"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

16 Ekim 2013 Çarşamba

KURBAN BAYRAMI





       Yıllar öncesinde yaşanmış inanılmaz bir olay ve hala daha Hz. İbrahim'in geleneğini yerine getiren biz Müslümanlar..  Sonuçta din bu ama tabi bazı şeyler de yıllar içinde değişip gelişir. Mesela ben bir hayvanın kesilmesindense önemli bir vakfa veya fakirlere gidip maddi bağış yapılmasından yanayım. Et yemiyor musun o zaman derseniz de yiyorum tabi ama neyi sevmiyorum; her sene aynı olay, kimse belediyeleri dinlemez, heryer kan gölü, İstanbul Boğazı kıpkırmızı, sokaklara atılan sakatatlar, hayvanlardan kalanlar, hayvanların kesilme anına tanık olan çocuklar, TEM'in dibinde bile hayvan kesenler, hayvanı acıtarak saatlerce kör bıçakla ızdırap çektiren vicdansızlar, alo boğa hattı ve kaçan boğalar, kendini yaralayan yüzlerce kişi falan filan.. İslam'ın 5 şartı içinde ise zaten kurban kesmek yer almaz, sizler için tekrar araştırdım ve güzel bir yazıya ulaştım, lütfen sıkılmadan okuyun, uzun ama güzel bir yazı ;


İSLAMDA KURBAN KESMEK VAR MI?

İslam dininin kaynağı Kuran'ı Kerim'dir. Kuran'a inanan Müminlerin ne yapmaları,ne yapmamaları gerektiği Kuran'da açıklanmıştır.
Müslümanların kurban kesip kesmeyeceklerini de yine Kuran'a bakarak karar vermemiz gerekir. Kuran, kurban bayramında kurban kesin diyorsa kesmeliyiz, bu konuda bir şey demiyorsa, kurban kesmeye gerek yoktur.
Kurban, Allah'a yaklaşmak amacıyla yapılan secde, insanlara yardım ve destekte bulunma, okul,hastahane, fabrika yaptırma, cihad, yetime bakma, onun hakkını verme, kötü ve çirkini ortadan kaldırma, işsize iş verme vs. gibi her türlü güzel davranışın adı olmasına rağmen, anlamı daraltılarak sadece “Allah'a yaklaşabilmek için kesilen hayvan olarak” anlaşılmıştır. Kurban, sadece hayvan kesmek demek olmayıp Allah'a yaklaşmak için yapılan her türlü davranıştır. İnsanı Allah'a yaklaştıracak olan başka bir çok şey olduğu da hatırdan çıkarılmamalıdır.
Kuran, Arapça bir kitaptır. Ama anlamı Rabcadır. Allah, Kuran'ın Arapça olduğunu açıkca beyan eder, ama şunu der ki, "Kuran'ı iyice okuyup düşünmüyorlar mı?" Nisa 82 O zaman şu anlaşılır ki, Kuran öteki dillere çevrilmelidir. Biz Türküz, Türkçe biliriz, Kuran da bizim dilimize çevrilmiştir, ordan okuyup anlamamız gerekmektedir.
Kuran'ı Türkçeye çevirenlerin çevirilerine baktım, inceledim. Türkiye'de ilk olarak Kuran'ın Türkçe'ye çevrilmesini Elmalılı Hamdi Yazır 1924 yılında yapmıştır. Sonra başkaları bunu takip etmişlerdir. Ve şunu gördüm ki, bu çeviriyi yapanlar birbirlerinden kopya çekmişlerdir. Bu gün hala ülkemizde en çok okunan, satılan, reklamı yapılan çeviri Elmalılı Hamdi Yazır'ın çevirisidir.
Şimdi iniş sırasına göre 15. sırada inen herkesin namazda okuduğu, üç ayetlik bir sure olan Kevser Suresinin 2. ayetine bakalım.
Rabbin için namaz kıl, kurban kes! Kevser suresi 2
Ülkemiz insanları, 80 yıl bu ayetleri okuyarak, ezberleyerek bu emirleri yerine getirerek yaşadı. Allah, bu ayette açıkca "Kurban kes!" diye emrediyordu.
Sanılmasın ki sadece Elmalılı Hamdi Yazır'ın çevirisinde bu böyledir. Devletin Diyanet işleri Başkanlığının eski ve yeni çevirilerinde de aynen böyledir. "Kurban kes!" Diyanet Vakfı Mealinde de böyledir. Ve diğerlerinin çoklarında bu böyledir.
Camilerde imamlar, televizyonlarda alimler, ihmihal kitaplarında yer alan bilgiler, atalardan dedelerden bize nakledilenler hep bu açık emre göre olmuş, kurban kesmek böylece Allah'ın emri olarak inançlarımız arasına yerleştirilmiştir.
Oysa Kevser Suresinin asıl anlamı, ne namaz kıl, ne de kurban kestir. Bu ayete asıl anlamından uzaklaştırılarak manalar verilmiştir.
Namaz kıl emrini, bu yazının dışında tutuyorum. Çünkü bu çok uzun bir konudur. Ama kurban kesmek emrine daha yakından bakmak gerekiyor.
Kevser suresini hemen hemen herkes ezbere bilir. İkinci ayeti bilindiği gibi şöyledir. "Fe salli Rabbike venhar" Fe salli, Rabbin için namaz kıl, Rabbike venhar, Rabbin için kurban kes.
Kurban kes anlamı verilen kelime venhar'dır.
Venhar kelimesine bakmak gerek, bu ne anlama geliyor? Venhar, nahr sözcüğü kökünden gelmiş bir kelimedir, Arapçada gögüs, gerdan anlamında isimdir. Fiil olarak da eli göğse değdirmek, göğüslemek, devenin boynuna bıçak saplayıp kesmek, demektir.
Nahr kelimesinin anlamına dikkatle bakıldığında kurban kesmeyi hatırlatacak en küçük bir anlam yoktur. Göğüslemek, göğüs göğüse gelmek, devenin boynunu hançerle kesmekten kurban kes anlamı asla çıkmaz.
Kevser suresinin bu ikinci ayeti düşünülmeden, araştırılmadan, birbirlerinden kopye çekilerek milletimize kurban kes şeklinde anlatılmış, insanlar da evlerinde her yıl kurban bayramında kurban kesmeyi Allah emri sanarak asırlardır kurban kesmişlerdir.
Kurban kesilmesi gerektiğini söyleyenlerin de Kuran'dan dayanakları vardır. Bu insanlar Saffet Suresinin 83_113. ayetlerinde anlatılan İbrahim Peygamberin oğlunu kurban etmesini bir de Maide Suresinin 25-31.ayetlerinde geçen iki adem oğlu olayını delil göstermektedirler. Bu iki olay dikkatlice incelendiğinde ikisinde de hayvanların senede bir gün kurban bayramında kurban edilmesi gerektiği anlamı çıkmaz.
Kurban kesilmesi ile ilgili çeşitli hadisler de vardır. Kurban kesilmesini isteyenler bu hadisleri delil gösterirler. Bu hadislerde geçen (ki, Kütüb-Sitte'de 26 adettir.) kurbanla ilgili bilgiler haccda kesilen kurbanlarla ilgilidir. Çünkü, Kurban Kesmek müminlere haccda farz kılınmış bir ibadettir.
Müslümanların nerede ve ne amaçla hayvan keseceği, Hacc Sûresinin 34–38. Âyetlerinde açıklanmıştır.





Daha sonraları bu uygulama hacca gidemeyen kişiler tarafından da bulundukları yerlerde yerine getirilmeye başlanmış ve ardından kurban bayramı uygulaması oluşmuştur. Kurban bayramının hacıların hacda kurban kesmekleri ile aynı döneme gelmesinin nedeni budur.

Bütün bu yanlış anlaşılmalar, kevser suresinin 2. ayetindeki "Kurban kes!" şeklinde kesin bir emir olarak çevrilmesinden kaynaklanmıştır. Kurban deyince zaman içinde hayvan kesmek anlaşılır olmuştur.
Kevser suresi dinin Mekke'de yayılmaya başladığı, duyulduğu, her gün Peygamberimize yeni direnen insanların arttığı dönemde peygamberimize güç vermek için gelmiştir. Yoksa hayvan kes,etlerini dağıt insanlar daha çabuk müslüman olur imana gelirler diye değil. Bu ayet Namaz kıl,kurban kes şeklinde değil de Allah'ın ne kastettiğini anlatacak şeklinde çevrilmiş ve anlaşılmış olsaydı bu gün bir çok insan daha iyi anlar,kurban bize farz kılınmıştır demezdi. 
Kevser suresi 2. ayeti


“Madem Rabbin sana kevseri [bu kadar bol nimeti] verdi, öyleyse sen de Rabbin için çok çalış, çok gayret et, uyluklarını hareket ettir, ayağa kalk, yürü, çabala, şirke ve tâğûta karşı çık, destek ol, sosyal yardım yap, gerisini boş ver, düşünme, önüne gelecek her zorluğu göğüsle, sabret!” anlamındadır.
Ayet okunup düşünüldüğü zaman görülecektir ki, Allah, peygamberimize namaz kılıp kurban kesmesini değil, daha çok çalışmasını, daha çok gayret etmesini, insanlara sosyal yardım ve destek yapmasını, putlara karşı çıkmasını, bu arada önüne zorluklar, güçlükler gelecek onlara göğüs germesini, direnmesini söylemektedir.
Görülmektedir ki, Kuran iyi okunup düşünülmediği zamanlar,bazı kasıtlı ve dine zarar vermeyi amaçlayan insanlar başka dinlerin anlatımlarını dinimize sokmaya çalışmışlardır.
Esas olan şey, insanların ne söyledikleri değil, Allah'ın söylediğidir. Allah da söyleyeceklerini Kuran'da eksiklik bırakmadan söylemiştir.
Kurban bayramı yaklaşmaktadır. Nice fakir insan, komşusu kurban kesiyor ben de keseyim diye, çocuklarım etsiz kalmasın diye kurbanlık hayvan almak için çareler arayacaktır. Nice insan kurban kesiyorum diye hayvanlara eziyet edecektir. Nice insan ibadetlerin ferdi olmasına rağmen bir evde "Hasan bu sene bana kesti, seneye de kendisine keseceğiz." diyen insanların seslerini duyacaktır. İyi düşünülürse ve kurbanı hali vakti yerinde olan herkes kesecekse, evde kadın, erkek, oğul,kız herkes için kesilmesi gerekmiyor mu?
Cevabınız evet mi?
Peki uygulama nasıl? Evde kaç kişi olursa olsun, kesilen kurban bir tane değil mi?
Bu hali ile Kurban kesmek, insanı Allah'a yaklaştırmıyor, hatta insanlar arasında kıskançlık, çekememek ve boyun bükmelere sebep oluyor.
Allah'ın emrettiği şey Kurbanı hacc da kesmektir. Hacca gidenlerin yapacakları bir ibadettir.
Halk arasında kurbanla ilgili çeşitli uydurulmuş şeyler de vardır. Güya bir insan Kurban Bayramında kurban keserse, örneğin bir koyun, o koyun onu ahirette sırtına alacak, cehennemin üstünden geçirecekmiş, o koyunun kaç tane kılı varsa bu kıllar sayısı kadar günahları silinecekmiş, sonra bir o kadar da sevap yazılacakmış...
Bunların hiç birinin Kuran'la ilgisi yoktur.
Allah diyor ki, inanan insan doğruyu araştırıp bulan insandır. (Cİn suresi 14)
Atalarınızdan din adına bilip öğrendiklerinizin doğru olduğunu ya da olmadığını araştırmak her müslümana verilmiş kutsal bir görevdir. Allah din adına ne diyor, insanlar din adına ne yapıyorlar.
Bakınız Allah ne diyor Bakara suresi 170. ayetinde :
Onlara : Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?
Doğruyu araştırıp bulanlar olmanızı dilerim. Saygılarımla..

kaynak: http://www.tanyolu.com/konular/islamda_kurban.html




             Bu arada bu güzel site için Sayın Necmi Akgül'e teşekkür ediyorum, siteye tavşanlar ve kurban Bayramı aracılığıyla denk geldim ve inanılmaz gelişmeler oldu. Gelişmeleri gerçekleştirdikten kısa süre sonra sizlerle paylaşacağım. Lütfen sitedeki diğer yazıları da okuyun, inanılmaz modern ve güzel bir anlatım var, kendisinin özgeçmişi zaten inanılmaz, siteyi şiddetle tavsiye ediyorum, saatlerdir tavşan bloğumu bıraktım Necmi Bey'in sitesini hararetle okuyoruz :) 



Güzel bir photoshop örneği :)


Koyunlar: Puhahaha, kafestekilere bak!
Tavşanlar: Bugün Kurban Bayramı oğlum, hatırlatayım!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.