MILKY VETERİNER'DE

     Milky kız, pazartesiden beri veterinere gidip geliyor, önceki terk edildiği veterinerde mikrop kapmış ve tüm vücuduna uzun süredir yayılmış, tüylerinin karışıklığı, göz akıntısı, çok yemek yemesi, arada ishal olması hep bundan dolayı imiş. 5 gün boyunca iğne yapıldı, hafif ishali kontrol altına aldık, bu arada da Tawşi'den biraz uzak tutmaya çalışıyoruz. Tedavi boyunca hiç yeşillik, sebze vermedim. çok çok az palet yem, karışık tahıl ve bolca saman, su verdik.  Şimdi canlandı, haftaya tekrar kontrole gidecek ama dışkı sorunu tekrar yaşarsa veterineri bunun bağırsak tüberkülozu ve benzeri birşey olabileceğini, bunun da ciddi olduğunu söyledi, umarım öyle birşey olmaz. Bu sırada asla lahana vermeyin dedi, normale dönünce de lahana vermeyin dedi, lahana durduk yere de ishal yapıyormuş. Ben haftada 1-2 kez az lahana veriyordum fazlası guatr yapar diye ama artık pek vermem, dolu yeşillik var zaten ülkemide.. Şu an durumu iyi gözüküyor ama asıl sonuç haftaya çıkacak. Bu arada eskisi kadar çok su içmiyor, yani günde 1,5 litreye yakın içerdi, çok şükür o da düzeldi.

       Milky toplu ulaşımda seyahate çok alıştı hergün gide gele.. Arada çantasından kafasını çıkarıp camdan trafiği bile izliyor. Gezmeyi çok seviyor, taşıma çantasını açınca hemen içine girip bekliyor, veterinerde de çok yakan bir iğne olmasına rağmen hiç kıpırdamadan bekliyor, gerçekten çok uslu bir kız, umarım çabucak iyileşir. 

BU NASIL İNSANLIK?

      












         Bir tavşan düşünün, insan diyemeyeceğim kişiler çocuğuna oyuncak diye alıyor, çocuk bununla oyuncak gibi oynuyor, oynarken de bir bacağını kırıyor, sonra tavşan veterinere götürülüyor, tabi bu şahsa veteriner denilirse, ben demiyorum, bacağını iyileştirmeye çalışırken daha beter yapıyor ve bacağını kesiyor. Şimdi burada Yuuuh! demenizi duyar gibiyim. Avukat olsaydım kesinlikle her iki şahsa da dava açardım ve açılması için de uğraşacağım, nasıl bir cehalet bu ya?  Aysun Hanım'dan Milky kızı almasaydık hemen bu tatlı kızı eve alırdık ama biraz geç oldu..  Tavşan arayan varsa işte çok tatlı bir pofuduk, üç bacaklı olsa da ne olacak,  gayet sağlıklı, lütfen ona kalbinizde ve evinizde yer açın, bari bundan sonra kaderi değişsin.. 

     TAVŞANLAR OYUNCAK DEĞİLDİR!  

http://www.petarkadas.com/petbul/ilan-3-bacakli-aslanbas-tavsan-istanbul

MILKY'Yİ ANLAMAK

       Tawşi'yi anlamak diye bir yazım vardı bir yıl önce yazmıştım, şimdi sıra Milky'de.. Yeni yeni çözüyorum onu, bu süreç çok eğlenceli.. Bugün bana oldukça alıştığını farkettim. sırtını sırtıma verip dayanarak uyuyor, kedi gibi omzuma, sırtıma zıplıyor, kucağımda uyumayı çok seviyor ve ben bilgisayarda yazı yazarken mutlaka kucağımda oturup ekranı izliyor. Tawşi'den çok farklı.. Güveni arttığı için artık Tawşi gibi yatıp rahatça uyuyor. Ama yemek yeme olayında gerçekten çok hızlı, kimbilir ilk evinde nasıl bir yaşamı vardı, düşünüyorum hep.. Arkasından atlı kovalıyor gibi yemesi beni üzüyor hep, neler yaşadığını düşündürtüyor. Bugün Tawşi'ye Macaristan'dan hediye gelen tavşan tarağını tüyleri daha uzun olduğu için Milky'ye hediye ettim. Taranmak çok hoşuna gitti, ben taradıkça o şekilden şekile girdi, şimdi bu tarak ile artık tüyleri hergün taranacak. Ayrıca bugün iki pirinç tanesi kadar pire damlası damlattık. Böylece kızımızı kimse ısıramayacak. Tüylerinde hiçbirşey yoktu ama yine de önlemimizi aldık. Bugün ayrıca Anamur muzunun tadına da baktık biraz :) Bu arada mama poşetini elime alınca Tawşi ile beraber etrafımda 360 derece öyle bir dönüşleri var ki aynı anda gerçekten çok tatlılar :)

MILKY VE DENKLEMLERİ

MILKY VE DENKLEMLERİ

        ≥ lo09xxxsx                            

                                                  m

         Dostum İris ile nette konuşurken iki dakika mutfağa gidince uyuyan Milky hemen bilgisayara abanıyor ve klavyeyi ele geçiriyor. Büyük bir titizlikle birşey yazıyor ve İris'e yolluyor, İris de bu denklemleri çözmeye çalışıyor, biyoloji, kimya, matematik, fizik herşeyi araştırıyor, yalnız her denklemin sonuna mutlaka kendi imzası olan baş harfi m yi de koymayı ihmal etmiyor. Çok acayip çoook..

TAWŞİ'NİN DOĞUMGÜNÜ :D

            Bugün Tawşi'nin doğumgünü, yani eve gelişinin 2. senesi, o yüzden şu anda evde hummalı bir çalışma var, Tawşi'ye sebzeli pasta yapıyoruz, Milky de etrafı süslememe yardım mı ediyor, daha mı çok dağıtıyor bilemiyorum ama kısacası şu an çok eğleniyoruz :D

Tawşi çok centilmen bir lop.. Her zaman önceliği kız arkadaşına veriyor, çoook tatlılar :D

MILKY VE YARAMAZLIKLARI :)

Dediğim gibi, Milky birden açıldı, 40 yıldır burada kalıyor gibi maaşallah :)

Yalnız bazı farklılıklarını tespit ettik;

    Çok şükür etrafı kemirmiyor, gazetelerime saldırmıyor ama sürekli yemek yeme isteği var, doyduğunu da anlamıyor, bu evcil tavşanlar için çok zararlı birşey, Allah korusun ölüme kadar götürebilir. Yemek kabında tane bırakmıyor, gördüğü şeye saldırıyor, Tawşi ise doyduğunda hemen bırakır ve hep önünde durur maması gidip gelip yer, bu kıza böyle birşey yapamayacağız maalesef, yoksa üzülebiliriz. Saman tüketimi de çok fazla, hiç ara vermeden yokediyor. İç parazit sorunu olabilir beilki, belki de oburdur :D

    İnanılmaz derecede çok su içiyor, hem de sürekli, geldiğinden beri 1,5 lt oldu, gerçekten inanılmaz, ve doğal olarak da tuvaletten de çıkamıyor. Aysun Hanım da bunu söylemişti ama bu kadar olacağını gerçekten tahmin edemezdim. Eve geleli ben o kadar su içmedim :)  Günlük 600ml-1 lt olsa çok korkmazdım ama bu olay guatr ve şeker hastalığı mı var diye üzdü bizi, umarım yoktur. Suluk yetmiyor, büyük bir tas da koydum.

    Tawşi gibi keyifle yere uzanıp yatmasını bilmiyor ama bunu Tawşi öğretecek, eminiz :) 

    Milky yarın veterinere gidecek ve bir check-uptan geçecek, böylece neler olup bittiğine bakacağız. İnşallah sütlü kızımızın bir sorunu yoktur çünkü onu çok sevdik, bakın ben yazarken arkamda kafasını tasa gömmüş yine.. 

     

MILKY

İşte evimizin yeni üyesi, Tawşi'nin gözbebeği tatlı kızımız Milky :)

         Biri veterinere tüylerini kestirmek için götürmüş, veteriner de tüylerini keserken ayağını kırmış, sağolsun üç aydır Aysun Hanım'da bakımdaymış bu zavallı kız. Fotoğrafını görünce çok üzüldüm hikayesine, ne insanları geçtim, NE VETERİNERLER var, diplomayı kasaptan alıyorlar sanırım bazıları.. Şu an ayağı çok iyi, inanılmaz koşuyorlar evin içinde, gerçekten de bir hareket geldi :)

        Milky çok uslu bir kız, bir kuzu gibi adeta, çok sevecen bir yapısı var, hiç yabancılık çekmedi, kedi gibi kucakta uyumayı çok seviyor, başını kaşımayı bırakırsanız Tawşi gibi kıtlıyor ama, biraz keyfine düşkün yani :)  Evi bayağı gezdi ve tanıdı, oldukça meraklı, bu sırada da Tawşi ona rehberlik yaptı adeta, Tawşi şu an yerinde duramıyor, 360 derece deli gibi dönüyor, sanırım sevindirik oldu, yakalayabilene aşk olsun  :) 

       Ben Tawşi'ye obur ve çok su içen diye bilirdim ama Milky sanırım ondan bir adım önde bir konuda, yemek yerken de kedi gibi, gözlerini kapatıp keyif yapıyor, damağına düşkün, Tawşi ise çok yemeyip ona bıraktı bugün kendi kabından, sanırım misafirperverlik yaptı centilmen tüylüşüm :) İnanılmaz su içiyor, Tawşi günde ortalama 600-700 ml su içerken Milky sanırım 1litre içiyor, suluk dışında büyük bir tas da koydum ki yetsin :))

           Kısacası bundan sonra bir değil iki Kırtlak'ım var, tam da istediğimiz gibi yardıma muhtaç, şirin bir kız bulduk. Aysun Hanım gibi gerçek bir hayvanseverle tanıştığım için çok mutlu oldum. Kendisine herşey için çok teşekkür ederim, çok düşünceli, bir kişi, Milky'mizin topundan mamasından tasmasına herşeyini getirmiş sağolsun. Hem onlara, hem de sizin uzun kulaklarınıza Allah uzun ömürler versin.

        It took the vet to estimate the feathers female rabbit owner. Veterinary broke his foot. Current situation very well. Tawşi was her best friend.  Her name is Milky.. Funny actions are coming soon.. :)

BLOG YENİLEMESİ

           Bloğumuzda sizlere daha güzel hizmet verebilmek için çalışma yapmaktayım ama tüm bilgilere ulaşılabilmektedir.

II. CAHİLİYE DEVRİ

   












      Ben mi çok hassas oldum, insanlar mı çok duyarsız oldu bilemiyorum, gün geçtikçe de anlamıyorum. Bir yanda hayvanları öldürmek için türlü bahanelerle donatılmış gizliden gizliye hazırlanan yasalar, bir yanda apartmanda besleniyor diye evlerinden attırılan hayvanlar, bir yanda kürk ile gündeme gelmek isteyen garip kişiler, bir yanda da Çin ve işkenceleri.. 

            Yolda benden bir hayvan yemek istese koşup alırım, başını severim, başkası gelir tekme atar, pis hayvan uzak dur der, daha 10 metre uzaktayken hoşt, pist diye kovalar.

           Sokak kedilerini besleyen insanlara deli gözüyle bakılır, yemek yardımı yapılmadığı gibi bir de belediyeye şikayet edilir. 

             Birçok belediye de şikayet üzerine gelip sokak köpeklerini toplar çaktırmadan zehirler, çöp gibi de çöpe atar.

            Sanırım anneannemin dediği gibi; ahir zaman yaklaştıkça insanlar da insanlıktan çıkıyor. Tabi bu bir bahane değilse.. Bir nevi Cahiliye Dönemi yaşıyoruz diye düşünüyorum. Herhalde yakın zamanda da kıyamet kopacak (Kopmuş durumda zaten) ve herkes ektiğini biçecek, bu dünyada yaşattığını öbür dünyada yaşayacak, inşallah. 

            O kadar çok ülke sorunu varken sen zavallı tüylü dostlarımızın yaşama hakkını çok görüyorsan, bir de üstüne dindar takılıyorsan önce bu halk seni o koltuğa, bir gün de Allah seni cennetine çok görür belki, anlayana..
            Unutmayın; bugün nasıl bir köpeğe tecavüz eden yarın sizin çocuğunuza, size, kardeşinize, eşinize, annenize tecavüz ederse, bugün de tüylü dostlarınıza acımayan yarın size acımaz.. Hayvanları korumayanı ben de korumam, hayvanlara değer vermeyene ben de oy vermem.


"Yaratılanı sev, Yaradan'dan ötürü.."

           

ANKARA 5199 ÖLÜM YASASI EYLEMİ

HAYDİ ANKARA UYUMA!     10 MART PAZAR!

       İstanbul'dan sonra sıra Ankara'da, haydi Ankaralılar herkes 10 Mart Pazar günü Sakarya Meydanı'nda saat 13.00'te eylem için sokaklara! İstanbul görevini yerine getirdi, sıra sizlerde! Sırf evinizdeki dostlarınıza bakmakla maalesef olmuyor, yasalar sokaktaki savunmasız canları korumuyor, bir pazar gününü de böyle bir eylemde geçirin, alın tüm ailenizi, köpeklerinizi, düdüklerinizi, pankartlarınızı, vuvuzelalarınızı çıkın sokağa, hem biraz stres atmış olurusnuz, hem de çocuklarınızı bilinçlendirirsiniz, bir kişi bir kişidir, kaytarmak yok, hem buradan Ankaralı tavşanseverlere sesleniyorum; tavşanını seven bu sefer de sokaktaki canlar için sokağa çıksın!

KÜRK PROTESTOSU

       














         


                Bu aralar bir protesto içindeyim ki sormayın gitsin, e haklı olarak insanı çıldırtan varlıklar var. 5199 Yaşama Hakkı Eylemi'nde de kürke karşı protestolar çok etkiliydi ve artık kürk giyenleri, özellikle ünlüleri kendinizce protesto edin diyorum. Onlar belki bu halde bile isimleri haberlerde geçiyor diye seviniyorlar mıdır bilemem ama şöyle yapın diyorum; Bülent Ersoy kürk mü giydi, yeni başlayacak müzik programını izlemeyin, protesto edin, kanalına mail  yağdırın, onu jüride görmek istemiyoruz, izlemeyeceğiz, asla size reyting sağlamayacağız deyin, Hülya Avşar kürk mü giydi; hiçbir programını izlemeyin, zaten yıllarca bıkmadınız mı ondan, İclal Aydın kürk mü giydi, yolda görseniz kafanızı başka tarafa çevirin, anlarsa anlasın, Sevim Emre kürk mü giydi; hayat arkadaşının malum yarışmasını izlemeyin yine ne de olsa o almış, Banu Alkan kürk müzesi mi kuracak; o müzeyi açtırtmayalım, nereye dilekçe vermemeiz gerekiyorsa verelim, şikayet edelim. Bu da bizim eylemimiz olsun, onlar bu dünyada Allah'ın yarattığı güzelliklerin derilerini yüzdürüp giyiyorlar, eğer bu dünyada hiçbirşey yapamıyorsak, öbür dünyada onlara yapılanın aynısını yaşamaları için dua edelim.

İşte kürk giyenlerin listesi:

Bülent Ersoy

Hülya Avşar

Emine Erdoğan
Sevim Emre
İclal Aydın
Funda Arar
Gülben Ergen
İvana Sert
Ebru Polat
Selin İmer
Ender Mermerci
Tuğçe Kazaz
Murat Boz
Yalan Dünya dizisindeki bir karakter


Yabancı ünlülerden kürk giyenler:
Beyonce
Madonna
Paris Hilton
Lady Gaga
Jennifer Lopez
Kate Moss
Puff Diddy
Nicole Kidman
Claudia Schiffer
Gisele Bundchen

MUHTEŞEM BİR EYLEMDİ :)

YAŞAMA HAKKI VE 5199'A HAYIR EYLEMİ, İSTANBUL

       Deprem düdüğümü, deprem ikaz çanımı alıp koşarak Beyoğlu'na gittim hasta olsam da.. Ben gittikten kısa bir süre sonra eylem başladı. İnanılmaz bir kalabalıktı, bu kadar kişinin tekrar bu ölüm yasası için bir araya gelmeyeceğinden şüphe duyuyor ve üzülüyordum ama sanki kıyamet kopmuş da mahşerde toplanmış gibi muazzam bir kalabalık vardı, nasıl duygulandım anlatamam, bir ara düdüğe üflerken neredeyse ağlayacaktım. Bu arada benim düdük biraz fazla kuvvetli olduğu için 10 düdük sesi veriyordu, önümdekilerin kaçışmasını anlıyordum, geçici sağırlık için kusura bakmayın ama patilerimiz için değmez mi? :)
         İstanbul'daki tüm hayvan hakları savunma örgütleri, internet siteleri, ilçelerin örgütleri, çevre illerin baroları, veterinerlikler, çok uzak şehirlerdeki örgütler, yaşlısı bebeği, açığı kapalısı, küçük terrieri, pitbullu, ünlüsü ünsüzü, çakma Bülent Ersoy'u.. Kısacası herkes oradaydı.. Köpeğini kapan gelmişti. Düdükler ötüyor, trompetler çalıyor, megafonlardan bağırılıyor, vuvuzelalar ötüyor, köpekler uluyordu. Şaşkın Beyoğlu ahalisi de teraslardan bizi izliyor, alkışlıyorlardı. Yaklaşık 500 fotoğraf çektim. Bloğu yavaşlatsa da birçoğunu sizlerle paylaşmak istiyorum çünkü bunca emek sadece dostlarımız için, bizi anlamayan, kendini Allah sananlar için..

Ve işte muhteşem bir eylemin sonu.. Emeği geçen herkese kendi adıma teşekkür eder, yüreğinize, düdüğünüze sağlık derim. Umarım bu yasadan da bir an evvel tüylü dostlarımızı kurtarırız.

Bu da eylül ayı protestosunun muhteşem bir videosu;

http://www.demokrathaber.net/5199-sayili-yasadaki-degisiklige-karsi-hayvanseverlerin-yuruyusu-video,54.html