Prof. Dr. Arif KURTDEDE
Telefon : 0 312 317 03 15 / 417
E-posta : kdede@veterinary.ankara.edu.tr
İLETİŞİM BİLGİLERİ :
Adres: Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi,
İç Hastalıkları Anabilim Dalı 06110, Ankara
KİŞİSEL BİLGİLER :
Doğum Yeri : Ceylanpınar/ Şanlıurfa
Doğum Tarihi : 08.12.1956
Medeni Hali : Evli ve iki çocuklu
Tabiyeti : T.C
Yabancı Dil : İngilizce
Kan Grubu : AB Rh (-)
KAZANILAN AKADEMİK DERECELER :
1. YÜKSEK LİSANS,
2. DOKTORA, İç Hastalıklar Anabilim Dalı
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 1985
3. DOÇENT, İç Hastalıklar Anabilim Dalı
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 1988
4. PROFESÖR, İç Hastalıklar Anabilim Dalı
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 1995
KAZANILAN ÖDÜLLER:
1. Ankara Üniversitesi Bilimsel Yayınları Destekleme
DİĞER AKADEMİK FAALİYETLER :
1. Hannover Veteriner Okulu Sığır Kliniğinde bilgi ve görgü artırmak amacıyla 2 aylık çalışma Kasım-Aralık 1990
2. İngiltere Edinburg’da VIC, Tropical Health Center ve Moredun Enstitüsünde bilgi ve görgü artırmak amacıyla birer hafta çalışma 01-21 Nisan 1988
3. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesinde 1 süreyle Öğretim Üyeliği Ekim 1988- Haziran 1989
AKADEMİK / İDARİ GÖREVLER :
1. Anabilim Dalı Başkanlığı 1997-2000
UZMANLIK ALANLARI :
1. Egzotik Hayvan Hastalıkları
2. Köpek ve Kedi Hastalıkları
KİTAPLAR1. Kafes Kuşlarının Muayenesi ve Hastalıkları. Azim Matbaası, Ankara,
2. Reptil Hastalıkları. Barışcan Ofset, Ankara
3. Tavşan Hastalıkları. Barışcan Ofset, Ankara4. Geviş Getiren Hayvanların İç Hastalıkları (3. Bölüm Solunum Sistemi, 5. Bölüm Üriner Sistem Hastalıkları). Medipres, Malatya
5. Köpek ve Kedi Hastalıkları (Üriner Sistem Hastalıkları Bölümü). Medisan, Ankara
http://www.veterinary.ankara.edu.tr/?mdl=apersonel&perak_id=100
Kendi ağzından Prof. Dr. Arif Kurtdede;
Adres: Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi,
İç Hastalıkları Anabilim Dalı 06110, Ankara
KİŞİSEL BİLGİLER :
Doğum Yeri : Ceylanpınar/ Şanlıurfa
Doğum Tarihi : 08.12.1956
Medeni Hali : Evli ve iki çocuklu
Tabiyeti : T.C
Yabancı Dil : İngilizce
Kan Grubu : AB Rh (-)
KAZANILAN AKADEMİK DERECELER :
1. YÜKSEK LİSANS,
2. DOKTORA, İç Hastalıklar Anabilim Dalı
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 1985
3. DOÇENT, İç Hastalıklar Anabilim Dalı
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 1988
4. PROFESÖR, İç Hastalıklar Anabilim Dalı
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 1995
KAZANILAN ÖDÜLLER:
1. Ankara Üniversitesi Bilimsel Yayınları Destekleme
DİĞER AKADEMİK FAALİYETLER :
1. Hannover Veteriner Okulu Sığır Kliniğinde bilgi ve görgü artırmak amacıyla 2 aylık çalışma Kasım-Aralık 1990
2. İngiltere Edinburg’da VIC, Tropical Health Center ve Moredun Enstitüsünde bilgi ve görgü artırmak amacıyla birer hafta çalışma 01-21 Nisan 1988
3. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesinde 1 süreyle Öğretim Üyeliği Ekim 1988- Haziran 1989
AKADEMİK / İDARİ GÖREVLER :
1. Anabilim Dalı Başkanlığı 1997-2000
UZMANLIK ALANLARI :
1. Egzotik Hayvan Hastalıkları
2. Köpek ve Kedi Hastalıkları
KİTAPLAR1. Kafes Kuşlarının Muayenesi ve Hastalıkları. Azim Matbaası, Ankara,
2. Reptil Hastalıkları. Barışcan Ofset, Ankara
3. Tavşan Hastalıkları. Barışcan Ofset, Ankara4. Geviş Getiren Hayvanların İç Hastalıkları (3. Bölüm Solunum Sistemi, 5. Bölüm Üriner Sistem Hastalıkları). Medipres, Malatya
5. Köpek ve Kedi Hastalıkları (Üriner Sistem Hastalıkları Bölümü). Medisan, Ankara
http://www.veterinary.ankara.edu.tr/?mdl=apersonel&perak_id=100
Kendi ağzından Prof. Dr. Arif Kurtdede;
1956 Doğumluyum. 1973 yılında girdiğim Ankara Üniversitesi Veteriner Fakülte’sinden 1978’de mezun oldum. Dokuz ay kadar ilçe veteriner hekimliği yaptıktan sonra mezun olduğum fakültenin klinik bilimleri dalında ihtisas eğitimine başladım. İhtisasın ikinci yılında 1981’de Ankara üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıklar Anabilim Dalı’na asistan olarak girdim. Doktoramı buzağı ishallerinin sağaltımı konusunda yaptım ve daha sonra köpek, kedi, sığır ve koyunlar üzerine çeşitli araştırma makaleleri yazdım ve Fakülte kliniğinde binlerce hasta muayene ve sağaltımı ile geçen yılların ardından 1988’de doçent, 1995’de profesör ünvanını aldım. Bu arada birkaç ay sürelerle İngiltere ve Almanya’da fakülte kliniklerinde gözlemlerde bulundum.
Profesör ünvanını aldıktan sonra anabilim dalımızda ülkemizin sosyoekonomik durumunun gösterdiği doğrultuda ağırlıklı olarak köpek ve kedi hastalıkları üzerinde yoğunlaştım. Fakat 1999 yılında dünyadaki gelişimin etkisi ve kliniklerde muayene talebinin artması sonucu anabilim dalımızda egzotik hayvan hastalıkları olarak okutulması istenen dersin sorumluğunu üstlendim ve bu şekilde başlayan kafes kuşu, reptil ve tavşan hastalıklarına ilgim sekiz yıldır devam etmektedir.
Sekiz yıllık egzotik hayvan hastalıkları ile ilgi döneminde kafes kuşu hastalıkları, reptil hastalıkları ve tavşan hastalıkları olmak üzere üç kitap yazdım. Hasta olarak bine yakın muhabbet kuşu ile yüzlerce güvercin, onlarca papağan ve bir miktar kanarya, keklik, ördek, kuğu kuşu, tavus kuşu, yılan, kaplumbağa, timsah, bukalemun ve iguana muayene ettim ve sağaltımları için uğraştım. Bunların bir kısmının iyileştiği bir kısmının öldüğü haberlerini aldım, bir kısmının sağaltım sonucunu öğrenmem mümkün olmadı.
Yukarıda özetlediğim yaşam süremin son sekiz yılında ağırlıklı olarak ilgilendiğim egzotik hayvanlarla ilgili olarak edindiğim izlenimlerimi sıralamam gerekirse;
• İyi bir egzotik hayvan hekimi olabilmek sadece o hayvanların hastalıklarını teorik olarak bilmek ve bunu deneyimlerle pekiştirmenin yanısıra onlarla her gün iç içe olabilmektir.
• Bunu sağlayabilmek için en iyi yol ilgilenilen türü bizzat bakıp beslemek veya bakım besleme veya yetiştiriciliğinin yapıldığı yerlerde hemen her gün bulunmaktır.
• Türün psikolojik gelişimini ve durumunu anlayabilmek için ilgili kişilerin o türü bir pet olarak bakıp beslemesi şarttır.
• Ülke koşullarının durumu göz önüne alındığında bu gün egzotik hayvan hekimliğinde hızlı gelişimin sağlanabilmesi için işin teorisyeni (veteriner hekim) ile pratisyeni (yetiştirici) ve evinde barındıranlar (sahibi) arasında, kompleksiz ve saygı-sevgiye dayalı bir paylaşımcı iletişime şiddetle gereksinim olduğuna inanıyorum.
• Evimde bir buçuk yıldır birlikte yaşadığımız bir muhabbet kuşumuzun birkaç aylıktan itibaren gelişimini günden güne izlemem bu kanımı pekiştirmiştir.
Egzotik hayvanlarla ilgilenen bir akademisyen olarak papağanseverler ailesini tanıdığımdan dolayı çok mutluyum. Benimle paylaştığınız her bilginin tarafımca bilime aktarıldığını bilmenizi ister ve bu yönde yardım eden tüm kişi ve kurumlara teşekkür eder iyi ve sağlıklı günler dilerim.
Profesör ünvanını aldıktan sonra anabilim dalımızda ülkemizin sosyoekonomik durumunun gösterdiği doğrultuda ağırlıklı olarak köpek ve kedi hastalıkları üzerinde yoğunlaştım. Fakat 1999 yılında dünyadaki gelişimin etkisi ve kliniklerde muayene talebinin artması sonucu anabilim dalımızda egzotik hayvan hastalıkları olarak okutulması istenen dersin sorumluğunu üstlendim ve bu şekilde başlayan kafes kuşu, reptil ve tavşan hastalıklarına ilgim sekiz yıldır devam etmektedir.
Sekiz yıllık egzotik hayvan hastalıkları ile ilgi döneminde kafes kuşu hastalıkları, reptil hastalıkları ve tavşan hastalıkları olmak üzere üç kitap yazdım. Hasta olarak bine yakın muhabbet kuşu ile yüzlerce güvercin, onlarca papağan ve bir miktar kanarya, keklik, ördek, kuğu kuşu, tavus kuşu, yılan, kaplumbağa, timsah, bukalemun ve iguana muayene ettim ve sağaltımları için uğraştım. Bunların bir kısmının iyileştiği bir kısmının öldüğü haberlerini aldım, bir kısmının sağaltım sonucunu öğrenmem mümkün olmadı.
Yukarıda özetlediğim yaşam süremin son sekiz yılında ağırlıklı olarak ilgilendiğim egzotik hayvanlarla ilgili olarak edindiğim izlenimlerimi sıralamam gerekirse;
• İyi bir egzotik hayvan hekimi olabilmek sadece o hayvanların hastalıklarını teorik olarak bilmek ve bunu deneyimlerle pekiştirmenin yanısıra onlarla her gün iç içe olabilmektir.
• Bunu sağlayabilmek için en iyi yol ilgilenilen türü bizzat bakıp beslemek veya bakım besleme veya yetiştiriciliğinin yapıldığı yerlerde hemen her gün bulunmaktır.
• Türün psikolojik gelişimini ve durumunu anlayabilmek için ilgili kişilerin o türü bir pet olarak bakıp beslemesi şarttır.
• Ülke koşullarının durumu göz önüne alındığında bu gün egzotik hayvan hekimliğinde hızlı gelişimin sağlanabilmesi için işin teorisyeni (veteriner hekim) ile pratisyeni (yetiştirici) ve evinde barındıranlar (sahibi) arasında, kompleksiz ve saygı-sevgiye dayalı bir paylaşımcı iletişime şiddetle gereksinim olduğuna inanıyorum.
• Evimde bir buçuk yıldır birlikte yaşadığımız bir muhabbet kuşumuzun birkaç aylıktan itibaren gelişimini günden güne izlemem bu kanımı pekiştirmiştir.
Egzotik hayvanlarla ilgilenen bir akademisyen olarak papağanseverler ailesini tanıdığımdan dolayı çok mutluyum. Benimle paylaştığınız her bilginin tarafımca bilime aktarıldığını bilmenizi ister ve bu yönde yardım eden tüm kişi ve kurumlara teşekkür eder iyi ve sağlıklı günler dilerim.
Tavsanim sabah kalktigimdan itibaren hep yayılıp yatıyor uzun suredir yemek yemiyor ne olmuş olabilir
YanıtlaSilSıcaklardan çok bunalmış olabilir, 2-3 ayda bir iç parazit iğnesi yaptırmıyorsanız iç paraziti olabilir, düzenli ahşap kasa ve uzun saman kemirmiyorsa dişleri aşırı uzamış ve nefes bile alamıyor olabilir, ağız tümörü olabilir, düzenli saman, kuru ot yemiyor ve tüyleri düzenli taranmıyorsa bağırsak ve midesinde tüy topu oluşmuş olabilir, bağırsaklarında başka bir hastalık olabilir, kafeste yaşıyorsa %100 depresyondadır ve yemek yemeyerek ölümü seçmiş olabilir, tavşanınızı güneş battıktan sonra serin havada kayışlı tasma takıp kedisiz, köpeksiz, arabasız, zehirli bitkisiz, çocuksuz bir yerde gezdirin.
SilVeterinere götürün, vitamin iğnesi yapar, iştahı açılır başka bir sorunu var mı diye de göstermekte fayda var.
SilTavsanim kaç aylik bilmiyorum ama yeni doğmuş değil 2 aylik vardır, her zaman mamasi ve suyu bulunuyor ama maydonoz havuç çok seviyor bunlara verdiğim gün su veriyorum mesala 1 gün mama yiyorsa 1 gün az az yeşillik saplari maydonoz vs veriyorum su olmadan ishal olurmu
YanıtlaSilBence hemen tavşanınızı bir veterinere götürün veya fotoğrafını paylaşın buradan kaç aylık bakalım. 4 aylıktan küçükse asla yeşillik, sebze, meyve verilmemelidir. Yavru olduğu için ishal olur bu yüzden sebze meyve yeşilliği 4 aylık oluncaya kadar kesin, yavrularda ishal ölümcüldür. Yavru tavşan maması (günde 2 kez, her seferinde bir çay bardağının 3/2 si kadar), sınırsız uzun saman (at ve ineklerin yediğinden), sınırsız taze su (tavşan suluğu ve kırılmaz devrilmez çelik kase ile) sürekli önünde olmalıdır.
SilMerhabalar dün aldım tavsan çok güzel hareket ediyordu fakat sabah bi kalktım hareket etmiyor arka ayakları düz bir şekilde uzatmış on ayakları da yana doğru ne yapmam gerek ne olmuş olabilir :(((
YanıtlaSilMerhaba, kusura bakmayın bazı sebeplerden dolayı ilk defa böyle uzun süre yazamadım. Parayla satın alınan hayvanlara maalesef cevap yazmıyorum. Tavşanınız sanırım felç olmuş, acilen veterinere götürmeliydiniz, geçmiş olsun.
Sil