"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)
Veda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Veda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ağustos 2014 Cuma

HOŞÇAKALIN..

Tawşi and Milky dead..


        Tawşi'nin ağzında bildiğiniz üzere bir süre önce  tümör vardı, sonra tedavi olmuş ve atlatmıştık. Bu sefer ise aynı sorundan dün Milky aniden öldü. Tawşi ise bir gün sonra bu acıya dayanamayarak öldü, şu an şoktayım, salya sümük size bunları yazıyorum. İkisi de melek oldu, çok acı, odaları bomboş kaldı... Şimdiye kadar sokaktan kurtardığım kedilerimden bazıları çeşitli hastalıklardan öldü ama tavşan acısı da çok kötü.. Hayatıma 2 yıl boyunca renk katan uzun kulaklarımı çok özleyeceğim. Kedilerimle baş başa kaldık, kırtlaklar bizi bırakıp gittiler.. Rüyalarımda hep öldüklerini görüyordum ama çıkmasın diye hep başka şeylere yoruyordum. Ama benim lanet ölüm rüyalarım hep günü gününe çıkar, anneannem, dedem, kedilerim, tavşanlarım..

       İki yıl önce Tawşi'yi Belgrad Ormanı'nda çöp torbasıyla atılı şekilde kurtarmış, bir yıl sonra da Petarkadaş'tan sevgilisi Milky'yi bulmuştuk. Milky de ayağı kırık halde veterinere terkedilmişti. Benim can dostlarımdılar, çok erken gittiler. Tawşi bana kızınca demir topunu bilgisayara ve cama fırlatırdı, keşke yine olsa da gelip bilgisayarımın ekranını kırsa, Milky de kablosunu kemirse.. Şu an toprağın altındalar...

      Tüylü dostlarınıza iyi bakın, petshoplardan ve internetten parayla asla hayvan almayın, ilk önce sokaklardan ve barınaklardan kurtarın, Petarkadaş gibi sitelerden de ücretsiz bir dost bulabilirsiniz. Kürk ve kürklü hiçbirşey kullanmayın, Angora tüylü şapka, kazaklardan uzak durun, hayvanlara eziyet edenleri hemen uyarın ve şikayet edin, hayvan hakları eylemlerine katılın, sirklere ve yunus parklarına gitmeyin, sokak hayvanlarının deneylerde kullanılmasına karşı çıkın. Çocuklarınıza, dostlarınıza hep hayvan sevgisi aşılayın. Onlarsız ne bir dünya ne de bir blog olur..

     Unutmayın; tavşanlar su içer, inek-koyun sütü içmez, abur cubur yemez, yıkanmaz, 5-6 aydan önce sebze-meyve verilmez, önlerinde 24 saat kuru ot, saman, kemirmeleri için de boyasız çivisiz ahşap sebze-meyve kasaları olmalıdır, kedi ve köpeklerle 1 dakika bile asla aynı yerde tutulmaz, kafeste beslenmez, penisilin iğnesi yapılmaz, bir çiftseler erkek olan veterinerlik fakültesinde kısırlaştırılmalıdır...

   Şimdiye kadar hergün sorularınızı cevaplamaya çalıştım, sizler sayesinde çok güzel vakitler geçirdim, sizlere, takip edenlere, hatta arada kızanlara bile herşey için teşekkür ederim. Tavşanlarımı kaybedersem bloğa devam edemeyeceğimi söylemiştim. Bakıyorum ama ne yatağın altından çıkıyorlar ne de etrafta zıplıyorlar.. Lütfen beni anlayın.. Hoşçakalın..

                                                Tawşi & Milky

                                                                                   





27 Mart 2014 Perşembe

VEDA..




                   Ben sanırım artık bu bloğu yazmayı bırakacağım. Zor filan geldiği yok, sebepler çok başka..

1) Sokaktan kurtardığım sahipsiz bir Lop tavşanı Tawşi'nin hikayesiyle başlayan bloğum sanırım artık özendirici olmaya başladı. İnsanlar, özellikle de çocuklar sürekli 7-15 günlük tavşan alıp duruyorlar ve bu canımı sıkmaya başladı. Diğer yandan petshoplarda hayvan satışını engellemek isterken bir tavşanı güneş bile görmeyen leş gibi bir bodrum katında her ay doğurtturarak ölümüne kadar doğum makinesi gibi kullanan denetimsiz zalim satıcıların ekmeğine yağ süremem.

2) İnsanlar tavşan bakımının kedi köpekten çok daha kolay olduğunu sanıp ertesi gün patates alır gibi tavşan alıyor, 1 hafta sonra da sokağa atıyor ya da fellik fellik verecek yer arıyor. Bu gidişle yakında yurtdışındaki gibi tavşan barınakları da açılacak.

3) Tavşan besleyenler sürekli yanlış bakım, yanlış besleme, yanlış tedavi uyguluyor. Tavşanını çocuğuna oyuncak yapanlar, kediye köpeğe yaralatanlar veya yem yapanlar, felç edenler, tavşan ölene kadar veterinere veya fakülteye götürmeyenler.. Gerçekten hergün bir yürek kalkımı yaşıyorum çünkü beslemeye uygun olmayan kişiler tavşan besliyor ve sonra da önlem almıyorlar, tavşanlar ölüyor. Birçok kişi hala anlayamadı ama "Tavşanlar oyuncak değil..

4) Hem ülkemizdeki hem de yurtdışındaki hayvan katliamlarını, işkenceleri, yanlışları dile getirmeye çalışıyorum ama ben bunu tek başına yapamam,  sizler bana bilgilendiğinizi söyleyip teşekkür ediyorsunuz ama "devlet" hala Kabahatler Kanunu'nu, Türk Ceza Kanunu'na sokmak istemiyor, köpekleri berbat barınaklara tıkıyor, onları oralarda üretip satan görevlilere engel olmuyor, her hafta bir belediyenin köpekleri kedileri zehirlemesine ses çıkarmıyor, ölüm yasalarıyla zehirleyerek öldürmek istiyor, bir kedi katilini dahi içeri tıkmıyor, en son da sokak kedi ve köpeklerini denek hayvan olarak kullanacağını açıklıyorsa ben neden nefesimi boşa harcıyorum ki, ben kimim ki.. Bu ülkede rant getirecek daha önemli işler var mesela, herkes onlarla daha çok ilgileniyor, öbür dünyada da bu işlerle rant sağlarlar umarım..

5) Sorularınızı bence şimdilik Bimer'e sorun..