"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

5 Ağustos 2013 Pazartesi

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI'NA



                    Biz hayvanseverleriz. Tatile bile çıkarken hayvanlarımızla bize göre ise dostlarımızla gideriz. Onları veteriner veya hayvan pansiyonlarında küçücük kafeslerde hapishanede gibi bırakıp kendimiz neşe içinde tatil yapamayız. Gerçek bir anne bebeğini bırakıp tatile gidebilir mi? 
                   Çoğumuzun özel aracı, otomobili yoktur, ayrıca herkes uzun yol şoförü olmayabilir, benzinin litresinin 5 TL olduğu bir ülkede kim olan arabasını da ne kadar kullanabilir? Ayrıca birçok yere uçak hala yoktur. Kaldı ki uçak yolculuğu hayvanlar için biraz tehlikelidir. Özellikle bagaj kısmında ölen birçok hayvan olmuştur. Soğuk ve basınç hayvanları olumsuz etkiler. 
                   Ben İstanbul - İzmir arası yılda iki kez hayvanlarıyla gidip gelen ve bu sırada da şehirlerarası otobüs firmalarını kullanan biriyim. Bu hayvan bazen ilaçla uyutulup bagaja verilmiş bir kedi, bazen de yol boyu uyuyan uslu iki tavşan oluyor. Tavşanlarımı ise bagaja veremem, onlar kedi ve köpekten çok daha narin hayvanlardır, bagajda gürültü ve sıcaktan şoka girip anında ölürler, ayrıca ilaçla uyutamam bile.. 
                              Tavşanlarımın ikisi de gerçekten çok uslu, zaten yaratılıştan sesleri çıkmadığı gibi yol bıyu uyuyorlar, yok gibidirler ama insanlar maalesef çok kötü ve hayvan nefretleri diz boyu.. Ben yol boyu bir insan olarak ne çekiyorum peki? 

11 saat susmadan ağlayan bebekler
Altına kaçıran, hatta idrarı ayağıma kadar gelen insanlar
Yol boyu son seste çalan cep telefonları
Aşırı horlayarak uyuyanlar
Yellenenler, bir de üstüne molada hala kurufasülye yiyenler
Otobüs içinde gezen hamamböcekleri
Yanındakine, arkasındakine cinsel tacizde bulunanlar
Önündeki ekranı kulaklık takmayı reddedip herkes uyurken son sesle izleyenler
Son ses müzik dinleyenler
Herkes uyurken yanındakiyle evinin salonundaymış gibi kahkaha atarak dedikodu yapanlar


                     Şimdi ben bu kişilerle yıllardır seyahat ederken kendilerine birgün bile dönüp kızmıyorsam, üstüne ise benim bir uslu tavşanımın otobüs içinde seyahati kurallarca yasak ise ve bu yüzden bir kendini bilmezle kavga edip panik atak ve anksiyete rahatsızlıklarım nüksediyorsa ben bu kuralın değişmesini, yasanın tekrar gözden geçirilmesini talep ediyorum çünkü benim küçük tavşanım yukarıdaki olayların hiçbirini yapmıyor!



 Aşağıdaki linkten teyzem adına başlattığımız kampanyaya lütfen destek olun:

https://www.change.org/tr/kampanyalar/ulaştırma-bakanlığı-şehirlerarası-ve-şehiriçi-ulaşımdaki-evcil-hayvan-yasağı-kalksın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.