"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

13 Ocak 2014 Pazartesi

AVCILAR OKUSUN




          Düşünün, evinizdesiniz, birazdan ailenizle güzel bir pazar kahvaltısı yapmak için bakkala gideceksiniz, çocuklarınıza süt filan da alacaksınız. Tam yolda giderken birden silahlı dev bir adam karşınıza çıkıyor, sizin belki de 10 katı büyüklüğünüzde, görmemeniz için etrafla da uyumlu giyinmiş, bakkalın önünde duruyor ama ayırt edilemiyor. Birden sizi nişan alıyor, siz savunmasızsınız, eşofmanlarınızla ortada kalmışsınız, silahınız yok, olsa da kullanamazsınız, sesiniz çıkmıyor zaten, sizi şakağınızdan vuruyor, oracıkta yığılıyorsunuz, kanlar içinde kalıyorsunuz. Dev silahlı adamın vurduğu yetmezmiş gibi sizin cesedinize doğru kendi kadar dev büyüklükteki atletik köpeği size doğru koşuyor, keskin dişleri ve salyaları arasında cansız bedeninizi ağzına alıp acımasız sahibine götürüyor. Ruhunuz yukarı yükselirken nereye gideceğiniz yerine aklınızda tek birşey var; çocuklarım ve karıma ne olacak? Onlar da mı birgün böyle vurulacak?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.