Geçenlerde "Angora Tavşanı Gerçeği" adında bir yazı yazmıştım, özellikle Çin'deki Angora Tavşanı işkencesini gözler önüne sermek ve ülkemizdeki Angora tüyü eşya tüketimini azaltmak istedim (O yazımı merak ediyorsanız http://tawsim.blogspot.com/2013/12/angora-tavsani-gercegi.html ). Bu tavşanın dünyadaki çıkış yeri Ankara'dır. Hatta bir zamanlar Ankara'da nesli tükenmiş ve Almanya'daki bir Kayserili tarafından ülkemize getirilmiş. Peki bizim ülkemizde bu tavşanın tüyü nasıl alınıyor, Çinliler gibi tavşan ağlatılarak ve saatlerce bağırtılarak mı? Cevap galiba evet, yöntemlerden biri de o çünkü somut kanıtlara ulaştım. Çin'i eleştirirken kendi ülkemizdeki işkenceyi görmezden gelmek olmaz.
http://www.besiciftligi.com/ankara-tavsani-yetistiriciligi-bakimi-angora.html diye bir site var, siteden aynen alıp buraya yapıştırıyorum bakın neler diyor, inanmayan siteye girip bakabilir;
"Yün, makas, elektrikli veya el kırkım aletleriyle yapılan kırkımla veya yolma yöntemiyle elde edilir. Ancak kırkım tekniği ile yün elde etmek, fazla acı vermemesi, dolayısıyla daha az stresli olması, soğuğa karşı daha iyi bir koruma sağlaması, daha az emek ve zaman harcanması, kısa kırkım aralıkları ile daha fazla yün elde etme olanağı vermesi gibi nedenlerle yolma tekniğinden daha çok tercih edilir."
diyor peki biz bu tavşanların yolunmadığını, Çin'deki gibi işkenceyle saatlerce ağlayıp bağırmadıklarını nereden bileceğiz? Bakanlıklar bu çiftlikleri ne kadar denetliyor? Ben size söyleyeyim pek denetlenmiyor çünkü biliyorsunuz bizim ülkemizde hayvanlara çok değer verilir ya, öyle değer verilir ki Angora Çiftliği olan bir zalimin tavşanları susuzluktan komple ölmüştü, bakanlık denetim yapsa böyle mi olurdu?
Benzeri çiftlikler yolma yöntemi yapmıyoruz diye yazacaklardır şimdi o zaman burada bakın aynı sitede ne diyor;
"Çin’de yünlerin parmaklar arasında sıkıştırılıp çekilmesi şeklinde uygulanan yolma tekniği uygulanmaktadır …. her 100 günde bir yapılan, yolma tekniği ile elde edilmektedir . Bu tip yün elde etme tekniğinde, yün çok kısa zaman içinde toplanmaktadır ve elde edilen yünün kalitesi de artmaktadır Ancak tüm yünler döküldüğü için tüy dökümünden sonra soğuk şokunun önlenmesi için hayvanlar birkaç gün içi saman dolu sandıklarda tutulmalıdırlar."
Allah razı olsun, tavşanları bağırtarak ve ağlatarak yoldunuz, üşümesinler diye samanlı sandığa koyun diyorsunuz. Çin'den daha şefkatliymişiz, en azından üşütmüyoruz! Tabi bu da gerçekse.. Siteden devam edelim;
"Özellikle 20 C’den daha düşük sıcaklıklarda, kırkımdan sonraki ilk hafta bir şok dönemi ve daha sonra yem tüketiminde ani bir yükselme görülür. Kırkım şoku ve stresi ile birlikte yem tüketimi iki katı artar Bu durum metabolizmayı zorlar ve kan dolaşımında bozukluklara neden olur. Pastörella gibi kronik hastalıklar akut hale geçer ve sonuç olarak ölümler meydana gelir."
Kısacası çiftliğinin ısısını 20 derece altına kim düşürür değil mi canım? Daha dün Konya'da fakir bir ailenin üyesi olarak dünyaya gelen Ayaz bebek camsız bir evde zatürreden öldü, eminim tavşanlar da çok düşünülüyordur, onlar ne de olsa ticaret için, onların canı yok, duyguları yok, seçme şansları yok.
"Tavşan eti oldukça lezzetli bir ettir." denilmiş, tamamen yanlış bir bilgi neden mi, bir aile dostumuz aynı zamanda benim de hocam olan kişinin ailesi bana kuzu eti pişirdiklerini söylemişti, ben ise koyun eti asla yemem, normal et bile pek yemeyen biriyim, kırmamak için azcık tadına bakmıştım, küçük bir kuzunun öldürülme işlemi bana göre zaten canicedir, bebek katliamından farksızdır. Daha sonrasında bana onun tavşan eti olduğunu, söyleseler yemeyeceğimi söylemiştiler tabi ben hüngür hüngür ağlamıştım bunu bana nasıl yaparlar ben dostumu yiyemem diye.. Yıllar önce böyle kötü bir anıya sahip oldum. Zaten her türlü eti ayırt etmeden yiyen bir dostum Paris'te oldukça lüks bir restoranda tavşan eti istemiş ve yediğinde bana "Haklıymışsın yiyemedim, tadı iğrençti, onca param da boşa gitti." demişti. Sonuç olarak diyebilirim ki, tavşan etinin tadı deneyen birçok kişiye göre iğrençtir, çürük et tadı vardır, onlar bizim tüylü dostumuzdur. Siteden devam ediyorum;
DERİ
"Tavşan derisinin ayakkabı, terlik, oyuncak, eldiven, şapka ve güderi yapımında kullanılmaktadır. Ayrıca iyi yolunmuş tavşan derilerinden tutkal yapımında da yararlanılmaktadır. Tavşan derisi değeri düşük olsa da kürk olarak kullanılabilir. Ancak, Ankara tavşanı postu kürkçülükte kullanılmamaktadır. Tavşan kanından yem ve ilaç sanayinde, beyninden ve bazı dokularından ilaç hazırlanmasında yararlanılır Ayrıca tavşan kuyruğu ve arka bacağının nazara ve şansa iyi geldiği düşüncesiyle hediyelik eşya yapımında kullanılır Yünü alınmış deriler çanta, çizme, ayakkabı ve deri giysilerin astarı olarak kullanılmaktadır Ayrıca tavşan derisi yem sanayisi için de hammadde olabilmektedir."
Yukarıdaki son paragrafta küçük tüylü dostlarımıza neler yapıldı bir bakalım;
- Derisini yüzdük oyuncak yaptık,
- Tüylerini iyice yolduklarını itiraf ettiler, iyi yolunmuş derilerden tutkal yapılıyormuş,
- Derisinden kürk yaptık, hem de küresel ısınma varken ama Ankara tavşanı bundan kurtuldu
- Kanını emdik, ilaç ve yem yaptık, beynini yine ilaca kattık,
- Aaa en önemli şey, kuyruğu ve arka bacağı nazara ve şansa iyi geldiği düşüncesiyle hediyelik eşya yaptık, ki kaldı ki Müslümanlar hurafelere inanmazlar, zavallı bir hayvanın kesilmiş organlarından iyi şans bekleyen kişiler Müslüman değil, işkencecidir.
- Yünsüz derileri astar yaptık,
- Derisini kedi ve köpeklere yem yaptık.
Tüm bu işlemlerin kendi tavşanınıza yapıldığını düşünün, bence çok korkunç. Bir hayvanseverin beslediği evcil kedi ve köpek neyse evcil tavşan da odur. Ona işkenceler yapılamaz, tüyleri yolunamaz, v.b. işkenceler yapılamaz. Ben şu anda olayla ilgili bakanlıkları bu olayın üzerine gitmelerini istiyorum, konunun sıkı bir takipçisi olacağım. Tavşanlar yolunamaz! Onların da birer canı var, Allah bize onları yolun, işkence edin diye göndermedi, lütfen biraz vicdanınızın sesini dinleyin. Kaldı ki yeni tavşan çiftliği açacak kişilere sesleniyorum; tavşan çiftliklerini şu anda herkes devretme derdinde çünkü sizin uğraşıp kar etmeye çalıştığınız bu meslek sonucu el ettiğiniz ürünler işkenceci Çin'den %80 daha ucuza gelmektedir, Angora tüyü de buna dahildir. Tavşan çiftliği kurma hevesine bence fazla kapılmayın, tabi paranız çoksa ve batmasından üzülmeyecekseniz bilemeyeceğim.
Ve bu kadar olur, daha dün sizlere kaz ciğerinin nasıl insanlık dışı işkenceci şekilde elde edildiğini yazmışken aynı sitede kaz ciğeri üretimi tavsiye ediliyor ve o işkencenin kanıtı fotoğraflar aynen yayınlanıyor; http://www.besiciftligi.com/kaz-besi-ciftlikleri.html
Bu da benim dünkü kaz ciğeri gerçeği yazım;
http://tawsim.blogspot.com/2013/12/gerceklerle-yuzles-kaz-cigeri-gercegi.html
Ben kendimi hayvanlara adamış bir insanım. Onlardan hiçbir yararım yok. Tek istediğim bu dünyada biraz huzurla yaşamaları. Sokak hayvanları başta olmak üzere hakkı çiğnenen her hayvanın ömrüm yettiğince yanında olacağım. Ülkemdeki tavşanlar yolunuyorsa o tavşanların çığlığı olurum! İşte sitede yolma yöntemiyle Angora Tavşanı tüyü nasıl elde ediliyor lütfen şu siteden bir bakın, bu yazıyı neden yazdım anlayın ve siz de o tavşanların çığlığı olun;
https://secure.peta.org/site/Advocacy?cmd=display&page=UserAction&id=5173
http://www.peta2.com/blog/angora-bunnies-facts/#ixzz2oDpaRdyk
http://www.peta2.com/blog/angora-bunnies-facts/#ixzz2oDpaRdyk
İşkenceyle para kazanan alçaklar bundan vazgeçmeyecektir maalesef. umarım en azından kuru yolma mıdır ne haltdır yasaklanır. :(
YanıtlaSilKeşke ama ülkemizde maalesef hayvanların hiçbir değeri yok..
Silbu nedır ya gece gece oyle moralım bozuldu kı anlatamm elımden bısey gelse keske kendıme o kadar cok kızıyorum kı lanet olsun boyle cani mahlukatlara dilerim ki bin kat daha fazla acısını yaşasınlar!!
YanıtlaSilMerhaba, kusura bakmayın bazı sebeplerden dolayı ilk defa böyle uzun süre yazamadım. Maalesef birşey yapamıyoruz ve yapmıyorlar ama en azından Angora tüyü ürünler ve kürk kullanmazsak bu üretim azalır. Ben ilk izlediğimde kalbimden kötüleşmiştim ve düzenli beddua ediyorum :)
Sil