"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

15 Mart 2012 Perşembe

YAŞAMA ALANIM

                  Şimdilik birkaç günlüğüne o mundar kedi Junior Hacı'nın kafesinde ikamet etmekteyim geceleri.. Gün içinde ise serbestim.. Ama yakında kocaman bir odam olacak, çünkü ben bahçede yaşayamam, açık balkonda ise kediler veya kuşlar parçalar, donarak de ölebilirim.. Oda sıcaklığında ev ortamında yaşayabilirim ancak.. Kafesimin en altında ısı yalıtımı için yapı marketlerde satılan doğal ahşap ürünlerden koyabilirsiniz, üstüne de en az 1 karış talaş koymalısınız, böylece çişimi yaptığımda hiç koku olmaz ve hızla emilir, talaşı marangozlardan, pet shoplardan veya internetten bulabilirsiniz.. Talaşlarla oynamayı da çok severim.. Saman ise sürekli yediğim bir üründür ve aynı yerlerden bulabilirsiniz.. Atınız varsa onunla da paylaşabilirim, Veli Efendi Hipodromu'nda bir sürü varmış ama at olmadığım için beni almazlar oraya, ben onlardan hızlı koşarım bi kere, hıh.. :) Ayrıca kuru yonca da çok sevdiğim bir ürün, onu da bana sağlarsanız minnettar olurum..
                   Altıma filan asla gazete kağıdı, renkli karton koli filan koymayın çünkü bunlar renkli boyalı ve kurşun içeriyorlar, zevkle kemiririz ama ölmemize sebep olurlar ve hiç de hijyenik değiller.. Talaş ve saman en güzeli.. Diğer şeyleri bizden uzak tutun.. Ayrıca evdeki kablolar da çok tehlikeli, yangın çıkarmamıza sebep olabilirler, kabloları lütfen ortada bırakmayın, saklayın.. Naylon torbalar, kemirdiğmiz diğer peçeteler, mendiller, kumaş parçaları, ince plastikler da tehlikeli, bağırsak hastalıklarından ölüme giden yolu oluştururlar, lütfen diğer akrabalarımın sağlığı için bunlarıa dikkat edin..
                    Çok yüksek olmayan, boyum kadar bir kabı, tuvalet kabım yapın ve tuvaletimi hep aynı yere yaptığım için kabı da oraya koyun, içi de yarıya kadar talaşla dolu olsun, bir kedi gibi olduğumu göreceksiniz, (kedi demişken o gudubet kedi bak yine bakıyor) tuvaletimi hep oraya yapacağım, arada koşuştururken birkaç fire verebilirim ama o kadar da olu değil mi aaa, isterseniz bir de sifonu çekeyim... Tuvaletimi hergün değiştirmelisiniz, hijyen benim için çok önemlidir ki hasta olmayayım.. Ayrıca tuvalet kabımın temiz hali içinde yatarak vakit geçirmeyi de severim..


                   Nadir de olsa arada kaşınıyorum, mayt olabilir, dostum zararlarını araştırıp bana bir fısfıs alacak gibi, enseme sıkmayı planlıyor sanırım ama yalamamdan korkuyor, kedi pire tasmaları bize asla olmaz, zaten temizim ben çok, dostum beni sürekli kucaklayıp yanağına yaslayıp kokluyor, fresh Armani gibi koktuğumu söylüyor, herhalde iyi birşey.. :)  Ben çünkü sürekli yalanıp temizleniyorum, aynı o mundar kedi gibi.. Yemek yedikten sonra bilhassa çok temizlenirim, yüzümü iki patimle temizlerim hatta, bu arada da iki ayağımın üzerine kalktığımdan dostum bayılıyor.. Beni yıkamadığı için seviniyorum çünkü tavşanlar, kediler, kuşlar yıkanmaz tabi kendileri istemediği sürece.. Yıkanmak çok zarar verir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.