"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

5 Ağustos 2016 Cuma

AĞUSTOS SICAKLARI VE DOSTLARIMIZ



       Ağustos ayına girmişken harika yaz sıcakları tam gaz devam ediyor. Asla şikayetçi değilim, keşke hep yaz olsa da hem biz, hem de sokaktaki dostlarımız birlikte üşümesek.. Ama son yıllarda insanımızda klimasız duramama hastalığı başladı, sanki 80'lerde klima vardı. Hadi yaşlı ve hastaları anlıyorum ama daha otobüse biner binmez 'Şoför klimayı aç' diye bağıran, restorana girer girmez garsona klimayı açtıran, ev ve işyerlerini etlerin saklandığı soğuk hava deposuna çeviren insanımızdan artık gerçekten şikayetçiyim. Klima küresel ısınmanın başrol oyuncalarından biridir. Ayrıca klima mikrobu da vardır ki geçen sene ünlü bir profesörümüzü bu mikroptan kaybettik. Ayrıca klima açıldığı anda biraz fazla serinse bende inanılmaz migren ağrısı başlatıyor ve akabinde üşütüyorum. Camlarınıza sinek teli taktırın püfür püfür essin ne güzel.. Çünkü klima evdeki dostlarınız için de zararlı. İran kedim Köpük anneannem için açtığımız klima açıldığı an koşarak tam önüne yatar tüylerini uçuştururdu ve sonrasında şoka girdi, gece yarısı veterinere zor yetiştirmiştik yıllar önce.. Yazın uzun tüylü hayvanlarınızı traş ettirin ve asla klima, vantilatör önünde durmalarına izin vermeyin. Mümkünse de evde klima çalıştırmayın, çalıştırırsanız çok kısa süre çalıştırın, tüylü dostlarınızı yazın güneş battıktan, hava serinledikten sonra yürüyüşe veya bahçeye çıkarın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.