mantarla reaksiyon oluşturmuştur. Mantar ilacı ve aşı aynı anda kullanılamıyacağı için tedavide duruma göre birini tercih etmek gerekir. Eğer ilaçla tedavi yapılmışsa düzelme sonrası yine aşılama yapmak gerekir. Çünkü aşılama belli bir süre bağışıklığı artırıp koruyucu özellik göstermektedir. İlaç ise sadece tedavi eder bulaşmayı engeller ama vücuttan atıldıktan sonra koruyucu özellik göstermez. KUŞLARDA İSE en çok ayak gaga ve popo bölgesinde pamuksu ve kirecimsi odaklar şeklinde mantara rastlanmaktadır..muhtemelen ilk olarak ayaklarda başlayan mantar kaşıma sonucu gaga ve poposuna bulaşmıştır..ileri vakalarda gagada eğrilik ve yem yiyememe durumu görülür.. bu durumda gaga kesilip düzeltilmeli , törpülenmelidir..ardından ayak ve gagalara günlük olarak veteriner mantar pomadı kullanılması sorunu çözecektir..1 hafta içinde düzelme oluşur.15 günde tamamen eski hallini almış olur..krem bitene kadar kullanılmalıdır...TAVŞANLARDA yıkama pek tercih edilmez çünkü tavşanlarda yıkama ölümcül olabilir..sadece etkilenen kısımların lokal olarak şampuanla yıkanıp kurutulması gerekir..yine mantar aşısı ve flukonazol kullanılabilir (Vet. Hek.Mehmet Yavuz Uğur, Ankara)
Halk arasında saç kıran olarak bilinen mantar enfestasyonları, hayvanlardan insanlara veya tersine bulaşma özelliği gösteren (Mikrosporum cinsi), öldürücü olmayan bir hastalıktır. Bulaşma ve hastalığın ortaya çıkmasında temas ve stres önemli faktörlerdir. Mantar özellikle BAĞIŞIKLIĞI DÜŞÜK YAVRULARDA, stres (kızgınlık stresi), kötü beslenme 1 haftayı geçen yoğun antibiotik uygulamaları, derinin nemli kalması, hastalıklı canlıyla temas ve aynı malzemeleri kullanmak, başka hastalığın seyri sırasında ikincil olmak suretiyle bulaşmaktadır. DOLAYISIYLA HAYVANLARIN EVDE BESLENMESİ VE DIŞARIYA ÇIKMIYOR OLMASI MANTAR OLMAYACAĞI ANLAMINA GELMEZ. ÇÜNKÜ MANTAR, UYUZ VE KEPEKLENME (BULAŞICI KEPEK) GİBİ DERİ LEZYONLARI OLAN HASTALIKLAR FIRSATÇI ÖZELLİK GÖSTERMEKTEDİR. BU YÜZDEN MANTAR YÖNÜNDEN EN AZ SENEDE 1 OLMAK ÜZERE AŞILAMAK ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR. Mantara, beyaz ve uzun tüylü olanlar daha hassastır. Bu nedenden dolayı bu tip hayvanlar stres altına girecekleri ortamlara girmeden önce 1 doz daha mantar aşısı yapılması faydalı olur. mantar lezyonları az kaşıntılı, yuvarlak veya oval kıl dökülmüş bazen de kirece benzeyen odaklar halindedir. İnsana bulaşma özelliği korunmayı önemli kılmaktadır. İnsanlarda ise kol, bacak ve sırtta yuvarlak demir 25 kuruş büyüklüğüne varabilen lezyonlara rastlanmaktadır. Tedavide insanlar doktor tavsiyesiyle mantar şampuanı ve flukonazol etken maddeli ilaç kullanabilirler..ancak flukonazol karaciğer problemi olanlarda kullanılmamalıdır. Tedavide hayvanlar ise veteriner içerikli mantar şampuanı ile 3 GÜN ARAYLA toplamda 5-6 kez yıkanmalı bu arada flukonazol etken maddeli ilaç ağız yoluyla uygulanabilir. Bu ilaç haftada bir toplamda 2-3 kez verilir. Eğer ilaç kullanılmayacaksa 15 gün ara ile 2 doz mantar aşısı tedavi edici nitelikte olur. Şöyle ki, ilk yapılan aşı öncelikle hastalığı arttırır, görünmeyen lezyonlar da ortaya çıkar, ardından bağışıklık oluşacağı için 15. günden sonra toparlamaya başlar. Bu arada bulaşmayı engellemek için mantar şampuanıyla yıkamak çok önemlidir. Şampuan tüylerdeki artrosporları öldürdüğü için hem hayvanın diğer noktalarına hemde diğer canlılara bulaşmayı minimalize eder. Flukonazol kullanımından sonrada deride farklı yerlerde ortaya çıkmamış lezyonlara rastlanması normaldir, çünkü ilaç deride mantarla reaksiyon oluşturmuştur. Mantar ilacı ve aşı aynı anda kullanılamıyacağı için tedavide duruma göre birini tercih etmek gerekir. Eğer ilaçla tedavi yapılmışsa düzelme sonrası yine aşılama yapmak gerekir. Çünkü aşılama belli bir süre bağışıklığı artırıp koruyucu özellik göstermektedir. İlaç ise sadece tedavi eder bulaşmayı engeller ama vücuttan atıldıktan sonra koruyucu özellik göstermez. KUŞLARDA İSE en çok ayak gaga ve popo bölgesinde pamuksu ve kirecimsi odaklar şeklinde mantara rastlanmaktadır..muhtemelen ilk olarak ayaklarda başlayan mantar kaşıma sonucu gaga ve poposuna bulaşmıştır..ileri vakalarda gagada eğrilik ve yem yiyememe durumu görülür.. bu durumda gaga kesilip düzeltilmeli , törpülenmelidir..ardından ayak ve gagalara günlük olarak veteriner mantar pomadı kullanılması sorunu çözecektir..1 hafta içinde düzelme oluşur.15 günde tamamen eski hallini almış olur..krem bitene kadar kullanılmalıdır...TAVŞANLARDA yıkama pek tercih edilmez çünkü tavşanlarda yıkama ölümcül olabilir..sadece etkilenen kısımların lokal olarak şampuanla yıkanıp kurutulması gerekir..yine mantar aşısı ve flukonazol kullanılabilir (Vet. Hek.Mehmet Yavuz Uğur, Ankara)
TULAREMİ
Tavşan vebası olarak da bilinen bir bulaşıcı hastalık..
ilk tavşanlarda ve farelerde görülmüştür, sorna insanlara da geçmiştir, bakteriyeldir. baş ağrısına ve gözde iltihaplanmalara neden olur. nadiren ölümcüldür, antibiyotik tedavisiyle iyileştirilebilir. aşısı bulunamamıştır. tularemi; esas itibariyle dogada, tavşan, fare sıcan gibi kemiricileri ve daha seyrek olarak rakun, opposum, sigir kedi, kopek gibi hayvanlari tutarak varligini surduren zoonotik bir infeksiyondur. bakteri deriden, kene isirmasi veya infekte hayvan ile temasla girer. giriş yerinde agrili papül olusur.usume ile ates 38-40 c kadar yukselir. halsizlik, istahsizlik, kas agrilari, bas agrisi gorulur. tedavi icin streptomisin; eriskinlerde 7.5-10 mg/kg im 12 saat ara ile, çocuklarda 30-40 mg/kg im iki dozda uygulanabilir. streptomisin tek dozda da verilebilir. gentamisin de etkilidir.
1936-88 yılları arasında türkiye'de görülmeyen, ancak son yıllarda güney marmara bölgesinde; karacabey, bandırma ve manyas tarafında her büyük yağmurdan sonra patlak veren bulaşıcı hastalık*. tarla faresi, sıçan vs. kemirgenlerin idrarıyla kirlenen içme suyu kaynakları hastalığın yayılmasında asıl rolü oynar. enfekte suyun içilmesini takiben birkaç gün içinde farenjit benzeri bir görünüm ortaya çıkar, ancak tedaviye cevap vermez ve çene altında sert nodüller oluşturur. buna faringeal form adı veriliyor ve bölgede git gide yaygınlaşıyor. son yıllarda, akrabalarım da dahil 30'dan fazla kişinin bu hastalığa yakalandığını gördüm, bir kısmı ameliyat olmak zorunda kaldı. lakin sağlık kuruluşlarının bu hastalıkla ilgili bir araştırması halen yok. antibiyogram diye bir test var, ona dahi tenezzül etmedikleri için ilk vakaları verem zannedip ona göre tedavi yapmışlar. Allah akıl fikir versin..
ilk tavşanlarda ve farelerde görülmüştür, sorna insanlara da geçmiştir, bakteriyeldir. baş ağrısına ve gözde iltihaplanmalara neden olur. nadiren ölümcüldür, antibiyotik tedavisiyle iyileştirilebilir. aşısı bulunamamıştır. tularemi; esas itibariyle dogada, tavşan, fare sıcan gibi kemiricileri ve daha seyrek olarak rakun, opposum, sigir kedi, kopek gibi hayvanlari tutarak varligini surduren zoonotik bir infeksiyondur. bakteri deriden, kene isirmasi veya infekte hayvan ile temasla girer. giriş yerinde agrili papül olusur.usume ile ates 38-40 c kadar yukselir. halsizlik, istahsizlik, kas agrilari, bas agrisi gorulur. tedavi icin streptomisin; eriskinlerde 7.5-10 mg/kg im 12 saat ara ile, çocuklarda 30-40 mg/kg im iki dozda uygulanabilir. streptomisin tek dozda da verilebilir. gentamisin de etkilidir.
1936-88 yılları arasında türkiye'de görülmeyen, ancak son yıllarda güney marmara bölgesinde; karacabey, bandırma ve manyas tarafında her büyük yağmurdan sonra patlak veren bulaşıcı hastalık*. tarla faresi, sıçan vs. kemirgenlerin idrarıyla kirlenen içme suyu kaynakları hastalığın yayılmasında asıl rolü oynar. enfekte suyun içilmesini takiben birkaç gün içinde farenjit benzeri bir görünüm ortaya çıkar, ancak tedaviye cevap vermez ve çene altında sert nodüller oluşturur. buna faringeal form adı veriliyor ve bölgede git gide yaygınlaşıyor. son yıllarda, akrabalarım da dahil 30'dan fazla kişinin bu hastalığa yakalandığını gördüm, bir kısmı ameliyat olmak zorunda kaldı. lakin sağlık kuruluşlarının bu hastalıkla ilgili bir araştırması halen yok. antibiyogram diye bir test var, ona dahi tenezzül etmedikleri için ilk vakaları verem zannedip ona göre tedavi yapmışlar. Allah akıl fikir versin..
TAVŞANLARDA STRES
Stres, tavşanlarda hastalıkların ortaya çıkmasında en önemli şeydir. Bu sebeple tavşanınızı hastalıklardan korumanın ilk şartı; tavşanınız için gerekli olan uygun olan yaşam ortamını sağlamaktır. Hijyenik bir yaşam alanı, uygun beslenme ve uygun çevre sıcaklığının sağlanması ile birlikte kemirme ihtiyacının mutlaka karşılanması gerekmektedir. Ayrıca tavşanınızı çevredeki hasta tavşanlarla bir araya getirmekten kesinlikle kaçınmalısınız. Veteriner hekiminizin önereceği aralıklarla yapılan düzenli kontroller, gerekli iç ve dış paraziter tedaviler ile tavşanınızın ihtiyaç duyduğu diğer bakımlarının yapılması, tavşanınızı hastalıklardan büyük ölçüde uzak tutacaktır.
Tavşanların sosyal canlılar olduğunu unutmamalısınız. Eğer bir tavşana sahipseniz, onunla ilgilenmeli, ona zaman ayırmalı ve rahatça haraket edebileceği, oynayabileceği yeterli genişlikteki bir ortamı ona hazırlamalısınız. Tabiki bu arada tavşanlar için kemirmenin zorunlu bir ihtiyaç olduğunu göz önüne alarak, eğer tavşanınızı evinizin içinde serbest bıraktıysanız tavşanınızın ve evinizdeki eşyaların sağlığı için onu mutlaka gözlem altında tutmalısınız. Özellikle elektrik kablolarını kemirmek tavşanlar için hayati tehlike yaratabilir. Bir kafese kapatıp sadece yemini ve suyunu vererek asla tavşan beslememelisiniz. Bu şekilde hapis hayatı yaşayan bir tavşan mutlu bir tavşan değildir, stres altındadır ve hastalıkların ortaya çıkması çok daha kolaydır.
ZOONOZ HASTALIKLAR
Zoonoz hastalıklar denilen ve hem tavşanlarda hemde insanlarda görülebilen bazı hastalıklar vardır. Zoonoz hastalıkların başlıcaları; tüberküloz, tularemi, toxoplazmozis, listeriyozis, tripanozomiyazis, pseudotüberküloz hastalıklarıdır. Bu hastalıkların bulaşmasında, özellikle fare ve sıçanlar ile sağlıklı tavşanların bu hastalıkları taşıyan tavşanlarla bir araya getirilmesi önemli rol oynar. Genel hijyenik tedbirleri aldığınız ve evinizde fare yada sıçan bulunmadığı taktirde çok fazla endişelenmenize gerek yoktur. Kuduz hastalığı da zoonoz bir hastalık olmakla birlikte, tavşanınızın kuduza yakalanması için kuduz hastalığına yakalanmış bir hayvan tarafından ısırılması gerekmektedir. Yabani tavşanlar kuduz hastalığı için risk taşıyabilse de, evimizde beslediğimiz tavşanlar için bu risk son derece azdır.
TAVŞANLARDA İSHAL
1- Tavşanlarda Besleme Hatalarına Bağlı Olarak Gelişen İshaller :
Tavşanların günlük diyetlerinin %3 oranında selüloz içermesi durumunda ishal gözlenirken, selüloz oranı %6 olduğu durumlarda selüloz eksikliğine bağlı ishaller gözlenmez. İshal riskini azaltmak için tavşanınızın besinleri içerisindeki selüloz içeren lifli gıdaların çok ince kıyılmış olmaması ve günlük diyetinin %6-10 u oranında selüloz içermesi gerekmektedir.Tavşanınız için selüloz takviyesi olarak kullanabileceğiniz en uygun yemler kuru yonca ve samandır. İşlenmemiş lifli gıdaların büyük kısmı sindirilmemiş olarak kalır ve bağırsakların sağlıklı çalışması için önemlidir.
Tavşanınızın diyetindeki selüloz içeren lifli gıdaların az, sindirilebilir karbonhidrat ve protein miktarının fazla bulunması; sindirim sisteminin haraketliliğinin azalmasına, körbağırsaktaki amonyak seviyesinin artmasına ve pH'ının değişmesine sebep olarak bağırsak iltihabının oluşmasına ortam hazırlar ve sonuçta tavşanlarda ishal gözlenir.
Tavşanınızın beslenme tarzındaki ani değişikliklerde ishale sebep olabilir. Özellikle hiç alışkın olmadığı besinleri bir anda fazla miktarda tüketmesi tavşanınızı risk altına sokar. Alışkın olmadığı farklı gıdaları tavşanınızına verirken mümkün olduğunca ani değişikliklerden kaçınmalısınız. Bu tür gıdaları başlangıçta çok az miktarda verip, zamanla yavaş yavaş miktarını arttırarak tavşanınızı alıştırmanız gerekir.
Sütten kesilen tavşan yavrularına verilecek gıdaların nem oranı çok düşük olmalıdır. Bunun nedeni yine körbağırsaklarında bulunan mikroorganizma topluluğu ile ilişkilidir. Yüksek nem içeren gıdalar tavşanların sekumlarında daha farklı mikroorganizmaların gelişmesine sebep olmakta ve istenilen mikro flora düzeyi gelişememektedir. Bunun sonucunda tavşanlarda ishal gelişmektedir. Özellikle genç yaşlarda beslenme bozukluğuna bağlı gelişen ishal olgularında, yavruların kurtulma şansı çok düşüktür. Bu sebeple sütten kesimden sonra nem oranı çok düşük kuru ot (kuru yonca-kuru saman) ve pelet yem verilmesi gerekmektedir.
Tavşanların beslenmesinde diğer bir noktada onlara sebze ve meyve vermenin zamanıdır. Bu besinler sulu gıda olduklarından sebzelerin 3 aylık, meyvelerin ise 6-7 aylık yaştan önce verilmeleri uygun olmaz. Çünkü sindirim sisteminin gelişimi tam olarak gerçekleşmemiştir.
Tavşanınız çok küçükse ve yeterince anne sütü ememediyse, yavrunun süt ihtiyacı var diye inek sütü verilmemelidir. Çünkü inek sütü ile tavşan sütü içerik açısından büyük farklılıklar içerir ve bu farklılıklar yavru tavşanlarda ishale sebep olur.
2- Tavşanlarda Hastalıklara Bağlı Olarak Gelişen İshaller :
Bu tür ishaller; bakteriler, virusler, parazitler veya protozoonlar gibi hastalık etkenleri tarafından oluşturulurlar. Bu tür hastalıkları engellemenin ilk yolu yukarıdaki beslenme hatalarını yapmamaktır. Çünkü tavşanınızın bağırsaklarında hastalık oluşturabilecek bakteriler bulunsa bile, çoğalmaları için uygun ortam oluşmadığı sürece hastalığa sebep olamazlar. Beslenme hataları, tavşanınızın bağırsaklarındaki yararlı mikroorganizmaların sayısının azalmasına ve zararlı mikroorganizmaların üremesi için gerekli olan ortamın hazırlanmasına sebep olurlar. Ayrıca tavşanınızı stresten uzak tutmak, hasta tavşanlarla bir araya getirmemek ve düzenli aralıklarla tavşanınızı veteriner hekiminize götürerek paraziter tedavilerini ve genel kontrollerini yaptırmak, bu tür hastalıklardan büyük oranda tavşanınızı koruyacaktır.
TAVŞANLARDA TÜY YUTMA
(Tavşanların Mide ve Bağırsaklarının Tüy Yumakları İle Tıkanması - Trikobezoar)
|
TAVŞANLARDA KULAK UYUZU
Kulak uyuzu tavşanlarda yaygın olarak görülmekte olup, etkeni Psoroptes cuniculi'dir. Tavşandan tavşana hastalığın bulaşması direk temas yoluyla olur. Kulak katmanlarında tahriş, sulanma ve kabuklanmaya sebep olur. Hastalık öncelikle kulak içinden başlar ve yukarı doğru yayılır.
Tavşanın kulaklarında gri beyaz akıtıya sebep olur. Deri yüzeyi nemli kızarık ve ağrılıdır. Şiddetli kaşıntı ve huzursuzluk görülür. Tavşanlar baş ve kulaklarını sallar, kulağını kaşır yada ısırabilir. Hastalığın etkisiyle tavşanların kulakları kalınlaşır. Tedaviye başlanmadığı taktirde hastalık orta kulağı ve sinir sistemini de etkileyebilir. Vücut direnci zayıf olan tavşanlarda kulak dışındaki vücudun diğer bölgelerinede uyuz etkeni yayılabilir.
PASTÖRELLOZİS
Tavşanlarda Pasteurella türü bakterilerin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Tavşandan tavşana bulaşma direk temas, solunum yolu veya hasta tavşanların kullandığı malzemelerin sağlıklı tavşanlar tarafından kullanılmasıyla olur. Genç tavşanlar hastalığa çok duyarlıdırlar. Hastalığı taşıyan anne tavşanlar doğumdan hemen sonra hastalığı yavrularına bulaştırdığı için; doğum sonrasında yavrularda bu hastalığa sık rastlanmaktadır. Sağlıklı görülen tavşanların %30-90' ı bu hastalığın taşıyıcısı olmakla birlikte, stres hastalığın ortaya çıkışında önemli bir etkendir.
Hastalık genellikle solunum yolundan tavşanların vücuduna girdikten sonra kan veya lenf yoluyla bütün vücuduna yayılması sebebiyle, başta solunum sistemi olmak üzere tavşanların bir çok organında belirtilere sebep olur.
Hastalığın hızlı seyrettiği tavşanlarda genellikle ani ölümler görülür. Yavaş seyrettiği durumlarda; burun-gözyaşı akıntısı, rahim, testisler, eklemler, orta kulak ve iç kulak ile deri altı ve diş köklerinde iltihaplanmalar oluşabilir. Tavşanlar burun akıntılarını patileyle temizledikleri için, patilerinin iç kısmı nemlidir yada tüyler birbirine yapışmıştır. Hastalık akciğerlere yerleştiği taktirde solunum güçlüğü, üreme organlarına yerleştiği taktirde kısırlık, orta kulağa yerleştiği durumda WRY NECK (Eğri Boyun) denilen hastalığı oluşturur.
Korunma: Tavşanınızın yaşam alanının hijyenik ve stressiz olması, ayrıca kapalı alanda yaşayan tavşanlar için (özelliklede yüksek proteinli gıdalarla besleniyorsa) yeterli havalandırmanın sağlanması gerekmektedir.
TAVŞANLARDA TYZZER'S HASTALIĞI
Tyzzer's hastalığı; tavşanlarda bol ishal, buna bağlı olarak gelişen hızlı sıvı kaybı ve yüksek ölüm oranıyla seyreden, bulaşıcı ve bakteriyel bir hastalıktır. Tavşanlar hastalık etkenini almış olsalar bile başlangıçta herhangi bir belirti göstermeyebilir. Özellikle süt emme dönemindeki yavru tavşanlar bu hastalığa çok duyarlıdır. Bu dönemdeki tavşanlarda aşırı sıcak hava ve stresin etkisiyle hastalık etkeni çoğalarak şiddetli derecede ishale sebep olur. Tedavi edilmeyen tavşanlar genellikle 1-2 gün içerisinde ölürler.
Korunma: Özellikle tavşanınızı sütten kesilme döneminde stresten uzak tutmanız, çevre sıcaklığını ayarlamanız ve hijyene önem vermeniz önerilir. Ayrıca tavşanınızı hastalık belirtilerini gösteren diğer tavşanlarla bir araya getirmemeniz gerekir.TAVŞANLARDA TREPONEMATOZİS HASTALIĞI
Tavşandan tavşana hastalığın bulaşması çiftleşme ve yavrunun hastalığı taşıyan annesine teması ile olur. Hastalık deride, cinsel bölgelerde, gözlerde, göz kapaklarında, burunda ve dudaklarda ülserlerin ve kabuklanmaların görülmesine neden olur. Tavşanlarda kısırlığa ve yeni doğan tavşan yavrularının ölmesine sebep olur.
TAVŞANLARDA VİRAL HEMORAJİK SENDROM
(VHS-Nekrotik Hepatitis)
|
TAVŞANLARDA MİKZOMATOZİS HASTALIĞI
|
TAVŞANLARDA DİŞ HASTALIKLARI
|
TAVŞANLARDA İDRAR RENGİ
Tavşanlarda normalde sarı olan idrar bazen turuncu, kahverengi, pembe, portakal rengi hatta kırmızı bile olabilir. Bu renk değişikliği ya, yediği gıdaların pigmentleri ile alakalı bir durumdur ya da idrar yolunda taş oluşumuna bağlı bir problem olabilir. Örneğin beta-karotenlerce zengin havuç, ıspanak gibi gıdaların çok tüketilmesi sonucu görülebilir. Yine aynı miktarda bu gıdaları tüketen başka bir tavşanda idrarda renk değişikliği gözlenmeyebilir. Bazen de stres, mevsim değişikliği ve kullanılan anbiyotiklere bağlı idrarda renk değişikliği görülebilir. Genellikle bu durum adet görme, regl olma diye yanlış bilinir. Bunun dışında su tüketiminin az olması ya da aşırı su kaybı da idrarın rengini koyulaştırır. Gıdaya bağlı olanın sağlığı tehdit edici bir yanı yoktur. Tedavi gerektirmez. Aralıklı olarak 2-3 gün sürer. Ancak hematüri denilen idrar yolunda kanama varsa Veteriner müdehalesi gerekir. Bunların dışında vulva ve uterus yani genital organlar kökenli bir kanama varsa bu da Veteriner müdehalesi gerektirir. Uterusta tümör, kanser, uterus kalınlaşma vb sebeplerden olabilir.
Veteriner hekiminiz idrar testleriyle renk değişikliğinin sebebini ortaya çıkaracaktır. Tavşanınızda idrar yapma alışkanlığında değişiklikler olduysa (daha sık idrar yapma ya da idrar yapamama gibi) veya renk değişikliği dışında sağlık problemleri de dikkatinizi çekiyorsa, vakit kaybetmeden veteriner hekiminizden yardım almalısınız. loptavsan.comTAVŞANLARDA TÜY VE BIYIK DÖKÜLMESİ
Tavşanlarda iki çeşit tüy vardır; yazlık ve kışlık tüyler. Tavşanlarda bu yüzden yılda iki kez pek çok hayvan gibi tüy değişimi olur. Bu yüzden mevsimsel değişmelerde tüy dökmeleri çok normaldir. Ama tüy ve bıyık dökmelerinin başka sebepleri de vardır, bunlar;
*Mevsim değişiklikleri (Kıştan bahara geçilmesi gibi..)
*Stres (Başka hayvanlar, kafeste yaşaması, çocuklar, gürültü.. tavşanları strese sokar.)
*Vitaminsizlik (Veterinerde, pet shoplarda satılan şurup tarzı vitaminler tavşanın suyuna belirtilen kadar damlatılmalıdır.)
*Deri hastalıkları (Tavşanın sırt ve tırnak dibi tüyleri dökülüyorsa dış paraziti vardır ama tüyleri genel olarak dökülüyorsa genel deri hastalığı vardır.)
*Vücut dirençsizliği (Tavşanlara günde 3 çeşit sebze verilmelidir, vitamin desteği suyuna katılmalıdır, yoncası, samanı sürekli önünde olmalıdır, tuz taşı bulunmalıdır, çok çeşitli beslenmelidirler, tek tip palet mama verilmemelidir, yıl içinde değişiklik yapılmalıdır, çok çeşitli tahıl karışımı da hergün verilmelidir, haftada 3 kez de meyve verilmelidir.)
*Tavşanlar arası kavga (Erkek tavşanlar arası çıkan mekan kavgalarında bıyık ve tüy yolunmaları yaşanabilir.)
*Yıkamak (Tavşanlarınızı asla yıkamayın)
*Tüylerin taranmaması (Tavşanınızın tüylerini hergün özel tarağıyla taramalısınız)
*Gıdaların tek tip verilmesi (Asla tek tip beslemeyin)
*Gebelik (Dişi tavşanların bu dönemde tüylerinin dökülmesi ve kendilerinin yolması normaldir.)
*Yalancı gebelik (Gebe olmadığı halde kendini hamile sana dişi tavşanların yaşadığı bu durum sürecinde tüylerin yolunması normaldir.)
*Parazit sorunları (Tavşanınızı 3 ayda bir veterinere götürüp iç-dış parazitlerine karşı ilaçlatmalısınız.)
*Günlük protein ve mineralin yetersiz alınması (Tavşanınızın yedikleri yukarıda da bahsettiğim gibi çeşit açısından çok zengin olmalıdır.)
TAVŞANIN BOĞAZINA BİRŞEY KAÇARSA
Örnek olay 1:
"Bugün tavşanım yem yerken yem genzine kaçtı sanırım, o sırada hapşuruyordu, ve üst üste hapşurmasıyla ağzından, burnundan o yem sıvı halde gelmeye başladı, bu oldukça uzun sürdü, bu arada kusmaya da çalıştı ama kusamadı. Hemen bir hekime gittikancak gitmemiz yine de yarım saati buldu. Maalesef tavşanlar kusamadıkları için o sıvıları yutmuş ve o sırada nefes almakta zorlandığı için de sıvının bir kısmı soluk borusundan akciğere kaçmış. Doktoru iğne yaptı, sıvının idrarla akıtılmasını sağlamak için kesin birşey söyleyemiyor. Hala hayati tehlikesi varmış. Dün akşam ayrıca ayaklarına basamamaya başladı, doktoru belinde bir yerin zedelendiğini düşünüyor ve diğer olaydan bağımsız olduğunu söylüyor. Şimdi sinirlerin kendini yenilemesi için iğne yaptı, 3 gün böyle devam edecek. Ve şimdi vitaminler de iyi geldi, şimdi küçük hapşuruklar dışında bir problemimiz yok."
Örnek olay 2:
"Başta eğer tavşanınızın boğazına birşey kaçmışsa ve kusmaya çalışıyorsa, tavşanı poposundan birazcık havaya kaldırmak gerekiyormuş, bu sıvının akciğere kaçmasını önlüyormuş. Mutlaka bu aklınızda olsun. Bizim o anda aklımıza gelmediğinden yapılamadı. Veteriner akciğerlerini dinledi ve su var dedi, birkaç iğne yaptı. Tavşanım hep titriyordu ve birden göbek bölgesini hareket ettirememeye başladı. Akciğerlerindeki su ile ilgili sandık ama sabah doktora gittiğimizde orta kısmının sinirlerin tahrip olmasından dolayı felç olduğunu söyledi. Bunun nedeni ise tavşanım 1 hafta önce minderin üstünden yüksekten atlamaya çalışmasıymış. veteriner sadece b ve d vitaminleri verdi, tavşanım genç olduğundan çabucak iyileşti. Şimdi grip olmuş bu koşuşturma sırasında, bu sırada iğneler sayesinde akciğerindeki suyu 1 gün sonra mukoza olarak dışarı attı. Umarım başkasının tavşanının başına gelmez bunlar çünkü o günlerde çok üzüldük." tavsan.org
TAVŞANLARDA TIRNAK BAKIMI , TIRNAK UZAMASI, TIRNAK SAĞLIĞI
Tavşanlar evde beslediğimiz için doğadaki gibi taş, toprak, ağaç gibi doğal şeylerle pek karşılaşmadığından ve çok da hareket edemediklerinden tırnakları aşınmaz ve uzar, bu yüzden 2 ayda bir veterinere gidip tırnaklarının kestirilmesi gerekmektedir. Siz evde kesmeye kalkarsanız turnak derisini kesip kanatabilirsiniz veya feci şekilde ısırılabilirsiniz. Tırnaklar kesilmezse aşağıdaki kötü sonuçlar ortaya çıkar ve tavşanınız yere rahat basamaz, yürüyüş problemi başlar, ve başka birçok hastalık meydana gelir.
TAVŞANLARDA KİRLİ POPO (Poopy Butt)
Tavşanlarda kirli popo, tavşanların popolarında dışkı kalıntıları kalması ve bu yüzden etrafa dışkı kalıntısı bırakmalarıdır. Bu durum genelde zengin beslenmeden olur. Tavşanınızda böyle birşey varsa bir süre meyve vermeyin, şekerli gıdaları kesin. Bir de bu durumda arpa ve buğdayın da kesilmesi öneriliyor ama ben yine de tavşanınızı arpasız, buğdaysız bırakmayın derim, onun yerine birkaç hafta daha az verin. Bol kuru ot yemesini, su tüketmesini sağlayın. Sonuçta tavşandır, zıplayacaktır, etrafa da talaş saçacaktır :) Tavşanınızın poposu kirlendi diye de asla yıkamayın. Bir bezi ıslatıp sıkıni sonra kirlenen yeri silin. Çünkü tavşanlar asla yıkanmaz.
TAVŞANLARIN DIŞKI YEMESİ
Tavşanlar, yedikleri doğal besinleri en az iki defa sindirimden geçirirler. Gece çıkardıkları nemli ve yumuşak dışkılarını çiğnemeden yeniden yutarak tekrar sindirirler. Kalın bağırsakta sindirim bakterilerinin hazırladığı ve birinci dışkıyla atılan B vitaminlerinin kaybolmasını önlerler. Bu sindirim özelliğiyle yaprak ve otlardan en iyi şekilde faydalanmış olurlar. Gündüz, dışkıları katıdır. Gece, dışkısını doğrudan doğruya anüsten alındığı için ağzıyla makat bölgesini kaşıdığı sanılır. 45 günlük bir deneyde, boyunlarına tasmalık takılarak dışkılarını yemeleri önlenen tavşanların iştahlarının düştüğü, hızla zayıfladıkları, kulaklarının içlerinde ve gözlerinin çevrelerinde yaraların meydana geldiği ve zamanla öldükleri görülmüştür.
Tavşanlar az miktarda fakat sık sık yerler. Tavşanlar yumuşak dışkı ve zeytin tanesi şeklinde olan sert dışkı olmak üzere iki çeşit dışkı üretirler. Yumuşak dışkı belli aralıklarla çıkarılır ve bu dışkıyı tavşan direkt olarak anüsten emerek alır ve çiğnemeden yutar, bazen yerden de alabilir. Etrafı sümüksü bir tabaka ile çevrilmiş halde bulunan yumuşak dışkı yaklaşık % 70 su içerir ve üzüm salkımına benzer. Protein, özellikle B grubu vitaminleri ve mineral bakımından zengindir. Yumuşak dışkı aynen yem gibi sindirim olaylarına maruz kalır. Bu durum tavşan yavruları ana sütüne ilaveten katı yem yemeye başladıklarından sonra (yaklaşık 3 haftalık yaştan itibaren) görülen fizyolojik, yani tavşanlar için doğal bir durumdur.
Soldaki yumuşak, sağdaki sert dışkıdır.
(The left soft, right, hard stools.)
TAVŞANLAR REGL OLUR MU? TAVŞANLAR ADET GÖRÜR MÜ?
TAVŞANLAR VE ADET KANAMASI
Tavşanlar adet görmezler. Halk arasında yanlış bir bilgi var. Tavşanların da adet gördüğü yönünde. Bu doğru bir bilgi değildir. Normalde sarı olan tavşan idrarı rengi bazen turuncu, kahverengi hatta kırmızı bile olabilir. Bu renk değişikliği ya, yediği gıdaların pigmentleri ile alakalı bir durumdur ya da idrar yolunda taş oluşumuna bağlı bir problem olabilir. Örneğin beta-karotenlerce zengin havuç, ıspanak gibi gıdaların çok tüketilmesi sonucu görülebilir. Bazen de stres ve kullanılan anbiyotiklere bağlı idrarda renk değişikliği görülebilir. Genellikle bu durum adet görme diye yanlış bilinir. Gıdaya bağlı olanın sağlığı tehdit edici bir yanı yoktur. Tedavi gerektirmez. Aralıklı olarak 2-3 gün sürer. Ancak hematüri denilen idrar yolunda kanama varsa Veteriner müdehalesi gerekir. Bunların dışında vulva ve uterus yani genital organlar kökenli bir kanama varsa bu da veteriner müdehalesi gerektirir. Uterusta tümör, kanser, uterus kalınlaşma gibi sebeplerden olabilir. loptavşan.com
TAVŞANINIZA HAVA ALDIRMAK
Tavşanınız gün boyu evde kalıyor, güneş yüzü görüyor ama sizin gibi nefes alamıyor, gezemiyor.. O yüzden ona vakit ayırarak arada temiz hava almasını sağlamalısınız.. Kedi veya küçük köpekler için satılan,kemirmesi zor bir vücut tasması ve kayış alarak bu işe başlayabilirsiniz. Bahçeniz varsa zaten sorun yok ama eğer bir parka filan götürecekseniz mutlaka taşıma kabıyla götürün.. Hava ne çok sıcak ne de çok soğuk olsun, ılık olmalı, öğlen vakitleri 12.00-16.00 arası olmamalı ki güneşten etilenmeyin.. Yanınıza suyunu da alın.. Etrafın fazla kalabalık olmamasına, başka kedi ve köpek olmamasına dikkat edin ki tavşinizden olmayın :) Alışık değilse kayışını bırakmayın, kayıp ilanı vermek zorunda kalabilirsiniz ya da arkada mangal yakan çizgili pijamalı, atletli amcaların sofrasına dürüm olarak görebilirsiniz sonra.. Ot ve yonca dışında birşey yedirtmeyin, zehirlenerek ölebilir.. (Aynı şekilde evdeki çiçeklerden de uzak tutmalısınız.) Son olarak gezinti bitince orada ve sonra da evde mutlaka vücudunu kontrol edin, özellikle karın kımını, kene yapışmasına dikkat etmeliyiz..
Tawşi
TAVŞANLARDA ÜREME
Eğer bir çift farklı cins tavşanınız varsa dikkatli olun. Tavşanlar hızlı ve kolay ürerler. Memeli hayvanlar grubunda olan tavşanlar hızlı bir üreme periyoduna sahiptirler. Tavşanlarda hem gebelik süresi kısadır, hem de bir defada çok yavru verirler. Tavşanlarda ovulasyon uyarılma sonucu oluştuğu için, kırkımın yaptığı uyarımla ovulasyon uyarılabilir. Bu yüzden, dişi tavşan çiftleşme gününde kırkılırsa, dişide yüksek bir gebe kalma oranı ve düşük bir embriyonik mortalite görülür. Kırkımdan 7 gün önce ve 21 sonra çiftleştiğinde ise gebelik oranı yaklaşık olarak %59.3 kadardır. Bu süreler dışındaki zamanlarda yapılan çiftleştirilmelerde ise gebelik oranı daha da düşer. Bu yüzden damızlık tavşanlarla, yün veren tavşanların kırkım periyotları farklıdır. Tavşanlarda östrüs birkaç gün sürer. Bazen dişi çiftleşene kadar birkaç hafta da sürebilir. Dişi tavşan gebelik döneminde de çiftleşmeyi kabul edebilir. Özellikle gebeliğin ikinci yarısında bu durum çok fazla görülen bir davranış özelliğidir. Gebelik boyunca görülen çiftleşmeler fötüslere zarar vermez. Doğumdan hemen sonra dişi genellikle östrüstedir ve yaklaşık 1 – 3 gün süreyle çiftleşmeyi kabul edebilir. Yavru sayısının fazla ve meme bezlerinin aktif olduğu emzirme döneminde genellikle östrüs görülmez veya östrüs görülüp çiftleşme olsa bile implantasyon gerçekleşmez. Doğumdan sonra gebe kalmayan tavşan, laktasyonun genellikle 4. veya 5. haftasında östrüs belirtilerini tekrar gösterir. Çiftleşme olursa, yüksek oranda gebe kalır.
ERKEKLER: Erkek tavşanlarda sperma üretimi 40-50. günde başlar. Seksüel olgunluk ise 110. güne kadar sürer. İlk davranışlar ve çiftleşme bu günlerde görülürse de tam ve sağlıklı bir çiftleşme yaşı 135-140. Güne ayarlanmalıdır. Erkek tavşanlar günde 2-3 defa çiftleştirilebilir. Günde bir defa düzenli kullanılması maksimum spermatozoa üretimi sağlar
DİŞİLER: Dişiler seksüel olgunluğa 10-12. haftada ulaşabilirler.Uygun çiftleştirme yaşı 131-150.günlerdir. Avrupada 120-130.günde çiftleştirme yapılmakta ve fertilite performansları iyi olmaktadır.
NOT: Yine de tavşanlarınızı çiftleştirmeyin..
TAVŞANLARDA KISIRLAŞTIRMA VE KISIRLAŞTIRMA SONRASI BESLENME
TAVŞANLARDA GEBELİK SÜRESİTAVŞANLARDA KISIRLAŞTIRMA VE KISIRLAŞTIRMA SONRASI BESLENME
Birden çok ve hem dişi hem erkek tavşanınız varsa tavşanlarınızı kısırlaştırmanız gerekmektedir. Çünkü tavşanlar çok hızlı üreyen hayvanlardır ve çok fazla tavşanın bakımı zor olabilir ve bir süre de başa çıkılamaz hale gelebilir. Genç erkek tavşanlar 5,5-6 aylık olduklarında çiftleşmeye hazır hale gelirler. Dişiler de 6-7 aylık olduklarında bu duruma hazır hale gelirler. Ama cinsler arasında bu bazen değişiklik gösterebilir. Kızışma dönemine giren genç erkek tavşanlar sahiplerini hafiften kıtlar, asabileşir, başka erkek tavşan varsa onunla kavga edebilir veya onu dişi sanabilir. Dişiler de ilerde yalancı hamilelik dönemine girebilirler. Bu konuya daha sonra değineceğim. Tek tavşanınız varsa ona illa birlikte kalması için eş aramayın, kısırlaştırmanıza da gerek yoktur, sonuçta kısırlaştırmada verilen narkoz, insanlardaki gibi birçok hücreyi öldürür, operasyon sonucu tavşanınız uyanamayabilir ve operasyon sonrası yine acı çekebilir. Kısırlaştırma yapılacaksa çok iyi ve tavşanlardan oldukça iyi anlayan bir veteriner olmalıdır, daha önce çokça tavşan kısırlaştırması yapmış olmalıdır yoksa tavşanınız deneme tahtasına dönebilir. Tavşanınızı çok soğuk olmayan serin havalarda, mesela sonbaharda kısırlaştırınız. Bu onun sonraki ağrılı dönemi için daha iyi olacaktır. Kısırlaştırma sonrası tavşanınızı bir süre yakından çok iyi izlemelisiniz. Bir farklılık görürseniz hemen veterinere götürmelisiniz.
KISIRLAŞTIRMA SONRASI TAVŞANLARDA BESLENME
Kısırlaştırma sonrası kedi ve köpekler gibi tavşanlar da aşırı kilo alabilir ve bu sağlıkları için çok tehlikelidir. Bu yüzden kısırlaştırma sonrası beslenmeye daha dikkat edilmelidir. Ödül olarak verilen kurabiyeler, ödül çubukları en aza indirilmelidir. İki günde bir yarım verilen havuç üç günde bir verilebilir çünkü havuç yoğun şeker içermektedir. Ama günde mutlaka üç farklı sebzesini vermelisiniz. Meyve ise 2-3 günde bir çok az olarak verilmelidir. Karışık tahılla karıştırılmış palet yem günde sabah ve akşam birer avuç olmak üzere genç ve yetişkin tavşanlara verilmelidir. Kuru çayır otu, uzun saman, kuru yonca, taze su sınırsız olarak her an önünde bulunmalıdır.
KISIRLAŞTIRMA SONRASI TAVŞANLARDA BESLENME
Kısırlaştırma sonrası kedi ve köpekler gibi tavşanlar da aşırı kilo alabilir ve bu sağlıkları için çok tehlikelidir. Bu yüzden kısırlaştırma sonrası beslenmeye daha dikkat edilmelidir. Ödül olarak verilen kurabiyeler, ödül çubukları en aza indirilmelidir. İki günde bir yarım verilen havuç üç günde bir verilebilir çünkü havuç yoğun şeker içermektedir. Ama günde mutlaka üç farklı sebzesini vermelisiniz. Meyve ise 2-3 günde bir çok az olarak verilmelidir. Karışık tahılla karıştırılmış palet yem günde sabah ve akşam birer avuç olmak üzere genç ve yetişkin tavşanlara verilmelidir. Kuru çayır otu, uzun saman, kuru yonca, taze su sınırsız olarak her an önünde bulunmalıdır.
Tavşanlarda gebelik süresi 28 ile 34 gün arasındadır. Sürenin uzun yada kısa olması anne karnındaki yavru sayısına bağlıdır. Anne karnında çok yavru varsa yavrular geliştikce anneye çıkmak için baskı yapmaya başlayacağı için doğum 28.günde olabilir. Az yavru varsa son ana kadar gebelik devam edebilir ve 34 günlük bir süre sonunda doğum gerçekleşebilir. Ama genelde gebelik süresi ortalama 30 gündür. loptavşan.com
Hollanda lop tavşanları, diğer tavşan türlerine göre bir seferde daha az yavru dünyaya getirir. Bu yüzden satıcılar Hollanda lop tavşanlarını Yeni Zelanda tavşanı ile çiftleştirerek daha çok yavru alma derdine düşmüştür. Umarım devlet yakında bu tür olaylara da el koyar.. Petshoplarda ve Mısır Çarşısı gibi yerlerde zalimce canlı satılmasını engeller..
Tawşi
TAVŞANLARDA GEBELİK BELİRTİLERİ
Bu belirtilerin hepsi her tavşanda olmayabilir ama genellikle benzer davranışlar gözlemlenir ve bunlar bize tavşanın gebeliği hakkında ipucu verir;
Hamile olan tavşan önceki döneme göre biraz daha hırçınlaşır, yemlik ve sulukla oynamaya başlar. Kafesinde bir bölümü kazımaya, eşelemeye çalışır. Elinizi kafesine soktuğunuzda saldırgan olabilir. Kafasını ve sırtını sevdiğinizde gurk gurk diye ses çıkartır. İştahı artar. Normalde hareketli olan tavşanınız gebeliğin sonlarına doğru genelde yatar vaziyette bulunur ve doğumdan 1-2 gün önce yem tüketiminde azalma başlar.
Tavşanınızın yanında erkek tavşan varsa tavşanınız çok kolay gebe kalabilir.
Hamile olan tavşan için bir doğum kutusu hazırlamalısınız. Dişi tavşana bol miktarda kuru ot, saman, kuru yonca tarzı şeyler vermelisiniz. Hamile olan tavşan otları ağzında biriktirip kafasını yukarı aşağı doğru bir hareket yapmaya başladığında hah tamam tavşanım hamile diye düşünebilirsiniz. Ağzında biriktirdiği otları doğum kutusu içine taşıyacak ve orda doğacak yavrular için bir yuva hazırlayacaktır. Bu arada boyun ve göğus kısmındaki hatta yan taraflarının da tüylerini yolmaya başlayacak ve doğacak yavrular için onları çok sıcak tutacak, soğuktan muhafaza edecek polar battaniye gibi bir yuva hazırlayacaktır.
Yukarıdaki belirtileri tavşanınızda gözlemliyor olsanız bile tavşanınız mutlaka doğum yapacak diye bir kural yok. Genelde ilk defa doğum yapacak olan tavşanlar biraz acemi oluyor, nasıl annelik yapması gerektiğini bilemiyor ve az yavru doğuruyor. Acemi olduğu için yuva hazırlamadığı veya doğum kutusunun dışına doğurduğu da oluyor. Bazende yavrularına bakmıyor. O nedenle ilk doğumda bazı yavruların ölmeside kaçınılmaz oluyor.
Bazen de yalancı gebelik oluşabiliyor. Yani tavşan kendini hamile zannediyor. Yalancı gebelikte anne tavşan 15. gün civarında otlardan yuva hazırlıyor hatta tüylerini bile yoluyor. Ama sonraki sürecte doğum gerçekleşmiyor ve normal yaşantısına devam ediyor. loptavsan.com
TAVŞANLARIN KISIRLAŞTIRILMASI
Tavşan kısırlaştırılması gerçekten çok önemli bir konudur. Eğer bir erkek ve bir de dişi tavşanınız varsa çok yakında 6-10 arası toruna sahip olacaksınız demektir, sonra onların çocukları, onların torunları derken başa çıkılmaz bir hal alabilir olay. Eğer bir tane tavşanınız varsa sorun yok, kısırlaştırmayın derim ama böyle bir durum varsa özellikle erkek tavşan basit bir yöntemle kısırlaştırılmalıdır. Dişilerin kısırlaştırılması daha zor geçer. Ama bunun için de çok ama çok iyi bir veteriner bulmanız lazım. İyi derken veteriner kedi ve köpeklerde çok iyi olabilir ama bu tavşanlardan anlıyor anlamına gelmez, daha önce hiç tavşan kısırlaştırmış mı? Narkoz dozunu ayarlayabilecek mi, tavşandan anlıyor mu? Daha tavşanların tüylerini keserken ayağını kıran veterinerler varsa sizin hayvanınızı nasıl kısırlaştıracak bir düşünün. Eğitim aldığı dallar çok önemlidir, tavşanlarla ilgili araştırmaları, kitapları, makaleler, var mı inceleyin, sorun. bir yerde öğretim görevlisi mi, profesör mü? Eğer tavşanlarla ilgisi yoksa aman bulaşmayın, tavşanınızdan olmayın.
SOĞUK HAVANIN TAVŞANLARA ETKİSİ
Tüm yurtta zaman zaman etkili olan soğuk ve karlı havanın hayvanları da olumsuz etkilediği bildirildi. Yaban hayvanlarının kar kaplı zeminde yiyecek ve donmamış su bulmakta zorlandıkları belirtildi.
Park ve hayvanat bahçesindeki hayvanların, evcil hayvanların kar yağışının ardından etkisi iyice hissedilen kış şartlarından korumak için soğuğa dayanıklılık durumlarına bakılarak bulundukları ortamlarında özel tedbirler uygulanması gerektiği kaydedildi.
Konya Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Ramazan Gürbüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karla birlikte tüm yurtta etkisini sürdüren soğuk havanın, insanları olduğu kadar hayvanların da yaşamlarını olumsuz etkilediğini bildirdi.
Park ve hayvanat bahçesindeki hayvanları, evcil hayvanları kar yağışının ardından etkisi iyice hissedilen soğuktan korumak için vücut ısılarına göre, soğuğa dayanıklılık durumlarına bakılarak barınaklarının ona göre ayarlanması gerektiği uyarısında bulunan Gürbüz, açık havada koruması olmayan yerlerde sıcaklığın eksinin altına düşen zamanlarda mutlaka soğuğa dayanıksız hayvanların kapalı barınaklara alınması ve hayvanlara göre mekanlarında kışa özel tedbirler uygulanması gerektiğini vurguladı.
Köpeklerin soğuk havadan etkilenmediğini anlatan Gürbüz, ''Köpekler soğuk havadan mutlu olurlar ve yağlanırlar. Vücuttaki yağları kışın artar, soğuk onlara sıkıntı olmaz. Kediler soğuktan üşür. Büyükbaş hayvanları soğuk hava etkiler. Eksinin altına düşen hava sıcaklıklarında inek, sığır, manda gibi büyükbaş hayvanlarda verim düşer, süt ve et veriminin azalmasına neden olur. Park hayvanları dediğimiz tropikal hayvanlar eğer açıkta duruyorlarsa üşürler ve zarar görürler, sıkıntı duyarlar. Kuğu ve kaz gibi vücut ısısı 41,5 derece olan kanatlılar eksi 20-25 dereceye kadar soğuğa dayanıklıdırlar'' diye konuştu.
Kanatlı hayvanların yiyecek bulduğu sürece soğuk havadan etkilenmeyeceğine dikkati çeken Gürbüz, şunları kaydetti:
''Özellikle sokak ve yaban hayvanları için herkes duyarlı olmalı. Tilki, çakal, kurt, tavşan, kuğu, kaz, ördek gibi yaban hayvanları yiyecek bulduğu sürece soğuk hava etkilemez. Hava sıcaklığının eksi 20-25 derecenin altına düşmediği sürece bu hayvanlar için soğuk hava ikinci plandadır. Beslenemiyorlarsa açlıktan ölür bu hayvanlar. Kar kaplı olduğu için yiyecek bulmakta sıkıntı çekiyorlar.''
-''Yabani hayvanlar, doğada besin ve donmamış su ararlar''-
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Hayvan Yetiştirme ve Islahı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İskender Yıldırım ise soğuk havalarda kar yağışının çok yoğun olduğu ve çetin geçtiği dönemlerde hayvanların bir yiyecek sıkıntısına düştüğünü belirterek, ''Yabani kanatlı hayvanların, karın örtmesiyle birlikte besin kaynakları azalır. Yani besin kısıtlıdır onlar için. Hayat zordur onlar için bu aşamada. Hayvanlar kış aylarında özellikle sığırcıklar şehir merkezine yönelirler. Donmamış su ve besin bulmak için kent merkezine gelirler. Eğer doğada kalırsa veya bulundukları besin kaynağı yoksa ölür. Güçlü hayvanlar bu dönemi atlatırlar ve yaşarlar'' dedi.
''Sıcak kanlı hayvanlar belirli bir vücut sıcaklığını korumak zorundadırlar'' diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
''Yaşamaları için bu şarttır. Yoksa kaçınılmaz son ölümle sonuçlanır. Onların yaşayabilmesi için enerji bulmaları gerekir. Ayılar, yılanlar soğuk hayvanlardır. Bunlar kış uykusuna girerler. Çevre sıcaklığı neyse kendileri ona uyarlar ve hayat fonksiyonlarını devam ettirecek şekilde küçük bir sıcaklıkla idare edebilirler. Ama sıcak kanlı hayvanlar vücut sıcaklığını korumak zorundadırlar.''
İnsanlara, hayvanların yaşamalarına katkı sağlamaları için çağrıda bulunan Yıldırım, ilgili kuruluşlar tarafından yaban hayvanları için çeşitli noktalara yiyecek bırakıldığını, su ve yiyecek sıkıntısı çeken sokak ve yaban hayvanlarına destek olmak için kapı önlerine veya bahçelere kap içerisine su, ekmek, buğday, yemek artığı bırakmanın bir insanlık borcu olduğunu hatırlattı.
SÜ Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Tekin de kuğu, kaz gibi kanatlıların eksi 25 dereceye kadar soğuk havaya dayanabildiklerini vurguladı. kaynak: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1234410&title=kis-sartlari-hayv...
TAVŞANLARDA KEMİRME
TAVŞANLARDA KEMİRME
Tavşanlar zoolojik sistem açısından kemirgenler sınıfından olmasalarda, kemirmek onlar için zorunluluktur. Çünkü tavşanların dişleri durmaksızın uzamaktadır. Birşeyleri kemirmek tavşanların dişlerinin törpülenmesini ve her zaman ihtiyacı olan boyutta kalmalarını sağlamaktadır.
Tavşanlar kemirebilecekleri bir şeyler bulamadıkları taktirde gereğinden fazla uzayan dişler gıdalarının alınmasına ve çiğnenmesine engel olmakta ve bir süre sonra ölümle sonuçlanmaktadır.
Tavşanlar bu durumun oluşmasını engellemek için sürekli bir şeyleri kemirme ihtiyacı duyarlar ve bu sebeple çok meşgul canlılardır.
Tavşanlar dişlerini sürekli törpülemek ihtiyacında olduklarından, onlar için kemirecekleri cisimlerin nitelikleri çok fazla önemli değildir. Gıdaları dışındada ağız yapılarına müsait olan her şeyi kemirmeye çalışabilirler; halılar ve mobilya örtülerinin püskülleri, mobilyalar, kablolar v.s.
Tavşanlar için kemirmek bir alışkanlık değil, bir yaşam biçimidir. Onlar bize zarar vermek için değil, sağlıklarını korumak için kemirirler. Eğer bir tavşan almaya karar verdiyseniz; onları bu şekilde kabul etmeniz ve ihtiyaçlarını karşılamanız gerekir.
Tavşanımızın kemirmek için seçtiği cisimler bizim için uygun değilse; ona mutlaka kemirebileceği bir şeyler vermeliyiz. Bu konuda önerebileceğimiz en iyi kemirme araçları uzun saman, uzun kuru otlar, tahta parçaları ve mürekkep içermeyen kağıt veya karton parçalarıdır. Özellikle uzun saman ve kuru otlar hem mükemmel birer oyuncak, hemde kesici dişleri için zararsız birer aşındırıcıdırlar. Ayrıca sindirim sistemlerinin düzenli olarak çalışabilmesi için gerekli olan selülozu içerirler. Tavşanların günlük diyetlerinin mutlaka belli oranda selüloz içermesi gerekir.
Eğer tavşanınızın günlük besinleri arasında saman ile kuru otlar yoksa ve selüloz yönünden fakir bir diyet uyguluyorsanız; ona kemirmesi için verdiğiniz gazete kağıtları, peçeteler veya karton kutuların bir kısmını yeme eğilimi gösterebilirler. Çünkü bu kağıt türevi ürünlerde selüloz içerir.
Ancak bu kağıt ürünleri işlenmeleri sırasında kimyasal süreçlerden geçtikleri ve katkı maddeleri ile özelliklede boya içerdikleri için yenildiği taktirde tavşanınızın sağlığı açısından zararlıdırlar. Ayrıca plastik, naylon poşet gibi ürünlerden de kesinlikle uzak tutmalısınız..
Tavşanlarda kemirmeyi el çırpma ile engelleyebilirsiniz. Tavşanlardaki kemirme özellikle 1 yaşından sonra azalmaktadır..
TAVŞANLAR YIKANIR MI?
SICAK HAVALAR, ISI ÇARPMASI, ŞOK ve TAVŞANLARIN KORUNMASI
Yaz aylarının bunaltıcı sıcağının gelmesiyle özellikle evlerimizdeki popuduklar biraz bunalabilir. Çünkü onlar için uygun en üst hava sıcaklığı 25 derecedir ve ısı bunu geçerse zor anlar yaşayabilirler. Tavşanların vücut ısısı ortalama 38,5-40 derecedir ve bizden bayağı farklıdırlar. Onlar yüksek sıcaklıklara dayanamazlar. Solunumları hemen etkilenir ve tavşanınız bayılabilir. Böyle bir ısı çarpmasında tavşanınızı asla buzlu veya soğuk suya sokmayın. Islak bir havlu ile sarıp acilen veterinere götürün. Isı çarpması yaşayan tavşanların gözleri cam gibidir, nabzı çok zayıf atar ve tavşan şoktadır. Mutlaka onları güneşten korumalı, evde vantilatör ve klima kullanmalısınız. Kullanırken de asla tavşanla direkt temas etmemelidir. Örneğin; vamtilatörü açtığım an Tawşi hemen gidip karşısına kuruluyor ve saçlarını uçuşturuyor pöfür pöfür ama ben hemen vantilatörün yerini değiştiriyorum yoksa onu çarpar ve veterinerlik oluruz ki bu en son isteyeceğim şeydir, malum veterinerler tavşan bilgisiyle bir dolular bir dolular..
TAVŞANLARI BOYAMAK
Kuluçka süresi, ısırık yerinin beyine yakınlığı, ısırığın şiddeti, ısırık yerinin sinir uçlarından zenginliği ve vücuda giren virus miktarı ile ilgilidir. Beyine yakın, özellikle kafadan ve ağır ısırılmalarda kuluçka süresi kısalırken kol ve bacaklardan ve hafif ısırıklarda uzamaktadır.Bu süre 5 günle 1 yıl arasında değişir genellikle 20-60 gündür.Virüs alındıktan sonra eğer gerekli tedavi zamanında yapılmasa hastalık belirtileri 2 safha olarak görülür:
VETERİNERLERİN TAVŞAN BİLGİSİZLİĞİ
Tavşanınızın acil bir durumunda veterinere gittiğinizde (Allah korusun), genellikle şunu duyarsınız; "Ben tavşanlar hakkında birşey bilmiyorum ki.." Tamam dalları var ama sonuçta İstanbul'da veterinere öküz getirmeyeceğiz ki, kedi, köpek, kuş, tavşan, hamster, guina pig, kaplumbağa, balık, bukalemun, iguana (belki timsah, tarantula) gelecek. Bu yüzden veteriner kliniği açılıyorsa bunlardan da haberdar olunmalı.. Sonra zavallı bir tavşancık geldiğinde hayvan kıvranırken binbir küfür sayılmasın.. Geçen veterinerde tavşanım erkek ama yine de siz bakar mısınız dediğimde "Nerden bakılır tavşanı bilmiyorum" cevabı kanımı dondurdu.. Gerçi doktor mezunlarının hiçbirşey bilmeden mezun olduklarını açıkladıkları bir ülkede bu cevabı duymak da gayet doğal, Allah önce tavşan sahiplerini korusun..
Yine bir vakada, bulunduğu ilin en iyi pet hastanesine tavşanını götüren bir tavşan dostu, veteriner hekimin "Maalesef, tavşanlar hakkında bilgi sahibi değilim, ben kedi ve köpek uzmanıyım. buraya her yıl yüzlerce kedi ve köpek gelmesine rağmen, senede bir tavşan bile gelmiyor. bu nedenle tavşan hastalıkları hususunda bilgi edinmemiz gerekmiyor. (Özetle, tavşan hastalıklarında gelir yok, kedi ve köpek hastalıklarında var, bu nedenle senede bir tavşan gelecek diye niye uğraşıp bilgi edineyim? diyor meali bu şekilde). Sadece röntgen çekebilirim, başka da bir işlem yapamam maalesef diyor. Kedi ve köpek getirin, başından girip ayağından çıkayım, ama tavşan konusunda hiç bilgim yok diyor."
Beni asıl endişelendiren şu: Tavşan sahibi çaresizce veteriner hekime bakıp bir çare üretmesini, tavşanını kurtarmasını bekliyor, ama veteriner hekim gayet rahatça, hasta yakınının endişelerini hiçe sayarak "Bilmiyorum" diyebiliyor. Bu gerçekten çok korkunç bir durum türkiye'de veteriner hekimlerin bilgi eksikliğini ve türkiye'de veterinerlik fakültelerinde verilen eğitimin kalitesini göstermesi bakımından.
*Unutmamak lazım, veteriner hatası ile evcilinizi kaybetmeniz halinde başvurabileceğiniz hukuki yollar var, nasıl ki insan türünden bir yakının doktor hatası ile kaybedilmesi halinde gerekli hukuki yollara başvuruluyor, aynı şekilde hayvanları da koruyan hayvan hakları mevzuatı var ve bu mevzuata göre evcilinizin hakkını arayabilir, bilgisiz veterinerlerin gerekli yaptırımlara tabi tutulmalarını sağlayabilirsiniz
Veteriner olmayanlar tarafından önerilerde bulunmanın veteriner olanları rahatsız etmiş olduğu hastalıklar.
Veteriner olanların ne kastettiğini anlıyorum, hayvanların yararına bir eylemde bulunmak isterken zarar vermek söz konusu olabilir tedavi yöntemi önerirken. Açıkçası ben de başlığı açmadan önce bu hususu çokça düşündüm. yalnız, Türkiye'de tavşan hastalıklarına yönelik bilgi sahibi olmadıklarını açıkça belirtmekten çekinmeyen, hasta tavşanı tedaviden kaçınan veterinerlerin sayısının azımsanmayacak kadar çok olması hasebiyle, gerekli uyarılarda bulunarak başarıya ulaşmış tedavileri aktarmayı hayvan hakları adına yararlı buldum.
Özetle, "Veterinere gitmeye gerek yok, hiç masraf yapmayın, işte size tedavi yöntemi bu, bunu yapın" denmesi ve hasta yakınının hastasını veterinere götürmeyerek söz konusu öneriyi uygulaması durumunda hukuki sorumluluk söz konusu olur. ancak, ben hayvan hakları mevzuatında uzman bir hukukçu olarak mesleğimi yaparken çeşitli otopsi raporları, veteriner görüşleri, yanlış ve doğru tedavi yöntemlerine yönelik çok geniş bir bilgi ve deneyime sahip oldum, bu nedenle türkiye'de tavşan uzmanı veteriner bulma zorluğu yaşandığı için tavşanını kaybetmemeleri adına tavşan sahiplerine bu bilgilerle yardımcı olmayı amaçladım. Buna göre, mutlaka tavşan uzmanı veterinere gidilmesi gerektiğine, böyle bir veteriner bulunmaması halinde başkaca bir çare yoksa, uygulamada başarıya ulaşmış bu önerilere kulak verilmesi gerektiğine yönelik uyarılarla birlikte bu verileri yayınlamanın hem hukuki sorumluluğuma, hem de hayvan haklarına uygun olacağına karar verdim.
Yani, bu eylemi bir çeşit adli tıp kapsamında düşünebiliriz. Şöyle ki, tıp ve hukuk öğrencileri olarak ortak dersimiz "Adli tıp"tır ve aynı sorular çıkar sınavlarda mesela. Yani, bir hayvanın veteriner hatası ile kaybının hukuki takibinde, otopsi raporlarını ediniyor, bu kaybın neden kaynaklandığına, uygulanan yanlış tedaviye ve uygulanması gereken doğru tedaviye yönelik hukuki bilgilerle birlikte veterinerlik verilerine de ulaşıyorum. Bu nedenle daha fazla bilgi sahibi olmak için zorunlu olarak, mesleğim gereği veterinerlik alanında çok fazla araştırma yapıyorum, bilimsel makaleler ve kitaplar okuyorum. Tüm bu belirtilen başarıya ulaşmış tedavi yöntemleri çeşitli tavşan sahiplerinin hasta tavşanlarını tedavi ettirirken gerçekleşmiş bulunan vakalardan alıntılardır.
Entrynin bu kısmı ilgili yazara attığım mesajdan alıntıdır, kendi mesajım olduğu için tekrar aynı hususu baştan yazmamak için buraya eklemekte beis görmedim. özetle, bir başkasının mesajını yayınlamak yasak, kendi mesajını yayınlamak yasaldır. bunu da ekleyeyim.
İlgili yazarın, nick altı entrymde belirttiği "sadece ampirik yani kendi tavşanına iyi geldiği için size öneriyor", "Şimdi eartlings i de anlıyorum. Malpraktis (malpractice) yüzünden çok sevdiği bir canı, tavşanını kaybetmiş. Ama bunun acısıyla yanlış yola sapmanın anlamı yok. Kendisi hekimlik yapmaya çalışmak yerine yok mu bundan anlayan diye sorsa eminim tavşan konusunda uzman pek çok veteriner hekim bulabilirdi ki kendi mesleği icabı hukuka başvurabilirdi." - bu kısmın gerçeği yansıtmadığını belirtmek isterim.
Tüm hayvanlar arasında en fazla eziyete maruz kalan (hayvan deneylerinde kullanılmaları, kürk ve et hayvanı olarak istifade edilmeleri, Haliç tavşanları v.s. gibi nedenlerle) hayvanlar olduğundan en fazla sevdiğim, adeta zaafım bulunan, bana göre yer yüzünün melekleri olmalarına ve de inşallah yakın bir tarihte Türkiye'de bulunmaması hasebiyle tavşan kurtarma ve rehabilite bakımevi (yönetiminde tavşan hastalıkları alanında uzman bir veteriner hekimin bulunacağı) açmak gibi hedefim olmasına rağmen, tavşanım bulunmadığını, hukuki danışmanlık yaparken bu vakalarla karşılaştığımı, tüm bu bilgi ve deneyimlerin bu tür vakalarda hukuki danışmanlık yaparken ve de avukatlık staj bitim çalışmamın konusu olması hasebiyle yaptığım araştırmalar sonucunda edindiğimi bir kez daha belirtmek isterim. Zira, bu iki durum arasında çok fark var.
Sözlükte tavşan hastalıkları alanında bilgi ve deneyim sahibi veteriner hekimlerin bulunması halinde, bu hekimlerin çeşitli makalelerden kopyala yapıştır değil, bizzat kendi deneyimleri ve bilgilerini aktarmalarının hayvan hakları adına son derece faydalı olacağını eklemek isterim.
Türkiye'de benim bildiğim kadarıyla egzotik hayvan olarak nitelendirilen tavşanların hastalıkları alanında uzman ve bildiğim kadarıyla tek tavşan hastalıkları kitabının yazarı Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Kurtdede'dir. Ankara'da ve çevresinde bulunan tavşan sahiplerinin tavşanlarının her türlü hastalığında bu fakülteye ve bu hocaya müracaat etmesini öneririm."
(earthlings, 24.03.2012 15:26 ~ 16:53) http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=tavşan+hastalıkları
TAVŞANLAR YIKANIR MI?
Tavşanınıza asla banyo yaptırmayın, inanılmaz yorumlar okuyorum, tavşanını normal şampuanla yıkayanlar bile var, okudukça inanamıyorum, bir gün sonra da tavşanlarının neden öldüklerini yazıyorlar.. Tavşanlar çok hassas yaratıklardır, kediler gibi gün boyu kendileri temizlenir, bırakın kendi temizliğini kendisi yapsın.. Tavşanın tüylerinin ıslanması, gözlerine, burnuna, kulaklarına su kaçması, üşütmesi çok tehlikelidir ve ölümüne sebep olabilir. Bir de piyasada özel tavşan şampuanları var. Bunlar da asla kullanılmamalıdır. Üstelik yıkadıktan sonra bir de fön makinesiyle kurutanlar varmış. Tavşanlar doğada av pozisyonunda olduklarından ürkektirler. Fön makinesinden de oldukça korkarlar, bu onları şoka sokabilir. Özellikle ev ortamında bulunan bir tavşan nasıl kirlensin ki? Eğer tavşanınız ishal olduysa, alt tarafı kirlendiyse, bir havluyu hafifçe oda sıcaklığındaki suyla nemlendirip kibarca silin. Tavşanlar asla kötü kokmaz. Kirli bakılan, kaldığı kafes ve tuvalet kabı kirli olan tavşan kokar. Tavşanınızın tuvalet kabındaki kirlenen talaşı hergün değiştirmelisiniz. Ayrıca kafesini de alkolsüz ıslak mendille silmelisiniz. Sonuç olarak tavşanlarınızı yıkamayın. Bu kadar birşey yıkamak istiyorsanız tabaklarınızı yıkayın..
SICAK HAVALAR, ISI ÇARPMASI, ŞOK ve TAVŞANLARIN KORUNMASI
Yaz aylarının bunaltıcı sıcağının gelmesiyle özellikle evlerimizdeki popuduklar biraz bunalabilir. Çünkü onlar için uygun en üst hava sıcaklığı 25 derecedir ve ısı bunu geçerse zor anlar yaşayabilirler. Tavşanların vücut ısısı ortalama 38,5-40 derecedir ve bizden bayağı farklıdırlar. Onlar yüksek sıcaklıklara dayanamazlar. Solunumları hemen etkilenir ve tavşanınız bayılabilir. Böyle bir ısı çarpmasında tavşanınızı asla buzlu veya soğuk suya sokmayın. Islak bir havlu ile sarıp acilen veterinere götürün. Isı çarpması yaşayan tavşanların gözleri cam gibidir, nabzı çok zayıf atar ve tavşan şoktadır. Mutlaka onları güneşten korumalı, evde vantilatör ve klima kullanmalısınız. Kullanırken de asla tavşanla direkt temas etmemelidir. Örneğin; vamtilatörü açtığım an Tawşi hemen gidip karşısına kuruluyor ve saçlarını uçuşturuyor pöfür pöfür ama ben hemen vantilatörün yerini değiştiriyorum yoksa onu çarpar ve veterinerlik oluruz ki bu en son isteyeceğim şeydir, malum veterinerler tavşan bilgisiyle bir dolular bir dolular..
Serinleyen bir tavşan .s
TAVŞANLAR VE TRAŞ
Ne olursa olsun, tavşanların tüyleri kesilmemelidir. Kışın onları soğuktan koruyan mükemmel kürkleridir. Yazın ise sıcaklık 30 derece olduğunda vücut ısıları aniden yükselir fakat yine de tüyleri kısaltılmamalıdır.
Tavşanınızı düzenli olarak hergün tarağıyla taramalısınız. Çünkü tavşanlar kediler gibi yuttukları tüyleri kusamazlar. Onlar bu tüyleri yutunca bağırsak ve midelerinde tüy yumakları oluşur ve bu da onların ölümüyle sonuçlanır.
TAVŞANLARI BOYAMAK
Son yılların en saçma sapan olaylarından biri.. Üstelik insanların kullandığı saç boyalarının ne kadar kanserojen madde içerdiği açıklanmışken, saçlarını boyatan bazı kadınlar ölmüşken, bu zavallı hayvancıkları palyaço gibi boyamak da nedir? Bunlar oyuncak mıdır? Biri gelip size sormadan garip bir maddeyle mora boyasa ne hissederdiniz? Yapmayın etmeyin..
Bunun sahibini alıp gökkuşağı gibi boyayacaksın..
ANIMALS COLORING
One of the most ridiculous events in recent years .. Moreover, how many people use hair dyes contain carcinogenic substances has been explained, paint colorful hair, some women have been killed, what is this poor little animals to paint like a clown? Are these toys? Someone asking you to come and purple paints their substance How would you feel weird? Do not Do not do it ..
KUDUZ
Konuyu Hazırlayan: Dr.Cemhan Doğrucan
Kuduz; hasta hayvanın ısırması sonucu, enfekte tükürüğün bütünlüğü bozulmuş deri yada mukozalara teması yoluyla bulaşan ve akut beyin iltihabı sonucu ölümle biten bir virus hastalığıdır. |
Kuduz Hangi Hayvanlardan Bulaşır?
Kuduz; çakal, kurt, tilki, kokarca, sırtlan, ayı, yarasa gibi doğadaki tüm vahşi memeliler ve eğer aşılanmamışlarsa köpek, kedi, inek, eşek gibi evcil memeli hayvanlar arasında varlığını sürdürür. Bu hayvanlar tarafından ısırılan insanlara bulaşarak hastalık oluşturur. Sanıldığının aksine sincap, sıçan, fare, hamster gibi kemirgen hayvanlar ve tavşanlar taşıyıcı değildir ve bu hayvanlar tarafından ısırılma bir risk oluşturmaz. |
Kuş, yılan, balık, kaplumbağa, kertenkele ve böceklerde asla kuduz virüsu bulunmaz. Yarasa hariç bütün hayvanlar enfeksiyonun sonucu olarak ölürler. Kan emici yarasalarda virüs tükürük bezlerine yerleşir ve onları hasta etmez fakat diğer hayvanlara ve insanlara bulaştırabilir. |
Kuduz Olan Hayvan Nasıl Anlaşılır?
Hastalığın gidişatına göre üç farklı safhası vardır: prodromal başlangıç dönemi, saldırgan dönem ve felç dönemi. Hastalık belirtileri ortaya çıktıktan 3-7 gün sonra hayvan ölür.
Başlangıç dönemi 2-3 gün sürer. Davranış bozuklukları olur ve beden ısısı artar. Hayvan ısırık bölgesini yavaş yavaş ısırmaya ve tırmalamaya başlar.
|
Saldırgan dönem 2-4 gün sürer. Kuduz kedi ve köpek başlarda ürkek ve korkak olur, yabancı cisimlere karşı ilgisi artar. Alışık olmadığı gıdaları yeme isteği olur.İştah azalır buna karşın su içme isteğinde belirgin bir artış görülür.Hasta hayvan sık sık idrar yapar, yara yerini kaşır. Gözlerde irileşme ve kızarıklık olur. Hasta hayvanlar loş yerlere saklanmayı sever. Kediler dolap ve kanepe altlarına saklanır.. Bilinç giderek kaybolur ve hırçınlaşarak her şeye karşı olur. Sahibinin emirlerini dinlemez. Her önüne gelen canlıyı bu arada sahibini de ısırır. Köpekler evi terk ederek bir daha geri dönmez. Ağızda bol salya akar. Maksatsız havlama ve miyavlama dikkati çeker. Normalde köpeklerden çok korkan kediler, kuduz hastalığında çekinmeden köpeklere saldırırlar. Tilkilerde korkmadan meskun mahallere gelerek buradaki kedi, köpek ve diğer canlılara saldırarak ısırırlar.
Felç dönemi 2-4 gün sürer. Hastalık ilerledikçe öncelikle ısırılan organdan başlayan ve daha sonra tüm vücutta felçler meydana gelir.Havlaması değişir ve salyası belirgin olarak artar. Hayvan rahat hareket edemez,dengesini kaybeder, zig-zag çizerek yürür ve daha sonra yere düşer. Tam felç gelişmesinden sonraki 1-2 gün içerisinde hayvan ölür.Klinik belirtiler ortaya çıktıktan sonra tedavisi yoktur.
Kuduza yakalanmış hayvanlar 1 hafta içinde mutlaka ölürler.
|
Kuduz Hastalığının Bulaşma Şekli?
- Kuduza yakalanmış bir memeli hayvanın (özellikle köpek) ısırması ve yaralaması ile,
- Kuduz hayvanın salyasının sıyrık veya çatlak deriye, göz ağız veya buruna temas etmesiyle,
- Kuduz hayvanın salyası ile bulaşık eşyanın (tasma, yular, dizgin vb.) yaralı deri ile temas etmesi ile,
- Kuduz hayvan tarafından tırnaklanarak meydana gelen yaralanmalar ile, (hayvanın tırnağı kendi salyası ile bulaşıktır.)
- Kuduz hayvanın eti ve sütünün çiğ olarak yenmesi ile,
- Kuduza yakalanmış bir insan ile yakın temasta bulunulması ile bulaşabilir.
Virus, vücuda girdiği yerde bulunan sinirler yoluyla beyine gider, yerleşir ve orada çoğalır. Virusun vücuda girmesi ile hastalığın ortaya çıkması arasındaki süreye Kuluçka Dönemi denir. Genel olarak kuluçka süresi insanlarda 2-8 haftadır Hayvanların virusu bulaştırıcılık süresi de değişkenlik göstermektedir. Kedi ve köpekler klinik semptomların başlamasından 3 ile 10 gün öncesine kadar virusu bulaştırabilirler.
İnsanlarda Klinik Bulgular
Kuluçka süresi, ısırık yerinin beyine yakınlığı, ısırığın şiddeti, ısırık yerinin sinir uçlarından zenginliği ve vücuda giren virus miktarı ile ilgilidir. Beyine yakın, özellikle kafadan ve ağır ısırılmalarda kuluçka süresi kısalırken kol ve bacaklardan ve hafif ısırıklarda uzamaktadır.Bu süre 5 günle 1 yıl arasında değişir genellikle 20-60 gündür.Virüs alındıktan sonra eğer gerekli tedavi zamanında yapılmasa hastalık belirtileri 2 safha olarak görülür:
İnsanlarda başlangıç olarak iştahsızlık, kırgınlık, yorgunluk, ateş görülür.Isırık bölgesinde ağrı ve duyu kaybı görülür ki kuduza özgü ilk belirti budur. Daha sonra huzursuzluk, aşırı korku hali, saldırganlık, uykusuzluk, psikiyatrik bozukluklar ve depresyon ve bunlara eşlik eden öksürük, boğaz ağrısı, titreme, karın ağrısı, bulantı-kusma, görülebilir. | |
Nörolojik bulgular olarak Hiperaktivite, oryantasyon bozukluğu, hayal görmeler, sara krizleri, tuhaf davranışlar, ense sertliği, hızlı ve sık nefes alıp verme, salya artımı ve felçler daha sonra ortaya çıkar. |
Hiperaktivite atakları karakteristik olarak 1-5 dakika süreyle ve aralıklı olarak görsel ve işitsel bir uyarı sonucu meydana gelmekte ve kendisini saldırganlık, kendi kendine ve etrafındakilere vurma, koşma, ısırma şeklinde göstermektedir.Hastaların yaklaşık olarak yarısı ataklar döneminde su içmek istemekte ve su içme teşebbüsü sırasında boğaz kaslarının kasılması nedeniyle kişide tıkanma, boğulma hissi ortaya çıkmaktadır ve hastalarda hidrofobi (sudan korkma) gelişmektedir. Ataklar arasındaki dönemde hasta genellikle kendindedir ve bilinci yerindedir.
Nörolojik belirtilerin gelişmesinden 7 gün sonra koma hali gelişir ve sonunda hasta yaşamını kaybeder.
Kuduz Veya Kuduz Şüpheli Bir Hayvan Tarafından Isırılan Bir İnsanda Yapılması Gerekenler
Şüpheli bir hayvan tarafından ısırılan kişinin yarası sabunlu ya da deterjanlı su ile bolca yıkanmalıdır. Çok basit gibi görülen bu uygulamanın özellikle yüzeysel yaralarda riski % 90 oranında azalttığı saptanmıştır. Yaraya bir antiseptik ( %40-70 lik alkol, iyodin v.b ) uygulanmalıdır
Isırık yarasının beyine yakınlığı virusun beyine ulaşması açısından önemlidir. Yara bölgesi beyine yakın ise en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Diğer bölge ısırıklarında bu süre 0-36 saat en fazla 72 saat olmalıdır.
Sağlıklı bir görünümü olan köpek, kedi veya diğer bir evcil hayvan insanı ısırdığında, o hayvan hemen yakalanmalı ve 10 gün boyunca gözlem altında tutulmalıdır.Bu süre içinde hayvanda kuduz görülmezse, Korkulacak bir şey yok demektir.
Kuduz şüphesi olan hayvan yakalanıp gözlem tında tutulamıyorsa veya yapılan testler pozitif çıkarsa kısa süre içinde tedaviye başlanmalıdır.
Kuduz serumu gerektiren vakalarda sabunla yıkadıktan sonra yara içine ve etrafına hesaplanan dozda immunglobulin yada serumun enjekte edilebilen en fazla miktarı (hatta mümkünse tümü) enjekte edilmelidir. Eğer ısırık çok büyükse ve yaraya dikiş atmak zorunlu ise yara dudakları etrafına mutlaka kuduz serumu ve immunglobulini uygulanarak dikiş atılmalıdır.
Temas sonrası uygulamada yara bakımı ve kuduz serumu uygulamasından sonra aşılamaya geçilmelidir. Aşılamada mutlaka bağışıklama gücü yüksek, uygulaması kolay ve en önemlisi nörolojik yan etkileri olmayan hücre kültürü aşıları kullanılmalıdır. Ülkemizde hücre kültürü aşısı olarak HDCV(Human Diploid Cell Vaccine) ve VERO (Verorab) bulunmaktadır. Her iki aşının da bağışıklama gücü ve yan etki açısından hiçbir farkı yoktur. Üretimlerinde aynı aşı suşu kullanıldığı için birbirlerinin yerine kullanılabilirler ya da zorunlu hallerde aşılamaya birisi ile başlayıp diğeri ile devam edilebilir.
Kuduz aşısı 0., 3., 7., 14., ve 28 günlerde 5 doz olmak üzereintramuskuler yoldan ve mutlaka deltoid adaledenbebeklerde ise uyluğun anterolateral kısmından yapılmalıdır. Aşılama şemasına uygun olarak yapılan aşılama ile % 100 oranında başarı sağlanmaktadır. Bu aşılar ile şimdiye kadar aşılama ve acil müdahale şemasına uygun olarak sürdürülen tedavilerde hayatını kaybeden kuduz olgusuna rastlanmamıştır. Her iki tip aşının uygulanmasında çok nadir olarak aşı yerinde ağrı, kızarıklık, şişlik, ateş gibi bilinen aşı yan etkileri görülebilir. |
Bulaşma Öncesi Aşılama Yapılabilir mi?
Bulaşma öncesi aşılamanın önerildiği risk altındaki kişiler şunlardır; veteriner hekimler, enfeksiyon hastalıkları ile ilgili laboratuar personeli, kuduz vakalarına bakmakla görevli özel bölümlerde ve kornea nakli yapılan bölümlerde çalışan hastane personeli, kuduza hassas evcil hayvanlar ile devamlı teması olanlar.
Bulaşma öncesi aşılama uygulaması için 0., 7., 28. günlerde toplam üç doz aşı uygulanması yeterlidir.Kullanılacak aşıların mutlaka hücre kültürü aşıları olması (HDCV ve Verorab) gerekmektedir.
Bu uygulama, virusla temas halinde kuduz serumu uygulanması gereksinimini ortadan kaldırmakta ve uygulanacak aşı sayısını azaltmaktadır. Temas öncesi şemaya göre aşılanmış bir kişiye virüsle temas olasılığı halinde 0. ve 3. günlerde uygulanacak 2 doz rapel aşı yeterli olacaktır.
VETERİNERLERİN TAVŞAN BİLGİSİZLİĞİ
Tavşanınızın acil bir durumunda veterinere gittiğinizde (Allah korusun), genellikle şunu duyarsınız; "Ben tavşanlar hakkında birşey bilmiyorum ki.." Tamam dalları var ama sonuçta İstanbul'da veterinere öküz getirmeyeceğiz ki, kedi, köpek, kuş, tavşan, hamster, guina pig, kaplumbağa, balık, bukalemun, iguana (belki timsah, tarantula) gelecek. Bu yüzden veteriner kliniği açılıyorsa bunlardan da haberdar olunmalı.. Sonra zavallı bir tavşancık geldiğinde hayvan kıvranırken binbir küfür sayılmasın.. Geçen veterinerde tavşanım erkek ama yine de siz bakar mısınız dediğimde "Nerden bakılır tavşanı bilmiyorum" cevabı kanımı dondurdu.. Gerçi doktor mezunlarının hiçbirşey bilmeden mezun olduklarını açıkladıkları bir ülkede bu cevabı duymak da gayet doğal, Allah önce tavşan sahiplerini korusun..
"Türkiye'de veteriner hekimler hem tavşan hastalıkları, hem de genel olarak tavşanlar hakkında bilgisizlerdir. Bu sorunun giderilmesi de sadece veterinerlik fakültelerinde gerekli düzenlemelerin yapılması ve geleceğin hekimlerinin her alanda bilgi sahibi olmasının zorunlu hale getirilmesi ile mümkün olacaktır. O zamana kadar Türkiye'de pet olarak tavşan besleyen tavşan dostları maalesef hekimlerin bilgisizliği karşısında çaresiz kalmaya ve can dostlarını kaybetmeye devam edecektir.
Bu nedenle tavşan dostlarına özellikle ingilizce kaynakları araştırmasını, bu hastalıklar hususunda bolca yabancı dilde basılan kitapları okumasını ve can dostunun ihtiyaçları ve hastalıkları hususunda bilgi sahibi olmasını önermekteyim. şimdilik, can dostları yalnızca kendi bilgilerinin sayesinde kurtulabilecektir çeşitli hastalıklardan.Yine bir vakada, bulunduğu ilin en iyi pet hastanesine tavşanını götüren bir tavşan dostu, veteriner hekimin "Maalesef, tavşanlar hakkında bilgi sahibi değilim, ben kedi ve köpek uzmanıyım. buraya her yıl yüzlerce kedi ve köpek gelmesine rağmen, senede bir tavşan bile gelmiyor. bu nedenle tavşan hastalıkları hususunda bilgi edinmemiz gerekmiyor. (Özetle, tavşan hastalıklarında gelir yok, kedi ve köpek hastalıklarında var, bu nedenle senede bir tavşan gelecek diye niye uğraşıp bilgi edineyim? diyor meali bu şekilde). Sadece röntgen çekebilirim, başka da bir işlem yapamam maalesef diyor. Kedi ve köpek getirin, başından girip ayağından çıkayım, ama tavşan konusunda hiç bilgim yok diyor."
Beni asıl endişelendiren şu: Tavşan sahibi çaresizce veteriner hekime bakıp bir çare üretmesini, tavşanını kurtarmasını bekliyor, ama veteriner hekim gayet rahatça, hasta yakınının endişelerini hiçe sayarak "Bilmiyorum" diyebiliyor. Bu gerçekten çok korkunç bir durum türkiye'de veteriner hekimlerin bilgi eksikliğini ve türkiye'de veterinerlik fakültelerinde verilen eğitimin kalitesini göstermesi bakımından.
*Unutmamak lazım, veteriner hatası ile evcilinizi kaybetmeniz halinde başvurabileceğiniz hukuki yollar var, nasıl ki insan türünden bir yakının doktor hatası ile kaybedilmesi halinde gerekli hukuki yollara başvuruluyor, aynı şekilde hayvanları da koruyan hayvan hakları mevzuatı var ve bu mevzuata göre evcilinizin hakkını arayabilir, bilgisiz veterinerlerin gerekli yaptırımlara tabi tutulmalarını sağlayabilirsiniz
Veteriner olmayanlar tarafından önerilerde bulunmanın veteriner olanları rahatsız etmiş olduğu hastalıklar.
Veteriner olanların ne kastettiğini anlıyorum, hayvanların yararına bir eylemde bulunmak isterken zarar vermek söz konusu olabilir tedavi yöntemi önerirken. Açıkçası ben de başlığı açmadan önce bu hususu çokça düşündüm. yalnız, Türkiye'de tavşan hastalıklarına yönelik bilgi sahibi olmadıklarını açıkça belirtmekten çekinmeyen, hasta tavşanı tedaviden kaçınan veterinerlerin sayısının azımsanmayacak kadar çok olması hasebiyle, gerekli uyarılarda bulunarak başarıya ulaşmış tedavileri aktarmayı hayvan hakları adına yararlı buldum.
Özetle, "Veterinere gitmeye gerek yok, hiç masraf yapmayın, işte size tedavi yöntemi bu, bunu yapın" denmesi ve hasta yakınının hastasını veterinere götürmeyerek söz konusu öneriyi uygulaması durumunda hukuki sorumluluk söz konusu olur. ancak, ben hayvan hakları mevzuatında uzman bir hukukçu olarak mesleğimi yaparken çeşitli otopsi raporları, veteriner görüşleri, yanlış ve doğru tedavi yöntemlerine yönelik çok geniş bir bilgi ve deneyime sahip oldum, bu nedenle türkiye'de tavşan uzmanı veteriner bulma zorluğu yaşandığı için tavşanını kaybetmemeleri adına tavşan sahiplerine bu bilgilerle yardımcı olmayı amaçladım. Buna göre, mutlaka tavşan uzmanı veterinere gidilmesi gerektiğine, böyle bir veteriner bulunmaması halinde başkaca bir çare yoksa, uygulamada başarıya ulaşmış bu önerilere kulak verilmesi gerektiğine yönelik uyarılarla birlikte bu verileri yayınlamanın hem hukuki sorumluluğuma, hem de hayvan haklarına uygun olacağına karar verdim.
Yani, bu eylemi bir çeşit adli tıp kapsamında düşünebiliriz. Şöyle ki, tıp ve hukuk öğrencileri olarak ortak dersimiz "Adli tıp"tır ve aynı sorular çıkar sınavlarda mesela. Yani, bir hayvanın veteriner hatası ile kaybının hukuki takibinde, otopsi raporlarını ediniyor, bu kaybın neden kaynaklandığına, uygulanan yanlış tedaviye ve uygulanması gereken doğru tedaviye yönelik hukuki bilgilerle birlikte veterinerlik verilerine de ulaşıyorum. Bu nedenle daha fazla bilgi sahibi olmak için zorunlu olarak, mesleğim gereği veterinerlik alanında çok fazla araştırma yapıyorum, bilimsel makaleler ve kitaplar okuyorum. Tüm bu belirtilen başarıya ulaşmış tedavi yöntemleri çeşitli tavşan sahiplerinin hasta tavşanlarını tedavi ettirirken gerçekleşmiş bulunan vakalardan alıntılardır.
Entrynin bu kısmı ilgili yazara attığım mesajdan alıntıdır, kendi mesajım olduğu için tekrar aynı hususu baştan yazmamak için buraya eklemekte beis görmedim. özetle, bir başkasının mesajını yayınlamak yasak, kendi mesajını yayınlamak yasaldır. bunu da ekleyeyim.
İlgili yazarın, nick altı entrymde belirttiği "sadece ampirik yani kendi tavşanına iyi geldiği için size öneriyor", "Şimdi eartlings i de anlıyorum. Malpraktis (malpractice) yüzünden çok sevdiği bir canı, tavşanını kaybetmiş. Ama bunun acısıyla yanlış yola sapmanın anlamı yok. Kendisi hekimlik yapmaya çalışmak yerine yok mu bundan anlayan diye sorsa eminim tavşan konusunda uzman pek çok veteriner hekim bulabilirdi ki kendi mesleği icabı hukuka başvurabilirdi." - bu kısmın gerçeği yansıtmadığını belirtmek isterim.
Tüm hayvanlar arasında en fazla eziyete maruz kalan (hayvan deneylerinde kullanılmaları, kürk ve et hayvanı olarak istifade edilmeleri, Haliç tavşanları v.s. gibi nedenlerle) hayvanlar olduğundan en fazla sevdiğim, adeta zaafım bulunan, bana göre yer yüzünün melekleri olmalarına ve de inşallah yakın bir tarihte Türkiye'de bulunmaması hasebiyle tavşan kurtarma ve rehabilite bakımevi (yönetiminde tavşan hastalıkları alanında uzman bir veteriner hekimin bulunacağı) açmak gibi hedefim olmasına rağmen, tavşanım bulunmadığını, hukuki danışmanlık yaparken bu vakalarla karşılaştığımı, tüm bu bilgi ve deneyimlerin bu tür vakalarda hukuki danışmanlık yaparken ve de avukatlık staj bitim çalışmamın konusu olması hasebiyle yaptığım araştırmalar sonucunda edindiğimi bir kez daha belirtmek isterim. Zira, bu iki durum arasında çok fark var.
Sözlükte tavşan hastalıkları alanında bilgi ve deneyim sahibi veteriner hekimlerin bulunması halinde, bu hekimlerin çeşitli makalelerden kopyala yapıştır değil, bizzat kendi deneyimleri ve bilgilerini aktarmalarının hayvan hakları adına son derece faydalı olacağını eklemek isterim.
Türkiye'de benim bildiğim kadarıyla egzotik hayvan olarak nitelendirilen tavşanların hastalıkları alanında uzman ve bildiğim kadarıyla tek tavşan hastalıkları kitabının yazarı Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Kurtdede'dir. Ankara'da ve çevresinde bulunan tavşan sahiplerinin tavşanlarının her türlü hastalığında bu fakülteye ve bu hocaya müracaat etmesini öneririm."
(earthlings, 24.03.2012 15:26 ~ 16:53) http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=tavşan+hastalıkları
18 11 2013 de haksızlık ve ıstahsızlıktan dolayı arıf hocaya gıttık kendı tenezzül edıp bakmadı ogrencısını yolladı patısı traş edıldı 15 dakika damar yolu bulunamadı sonra kulağından damar yolu açıldı 5 yasındakı tavşanım strese gırdı 1 saat 50 ml su takvıyesı yapıldı 2 ılac verıp yolladılar 1 gunü icinde oldu bumudur tavşanlar hakkında kıtap yazan profosor
YanıtlaSilÖncelikle başınız sağolsun gerçekten çok üzüldüm. Ölen her tavşanda kendi tavşanımı kaybetmiş gibi üzülüyorum ben.. Ben Arif Kurtdede Ankara'da çok ünlü bir profesör ve bu konuda kitap yazmış diye Ankara'da ikamet edenlere veteriner sorduklarında kendisini öneriyordum, kendisini bizzat asla tanımam çünkü ben İstanbul'da yaşıyorum ve tavşanımı Avcılar'daki İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakiltesi Jinekoloji Bölüm başkanı Prof. Dr. Ragıp Kılıçarslan ve ekibine kısırlaştırttım. Ve Ragıp Bey profesörden çok öte inanılmaz iyi bir insandır. İstanbul'da olsaydınız herkese olduğu gibi ona yönlendirirdim. Çünkü İstanbul'da da normal veterinerler maalesef tavşanlardan anlamıyor ve en güvenilir yer de veterinerlik fakültesi. Ama bu yaşadığınız olaydan sonra Arif Bey'i kimseye önermem. Avcılar'da da tavşanımın damarını bulmaları yaklaşık 3-5 dakika sürdü, hemen pat diye bulamadılar çünkü yılda neredeyse 1-2 tavşan geldiğini söylediler ve gerçekten de çok kaygandı. Ben asla Arif Bey'in ve öğrencisinin tutumunu savunmuyorum ölen bir can çünkü, benim başıma bunlar gelse ortalığı yıkardım, yaşadığınız çok üzücü birşey ama bence suç duyurusunda bulunun, bir kere tavşan öğrencilere emanet edilmez ki, profesörün kendisi ilgilenmeliydi. Çünkü kedi, köpek gibi çok gelen bir hayvan değil ve çok narin bir hayvan. Kendisi hata yapmış ya da öğrencilerine fazla güvenmiş. Kulak bir tavşanın en önemli organlarındandır, strese sokması çok doğal, şoka girip ölebilirdi de, kesinlikle şikayet etmelisiniz. Tavşanınız öldükten sonra tabi ki bunlarla uğraşmak boş olsa da ben kesinlikle hakkımı arardım. Hukuki Net sitesinde hayvan hakları bölümüne bu konuyu sorabilirsiniz. Tekrar başınız sağolsun.
Silmerhaba..tavşanlarla ilgili yazınızı okudum çok güzel yazmışsınız kutlarım sizi..benim 3 yaşında tavşanım var bir aylıkken almıştım şimdi bebekler gibi bakıyoruz,gözümüzün nuru,hepimizin nefesi adeta..üzerine çok titriyoruz...devamlı ilgileniyoruz.kendi özel odası bile var..ben doğal olarak besliyorum her türlü yeşillikten veriyorum,arpa,buğday sıkça tüketiyor,besinlerini yıkadıktan sonra kurutarak veriyorum..veterinere götürüyorum kendi karnesini de çıkardık iç parazit aşısını yıllık yaptırıyoruz.tırnaklarını kontrol ediyorum uzadıysa kendim kesiyorum,dişlerini kontrol ediyorum tüylerini tarıyorum..bir kaç siteden ananas suyunun içirilmesi midesinde biriken tüylerin çıkarılmasına sebep olur yazıyordu..aldım şırıngayla verdim..acaba bu uygunmu ayrıca doktorumuzdan vitamin takviyesini istemedim bunu da öneriyormuunuz?? bunları cevaplarsanız seviniriz....bazen onu ödüllendiriyorum çikolata veriyorum çikolataya bayılıyor :)...onu çok seviyoruz çok iyi bir arkdaş ve çok akıllıdır..eminim herkesin tavşanı kendine göre özeldir..lütfen tavşanıyla ilgilenemeyecek vakit geçiremeycek her türlü sağlık problemlerini yakından gözetlemeyecek biri asla tavşan almasın onlar süs eşyası değildirler !!! onların duyguları vardır ve canlıdırlar !..ne yazıkki tavşanlarla ilgili bilgi sahibi olamayanlarda veteriner hekim olmasınlar onlar eğitimini tamamlamamış sıradan insandan bir farkları yoktur..eğer veteriner hekim olacaksan bu da hayvan doktoru demek hayvan doktoru demek bütün hayvanlar hakkında bilgi sahibi olmak demektir..tavşanımız hastalanınca nereye götürelim ?uzayamı ..lütfen öğrenci yetiştiren fakülteler tavşanları da görsünler...eğitim budur....teşekkürler
YanıtlaSilMerhaba, çok teşekkürler. Tavşanınıza çok iyi baktığınız belli ben de bu yüzden önce sizi kutlarım. Bu tüylerin çıkarılması için önünde 24 saat kuru saman, kuru ot ve kuru yonca olması yeterlidir. Ananas bağırsak yumuşatıcı ve çok şekerli bir meyvedir, dolayısıyla tavşanınızın ishal olmasını sağlayacaktır ayrıca havuç bile çok şekerli olduğundan haftada 2-3 kez parçalar halinde verilmesi gerekir bu yüzden ananas veya ananas suyu verilmesini pek doğru bulmuyorum. Çünkü meyve bile yetişkin tavşanlarda haftada 1-2 kez küçük bir parça verilmelidir. Çikolata ise neredeyse yılda bir kez ve bir küçücük parça verin, Tawşi de çikolata hastasıdır daha sesini duyar duymaz gelip paketi kapar kaçar ama ben ona vermiyorum çünkü çok tavşanlar için çok zararlı birşey, sonra heryerde çikolata arıyorlar, yazık. Evet tavşanlar çok zekidir, avcılardan da daha zekidirler, tavşanlar insanları öldürmezler. çok doğru demişsiniz ama insanlar maalesef ne tavşan bakımından anlıyor ne de çocuklarına oyuncak olarak almaktan vazgeçiyor, hala hergün onlarca kişi bana tavşanlar su içer mi diye soruyor veya küçücük bir kafese kapattıklarını öğreniyorum ve çok üzülüyorum. Veterinerler de maalesef kedi köpek üzerine eğildiklerinden zavallı tavşanlarla ilgilenecek kişi kalmıyor. Benim en güvendiğim yer Milky kızımı da kısırlaştırttığım Avcılar'daki İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'dir, oradaki Jinekoloji ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ragıp Kılıçarslan ve ekibine sonsuz güveniyorum.Keşke heryer böyle itinalı olsa ve tavşanlardan anlayabilse.. Yazınız için çok teşekkür ederim keşke herkes sizin gibi duyarlı olabilse ve tavşanlarına iyi bakabilse..
SilTavşanlar ve ananas suyu hakkındaki yazım ; http://tawsim.blogspot.com/2013/11/tavsanlarda-tuy-yutmaya-ananas-suyu.html
YanıtlaSilteşekkür ederim :) allah tavşinizi size bağışlasın...losi yanımıza yatıp sevdiğimizde içini çekiyor sebebini biliyormusunuz acaba??...ayrıca ben losi hiç çiftleşmedi eş getirdim ancak istemedi depresyona girdi hastalandı ayırmak zorunda kaldım..acaba çiftleştirmem gerekiyormu anne olmak istiyormudur? bu kafamızı çok karıştırıyor ...vitamin desteğini sormuştum ama vermem gerekiyormu? ayrıca tavşanlar için en iyi önerebileceğiniz vitamin varmı??
YanıtlaSilAmin, Tawşi de ben de bu aralar biraz hastayız, dua edin iyileşelim :) Tavşanlar hep iç çeker, normal gibi bu hareket, Tawşi ve Milky de yapıyor çünkü aynısını. Losi 3 yaşında yani çoktan 5-6 aylıkken çiftleşmek isteyebilirdi ya da en geç 1 yaşına doğru.. Eğer tüylerini yolup yuva yapmaya çalışırsa bu yalancı gebeliktir ve kendini hamile sanıp çiftleşmek istiyordur. Siz yine deneyin isterseniz aynı cinsinden bulun ama, lopsa lop, aslanbaşsa aslanbaş yani.. Bir de Losi'yi çok küçükken almışsınız normalde 3 aylıktan sonra alınmalı, o yüzden tam gelişmemiş olabilir. Büyük yaşta evlat edinseydiniz kısırlaştırılmış mı diyecektima ma 1 aylıkken aldım diyorsunuz. Kısır hayvanlar çiftleşmek istemez çünkü. Pet shop ve veterinerlerde 60-150 TL arası kuş ve tavşanlar için satılan, sularına birer damla damlatılan vitamin destekleri var, bunlardan alabilirsiniz ama ben bunları biraz pahalı buluyorum, o yüzden bir veterinere danışın, bebekler, çocuklar için olan vitamin şurupları var, Milky kızımı kısırlaştırdığımda Prof. Dr. Ragıp Kılıçarslan tavsiye etmişti, şırıngayla ağzına vermiştim azar azar 3-5 gün. Vücudu ameliyat sonrası yorgun düşmesin diye, isim vermiyorum ki siz danışın yanlış birşey söylemiyeyim diye. Ama bu vitaminler bağışıklık sistemi kötü, çok zayıf, iştahı olmayan veya operasyon geçirenler içindir, sizinkine gerekmez bence. Vitaminlerini yıkanmış ve ıslaklığı alınmış mevsimin taze sebzelerinden alsa iyi olur derim ayrıca uzun saman ve yoncası en önemli şeydir :) Sonuçta maalesef bebekken anne sütü yeterince almayan bir hayvan için ne yapsanız yetersizdir. O yüzden hep 3 ay sonunda anne yanından ayrılmalıdır.
Silgeçmiş olsun..losim de yeni Zelanda tavşanı ismime tıkladığınızda zaten face sayfamda görebilirsiniz onu,ben losiyi annesinden ayırmadım bir yaşlı bayan almış bakamicağını söyledi artık bana da çok sevimli gelmişti ve aldım ...
SilTeşekkürler. Anladım genelde herkes çok küçükken alıyor çünkü ve bunun ne kadar kötü birşey olduğunu bilmiyorlar. Losi'yi merak ettim, bakacağım :)
Silhttp://tawsim.blogspot.com/2013/11/gunun-tavsani_29.html
YanıtlaSilMerhaba , eşim geçen gün bir pet shoptan 15 veya 20 günlük olduğunu tahmin ettiğimiz cüce tavşan adıyla satılan beyaz bir yavru tavşancık getirdi. Ama bugün oğlum istemeden kafa bölgesine eliyle bastırmış burun ve ağız çevresinden kan geliyor ve burnundan tıslamaya benzer bir ses çıkartıyor yemek veriyorum yemiyor acaba ölürmü veya tavşanımızı kurtarmak için yapabileceğimiz bişey var mı lütfen yardımcı olun zira ölürse çok üzüleceğim evimizin maskotu olmuştu bir haftada. Yapabileceiğimiz bişey varmı :( yardımcı olursanız sevinirim :(
YanıtlaSilÖncelikle eşinizi kutlarım, iğrenç hayvan ticaretine destek verdiği ve oğlunuza da bir oyuncak aldığı için!! 15 günlük tavşanın şu an annesinden süt içmesi gerekiyordu! Tavşanlar 3 aylıkken sahiplendirilmelidir ki hayvan ticaretini karşıyım! Ülkemizde de cüce tavşan yoktur, petshop ayrıca eşinizi kazıklamış. Tavşanınız ölebilir, buraya yazacağınıza acilen neden veterinere götürmediniz, avcılar'daki İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ne götürün hemen! Tavşan kurtulursa da evinde en azından çocuk olmayan ve tavşandan anlayan birine sahiplendirin. Osmaniye'de kolları kesilen kediye sinirden köpürürken bunu görünce iyice köpürdüm kusura bakmayın çünkü bu blogtan hayvan satın almayın, küçük çocuklu evde de tavşan olmaz diye bas bas bağıran biriyim çünkü..
SilÖncelikle teşekkür ederim çok yardımcı oldunuz! birincisi oğlumuz için değil evimizde beslemek için aldık bizlre arkadaş olsun diye . İkincisi başkalarına kızıp bana bu şekilde hesap soramazsınız. üçüncüsü bizimde aklımız veterinere gidecek kadar eriyor herhalde kendi evimizide memleketimizde olsak götürürdük.kusura bakarım çünkü bende Yaratılanı severim Yaratandan ötürü ..diyen biriyim...O yavrucaklara baktıkça Rabbimi hatırlıyorum. Bu yüzden bana ahlak dersi vermenize gerek yoktu .. yinede teşekkürü borç bilirim...
YanıtlaSilTavşanınızın durumu acilken buraya yazmanıza kızdım çünkü ölebilir veya felç kalabilirdi, nerede olduğunuzu bilemezdim, ayrıca petshop olan biryerde veteriner de vardır, eşinizin parayla tavşan almasına kızdım çünkü hayvan ticareti çok kötü birşey, benim iki tavşanım da parayla satın alınıp sonra sokağa terkedilen tavşanlardır, onların psikolojisini zor düzelttim, hele Milky küçük bir çocuğa alınmış sonra da ayağı kırıldığı için terkedilmişti. Petarkadaş.com sitesinde terkedilen birsürü ücretsiz tavşan var, oradan ücretsiz sahiplenip sevap işleyebilirdiniz. Son olarak da küçük çocuğunuzun onu yaralamasına kızdım. Tavşanla onu başbaşa bırakmamalıydınız ya da narin davranmasını öğütlemeliydiniz. Tavşanlar bir kedi veya köpeğe benzemez, çok narinlerdir. Bunları yazdım ki bir başkası petshoptan tavşan almasın, bu kirli ticarete ortak olmasın, yani ben başkasına değil esas olarak petshoptan tavşan alınmasına kızdım. Tavşanınız umarım yaşar.
SilÇok korkmuştum burun kısmından kan geldiğini görünce ben kana dayanamayan biriyim. Hele de küçücük yavrucağın burnu kanıyordu. Buraya nasıl yazdığımı bilemeyecek kadar kötüydüm.kaldı ki memleketimizde olmadığımızı söyledim geçici bir süre ile Adanaya geldik nerde ne var nasıl gidilir bilmem. petshopun olduğu yerde veterinerde olur demişsiniz ama eşim seyhan ilçesinden getirdi biz çukurovadayız nerde var nerde yok bilemediğim için sizden yardım istemek durumunda kaldım. Kaldı ki o yavrucak o halde iken ben sokağa çıkıp veteriner aramaya kalksam bu sefer ben hastanelik olurdum diyorum ya kana dayanamıyorum. çok şükür iyi ettik yavrumuzu... Daha önceden bir hayvan sahibi olmak gibi bir düşüncemiz yoktu. Eşim bize sürpriz yapmış. Evde bize maskotluk etsin diye almış. Terapi gibi oluyor onunla oynamak beslemek uyumak.Nerden bilebilirdi ki oğlum zarar geleceğini sürekli söylüyorum o çok narin hassas canı acır diye ama oğlum da daha küçük 4 yaşında isteyerek yapmamış ayrıca elini yalamak istemiş tv izlerken oda korktuğu için iteklemiş itekleyince ağzı burnu yere biraz basılmış olmuş. yani bu durumda her iki çocuğumda suçsuz... ve ben onları yalnız bırakmıyorum şu an çok küçük olduğu için kutuda bakıyoruz. tavşan bu zıplayıvermiş kutudan tabi oğlum kutunun ağzını açmış bakmak için aklı ermemiş çıkacağına.daha sonra olay vukuu bulmuş:( biraz büyüdükten sonra ve kendi evimizde onun için bir alan oluşturacağız.dediğim gibi şu anda imkanlar kısıtlı çok şükür iyi oldu ama tabi benimde ömrümden ömür gitti...bende size çıkıştım hakkınızı helal edin.
SilTavşanınız kutuyu kemirip veya zıplayarak içinden sürekli kaçacaktır, ona geçici olarak büyük bir kafes alın, ben kafeste beslenmesine karşıyım çünkü tavşanın bir odası olmalıdır, yoksa strese girip ölebilirler, odası olunca böylece eşya ve kablolara da zarar vermez, kafes şimdilik oğlunuzdan uzak tutar diye dedim. Tavşanınızın baş veya yüz bölgesinde bir ezilme, iç kanama olabilir, doku travması olabilir onu veterinere götürmelisiniz. Oğlunuza da eline alma kafesinden çıkarma diye öğütleyin sonra, başka olaylar olmasın. Yaşadığına sevindim. Helal olsun off :)
SilGözüm gibi bakıyorum şimdilik ellerimle besliyorum. Veterinere götüreceğim araştırdım. Sanırım ağız bölgesinde bir sorun oldu maydanozu çok sevmesine rağmen şimdilik yumuşak şeyler yiyor.Keki çok seviyor muza bayılıyor domates yiyor salatalığın iç kısmını seviyor. Şimdilik idare ediyor bir rahatsızlığı da yok gibi görünüyor.evin içerisinde gezmesine izin veriyorum henüz küçük olduğu için sadece oyun oynuyor.kablolara pek gitmiyor sadece etrafa biraz dışkı bırakıyor o da sorun değil daha çok küçük eğitim vermek için. biraz kafasına göre gezsin :) oğlum olaydan sonra pek üzerine gitmiyor şimdilik kardeş kardeş geçiniyorlar. tabii benim gözetimimde :) arka ayaklarını uzatıp elektrikli sobanın önünde yatmayı çok seviyor bu tavşanlarda sıkça görülen bir olay mı yani sıcağı severler mi? biz bayılıyoruz onun o haline :) hoşumuza gidiyorr onun oturacağı küçük bir alan hazırladık kutudan çıkınca hemen köşesine yatıyor çok tatlı :) birde oyun oynamayı çok seviyor ...bizde onu .. çok uzun yaşar inşallah çok alıştık çünkü :)
YanıtlaSilÇok sevindim ama size bazı şeyler söylemem gerek; tavşanınız 20 günlükse bu yukarıda saydığınız şeylerin hiçbirini yememelidir, yani beslenmesinde yanlışlık yapıyorsunuz. Bir yavru tavşan 45-50 gün kadar anne sütü emmelidir. Annesi yok ise keçi sütü alınarak suyla karıştırılıp akciğerlerine kaçırılmadan biberonla verilmelidir veya devirmeyeceği ağır bir tastan içmesi sağlanmalıdır. Tavşanlara asla koyun ve inek sütü verilmemelidir. 20 günlükten itibaren yavru bir tavşana sadece anne/keçi sütü, yavru tavşan unlu palet yeminden çok az miktar (veya palet kuzu yemi ve karışık güvercin yemi karışımı), sınırsız kuru saman, sınırsız kuru ot, kuru yonca, günlük taze su verilmelidir. 1 aylıktan itibaren ise sütten kesilen yavru tavşana günde bir kere 400 gram sebze (yıkanıp ıslaklığı alınmış, kurutulmuş maruli maydonoz, dereotu, Brüksel lahanası, karnıbahar yaprakları, sebze kabukları, enginar, yeşil fasülye), 3 aylıktan itibaren ise bu sebzeler günde 1-2 kere verilmelidir. Yavru tavşana meyve, abur cubur asla verilmemelidir. Lahana ve havuç ise 3 aylıktan itibaren 2-3 günde bir havucun yarısı veya bir adet küçük lahana yaprağı olarak verilmelidir. Asla domates ve sulu sebzeler verilmemelidir, ishal yapar. Kek, çikolata, şeker, pasta yasak, muz 3 aylıktan sonra haftada 2 ısırık olarak belki verilebilir. Şimdilik salatalık vermeyin, o da çok suludur, 3 aylık olmasını bekleyin. Tavşanlar için oda sıcaklığı 15-25 derece arasında olmalıdır, klimadan ve cereyandan, aşırı sıcaklardan uzak tutulmalıdır. Sizinki anne sıcaklığı aramaktadır. Bir kutunun içine sobaya yakın yere yumuşak minder, polar battaniye, yün kumaş, pamuk filan koyun, anne yuvası gibi içinde üşümeden uyur. Tuvalet eğitimi 3 aylık civarı kazanır. Beslenmesine dikkat etmezseniz ölümüne sebep olabilirsiniz, yavru tavşanlar hep yanlış beslenme sonrası oluşan ishalden kaybedilir.
Silkeçi sütü vermeyi denedim anne sütüne en yakın süt olduğunu biliyorum. ama içmedi sıpacan kuru tahıl aldım yemesi için kuru yonca kuru ot verdim şimdilik ishali yok yiyor . arada muz veriyorum hoşuna gidiyor .domatesi yedi ama şimdi yemiyor. bolca su veriyorum bu ishalini önleyecektir...oda sıcaklığında kalıyor onun olduğu odada bazen sınırsız geziyor biz çıkıyoruz odadan bazı yerlere yiyebileciği şeyler koyuyorum yiyor. sorunsuzca geçiniyoruz şimdilik...öneriler için teşekkürler bildiklerime ek olur :)
SilTavşanlara asla domates verilmez, lütfen siz de vermeyin, muzu da 3-6 aylıktan sonra haftada 1-2 ısırık verin, şu an yemesi çok tehlikeli, fazla muz ve havuç aşırı şekerden kör eder, ishal olduktan sonra kurtaramazsınız, hele domatesle..Ne demek..
Sil15 ON ALTI HAFTALIK HOLLANDA LOP TAVSANIMIZ VAR SANIRIM ÇİK0LATALI BİSKUVİ BULUP YEMİŞ KÖR OLMASINDAN KORKUYORUM. NASIL ANLAŞILIR. VE VETERİNERE GÖTÜRECEĞİM FRUMLARDA OKUDUGUMA GÖRE VETERİNERLER BİLGİSİZ OLABİLİYOR. AŞI VE BENZERİ TEDAVİLERDE HANGİ SIRALARA VE NELERE DİKKAT ETMELİYİM TEŞEKKÜRLER
YanıtlaSilKörlükten çok ishal olabilir ve yavru tavşanların ishali geçmezse maalesef ölümle sonuçlanabilir çünkü yavruyken aşırı hassas olurlar. Asla sebze meyve vermeyin şu an. Önünde 24 saat samani kuru ot, kuru yonca bulunsun. Kör olacağını sanmıyorum ama bir daha dikkat edin. İstanbul'da yaşıyorsanız Avcılar'daki İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'ne randevu alıp metrobüsle götürebilirsiniz. Başka ildeyseniz de oranın veterinerlik fakültesine veya iyi bir hayvan hastanesine götürün. Şu makaleyi iyice okuyun;
Silhttp://www.tavsiyeediyorum.com/makale_5569.htm
O yazıda katılmadığım tek şey zemini ızgara telli kafestir çünkü bu tavşanın ayaklarını yara yapar, zaten tavşan kafeste de beslenmez. 2-3 ayda bir parazit aşısı yapılmalıdır, ben kuduz aşısı yaptırmıyorum çünkü asla gerek yok. Tavşanlardan kuduz bulaşmaz. Tavşan kuduz hastalığını taşıyıcı bir canlı değildir; http://www.asicalismagrubu.org/d12.asp
5-6 aylıktan itibaren parazit aşıları yaptırılabilir. Pireye karşı ise;
http://tawsim.blogspot.com.tr/2013/07/tavsanlarda-pire-sorunu.html
Bence siz benim bloğu baştan aşağı bir okuyun :) İyi günler.
Merhaba banim e b 12 vitamini aldim verebilirmiyim.
YanıtlaSilSuyuna 1-2 damla damlatabilirsiniz veya veteriner iğne ile yapabilir ya da veterinere kaç cc vereceğinizi danışıp eczaneden şırınga alıp iğnesini çöpe atıp ağızdan akciğerilerine kaçırmadan verebilirsiniz.
SilVe on alt disinin biri kirik usteki uzuyor torpulenmiyor o dişi nazil kisalta bilirim.
YanıtlaSilMerhaba, tavşan ve kuşlar için petshop ve veterinerlerde satılan sularına katılan sıvı vitaminler ve eczanelerde satılan çocuk ve bebekler için olan sıvı vitaminler önerilmektedir ama ben ilaç tavsiyesi yapamam, bir veterinere sorun derim.
SilVeterinerler tavşanların dişlerini kesebilir, kestirebilirsiniz, siz evde yapamazsınız ama mutlaka tavşanınıza bir manav veya pazardan boyasız, çivisiz, kokusuz, temiz, fazla yüksek olmayan bir sebze veya meyve kasası bulun, gün boyu onu kemirir, böylece dişleri uzamaz.
SilTahta kasa mi?
YanıtlaSilBen dün dodex verdim 2 cc faln agizdan su an çok iyi otlarini begenerek yiyor biz yemek yerken mazaya salduriyor ama surekli ranzanin altinda yatiyor geceleri ise ayak ucumda neden kendini sakliyor olabilir.
Ve bir arkadasim ordek civciv falan istedi benden bende sizin dediginiz gibi terk edilmis hayvanlar var ordan sahiplenebiliriz dedim rica etsen o hayvanlarin yeri nerede?
Evet tahta kasa, tavşanınızın kemirme kasası yoksa eşyalarınızı kemirir, tavşanlar için satılan kemirme ürünleri pek sağlıklı değil ve çoğu Çin malı ve boyalıdır. Kemiremeyip dişleri uzarsa nefes alamazlar ve ölürler, ömür boyu bu yüzden kemirmek zorundadırlar, yani yaramazlıktan kemirmezler asla. Havalar ısınıyor, kürkü biraz fazla sıcak tutuyor olabilir ama kestirmeyind erim tüylerini yoksa yere yattıklarından hasta olur. Tedirgin olduğu bir olay olabilir, depremi hissederler mesela sürekli, artçı şoklar onları çok rahatsız eder. Strese girmiş olabilir, evde bir başka hayvan veya çocuk varsa strese girerler. Aşırı güneş varsa rahatsız olurlar. İlacın tadını sevmeyip kaçmış olabilir veya başka bir ağrısı olabilir. Çok geçmiş olsun, iyi olmasına sevindim. Ücretsiz yuva arayan hayvanların adresi; http://www.petarkadas.com
Sil6 gün oldu. Saldırganlaştığı için iştahı da yoktu. Kafasımı sağa sola vurmaya başlamıştı. Vet. Götürdüm. Ateşi 39.9 du 4-5 tane iğne yaptı.vit. antibiyyotik falan vurduğunu söyledi. Üç gün aynı iğneler.iştahı açldı.ama bana hala huzursuz gibi geliyodu. Bikaç kez titreme şeklinde kriz gibi şeyler atlattı.nedeni blinmeyen.Tavşanmn kalbi normalden hızlı atıyor bugün kafayı yicem elimden bşi gelmiyo üzÜlmekten başka napmalıyım.bibuçuk yaşında bi çare lütfeeen
YanıtlaSilSağa sola mı vuruyor, havaya zıplar gibi ya da uçarcasına kendini sağa sola atıp hareket ediyor mu peki? Nadir bir hastalık olan sara hastalığı aklıma geldi, sadece bir ihtimal tabi ama bu aralar tanıdıklarımın kedi ve köpeklerinde bile yıllar sonra ortaya çıktı, inanılmaz arttı yani.. Saralı tavşanları olanları da biliyorum daha önce soru soran ama tabi sarada ateş pek olmaz. Hayvan hastanesine veya bir üniversitenin veterinerlik fakültesinin polikliniğine götürmeniz şart :(
Siltavşanımı aldığım yerde satıcı hazır yem verirsen patlar dedi bunlar tahıl ve ot yer dedi napıcam şimdi
YanıtlaSilveteriner fakültesinde öğrenciyim saat sabahın 8 i ve henüz uyumadım geceyi ve şu saatleri ders çlışarak geçiriyorum akşama finalim var.ve yazdıklarınınızn hepsini okuyamadım coccidiozis ve veteriner hekimlere saydırmanız dışında her meslekte olduğu gibi bizim mesleğimiznde nalbantları var söylemleriniz bir meslk kitlesini hedef almakta ve buda krıcı olmakta birazdaha dikkat ederseniz sevinirim. ayrıca tedaviye yönelik verdiğiniz reçete etik değil.bende tavşan besledim ve rahatsızlandığında hocalarşım şak diye teşhisi koydular kendiniz doktorunuzu seçerken dikkat ediyorsanız petinizin sağlığı içinde veteriner hekimnizi dikkatli seçin ayrıca bir meslek kitlesini hedef alan söylemlerinizdende vazgeçin şu saat olmş hala ders çalışıyorum ve biz bu kadar emek verirken üç beş nalbant veterner hekim yüzünden yaftalanmak istemiyoruz saygılar.
YanıtlaSilHer meslek zorludur ben de sabahlara kadar litrelerce kahve icerek kurgu yapardim. Okudugunuz yerdeki yazilar alintidir ve tavsanini kaybeden bir kisi tarafindan yazilmis ben de paylastim cunku benim de cok basima geldi. Ben kimsete recete vermedim vermem de, veterinere goturmelerini oneririm, benzer hastaligi yasayanlarin veterinerleri sunlari uygulamis siz de veterinerinize danisin derim. Blogumu dikkatli okursaniz gorursunuz. Umarim siz de kedi kopek veya buyukbas uzerine yogunlasmaz tavsanlara da hayirli bir veteriner olursynuz.
SilMerhaba tavsanim hicbirsey yemiyor ve su icmiyor biseyden cok cok korkmus veterinere goturdum korkmus dedi o da ve ya sicakliga maruz kalmis dedi ve doping verdi her gun 1 ml siringayla veriyorum besin niyetineymis suyuda ayni sekilde siringayla veriyorum ama yutkunmuyor gibi agzindan damliyo ve en onemlisi gunde 2kez en az kriz geciriyor yani kaskati kesilip yere dusuyo.ve cirpiniyo cok korkuyorum oluyor sanmama ragmen 1 dk sonra kendine gelip.urkek durmaya devam.ediyor ne olmus olabilir ogluma yasicak mi?
YanıtlaSilMerhaba, doping mi verdi ama doping tavşanı daha hareketli hale getirir ve kalp atışını hızlandırır ben veteriner değilim ama atlara verilen dopingi düşünürsek biraz düşündürürcü yine de bilemedim. Tavşanlar güneşte kalınca veya çok sıcak-soğuk yerlerde, klimalı ortamlarda, aşırı gürültüde şoka girerler, bu onları öldürür bile, üstüne gitmeyin, sakın suya filan atmayın. Bu daha öldürücüdür. Anlattıklarınız ayrıca bana sara hastalığını anımsattı, en kısa sürede bir veterinerlik fakültesine götürün derim çok acil, çok geçmiş olsun, kusura bakmayın tatilde olduğumdan geç gördüm :(
Silöncelikle başınız sağ olsun gerçekten üzüldüm uzun zamandır bloğunuzu takip ediyorum inanın biz de alışmıştık sizinkilere :/ benim bulunduğum şehirde fakülte yok o yüzden mecburen küçük veterinerlere götürüyorum tavşanımı ama orada kısırlaştırmaktan korkuyorum artık hayvan afedersiniz ama abimin eline filan saldırdı benim elime saldırıyor.ona bir kız eş de almaya korkuyorum ürerlerse ne yaparım ben?lütfen yardım eder misiniz ?
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Küçük veteriner kliniklerinde maalesef tehlikeli çünkü kaç kişinin tavşanı, yanlış narkoz dozu yüzünden ölmüş çünkü daha önce tavşan kısırlaştırmayan veterinerler onlara kedi ve köpekle aynı dozu uyguluyor halbuki tavşana çok ama çok az bir doz uygulanmalıdır yoksa uyanamaz, ölür. Mutlaka daha önce tavşan kısırlaştırmış bir veteriner olmalıdır. Ya da biraz sabredeceksiniz, 1 yaşını geçince saldırması geçecektir.
Silöncelikle veterinerler değil veteriner hekimler bu bir ikincisi hep veteirner hekimlerin tavşan bilgisizliğine deyinmişsinizde bu insanlar 5 sene okuyorlar öyle kolayda deil okumsı sonuçta bi can kurtaracaklar tedavi edicekler kimsenin mesleği hafife alması ve küçümsemesi haddine değil bu ülkede 20 liralık tavşana 50 liara tedavi masrafı vermeyen insanlar oldukça veteriner hekimliernde tavşana bakmaması veya öğrenmemesine laf etmesin çok iyi bilidiği halde tavşanlara bakmayan veteriner hekimler var sırf bu yüzden bu adamlar 50 liranın tartışmasını yapmak için okumuyorlar biraz mantıklı olun.Adam tavşanı bırakıp gitsem daha iyiydi diyor ölsün giderim yenisni alırım diyor
YanıtlaSilSize de merhaba, kısa dersiniz için teşekkürler. İnsanlar görmek istediklerini görür; bu blogta daha çok kurtarılmayı bekleyen sokak hayvanları, onlara yapılabilecekcak yardımlar yer alır. Sorun veteriner, veteriner hekim, baytar demekte değil, bence o kişilerin gerçek, bilgili hayvansever olmalarıdır. Sizin yazdıklarınızdan da ben başka bir anlam çıkarıyorum. Biz ise kirli hayvan ticaretine karşıyız. İnsanlara zam mı yapılıyor da, eğitim mi veriliyor da hayvanına para harcayabiliyor.. Bu ülkede herkes savcı değil (Bugün yeni zam aldılar), bakan oğlu değil. Sokaklarda kedilerin kafalarını ezenler mi hayvanlarını getirip muayene ettirecek.. Bir insan tavşanın su içmediğini sanıyorsa, bir satıcı ona bu su içmez sadece marul ver diye yeni doğmuş 10 günlük tavşan yavrularını rahatça satıyorsa siz burada bana değil gidip devlete çatmalısınız.
Silmerhaba benim tavsanimin burnundan su akiyor.bu neden ola bilir acaba?
YanıtlaSilMerhaba, ben veteriner değilim ama sadece bir varsayımım var; tavşanınızı öncelikle hemen bir veterinere götürün çünkü boğazı soğuktan şişmiş ve tükürüğünü de yutamıyor olabilir. Böyleyse veteriner tavşanınıza antibiyotik yazar ve iyileşir ama başka ve daha ağır bir hastalığı da olabilir o yüzden hemen veterienere götürmelisiniz ve sakın siz kafanıza göre veterinere danışmadan ilaç uygulaması yapmayın çünkü onlara özel ve kedilerden bile düşük dozda ilaç tedavisi uygulanır. Çok geçmiş olsun.
SilMerhaba, 2 aylık yavru tavşanım sabah yuvasının arkasını dolanıp öne geldiğinde ağzında küçük lastik toka yakaladım hemen çektim ama sadece yarısı vardı, acaba o kadar mıydı yoksa diğer yarısını yedi mi diye endişeleniyorum ve sabahtan beri ağzının içine bakıyorum, esnediğinde yemek yerken vs. çünkü arada diş gıcırdatır gibi ses çıkardığından acaba geviş mi getiriyor diye de düşünmeden edemiyorum. Gerçi daha öncede öyle yapıyordu.(Yemesi içmesi kesilmedi bu arada.) Asıl öğrenmek istediğim; bloğunuzda tavşanınızın kafesinin plastik kapağını kemirdiğini paylaşmıştınız yanlış hatırlamıyorsam, sonrasında kakasında falan buldunuz mu birşey? Ben her bir kakasını eşeliyorum resmen... Öğlen kontrol için veterinere gitmiştim orda da paylaştım ama yememesi gerektiği dışında birşey öğrenemedim ki zaten farkındayım :(... Ben de yemediğini sadece kemirmeye çalıştığını onu da beceremediğini umuyorum.
YanıtlaSilOff yemişse de ağzında falan kalma durumu olamaz değil mi? Aksırması tıksırması da olmadı hiç ama bu saat oldu hala başındayım aldığı nefesi bile kontrol ediyorum, paronoya yapıyor olsam sadece ne güzel olur... Veteriner olsaydım keşke dediğim durumlardan biri işte...
SilMerhaba, tavşanlar yabancı bir madde yerse mide ve bağırsaklarında tüy topu gibi şeyler olabilir, tavşanınıza bolca uzun saman verin ve suyunu hergün tazeleyin, Tawşi kemirdiğinde asla öyle birşey bulamamıştım çünkü unufak yapmıştı. Tavşanlar geviş getirmez ama diş gıcırdatma ve hırlama gibi ses çıkartmaları doğaldır. Ağzında asla toka kalmaz çoktan midesindedir. Bolca uzun saman ve kuru ot yemesini sağlayın. Bundan sonra daha dikkat edin lüfen.
SilDeli gibi sakınıyorum ama sakınılan göze çöp batmasa olmuyor işte ah ah... Neyse o konuda endişelerim geçti ama tabii ki daha daha bir dikkat ediyorum artık. Ve dediğiniz gibi bol bol su içmesini, kuru otlarını yemesini sağlıyorum ama samana da pek yanaşmıyor bilemedim... Bir de kendimi tavşan bakma konusunda deneyimli sanırdım, bu tavşancık sıfırladı beni. :) Tabi o zamanlar çocuk yaştaydım tavşanlarım da doğal ortamlarına yakın, olabildiğince özgür ve sağlıklı büyüyorlardı öyle ki satılan yemlerden vs. yedirdiğimi bile hatırlamam, değişik bir durum. :) Teşekkür ederim cevabınız için.
SilNe demek.. Merak etmeyin yakında yaramazlıklara alışır ve daha dikkatli olursunuz zaten :) Bu arada dişlerini gıcırdatıyorsa bir yerinde ağrısı vardır demektir ona dikkat edin ve gerçekten gıcırdatıyorsa veterinere danışın.
SilYaramazlık yapmalarını seviyorum, her şekilde kabulüm :)
SilEvet, yakın zamana kadar ishaldi, karnı falan da gurulduyordu yani belli ki karın ağrısından dişini gıcırdatıyordu, artı olarak burun akıntısı vardı, zaten bu haline dayanamayıp hemen veterinere götürdüm ben de. Soğuk almış dedi(keşke beslenmeden kaynaklı olsa), tedavi oldu. Şu an ne karın gurultusu ne ishali var ama diş gıcırdatmaları ara ara sürüyor. Birşey kemirmeyi de sevmiyor ya da beceremiyor sanki çünkü ahşap olan şeyleri bile yalıyor sadece, kemirsin diye dört dönüyorum oysa ki. Umarım dişlerinde problem yoktur, ben bakınca göremedim ama yarın veteriner kontrolünde sorucam muhakkak, ishali geçtiğine göre karın ağrısı bahane olamaz herhalde gıcırdatmasında. Bu arada tavşancığı hasta bir şekilde aldım, ben alana kadar olmuş nolmuşsa o hallerini görmek çok kötüydü :( ben de o günden beri bebek gibi bakıyorum tamamen iyi olsun diye, inşaallah sağlıkla büyüyecek...
Bir de ishalden dolayı karın ve popo kısmı kirliydi hep, şimdi de o kısımdaki kirlilik kurumuş, keçeleşmiş durumda. Tabi temizlemeye çalıştığı için burun, çene ve yaladığı bazı yerleri falan da aynı durumda, bulaştırmış heryerine ve sürekli temizlenme çabasında... Ama işe yaradığı söylenemez :) bana da sildirmiyor. Acaba zamanla geçer mi ki, rahatsız oluyor çünkü...
SilHerkese dediğim o çivisiz boyasız temiz sebze meyve kasalarından alın pazar veya manavlardan. Yalıyorsa kesin mineral eksikliğindendir hemen bir tuz taşı alın ve kasanın kenarına asın onu yalasın. Arka dişlerine de bakılsın ki bazen çok uzuyor ve nefes almasını bile engelliyorlar veya ön dişlerindeki et et kenarkarına bakılsın ağız tümörü olmasın, yani kontrolden geçsin. İnşallah iyi olur hep..Popo kısmını kedi gibi temizleyemeyebilir, sık bir kedi tarağı alıp hergün tarayın, yoks atopak oluşur veya tüylerini yutar midesinde tüytopu oluşur. Veterinere o bölümü kestirtin ama sadece o bölümü çünkü kış geldi üşür. Tabi önce silinebiliyora veterinere sildirtin asla yıkamayın. Evde siz kesin diyeceğim ama derileri çok hassastır, yanlışlıkla kanatırsanız kötü olur kanı durduramazsınız.
SilKasayı da kemirmiyor ki iki diş atıyor, ondan fazla halıya falan girişiyor şu ara. :) Ben de mineral eksikliğini düşündüm çünkü benim de nereme denk gelse yalamadan geçmiyor. Dediğiniz kedi tarağıyla da taramaya çalışıyorum mesela ama canını acıtmaktan korkuyorum, takılır gibi oluyor bazen anca öyle tüy geliyor yoksa taramam fark etmiyor gibi, yine de elimin altına her gelişinde tarağı gezdiriyorum üstünde tabi.(Altına daha cesaret edemedim). Popo kısmı gerçekten vahim durumda kuyruk kısmı da sertleşmiş, yıkansa da geçmicek gibi çünkü tüyler birbirine girmiş, kesilmesi lazım aynen, onu da halledersek rahatlıcak inşaallah. Dişlerinde de sorun olmamasını umuyorum, rahat rahat tavşanlığını yaşasın artık ya hu! :) Gerçi şu anda keyfi yerinde, hoplayıp zıplıyor (kucağıma boncukları dizdikten sonra) beni de mest ediyor :) hep böyle olsunlar...
SilDikakt edin halıyı filan kemirmesin yoksa tiy topu oluşu mide ve bağırsaklarında. Hergün tarayın ki kendi tüylerini yutmasın çünkü tavşanlar kusamaz. Karınlarını taratmayı pek sevmezler zaten. Veterinere kestirirseniz sorun kalmaz diye düşünüyorum çünkü öyle bir durumda incecik bir makasla ben kesiyordum ama bunu önermiyorum çünkü hem tavşan çok hareketli bir hayvan hem de yanlışlıkla derisini kesebilirsiniz. İnşallah dişlerinde de bir sorun yoktur. Amin :)
Silİzin vermiyorum elbette ama girişimleri devam ediyor. :) Dişlerinde de bir sorun yokmuş mineral eksikliği çekiyormuş sadece. Sevgiler...
Sil:) Çok sevindim hemen bir tuz taşı alın ayrıca kuşlar için satılan suyuna 1-2 damla damlatılan vitaminden de alabilirsiniz. Geçmiş olsun.
SilTeşekkür ederiz. Fakat tam herşey yolunda giderken yine birşeyler oluyor galiba, hiç iyileşmicek mi bu tavşancık anlamadım... Kucağımda uyudu ve yine normal boncuklarını dizerek kalktı, biraz yoncalarından yedi, bitirince de sırtüstü yatırıp seveyim dedim, (tam ishal gibi değil) ama boncuklarını bu kez hem yumuşak hem sıvı eşliğinde (tam tarif edemiyorum ama) değişik bir şekilde akarmış gibi yaptı. Bazen arada yumuşak dışkılar bırakıyordu ama yemesi gerekenden değil çünkü tam siyah da değiller siyaha yakın koyu yeşil, bu akanlarda öyleydi. Ama bir an düzelip bir an böyle olması nedendir anlamıyorum herşey iyi gözüküyor oysa ki. :( İştahı yerinde mesela. Sadece çok fazla uyukladığını farkettim(uyuduktan sonra esniyor, geriniyor vs. halsizlik olduğunu sanmıyorum) ama o da bebek olduğundandır dedim. Gerektiğinde hareketli ama onun da çok sürdüğünü söyleyemem. Poposunu anında temizlemeye kalktığı için yine heryeri bulaşıyor, unları yalaması da zararlı mıdır ki... Anlam veremiyorum niye böyle, bi huzur bulamadık gitti...
SilTavşanların dışkısında sümüksü sıvıyla seyreden bir sindirim sistemi hastalığı vardır, daha çok bağırsaklarda oluşur, bunu o yüzden bir an önce veterinerinize başvurup sorun derim. Biraz büyüdükten sonra da iç parazit iğnesini 3 ayda bir yaptırırsınız.
SilAnladımş, şu anda da normal mesela... Soracağım teşekkürler. :)
SilNe demek, geçmiş olsun.
SilNeyse tek derdimiz bu olsun :)
YanıtlaSilAmin :)
SilBu arada bloğunuz ilginiz alakanız için çok çok teşekkür ederim, inanılmaz faydanız dokunuyor... İyi günler olsun...
SilBen teşekkür ederim, uzun kulağınızla mutlu günler :)
SilÖncelikle iyi günler :) annem evde beslenmeme izin vermiyor o yüzden damda besliyorum tavşanımı bizim buralar soğuk değil hiç 0derecenin altına düşmez ama yine de korkuyorum acaba soğuktan ölür mü diye ? Tavşanım 7-8 aylik ama kilolu sağlıklı maşallah :D kediler onu yiyebilir mi ortalama bir kedi kadar zaten ama yine de korkuyorum . bir de yanına bir tane daha erkek tavşan aksam ne olur arkadaşı olsun istiyorum . sorularıma cevap verirseniz çook mutlu olurum şimdiden teşekkürler :Dd
YanıtlaSilİyi günler, damda derken nasıl damda, kiremitlerin üzerinde mi yaşıyor açık havada yoksa çatı katında üzeri ve kenarları kapalı bir terasta mı anlamadım?? Evcil tavşanların yaşadığı alanlar 15-25 derece arasında olmalıdır yoksa hastalanırlar. Maaşallah ama kediler o boydaki bir tavşanı da yiyebilir maalesef, yani tavşanınıza asla bir kedi, köpek, gelincik, yılan, yırtıcı kuş.. yaklaşmamalıdır. Erkek tavşanı veterinerlik fakültesinde kısırlaştırdıktan sonra yanına koymayacaksanız asla almayın derim yoksa 1 yılda 500 tavşanınız olur ve anneniz sizi tavşan koloninizle kapı dışarı eder gibi geliyor hem de tavşanlar telef olur. Ne demek..
Silteras tarzı damımız ve tavşanım zaten erkek yani yanına erkek gelse kavga ederler mi diye korkuyorum bir de üstü yanları filan kapalı bir küçük oda kadar yeri var ama nasıl ısıtabilirim ki onu anca gece annem uyurken eve alabilirim sanırım :D ya kış geldi sayılır tavşanım ölürse donarsa ben cidden çok kötü olurum eminim. nasıl ısıtıcam ben bu hayvanın yerini ki ya? yanına bir tane daha alsam erkek sokulurlar birbirlerine diye düşünüyorum ama ne bileyim işte veterinere sordum tavşanlar hakkında birşey bildiği yok kadının her soruma olabilir de olmayabilir de diyor kafayı yiycem artık.yerinin altına bez acayım dedim gidiyo bezlere tuvaletini yapıyor altına tahta koyduk beton çok soğuk olur diye anca onun üstünde kıyafet de giydirtmez kendine mümkünatı yok nasıl üşümesini engelleyeceğim anlamadım böyle saman filan koysam onların arasında yatsa olur mu acaba :D ?
YanıtlaSilTerasın üzeri ve kenarları çevrili, hiç açık yer yoksa sorun yoktur ama küçük bir alan bile açıksa tehlikelidir hem aşağı zıplayıp düşüp ölebilir hem de kedi ve vahşi hayvanların saldırısına uğrayıp ölebilir, yazın da sivri sineklerden hastalıp kapıp ölebilir, sıcak ve soğuktan da etkilenme olayı var tabi.. Yanına erkek tavşan alırsanız asla olmaz, iki erkek tavşan ölümcül kavga eder çünkü bölge ve dişi rekabeti vardır aralarında yaradılış gereği, sadece çok küçükken bir arada büyümüş erkek tavşanlar birbirleriyle anlaşabilir. Şöyle yapın, önce dışarıyla temas eden aralık bir yer varsa orayı yokedin, asla açık bir cam veya duvar kenarı filan olmasın. Sonra tahtadan küçük birkaç klübeler çakın, içine en alta eski battaniye, üzerine saman filan koyun, başka bir kaba da örneğin leğene daha uzağa altına poşet yayıp içine talaş koyun bu talaş da tuvaleti olur. Teras duvarlarına internetten ytong tarzı duvar ısı yalıtım levhaları satın alabilirsiniz.
Silçook teşekkür ederim dedikleriniz gayet makul benim için :D ya diyorum ki zaten alanı geniş bir leğenin içine toprak koysam çok seviyor toprağı onunla oynar nasıl olur ?
SilTabi leğen içi toprak da olur hem de doğadan kopmamış olur ama toprağa leğen içinde doğası gereği tünel kazmaya çalışacaktır, koyduğunuz toprakta da böcek filan olmasın dikkat edin, tuvaleti için de leğen içi talaş kullanın derim ve kirlenen talaşı hergün değiştirin. Ne demek..
Siloff ben12 yaşındayim netten baktığım bilgilerle tavşanıma çok iyi bakıodum o dabeni seviodu ananemhastaydı onu bir çiftliğe verdik babam beni oraya pomuğun ziyaretine gotürmüştü bi baktım diğer tavşanlar arasında pamuğun gozü yara olmuş bağırarak ağlamaya başladım sonra babamda beni bi daha göturmedi yeni eve taşındık ve evimizin bahçesi yok 9. katta oturuyoruz babam tavşan almıyo pamuğuma noldu diyorum öldü diyimp geçiyo ailecek neşemizdi o bizim sizce gözündeki yara nedir
YanıtlaSilMerhaba, öncelikle tavşanınız için çok üzüldüm, keçke çiftlik yerine Petarkadaş.com gibi bir siteden evinde bakabilecek birine verseydiniz daha iyi olurdu. Diğer tavşanlar ne hastasıysa tavşanınıza da o geçebilir. Açık alanda sivrisinek ısırmaları sonucu ölümcül hastalıklar oluşabilir. Kalabalık tavşan gruplarında en çok görülen hastalıklar mantar, egzama, kulaK uyuzudur, bunlardan biri olabilir, tavşanınız orada yaşıyordur, babanız bir daha evinize getirmemeniz için öyle demiştir, siz üzülmeyin, siz annenize filan söyleyin o tavşanı oradan kurtarıp veterinere götürün, iyileşip petarkadaş sitesinden sahiplendireceğinizi yoksa gerçekten orada öleceğini ve günaha gireceklerini söyleyin yani eve asla getirmeyeceğinizi söyleyin ki baştan karşı çıkmasınlar.
Siltavşaım bir ayağının üstünde sekerek yürüyor ve yukarı atlarken yere düşüyor bu neden olabilir. kırık veya incinmisse nerden anlayabilirim
YanıtlaSilSakın ayağına bastırmayın, siz pek anlayamazsınız ancak röntgen çekilince anlaşılır, tavşanınızı yüksekten atlatmayın, bu onlarda bel kırılması da dahil hertürlü kırığa sebep olabilir. Acilen veteriner veya en iyisi veterinerlik fakültesine götürün, eğer etrafınızda veteriner veya fakülte yoksa eczaneden gazlı beze benzeyen ama ten rengi olan elastik sargı bezi alın ve evde çok sıkı olmayacak şekilde sarın, sıkı sararsanız da kan dolaşımı olmaz ve kangren olur, en iyisi veterinere götürmektir. İnsanlarda kırık olunca kırık olan yer şişer, ağrıdan insan duramaz ve birkaç gün içinde d eşişer ama tavşanlar bu belirtileri söyleyemez, kedi köpek gibi fazla bağıramazlar o yüzden röntgen şarttır. Geçmiş olsun.
Silsağolun
SilMerhaba benim tavşanım 1 aylıktan küçüktü ama çook tatlıydı bembeyaz pofuduk tüyleri vardı kırmızı kırmızı gözleri vardı pespembe kulakları vardı bu tavşana Büyükçe bir kafes aldım ama tavşanımı her gün balkona çıkarıp güneşlendiriyordum serbest bırakıp gezdiriyordum kakasını temizliyordum hatta tuvalet eğitimi bile vermiştim hep aynı yere yapıyordu her gelen seviyordu birtanem işte bir gece bu gene her zamanki gibi kafesinde oynadı sağa sola koştu sıradandı hazır mama almıştım onu yedi falan sonra gece 2 gibi birden durgunlaştı ben de bişe olmaz heralde dedim sonra sabah bir kalktım poposunun altında kafası vardı sıvı gibi ve o pespembe kulakları mosmor olmuştu ayrıca kıpkırmızı gözleri simsiyah olmuştu hareketsiz yatıyordu kıpırdayamıyordı halsizlikten aldım veteriner hekime götürdüm dedi ki bi bakteri falan dedi anlamadım sonra eve geldik ben bunun altına sıcak su torbası koydum pike şal örttüm falan bunun kulaklar geri pembeye yaklaştı
YanıtlaSilKafası vardı onu yanlış yazmışım ayrıca devamı olarak sonra bir baktım bu titremeye başladı eli falan sonra arka ayaklarına bakarken birdenbire ani hareketlenme oldu tavşanın kulakları birden mosmor oldu ve gözleri simsiyah oldu hareketsiz kaldı tavşanım öldü ama neden oldu anlamadım bunun sebebi nedir lütfen yardım eder misiniz çok ağlıyorum çok üzülüyorum :(((
SilGene yanlış yazmışım otomatik düzeltme işte kakası olacak o :(
SilMerhaba çok üzüldüm, başınız sağolsun, çok küçük bir tavşan almışsınız, tavşanlar en küçük 3 aylıkken sahiplenilmelidir, parayla satın alınan tavşanlar annelerinden az süt içtiğinden bağışıklıkları gelişmez ve birçok hastalıkları olur, çok da az yaşarlar, eğer onu petshoptan aldıysanız genel sebebi budur, bu yüzden petshoplarda hayvan satışı yasaklanmalıdır. Tavşanınıza sebzei meyve, yeşillik verdiyseniz de ishal olup ölür ama büyük ihtimal hastalıktandır, içinde yoğun iç parazit olabilir, tavşanlara bu yüzden belli bir aylığa geldiklerinde her 2-3 ayda bir iç parazit iğnesi yapılır. Ben veteriner değilim o yüzden detaylı maalesef yazamıyorum ve her hastalıkla ilgili aşırı bilgim yok ama genel olarak böyle düşünüyorum, tekrar başınız sağolsun.
SilTeşekkürler :( yani akşamında şen şakrak oynayan tavşanımın sabahında bu hale gelmesi çok korkutmuştu o gözler ve kulaklar aklımdan çıkmayacak :(( tekrar teşekkür ederim cevabınız için
SilSizi çok iyi anlıyorum, yaşadıklarınız çok zor, ben de Ağustos ayında ard arda tavşanlarımı kaybettim, inşallah bunları da başkaları okur ve parayla artık hayvan satın almazlar çünkü o üretilen tavşanlar birkaç yıllık ömürleriyle sırf para için dünyaya getiriliyor, sizi tekrar mutlu edecek şey ise sokaktan bir kedi veya köpeğe yuva açmanız olacaktır, böylece acınız da zamanla dinecektir.
SilMerhabalar,
YanıtlaSilBenim tavşanım daha 2 aylık. Dün akşam kafesine koyduğumda bir gözü açık diğer gözü kapalı kısık bir şekilde duruyordu. Kafesinden çıkardım ve evde hoplayıp koşup durdu. Daha sonra tekrar kafesine koyduğumda aynı şey oldu. Bunun sebebi ne olabilir acaba?
Merhaba, tavşanların yapmayı en sevdiği şey ölü taklidi yapıp sizi korkutmak, sonra da tek gözlerini açıp koşarak kaçmaları, gülerek sizin halinizi izlemeleridir, tavşanların en sevdiğim yönü bu işte, inanılmaz esprili yaratıklar :) İki tavşanım da bu şakaları yüzünden bana kalp krizi geçirtiyordu. Tavşanlar kafeste beslenmez, kafeste beslenen tavşan kısa sürede strese girer, depresyondan da ölebilir, hapiste müebbet hücreye atılmış bir insan gibidirler. Sizin tavşanınız da anladığım kadarıyla strese girmiş ve artık kafeste canı çok sıkılıyor bu yüzden de size bu numarayı yapıyor. Bence ona bir oda ayarlamaya çalışın, bütün gün evde veya odasında özgürce dolaşsın, yoksa yakında sağlığını kaybedebilir, onlar çok hassas ve duygusaldırlar. Ama yine de bir deri veya göz hastalığı var mı diye de vücudunu kontrol edin ama eminim ki o kafeste çok canı sıkılıyor, kimin sıkılmazdı ki, değil mi..
Silmerhaba, tavşanım ara ara 3 gündür isal oluyor. nedeni nedir bilginiz varmı
YanıtlaSilMerhaba. tavşanınız 5 aylıktan küçükse sebze-meyve vermeyin, 5 aylıktan büyükse sebzeleri yıkayıp havluyla kuruladıktan sonra verin asla ıslak vermeyin, meyveyi haftada 2 kez filan verin sadece elma, armut tarzı sulu olmayan meyvelerden çok az verin, tuvaletini hergün değiştirin, hergün yen talaş koyun, zararlı maddeler kemirmesini önleyin (karton, halı, plastik, poşet), 2-3 ayda bir veterinere götürüp iç parazit iğnesi yaptırın, ishal için ceviz büyüklüğünde küfsüz, kepekli olmayan taş gibi bir bayat ekmek verin, pelet yemini 1/3 kadar azaltın, yeşillik filan vermeyin ve bol su içmesini sağlayın, geçmezse de acilen veterinere götürün, iğne yapılıp serum takılması gerekebilir. Ya iç parazitten, ya yediklerinden ya da bir sindirim rahatsızlığından olabilir, geçmiş olsun.
Silmerhabalar benim 2 tane tane tavşanım var ne yavrular nede yetişkinler onlara ne kadar sıklıkla ve ne kadar beslemeliyim simdiden sağolun.
YanıtlaSilMerhaba, tavşanlarınız 3,5-4 aylıksalar ergenlik dönemine giriyorlardır yani çocukluktan gençliğe adım atıyorlardır. 4 aylıktan ve daha büyükseler günde 2 kez yıkanıp havluyla kurulanmış sebze, haftada 2 kez çok az elma, armut gibi sulu olmayan meyve verebilirsiniz, sebze olarak ise günde örneğin sabah 3 yaprak marul, akşam 5 dal maydanoz ve çeyrek havuç gibi.. Lahana çok az verilmelidir ishal ve gaz yapar, havuç da az verilmelidir şekeri çok fazladır, meyveler d esulu ve şekerli olduğundan sebzelerden çok daha az verilmelidir. Günlük pelet yem olarak tavşan başına bir çay bardağının 3/2 si kadar karışık tahıllı pelet yem verilmelidir, suları hergün tazelenmelidir ve önlerinde 24 saat uzun saman, kuru ot, kuru yonca (at ve ineklerin yedikleri cins saman ve otlardan), ayrıca manav veya pazardan alınmış temiz, çivisiz, boyasız meyve kasası olmalıdır ki bunu kemirsin. Arada ödül olarak ceviz, keçi boynuzu gibi şeyler verilebilir.
Silyine merhaba şey benim tavşanım hafihten ishal olduda yani çok hafif de değil ne yapmalıyım ne önerirsiniz lütfen yardımcı olun teşekkürler.
YanıtlaSilMaehaba.. Küçük oldukları için 4-5 aylıktan küçükseler sebze, meyve, taze yeşillik vermeyin demiştim yukarıda. Bol taze su içsinler, önlerinde 24 saat atların, ineklerin yediği kuru ot ve uzun samandan bulunsun, ayrıca ceviz büyüklüğünde, küfsüz, kepeksiz taş gibi sertleşmiş ekmek verin, pelet yemi 1/3 azaltın, ishali 2 günde geçmezse de veterinere götürün, iç parazit iğnesi de yapılmadıysa ishal yapar.
SilMerhaba ben bugün 45 günlük bir lop tavşanı aldım. Ortalıkta gezerken birden zıplayıp dönüş yapıyor. Normalmı? Birde ne sıklıkla su vermeliyiz? Nasıl bir kapla vermeliyiz? Teşekkürler
YanıtlaSilMerhaba, bu bloğun kuruluş amacı sokak ve barınak hayvanlarını sahiplendirmek, kirli petshop ticaritini de durdurmaktır. Yani petshoptan aldığınız bir tavşana maalesef yardımcı olamam çünkü amacım kimsenin bilmediği iğrenç şartlarda para uğruna doğum makinesi halinde, sağlıksızca yetiştirilen zavallı hayvanların ticaretine dur demektir.
SilBiz çok arastirdik ancak zaten ücretsiz bir tavsan lop tavsan hic bir yerde bulamadik. Loplar özellikle ücretli. Ve petshoptan almadik. Özellikle lop tavsan yetiştiren birisinden aldik ücretli veya ücretsiz bunun önemi yok. Teşekkürler yardimlariniz için tek bilinçli siz değilsiniz.
SilPetarkadaş veya Turseng gibi sitelere baksaydınız birçok Lop olduğunu görebilirdiniz, her hafta yenileri de ekleniyor. Tabi ki tek bilinçli ben değilim, kirli ticarete destek vermeye devam edin. O çiftlik tarzı yerlerde her dişi tavşan birer doğum makinesi gibi kullanılmaktadır neredeyse her ay doğurtulmaktadırlar ama bunun ne önemi var ki..
SilEmin olun bir "ücretsiz" lop tavşan bulmak için sitelerin altını üstüne getirdik,3 aydır araştırıyorduk. Sokakta bir lop bulursanız bize haber verin. Parayla bir petshopdan almak , aldığımız tavşanın bize ihtiyaç duymadığı anlamına gelmez. Bu arada tavşan zaten çok üreyen bir hayvan, sanırım siz insan üremesine de karşısınızdır? Petshop larda para kazanmalı öyle değil mi? Biraz tecrübeli olduğunuz için size sorma istedik ancak bir tavşanın parayla alınması hiç birşey değiştirmiyor onun da ihtiyaçları var ve siz yardım etmediniz. Yinede teşekkür ederim "yardım" ettiğiniz için. Çok teşekkür ederim.
SilBen Tawşi'yi sokakta buldum, her hafta birileri bana sokakta buldukları Lop tavşanları yazıyor. Demek ki birileri petshoptan aldıkları haynavları sokağa da çöp gibi atıyor. Evet ben mesela 3 çocuk istenmesine karşıyım. Çünkü insanlar kendilerini simitle doyuruken, zam alamazken 3 çocuğa bakamaz. Petshoplar ise canlı hayvanlardan değil, onların ürünlerinden para kazanmalıdır. Çünkü onların gerçek yüzünü gören hiçbir kimse onların canlı hayvan satışını savunamaz. Bu son ayda ise petshoptan tavşan alıp birkaç hafta içinde tavşanları hastalıktan ölen insan kaynıyor. Ama işte petshoplar para kazanmalı değil mi.. Ben teşekkür ederim.
Silmerhaba benim beyaz renkli ve kırmızı gözlü bir tavşanım var. evimizin neşesi diyeblirim. pelet yem çimen ve az miktarda kuru ot veriyorum su da içiyor. ama her zaman kuru ot da bulamıyorum sanırım biraz ishal oldu anlayamadım. ilk kakası sertti ama şimdi peçete ile alıp sıktığımda kakası bölünüyor ishal mi değilmi anlamadım. o ölürse gerçekten çok üzülürüm geceleri ağlıyorum dua ediyorum bir şey olmasın diye. evet şehirlerde yaşayan tavşanların çoğu ölüyor ama ben bu olsun istemiyorum ne yapmalıyım.... veterinere götürsem bir bildikleri yok zaten. ishal mi değil mi sizce
YanıtlaSilMerhaba, tavşanınız Yeni Zelanda cinsi olmalı. Lütfen ağlamayın, her ishal olan tavşan ölmez. Tavşanınıza 3 ayda bir iç parazit iğnesi yaptırmalısınız düzenli yapılmazlarsa iç parazitler de ishal yapar. Sahibinden.com gibi sitelerden ucuza 1 balya, uzun, inek ve atların yediği samandan sipariş edin, gelince kiler gibi kuru, ışıksız bir yerde saklayın, 1 yıl tavşanınıza yer hem de ekonomik olur. Ayrıca etrafta sünger, poşet, gazete, karton, bez varsa kaldırın kemirmesin, asla abur cubur vermeyin. 4 aylıktan küçükse sebze meyve, taze yeşillik vermeyin. İshal sürecinde yine bu gıdalar verilmez. Ayrıca ishali için ceviz büyüklüğünde kepekli olamayan küfsüz taş gibi sert bir ekmek verin, kuru uzun saman bulun, sık su içmesini sağlayın, pelet yemini 1/3 oranında azaltın. Klima, vantilatör önünde, iki açık pencere arasında cereyanda kalmasın, soğuk taşa yatmasın. Yaşadığı alanı temiz tutun, alkolsüz ıslak mendillerle silin, günde 2-3 kez tuvaletindeki talaşı değiştirin. Acil birşey değil gibi ama dikkat etmekte fayda var. Şimdi uyumadan önce tavşanınız için ben d edua edeceğim :)
Silçoook teşekkür ederim. sitenize bayılıyorum
YanıtlaSil:) Teşekkür ederim, ben de tüm hayvanları ve sizler gibi gerçek hayvanseverleri seviyorum :) Tavşanınız nasıl oldu?
Silçok daha iyi hoplayıp zıplıyor keyfi yerinde.:)
SilÇok sevindim :)
Silbenim size 2 sorum olacak..:) tavşanım kafesten çıkınca zıplıyor hopluyor bu kötü bir şey mi.. diğer sorum: tavşanımın ayaklarının altı yeşil renkte bu normal mi. şimdiden teşekkür ederim
YanıtlaSilTabi ki olumlu birşey, gün boyu kafeste sıkılan tavşanınız mutlu oluyor, tavşanlar kafeste bakılmamalıdır, kafeste bakılan tavşanlar ne kadar temizlense de hijyenik bir ortamda değillerdir, birçok deri hastalığı oluşur ayrıca yine kafeste beslenen tavşanların tümünde ağır depresyon görülür ve bu yüzden de çok kısa yaşarlar, lütfen tavşanınıza küçük de olsa bir oda veya salonun bir köşesinde etrafı tel-çitle çevrili geniş bir alan yapın. Kafesteki bir tavşan hapishanedeki hücreye mahkum edilmiş bir insan gibidir. Tavşanların ayak altındaki tüyler zamanla sararır, bu normaldir çünkü idrarına bazen değmektedir, tuvalet kabına 2-3 parmak kalınlığında talaş koyun ve günde 2 kez değiştirin. Ama gün boyu kedi gibi yalanıp temizlenirler, asla ayakalarını yıkamayın.
Silbir sorum daha olacak :) ben tuvalete daha alıştıramadım tavşanımı ama alıştırmak için tuvalet kabına illa da talaş koymalımıyım yoksa kuru ot koysam da olur mu. cevabınız için şimdiden çok teşekkürler
YanıtlaSilTavşanınızın en çok tuvalet yaptığı yere kabın boyu olarak yetişkin bir kedinin içine rahatça girebileceği, fazla yüksek olmayan bir leğen alıp koyun, en dibine iki büyük boy poşet serin, marangozdan ücretsiz alabileceğiniz talaştan 2 parmak kalınlığında dibine serin ve en üzerine tavşanınızın idrar ve dışkısından çok az koyun, tavşanınız hemen buna alışacaktır ve bunu günde en az 1 kere değiştirin, üstteki poşetle kirli talaşı atın ve yeni poşetle yeni talaş koyun. Asla otlardan tuvalet yapmayın bu hiç hijyenik olmaz çünkü otlar onun yiyeceğidir ve yanlış yetişir.
SilMerhaba tavşanımın burnunda kabuk gibi bir şey var dokunuyorum çok sert suyla gidermeye çalıştım ama faydası olmadı ne yapmalıyım?
YanıtlaSilMerhaba bir yere çarpmadıysa egzama veya mantar olabilir, acilen veterinere götürün. Tuvaletindeki kirli talaşı günde 2 kez değiştirin, yaşam alanını temiz tutun, vücudunda ıslak kalan yer olmasın, asla kafeste beslemeyin, kafesler hijyenik değildir. Vücudunda başka kabuk, pati altında yara, kızarıklık, göz akması, tüy dökülmesi var mı inceleyin ama vakit kaybetmeyin.
Silmerhabaa. ben tavşanıma tuvalet kabı aldım gayet büyük ve rahat. dediğiniz gibi poşet ve talaşı da serdim. ama tuvalete alışamadı başka yerlere yapıyor (nereyi bulursa :D) ne yapmalıyım
YanıtlaSilMerhaba, en çok tuvalet yaptığı köşeye bu kabı koyun, içine de dışkı ve idrarından örnek koyun hemen kedi gibi alışacaktır. Hatta yemek yedikten sonra alıp bu kabın içine koyun :)
Silbenim yine bir sorum olacak :). ben evde yaşayan tavşanların %80 inin öldüğünü duydum. tavşanım bizimle yaşamaya başlayalı 20 gün oldu. sizce 20 gündür bakabiliyorsam ona iyi imkanlar sunmuş muyum? bizimle daha yaşar mı böyle giderse?. cevabınız için şimdiden teşekkürler
Sil:) Tavşanlar kedi köpek gibi kendi kendine geçinebilen hayvanlar değildir ve çok hassastırlar. 20 gün değil ama hiç beklemediğiniz anda kötü bir gelişme olabilir. Ben Tawşi'nin sevgilisi olsun, sıkılmasın diye terkedilmiş dişi tavşan Milky'ye de yuva açtım ama Milky ağız tümörü geçirip ölünce ertesi gün Tawşi üzüntüden kalp krizi geçirip öldü, mutlu olsun derken ölümüne sebep oldum. İshal olmasın, 3 ayda bir iç parazit iğnesi yaptırın ve 3 ayda bir tırnaklarını kestirip dişlerini ve deri hastalığı var mı kontrol ettirin, dişlerini gıcırdatıyorsa ağrısı vardır hemen veterinere götürün, her gün tarayın, 4 aydan önce sebze meyve vermeyin, önünde sınırsız kuru otu, uzun samanı, taze suyu, kemirme kasası, tuz taşı olsun, tuvaletindeki kirli talaşı her gün değiştirin. Asla kafeste beslemeyin.
Siltawşi ve milky için çok üzüldüm gerçekten :(. ben tavşanımın önünden kuru otunu eksik etmiyorum az ölçekte palet yem ve yeşillik de veriyorum kemirme kasası da var tuz ihtiyacını da karşılıyor. ve ben sadece onu uyuması için kafesine koyuyorum onun dışında özgürce geziyor. sizce doğrumu yapıyorum?
SilTeşekkürler, bu Ağustos'ta vefat ettiler ama yardıma muhtaç diğer sokak hayvanlarıyla ilgilenerek alışmaya çalışıyorum. Atların yediği balya ile satılan uzun samandan da almalısınız otla aynı anda önünde olmalı. Tavşanlar gececildirler, yani geceden sabaha kadar geniş alanlarda hoplayıp zıplamak isterler, gece istediği gibi hareket edememesi onu üzüyordur.
Silben zaten malum yaz tatili geceleri uyumuyorum ve tavşanımda öğle saatlerinde uyuyor yani aynı saatlerde uyuyup kalkıyoruz diyebilirim
SilO zaman fazla bir sorun olmaz.
SilMerhaba ben yeni bir hafta önce falan bir tavşan aldım tam olarak kaç aylık olduğunu bilmiyorum amayavru küçük bayağı öncelikle birşey sormak istiyorum annem dışardan saman bulmuş toplamış getirmiş onu nasıl vermeliyim yani ben şuan makasla küçük küçük kesip veriyorum ama siz ne dersiniz birde dün babama birisi köyden tavşan getirmiş oda eve getirdi büyüktü tavşan baya ama ben ikisine de bakamam diye istemedim hayvanı annem bi kadının bahçesine verecekti öyşe kkonuştuk ama akşam hayvan bi tuhaftı babam yeni getirdiğinde bende hastalıklıdır diye korktum öbürüne pek yaklaştırmadım sonra sabah kalktığımızda babam bi bak tuhaf sesler çıkarıyor dedi baktım ishal gibi olmuş kakası bir tuhaftı ve hayvanda yan yatmış sesler çıkarıyordu hemen babamı çağırdım ölüyor dedi 5-10dk sonrada öldü :((( gerçekten çok üzüldüm ve öbürüne de hastalık falan bulaştırmıştır diye korktum hemen tavşanımı- adı limon - ablama verdim yuvasını falan oraları temizledim asonra ablam çağırdı gittim limon hani hıçkırık tutmuş gibi olmuş bende korktum ama hemen geçti yuvasının zemininde de sanki salya gibi mi desem beyaz beyaz lekeler vardı acaba noldu lütfen yardım edin çok korkuyorum limonumda ölmesin lütfen :((( iştahı falan bayağı açık ve canlı hareketli yani
YanıtlaSilMerhaba, ben hayvan ticaretine karşıyım keşke köydeki o tavşan daha önce gelseydi de onu kurtarıp besleyebilseydiniz. Parayla pet shop ve hayvan pazarlarında satılan tavşanlar doğuştan hastalıklıdırlar ve ticari amaçla üretildiklerinden fazla yaşamazlar. Bağışıklıkları anne sütü yeterli içirilmedikleri için de hiç gelişmez. Ölen tavşan için üzüldüm. Tavşanınızda sindirim hastalığı olabilir ya da normal idrarı olabilir. Sümüksü, şeffaf, jel gibiyse hastalıktır. Acilen tavşandan anlayan veteriner veya veterinerlik fakültesine götürün, iç parazit iğnesi de yaptırın. Diğer tavşanla alakalı birşey değildir. Tavşanınıza kafeste bakmayın, odası olsun ya da odanızın yarısını ona verin. Kafes hijyenik değildir, hastalık sebebidir, tavşanlar ayrıca kafeste depresyona girip az yaşar. Bastığı zemini asla deterjan, çamaşır suyuyla silmeyin zehirlenir. Alkolsüz ıslak mendillerler ya da yarım kova suya toplu iğne başı kadar çamaşır suyu katıp yapın. 4 aylıktan küçükse 4 aylık olana kadar sebze, meyve, taze yeşillik vermeyin. Önünde her zaman 24 saat uzun kuru ot, uzun saman (inek ve atların yediğinden), taze su, ahşap kemirme kasası (pazarlarda sebze, meyve koyulan, çivisiz boyasız olanlardan), tuz taşı bulunmalıdır. Ayrıca günde iki kez 3/2 çay bardağı ölçüsünde pelet tavşan yemi verilmelidir. Tavşan yemi dışında pelet kuzu yemiyle güvercin yemini karıştırıp verebilirsiniz, saman ve kuru ot çok önemlidir, olmazlarsa sindirimi gerçekleşmez. Ayrıca kuru yonca da arada verin. Tuvalet leğenine 2 parmak koyacağınız talaşı her gün değiştirmelisiniz. Saman, ot ve talaşı alya, çuval halinde eve depolayın yoksa başa çıkılmaz. En kısa sürede veterinere götürün, her 3 ayda bir götürüp iç parazit iğnesi yaptırın, tırnaklarını kestirin, dişlerini ve derisini kontrol ettirin. Dişlerini gıcırdatıyorsa ağrısı vardır, her gün kedi tarağıyla tüylerini tarayın ki tüylerini yutmasın. Tavşanlar bahçede yaşayamaz, sıcak-soğuk hava ve diğer hayvanlar tavşanların düşmanıdır.
SilEvet bende hayvan ticaretinden hoşlanmıyorum ama ben şu şekilde düşünüyorum şuan bunu engelleyemiyoruz değil mi satılıyor ve hayvanların orada - genelleme yaparsak - çok iyi bakıldığında inanmıyorum örneğin 4-5 tavşanı aynı küçücük bir kafese koyuyorlar onlar orada nasıl mutlu olsunlar ben çok üzülüyorum ve onları oradan kurtarmak istiyorum. Yazdığınız bilgiler için çok teşekkürler dikkate alacağım. Bu arada sümüklü şeffaf jel gibi değil bu yüzden içim rahatladı annemde kendi idrarıdır dedi ama yinede gidip bi veterinere kontrol yaptırmak istiyorum ama burada tavşanlar la ilgili ne kadar bilgi sahibidirler bilemiyorum. Kafes olarakda bizimkinin yuvası tam kafes sayılmaz zaten içinde gece falan duruyor sadece yada işimiz olduğunda onun dışında yemi suyu falan başka bi yerde burası onun yeri gibi bişey ve çoğunlukla dışarda evin içinde duruyor tabiki gözetimimiz altında vede henüz kemirme gibi bi huyu olmadığı için rahatız en azından ben evdeki eşyaları kemirdiğini görmüyorum :) talaşda ben internette birsürü tavşanları araştırdım bazı yerlerde talaş koymayın diyorlardı ama bazıları da koyun diyor ben bu nedenle koymadım. Birde o tavşanı vereceğimiz bayan zaten daha önce bahçesinde baya 10-15 tane falan tavşan beslemişti bu nedenle ona vermek istedik onlariçin alanı vardı.
SilEvet ama satıcıların satış taktiği budur, insanlar üzülsün, acısın ve alsın. Ama almazsak bu kirli ticaret durur. Siz asıl onların anneleri doğum makinesi olarak, gün yüzü görmeden, aç karnına, hasta halde, minnacık kafeste ölene kadar nasıl bir kölelik hayatı yaşıyor bir bilseniz. Mutlaka içine yetişkin bir kedinin rahatça girebileceği boyda, yüksekliği en fazla 1 karış kadar bir leğenin dibine büyük 2 poşet yayıp üzerine 2 parmak kalınlığında talaş dökün ve bunu her gün kirlenen poşetle beraber değiştirin. Siz mutlaka bu dediğimi yapın, talaşsız tuvaleti olan tavşan hastalanır, vücuduna idrar değmemelidir. Tuvaleti mutlaka ayrı bir geniş leğen olmalıdır. Kasası mutlaka olsun ki onu kemirsin yoksa dişleri aşırı uzar. Tavşanlar zaten dişleri aşırı uzayıp ölmemek için kemirirler. Samanları ve otları asla kırpmayın, uzun olsun. Anladım, Vetmapp uygulaması ile en yakın veterineri bulabilirsiniz ya da şehir yazarsanız yardımcı olabilirim.
SilTamam herşey için çok teşekkürler söylediklerinizi yapacağım :))
SilTekrardan merhaba bir şey daha soracağım. Bu seferde ishal gibi olmuş ve dediğiniz gibi kakasında jolemsi jel gibi bişeyler var ve her zaman koyduğum yemi saniyesinde bitiren tavşan bu sefer birazını yemiş ne yapmalıyım veterinere götürüyüm mü hemen neden öyle oluyor ki? Yardımcı olursanız çok sevinirim. O kadar sakınsın bişey olmasın diye her gün temizledim falan ama sakınan göze çöp batarmış işte :(
SilBirde annem suyuna biraz aspirin koy falan dedi de bende yapmak istemedim bilmeden belki bi sakıncası vardır diye
SilMerhaba, sindirim hastalığı, bağırsak sorunu filan olabilir, tavşandan anlayan bir veterinere götürün derim. 3 ayda bir iç parazit iğnesi yaptırılmalıdır. Üzülmeyin iyileşir. Aspirin filan koymayın sakın o kanı sulandırır, veterinere danışılmadan ilaç verilmez, zaten tavşanlara kedi köpeklere verilen her dozun çok altı verilir her ilaç verilmez çok hassastırlar, ölürler.
SilTamam teşekkürler
Silbnm 2 sorum olacak tavşanıma tuvalet için söylediklerinizi yaptım fakat hala başka yerlere yapıyor o yaptığı yerlere koyuyorum yinede yapmıyor. ikinci sorum da tavşanımın kulak ısısı değişiyor bazen buz gibi bazen de çok sıcak oluyor bunun nedeni nedir?
YanıtlaSilTavşanınıza biraz zaman verin alışacaktır, buna biraz katlanacaksınız. Sonra ergenliğe girince yine yaramazlık yapacaktır ama 1 yaşına gelince durulacaktır. Tavşanların kulakları hem sese hem de ısıya çok duyarlıdır ve klima görevi üstlenir, tavşanı ısıtır ve soğutur.
Silçok teşekkür ederim :)
Silbir sorum daha olacak. bana tavşanınız diş gıcırdatıyorsa ağrısı vardır demiştiniz. tavşanım ağzından tak tak diye sesler çıkarıyor bu gıcırdatma mı olur?
Silbirde tavşanların dışkılarını yediklerini duymuştum hatta normalmiş. ama bnm tavşanm bugün tuvaletini yaparken fark ettim idrarını içiyordu normal mi?
SilTak tak diye ses yapanını hiç duymadım vücudunu bir inceleyin anormallik var mı? Gıcırdatmada aşırı ses çıkmaz. O bence idrarını yaparken diğer taraftan da yemesi gereken şeyi yedi siz de idrarı sanmış olabilirsiniz.
Silya tam tak tak değil de kırt kırt gibi ;D
SilAğzına aldığı ot ve samanları çiğniyor olabilir :)
SilMerhaba. Benim yavru bir tavşanım var ve ishal oldu öyle kafesinde yatıyo etrafına bakıyor hareketsizleşti ve iştahsızlaştı gördüğüm kadarıyla uyumuyorda sadece saman yiyor başka birşey yemiyor bide su içiyor sürekli. Ben ne yapmalıyım? Bazı sitelerde yavruyken ishal olursa ölür yazıyor :'( kulakları falanda buz gibi birde kakası poposunda kalıyor
YanıtlaSilMerhaba keşke annesinden yeterli süt içmemiş yavru bir tavşan edinmeseydiniz ücretsiz çok güzel genç ve yetişkin tavşanlar veren siteler var çünkü, tavşan alanlara kızıyorum. Acilen veterinere götürün, iç parazit iğnesi yaptırın, asla sebze, meyve, taze ot, taze yeşillik vermeyin, sadece saman, kuru ot, yavru pelet yemi ve taze su verin, acilen veterinere götürün ki ölmesin, serum filan takılır, vitamin ve iç parazit iğneleri yapılır, götürmezseniz ve bu hali devam ederse ölebilir.
SilBen böyle ücretsiz tavşan veren siteler falan olduğunu bilmiyordum tavşanı aldıktan sonra öğrendim maalesef :( annem veterinere götürmek istemiyor tavşanlara bişey yapamazlar falan dedi ama bakalım ikna etmeye çalışıyım bari :'(
SilBirde acaba sıcak tutmam mı gerekiyor? Havlu gibi bişeye mi sarsam ne yapıyım bilemedim
SilÇoğu veteriner tavşan hakkında bilgisizdir ama anlayanı da vardır, siz hangi şehirde oturuyorsunuz? Yok sarmayın ama bulunduğu odada klima filan çalışmasın, cam açmayın üşümesin.
SilKlima yok odada cam falanda kapalı yarın ilk işimiz veterinere götürmek olucak bizim burda yakınlarda 2 tane var yarın ikisine de soracağız inşallah yarına kadar bişey olmaz sizede çok teşekkür ederim
Silİnşallah düzelir, ne demek, iç parazit ve vitamin iğnesi yaptırın danışarak mutlaka.
Silmerhaba! ben tavşanımın tuvaletine talaş falan koydum her şeyi ayarladım yaşam alanına da kabı koydum fakat tavşanım kapının arkasında bir yer buldu oraya gidiyor yapıp geliyor bende orayı sevdi diye kabı oraya koydum kaba yine yapmadı. belki kabı sevmemiştir diye kabı değiştirdim ama hala alışamadı :( ne yapmalıyım
YanıtlaSilMerhaba, siz de ısrarla kapı arkasındaki o yerdeki tuvalet kabına yapması için diretin, eninde sonunda yapacaktır, ergenlik döneminde olabilir ve bu asi tavırları o yüzden olabilir. Siz dışarıya yaptığı dışkıları peçeteyle tutup o kabın içine koyun ve dışarıya yaparken yakalarsanız elinizi hafifçe çırpın ya da tutup tavşanınızı o kabın içine koyun. Ayrıca dışarıya yaptığı an hemen yerleri ısla alkolsüz mendille filan zehirlemeden silin ki kokusu kalmasın.
SilMERHABA BEN tavşan almak istiyorum bloğunuzu okudum petarkadaş sitelerinden ayvanları sahiplenmemizi önermişsiniz evet sonuna kadar haklısınız fakat ben burdur da yaşıyorum ve tüm ilanlara baktım burdurda tavşan ilanı falan yok... ben nereden alabilirim?
YanıtlaSilMerhaba, duyarlılığınız için teşekkür ederim, ben size hemen yardımcı olacağım, bloğa Burdur'da tavşan aradığınızı yazacağım, size bu yorumun altına hemen dönerler bir tavşan varsa, ayrıca Petarkadaş'a "Ücretsiz tavşan arıyorum" diye ilan da verebilirsiniz ama şunu söylemeliyim ki tavşan beslemek çok zor, biri bana tekrar tavşan besler misin dese kesinlikle hayır derim, kedi ve köpek gibi rahat değil yani.. Ben sokaktan bir kedi kurtarın derim ama siz bilirsiniz :)
Silmerhaba benim yeni zelanda cinsi bir tavşanım var aslında rex ve yeni zelanda tavşanları nerdeyse aynı acaba aynı tür mü?. bir de ben bu türlerin baya baya büyüdüğünü duydum internete de baktım gerçekten kocaman olabiliyorlar. sizce ne yapmalıyım?
YanıtlaSilMerhaba, aynı tür değillerdir, kiloları, göz renkleri, kürk renkleri benzerdir. Yeni Zelanda Tavşanı yetişkinlikte genellikle 1 kilo daha ağır olabilir ve geldikleri yerler farklıdır, Rex bir Alman tavşanıdır. Ayrıca kısa tüylü tavşanların tek örneği gösterilir. Yeni Zelanda Tavşanı'nın kulakları biraz daha kısadır. Bulgar, Alman ve Belçika tavşanlarından daha çok dev tavşan çıkar. Dev tavşanlar çok tatlıdır ama sizinki dev değildir.
Silben bir tavşana yuva açmak istiyorum ancak hangi cins/ırk tavşanı sahiplenmeliyim kararsızım siz ne önerirsiniz?
YanıtlaSilMerhaba, tavşan çok zor bir hayvandır, kedi ve köpeğe benzemez ayrıca evde mutlaka bir odası olmalıdır. Çok iyi düşünmelisiniz. Petarkadaş'ta yuva arayan bir sürü ücretsiz tavşan oluyor, Aydın'da iseniz zaten Aydın'da biri 70 ücretsiz tavşanını dağıtıyor. Ücretsiz Hayvan İlanları bölümüne yorum bırakabilirsiniz, tavşan verenler sizi bulabilir. Ama ben yine de sokaktan veya barınaktan bir kedi veya köpeğe yuva açın derim çünkü onlar sokaklarda perişan olmaktadırlar. Ben bir daha asla tavşan beslemem mesela, şu anda da sokak kedi ve köpeklerini yuvalandırmakla meşgulüm, yavru bir kedime de yuva arıyorum :)
Silevet biraz zor deneyimim oldu çünkü şu anda da br tavşan besliyorum :) kedi veya köpeğe aile fertleri pek sıcak bakamadığından tavşanda karar kıldık. tabii ki türü o kadar öemli değil ama yine de siz hangi ırkı önerirsiniz?
SilŞu an besliyorsanız neden bir tane daha alacaksınız, ona eş alacaksanız erkeği önce veterinerlik fakültesinde kısırlaştırmalısınız yoksa 1 yılda 400 tavşanınız olur ve telef olurlar. Kedi ve köpeğe sıcak bakmıyorlarsa tavşanla sizi kapı önüne koymasınlar, tavşan daha zordur, kedi yok gibi bir hayvandır mesela ama tavşan bebek gibidir sürekli ilgilenmelisiniz, temizlik yapmalı, ot bulmalısınız, ona özel oda ayırmalısınız.. Tawşi Hollanda Lop tavşanıydı, Milky American Fuzzy Lop idi, Milky ağız tümöründen ölünce Tawşi 1 gün sonra kalp krizi geçirip öldü, tavşanlar çok hassas oluyorlar. Lop tavşanları düğer ırklara göre daha hassaslar çünkü laboratuarda üretilmişler, diğerleri kadar sağlıklı olamıyorlar, derileri daha ince, kemikleri daha narin ve daha dayanıksızlar. Ben yine en çaresiz tavşana yuva açmak isterdim, Tawşi çöp torbasıyla ormana ölüme terk edilmişti, Milky de ayağı kırık halde veterinere, yeter ki parayla bir hayvan satın almayın, bir çaresizi kurtarın derim. Petarkadaş'ta Ponçik diye bir Lop Tavşanı yuva arıyor mesela, çok şeker :)
SilMerhaba benim 4 yasinda bir tavsanim var ve 4 gundur istahsiz hareketsiz ayrica yediklerini cigneyemiyor cok zayifladi disleri cok uzamis sanirim birde cişi de turuncu kuru ot falan bugune kadar vermedik sizce durumu nedir ?
YanıtlaSilMerhaba çok acil veterinere götürün, dişleri çok uzadıysa, özellikle arka dişlerine de baktırın veteriner onları kısaltacaktır ama ağız kontrolü de yaptırın ki ağız tümörü de olmasın, uzayan dişler nefes almayı engeller, yemek yedirmez ve ölüm gelir. Tavşanınızın yoksa acil pazar veya manavdan ahşap bir sebze meyve kasası bulun onu kemirsin ki dişleri uzamasın, uzun samanı ve otu da 24 saat önünde olsun, ayrıca tırnaklarını da kestirin mutlaka gitmişken, iç parazit iğnesi de yaptırın. İştahı yerine gelmesi için veteriner vitamin iğnesi yapabilir. Şimdi gördüm, kuru ot nasıl vermediniz! Tavşanlar kuru otsuz yaşayamaz, durumu çok acil, hemen sahibinden.com'a girin ineklerin ve atların yediğinden 1 balya uzun kuru ot, 1 balya da uzun saman sipariş verin, bunları kilerde filan kuru biryerde saklayın önünde de 24 saat bolca tutun, tavşanınız kuru uzun ot ve saman yemediği için sindirimi gerçekleşmemiş çok acil veterinere götürün ölecek zavallı!
Silmerhabalar.benimde bi sorum olacaktı yardımcı olursaniz çok sevinirim.yaklaşık 3 ay önce arkadasimin kliniğine çok küçük 1-2 haftalık bi tavşan getirdiler biri arka ayaklarına basmis ve ayaklarını hiç kullanamıyor.tedavi ücreti otenaziden daha fazla oldugu için (!) otenaziyi sectiler.bende dayanmadim tavsani sahiplendim ve ona gözüm gibi baktım.3 aydır kafesinde yaşıyor arada mutlaka koşup oynamasi için zamanı oluyor.ama sorunumuz şu ki başka bir ile taşındık ve 7.katta oturuyoruz.evimiz küçük olduğu için ona bi oda ayiramiyoruz.havalar çok sıcak ve biz ışte olduğumuzda evde tek başına ve kafeste kalıyor.bu sicaklarda onu korumak için ne yapabilirim ?
YanıtlaSilMerhaba, öncelikle Allah sizden razı olsun, ötenaziye çok karşıyım, ötenazi bir katliamdır, o zaman araba kazası veya felç geçirmiş bir insanı da artık yürüyemiyor diye uyutup öldürelim gitsin, nasıl bir düşüncedir bu, sırf hayvanların dili yok, seçim yapamıyorlar diye bu katliam yapılmamalıdır. Demek ki para bir candan üstün gelmiş, onlara ayrıca yazıklar olsun! Tavşanınız için 1 TL'cilerde satılan araba oyuncaklarından alıp bir yürüteç yapabilirsiniz, size link vereceğim. Poposu yere değdikçe yara olur çünkü. Şu an yürüyebiliyor mu anlamadım tam. Klima kullanmayın bu onlarda ateş yapar, cereyanda kalmasın, sabah ve akşam evi pencere açıp havalandırın, içeri sinek girmesin tabi bu tavşan için de zararlıdır. Elinizi ıslatıp kafasını, sırtını sıvazlayın derim. Zaten o sıcaklayınca taş zemine yatacaktır. Dışarı çıkarıyorsanız da 19.00'dan sonra çıkarın ama bu aralar pek çıkarmayın derim çok bunaltıcı çünkü..
Silhttp://tawsim.blogspot.com.tr/2013/10/felcli-tavsanlara-yuruyus-arabasi.html
Silhttp://tawsim.blogspot.com.tr/2014/10/eskisehirde-felcli-tavsana-yurutec.html
öncelikle çok teşekkür ederim Allah sizden de razı olsun.aynen katılıyorum özellikle tavşanlar sesleri cikmiyor dovsen de sokağa da atsan tepki veremez diye sanki cansiz gibi davranilmaya başlandı adeta çocuklara artık oynamalari için oyuncak değil tavşan alinir oldu.ben sahiplendikten sonra ona fizyoterapist gibi bazı küçük hareketler yaptırdım ve bol bol vitamin verdim veteriner hekim takibinde tabiki.şu an iyi yürüyüp kosabiliyor sadece arada ayağında bi tutukluk oluyor ama umarım o da geniş bi eve tasininça geçer.ben hergün çıkmadan kulaklarını islatiyorum birazda sirtini yeterli olur mu bilmiyorum korkuyorum birazda sıcaktan etkilenir diye kapı pencereyi açıp cikiyorum ama
YanıtlaSilAsıl sizden razı olsun, sizin gibi insanlar umarım çoğalır :) Çok sevindim yürüyebilmesine, benim dişi tavşanım Milky de bir çocuğa oyuncak olarak alınmış tüylerini kestirmek için veterinere götürmüşler, veteriner de keserken bacağını kırmış, sonra da sahipleri biz kırık ayaklı hayvanı ne yapalım deyip terkedip gitmişler, ben de Petarkadaş'tan görüp Tawşi'ye arkadaş olur diye sahiplenmiştim sürekli koşarken ayağı devamlı dışa çıkıyordu ama sonradan geçti yani sizinki de kısa sürede geçer ama asla yüksekten atlatmayın ki yine nüksetmesin. Tavşanların kulak, ağız ve burnunun ıslatılması iyi değildir, çok az başını ıslatın derim o yüzden. Pencereyi asla açık bırakmayın, aşağı atlayıp ölebilir. Umarım hayalinizdeki güzel eve taşınırsınız.
SilMerhaba tavsanim kucagimdayken şiddetli biçimde titredi, bunu izleyen şiddetli kasılmalar yaşadı. Bu sırada gözleri de dışarı doğru çıkmıştı. Şu anda uzanıyor fakat çok hızlı nefes alıp veriyor. Çok endiseleniyorum. Sorun ne olabilir?
YanıtlaSilBir de şunu eklemek istiyorum, normalde beni görünce iki ayağının üstüne kalkıp oyun oynayan tavsanim 2 gündür yanına gittiğimde bir köşeye siniyor, kucagima alinca çırpınıyor, kalbimin üzerine koyunca rahatliyor.yere indirdigimde benden korktuğunu sanmıştım fakat gelip yanıma uzandı, burnuyla yüzüme falan dokundu. Yemek kabına baktım ve çok çok az yediğini gördüm belki sevmemistir diye başka bir şeyler verdim onu biraz biraz yedi. Dışkı durumunda azalma var. Su içiyor çok şükür. Sürekli olarak titreme halinde. Kendi haline bırakınca masanın etrafında hopluyor yanıma gelip oyun oynuyor ama eskisi gibi değil. Arada bir sanki korkunç bir şey görmüş gibi yerinden sıçrıyor. Eskisi kadar enerjik değil. Yanimdayken daha rahat görünüyor ama halsizliği göze batacak cinsten. Bir de 2 gün önce dış parazit ilacı için veterinere götürdüm, ensesine bir damla damlatildi. Acaba o mu sorun yarattı?
SilMerhaba, şok geçirmiş olabilir, sıcak veya korkudan olabilir, çok ciddi bir sorunsa Allah korusun sara olabilir, sakın yıkamayın. Acilen veterinere götürün derim, üzerine çok gitmeyin ve kucağınıza almayın, güven verin ona.
SilVeteriner olmadığım için maalesef çok yardımcı olamıyorum ama şunu demeliyim ki çok acilen tavşandan çok iyi anlayan bir veterinere götürmelisiniz çünkü bunlar çok ciddi sorunlar.
SilGötürdüm veterinere, sıcak yüzünden küçük çaplı bir şok olduğunu söyledi, sevdiği yiyeceklerle ödüllendirin, fazla güneş gören yerlerden uzak tutun falan dedi, bir de ergenlik dönemindeymis kucağa gelmeme gibi küçük asilikler yapabilirmis fakat iştahsızlık ve ishal gibi durumlar bu hafta içinde oluşursa acilen gelin dedi. Şu an gayet iyi, tekrar canlandı. Morali de iyi, yemek yiyor, yavas yavas düzeliyor. Her şey için teşekkürler.
SilEvde açık klima, vantilatör bırakmayın, klima ateşlerini çıkarıp hasta eder, cam açsanız atlayıp ölür ve içeri onlar için zararlı olan sinekler girer, camı kontrollü açın. Elinizi ıslatıp kafasına ve sırtına çok az sürün günde 1-2 kez, bu onu ferahlatır. Ergenlik döneminde çeşitli yaramazlıklar yapacaktır bunlar normaldir. Bol su içmesine özen gösterin. Çok geçmiş olsun, sevindim, ne demek..
SilErgenlik dönemiyle ilgili bir yazım var;
Silhttp://tawsim.blogspot.com.tr/2014/05/tavsanlarda-ergenlik-donemi.html
insaallah cok tesekkur ederim :)
YanıtlaSilNe demek :)
Siltekrar merhaba.ben birşey daha sormak istiyorum ama.tavsanim eskisi gibi yemiyor daha da azaldı yemesi.su veriyorum bi şekilde dokuyor içmiyor.suluk aldım ama onu hiç kullanmıyor.verdigim yemlerini dokuyor.psikolojik bi problemi olabilir mi
YanıtlaSilKusura bakmayın tatilde olduğumdan biraz rötar oluyor. Sıcaklardan iştah biraz azalır. Ağır, çelik bir kap alın ki devirmesin, ağır köpek çelik su kapları oluyor mesela, kırılmaz olmalıdır ki biryeri kanamasın kırılınca.. Vitamin iğnesi ile veya suyuna 15-30 günde bir 1-2 damla damlayacağınız kuş vitamini ile iştahı açılır, iç parazit iğnesini 3 ayda bir yaptırmayı unutmayın. Psikolojik bir sıkıntısı da var gibi, ergenlikteyse yapması normaldir gerçi.. Ergenlikte herşeyi dağıtırlar çünkü. Veterinere bir gösterin derim içiniz rahat etmezse, bir sorunu yoksa veya sıcaklardan değlse ergenliktendir.
Silşunu da sormak istiyorum bugünlerde sürekli çok hızlı nefes alıp veriyor.korkabilecegi bi durum olmadığını dusundugum zamanlarda da aynı şekilde nefes alıp veriyor
YanıtlaSilSıcaktan bunalıyor bence ama klima, vantilatör onu ateşlendirip hasta eder, akşam 18.00'den sonra pencerenizde sinek teli varsa pencere açın derim. Taşa yatarsa zaten serinler, arada elinizi ıslatıp kafasına sürün. Dişlerini de kontrol ettirin, Aşırı uzayan dişler özellikle arkadakiler nefes almasını engeller ve yemek yemesini zorlar, ölüme kadar götürür.
Silpencere sürekli açık akşamları da serin olunca pencerenin önüne koyuyorum onu ama.disleri içinde sürekli kuru ot kuru saman falan veriyorum.yine de bi gotureyim veterinere.çok teskkurler
YanıtlaSilAma pencerede tel yoksa koymayın sakın atlar filan Allah korusun. Sıcak, ergenlik, dişler, ağız tümörleri, iç parazit gibi şeyler etkiler, umarım birşeyi yoktur ve sıcaktandır.
Silestagfrullah çok sağolun.aldım aldım ama onu da bi şekilde dokuyor dişleriyle falan kaldiriyor.çok teşekkür ederim tekrar
YanıtlaSilpencerenin onu kapalı bi de ben yokken kafeste olduğu için birşey olmaz da insaallah biseyi yoktur çok sağolun
YanıtlaSiliyi günler hollandı lop tavşanı cinsi erkek 1.5yaşında tavşanım var.Kendisi nın yaklaşık 3aydır diş uzaması oluyor. 5 veterinere götürdüm müdahale edemiyeceklerıni söylediler ben elimden geleni yapmak için koşulturup durdum ve tavşan besleyen bir tanıdıktan yardım istedim tavşanımın üst üşlerinin biri sağa biri içeri uzamıştı alttakiler düz uzamıştı haliyle iştağıda kesilmişti.dişlerini ucundan keski ile kestik iştağı düzeldi yem yemeye başladı fakat eskisi gibi sert meyve ve sebzeleri yiyemez oldu. sadece maydonoz,salatalık,palet yem,marul,yonca yiyordu. 2. ayda tekrar uzadı tekrar kestik aynı yem yeme devam etti 3.ayda diş kesimini tekrar yaptık ve yaptıktan yaklaşık 10 gün sonra dişlerinin 2 tanesini dökmüş kanamasız şekilde dişleri düşmüş neşesi yerindeydi yem yiyordu acaba yeni dişler geliyor olabilir mi? sizin düşünceniz nedir?
YanıtlaSilMerhaba, tavşanların dişleri tekrar çıkar ama umarım fazla zarar görmemiştir, keşke veterinerlik fakültesine gitseydiniz, orada güzelce kesilirdi. Tavşanınızın önünde sürekli ahşap bir sebze-meyve kasası var mı, yoksa acilen pazar veya manavdan bulup önüne koyun, kasası yoksa bundan uzamaktadır. Bu aralar fazla sert şeyler vermeyin tabi.. Uzun saman ve kuru otu da unutmayın.
SilTeşekkür ederim önünde kemirebilecrği tahta var ama sizin fikrinizide deneyeceğim. Inşallah yenileri çıkar.
YanıtlaSilmerhaba. ben tavşanıma saman aldım fakat sevmedi sanırım bir iki tadına bakıp bırakıyor. samanın ve kuru otun tavşanlar için önemli olduğunu duydum. ne yapabilirim sizce
YanıtlaSilMerhaba, mutlaka at ve ineklerin yediği uzun samanlardan alıp verin, sahibinden.com'da bulabilirsiniz. Ayrıca samanla birlikte yine at ve ineklerin yediği uzun kuru otlardan da vermelisiniz. Çeşit olarak da kuru yonca olabilir. Saman ve kuru ot sindirim için gereklidir, tavşanınız yemezse çok kötü sonuçlar doğar. At ve ineklerin yediği uzun saman ve otlardan birer balya alıp kiler gibi kuru ve karanlık bir yerde saklayıp yıl boyu kullanın ve tavşanınızın önünde bir dolu kucak kadar ot ve samanı da 24 saat tutun, bittikçe tazeleyin.
Silbir sorum daha olacak. ben tavşanımın yaşam alanını yenilemek istiyorum. artık büyüdüğü için küçük geliyor. ona evdeki malzemelerle ekonomik bir yuva yapabilirmiyim sizce?
SilTabi ki ama bu asla kafes olmasın size link veririm bloğumdan, 150-170 cm boyundaki, küçük aralıklı (kafası sıkışmasın ve kaçmasın diye) teli alıp iki yanına çıta çaktırıp duvara monte ettirip salonun bir köşesinde çok güzel bir yaşama alanı yapabilirsiniz.
Silhttp://tawsim.blogspot.com.tr/2014/05/tavsanlar-icin-evde-yasam-ve-oyun-alani.html
Silhttp://tawsim.blogspot.com.tr/2012/03/su-dostuma-gore-en-zpr-donemimmis.html
Silhttp://tawsim.blogspot.com/2014/05/tavsanlar-icin-bahcede-oyun-alani.html
Silbunlar çok güzel fakat ben daha az masraflı bir şeyler arıyorum
SilO zaman dediğim tel ve çıta olayını yapabilirsiniz.
SilMerhaba benim tavsanimin arka ayak yanaklarından dönem dönem jel şeklinde kanlar geliyor.erkek ve 3 yaşında.su an kabuk .ne web de herhangi bir cevap ne de iyi bir tavsan veterineri bulamadım.öneri ve bilgi gecerseniz sevinirim.
YanıtlaSilMerhaba çok acil veterinere varsa ilk önce veterinerlik fakültesinin aciline götürün, kan diyorsunuz çünkü, tavşanınıza acil bir veteriner bakmalı, hangi şehirdesiniz?
SilAcil yardıma ihtiyacım var
YanıtlaSilBenim tavşanımın adı sultan tavşanım erkek ve 1 yaşını 1veya 2 ay geçti.yaklaşık 5 gün önce yemek yemediğini şu içmediğini farkettim.1 ,2 gün sonrada ağzından resmen su geldiğini farkettim.dişlerini gıcırdatıyor ve bazende ağzını şapırdatıyor.bazen su çok bazen az geliyor nadiren de su gelmiyor.durumunu farkettikten 3 gün sonra veteriner e götürdüm muayene etti ağzına boğazına baktı tıkanıklık veya yara yabancı cisim varmı diye dislerine gozlerine yani kisacası muayene etti ama görünürde birşeyi yok dedi.ben yinede huzursuz oldum bir günönce ceryanda kaldığını söyledim ve acaba boğazı şişmiş olabilirmi dedim.doktor istersen vitamin iynesi yapayım dedi bide boğazı içinde bi ilaç yapayım dedi .ilacın adını hatırlamıyorum.napıcamı şaşırdım ilk tavşanımın kaybettim Veterinerler tavşan dan anlamadıikları çin öldü.bunuda kaybetmek istemiyorum lütfen.
YanıtlaSil3,4 gündür kendim besliyorum herşeyi yemiyor sadece istediği şeyleri elimle olmak şartıyla yedirebiliyorum. Şırıngayla su içiriyprum ve sorunsuz iciyordu..ama bugün su içiremedim zorluyor um ama içmiyor ağzının kenarlarında n akıyor. Düne kadar yeşillik yiyordu özellikle dereotu nu çok yiyor du ondan sonra maydanoz yiyordu karalahana taze nane Kıvırcık reyhan kuzu kulağı roka bunlarda azda olsa yiyordu. Şimdi nadiren ağzına alıyor eviriyor ceviriyor tükürüyor. Ama şuanda sadece kuru yemlerinden yedirebiliyorum. Şımdi Yeşillik yemiyor ve su içmiyor. gece azda olsa yiyormu içiyprmu bilmiyorum sabah bile ben yedirip içmeye çalışıyorum.davranışları değişti eskisine göre çok sevilmek istiyor.hep elimizin ilgimizin üstünde olmasını istiyor bazende herzamanki yerlerinde yatıyor .ama hareketli yatarken upuzun yatıyor rahat yatıyor bazende şımarıyor. Ama çok duygusallaştı. Özellikle şunu söylemek istiyorum ben Tavşanı mın rahatsızlandığını farkettiğimde herzamanki gibi yemek yemeye çalıştığı mesela kuru otunu yerken ağzında eviriyor çeviriyor baya yemeye çalışıyor ama birtürlü yiyemiyor ve ağzından atıyordu.yesilliklerde de minnacık bir maydanoz ağzına alıyor eviriyor çeviriyor sonrada tükürüyor du.yeşillikleri ve kuru otu çok isteyerek saldırıyor ama çiyneyip yutamıyordu. Sonradan da bi kaç saat geçti baktım yeşilliklerden biraz çiyneyip yutabildi.mesela birgün sonrada yeşilliklerden kendisi Tamamen yemeye başladı çiynemeye yutma ya başladı.geleyim sadade dediğim gibi şimdi yeşillik yemiyor ve su iciremiyorum. Ellerimle yem yedirebiliyorum sadece.umarım kafanızı karıştırmamışımdır nolur çaresiz im birşey anlayamadım.
YanıtlaSilMerhaba tavşanınız kuzu kulağından zehirlenmiş acilen maydanoz yedirip veterinere serum taktırın, çok acil yoksa ölür!!!
SilNedeni ki daha öncede veriyor dum Teşekkürler
YanıtlaSilKuzu kulağı tavşanlar zehirler, bu bazen aniden bazen yavaştan olabilir, geçen gün de birinin tavşanı bu ottan zehirlenip öldü. Toxic Planets listemde baş sıralardadır incelerseniz.
SilBugün ağzından çok su gelmeye başladı ve başı sol tarafa doğru çekilmeye başladı. Unuttuğum birşey daha var.4, 5 aylıkken tavşanımda bir tuhaflıklar olduğunu farkettim.kafasını geriye doğru çekiliyor ve dişlerini kamaştırıyor ve ağzı ıslanıyordu sonra ağzını şapırdatıp temizlemeye çalışıyordu. Bazen kısa bazende uzun bazende peşpeşe kriz vurduğunu farkettim.videoya çektim kadıköydeki Anatolia hayvan hastanesine götürdüm anlattım videoyu izlettim epilepsi olduğunu söyledi .Vitamin iynesi yaptı sonrada yapacak bir şey olmadığını hayvanlarda bu sıkça oluyor dedi .bana vitamin içerikli Besle dedi .beynin vitamine ihtiyacı olan bir hastalık olduğunu ve keten tohumu sebze meyve kuruyemiş verin dedi .beyni besleyen vitamin içerikli sebze meyve bitki tarzında şeyler verin dedi.ve dediklerini yaptım ve o yinede sonra hemen krizleri baya azaldı.simdi bu hastalıkları ile beraber hersey birbirine karıştı.simdi kriz vururken zor anlaşılıyor çok kısa anlık vuruyor. Vururken dişlerini kamaştırıyor donuklaşıyor ve bu bir iki saniye sürüyor. Ağzından su akması ve krizleri çok arttı. Ancak iki gün sonra kadıköy hayvan hastanesine gotürebileceğim malesef.
YanıtlaSilEpilepsi zaten çok ağır bir hastalıktır keşke önceden söyleseydiniz bu teşhisi, bu hastalık ömür boyu sürebilir. Bu sürede nöbet geçirirse başını sağa sola vurmamasına dikkat edin ve bir daha kuzu kulağı vermeyin. Birinin anneannesi köyden torununun tavşanına kuzu kulağı getirmiş o da yedi ve zehirlendi, maalesef öldü, ben de o yüzden acele edin dedim.
SilTekrar cevap verirseniz sevinirim bu gece hayvan hastanesine götüreceğim.
YanıtlaSilİnşallah bir an önce iyileşir ama ömür boyu ilaç kullanmalısınız epilepsi için.
SilÇok teşekkür ederim önce epilepsi için tahlil yaptırıcam sonrada kadıköy hayvan hastanesine götüreceğim. Bugün götürdüm veterinere kriz vurun ca getirin yarım saat içinde kanı alınması lazım dedi.umarım oğlum kurtulur dualarınızı eksik etmeyin. Çok teşekkür ederim.iyiki sizin gibi duyarlı insanlar var.
YanıtlaSilNe demek, tabi ki dua ederim ama bu hastalık ölene kadar hayvanın peşini bırakmıyor ve farklı farklı ilaçların denenmesi gerekiyor ama kasılmalar, krizler sürekli olabilir, bir arkadaşımın kedi ve köpeği de sara çünkü. Sadece o krizleri hafif atlatmalı.. İlaç kullanımında da çok dikkatli olunmalıdır, ağır dozda ilaçlar ilerki dönemlerde hayvanın birçok organına zarar verebilir. Çok sağolun, asıl siz iyi ki varsınız ve o hayvanı hasta olduğu için terketmiyorsunuz. Milky'nin ayağı kırıldı diye terkedilmişti mesela ve onu öyle sahiplenmiştim.
SilBebek gibi üzerine titriyorum. Ama bugün sol gözü bi tuhaf oldu zaten kafası sol tarafa doğru çekiliyor .bazen gözünde birşey yokmuş gibi gözüküyor ama kriz vururken sol gözünün içindeki ikinci gözkapağı gözünün önünü kapatıyor kızarıyor.ve sanki sol gözü biraz dışarı çıkmış ve yarım açık kalıyor çoğunlukla ama bugün ağzından su akmadı. Yemek veriyorumyiyor şu isterse içiyor bugün yeşillikler güzel yedi.ama dişlerini çok fazla gacırdatıyor. Dün çok hareketsiz ve çoğunlukla hep ayaklarını karnını n altına alıp yattı.cok bitkindi hareketsizdi .Ama yedirin içirebildim.bugün dediğim gibi daha hareketlilik hepsi bu.dün aşırı kriz vurdu bugünde aynı vurdu diyebilirim yani çok değişken davranıyor.tavşanım ölecek mi acaba.durumu aynen bu şekilde. Teşekkür ederim.
YanıtlaSilBenim sıkıntım bitmiyor bir saat önce tavşanımın alt dişlerinin çok uzadığını gördüm nerdeyse aramadığım yer kalmadı ama tavşanımın dişini kestirebileceğim yer bulamadım.çaresizim napıcam bana anadoluyakasında dişlerini kestirebileceğim bir yer söyleyebilirsiniz.oyüzden disleriyle uğraşıyor muş tavşanım.epilepsi tahlili bile yaptırdım.şimdi açlıktan mı ölecek yavrum.öyle bunaldım ki.nolur cevap verirmisiniz acil bugün lazım çünkü bugün arefe yarın bayram bugün götüremezsem bayramdan sonra ya kadar nasıl başa çıkıcam.
YanıtlaSilBana ama veteriner heryerine dişlerine bile baktı birşeyi yok dedi dediniz ben de dişleri kontrol edildiği için başka yöne yöneldim, uzayan dişler tabi ki nefes bile aldıramaz.
SilAcilvet, Kozyatağı 0216 410 41 78
Kaya Sultan Sokak no:16/B Kozyatağı (Bostancı Minubus caddesinde ki PTT eğitim tesisinin oldugu Kozzy Avm’ye çıkan sokak, 70mt ilerde sağda)
http://acilvet.net/?gclid=CLLKgYvChrACFQpj3wodb2MIkQ