"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

31 Temmuz 2014 Perşembe

İSTİNYE'DE TERKEDİLMİŞ BEYAZ LABRADOR



        İstinye'de beyaz, kocaman, yeni terkedilmiş bir oğlan var, inanılmaz tatlı, eğitimli, güleryüzlü bir Labrador, beni görür görmez boynuma atlıyor, bu çocuğa çok üzülüyorum, lütfen biri gelip bu çocuğu sahiplensin, yakında kış gelecek ve donacak, belki de kış gelene kadar araba çarpacak, lütfen Labrador arayanlar İstinye'ye gelsin, İstinye Tershane otobüs durağı arkasında uyurken görebilirsiniz. Önceden söylerseniz tasma takıp elimizle size teslim edebiliriz. Yeter ki onun sıcak bir yuvası olsun. (Fotoğraflarını çektim, en kısa sürede ekleyeceğim, yukarıdaki temsili fotoğraftır ama aynısıdır).

TEKZEN'DEN ÜCRETSİZ KEDİ-KÖPEK SAHİPLENDİRME




       Tekzen'i tek kelimeyle kutluyorum. Hiç görülmemiş bir duyarlılık başlattı, inanılmaz mutlu oldum, işte buyrun;





              İşte insanlık budur, kampanyayı başlatan Tekzen yetkililerini kutluyorum ve diğer yapı marketleri, mağazaları da benzer aktivitelere çağırıyorum.


SAHİL ve DENİZLERE KÖPEK YASAĞI



Demin Hürriyet'te şöyle bir haber okudum;

ANTALYA Barosu Hayvan Hakları Kurulu Başkanı Evrim Çelik, köpeklerin deni mavi bayrak kriterine savaş açtıklarını belirterek, "Hayvanlardan izole edilmiş bir doğa istemiyoruz" dedi.

Konyaaltı Sahili’nde donla denize girmenin yasaklandığı ’Sahil Kullanım Talimatı’ kapsamında köpeklerin sahile sokulmasının yasaklanması, tepki çekti. Avukat Evrim Çelik, 1993 yılında mavi bayrak programının uygulanması amacıyla kurulan TÜRÇEV’i, özellikle köpeklerin ve diğer evcil hayvanların plajlara ve denize sokulmaması kriterini içeren 23’üncü maddesini protesto ettikleri açıkladı. Evrim Çelik, şöyle dedi:
"İLK ADIM GİTMEMEK"

"Adı çevre vakfı olan ve sağlıklı, doğal bir çevre sağlanmasını hedef alan ülkemizde TÜRÇEV ve yurt dışında FEE adlı kuruluşlar hayvanlardan izole edilmiş bir çevre sağlamak için kriterler koymakta ve bunu sağlayan plajları mavi bayrakla ödüllendirmektedirler. Biz hayvanlardan izole edilmiş bir doğa istemediğimiz gibi hayvanların yaşam alanlarının gitgide sınırlandırılmasına da karşıyız. İnsanlar ve hayvanlar hepimiz bu doğanın bir parçasıyken sözde ’insan menfaati’ düşünülerek bir parçası dışlanmış doğada yaşamayı reddediyoruz. Bu dünya hepimizin. İnsan, hayvan hep beraber yaşamak için herkesi protestoya davet ediyoruz. Mavi bayrağa bayrak açıyoruz. Çevreci öyle olunmaz böyle olunur. Mavi bayrak uygulaması yapan plajlara gitmemekle ilk adımı atabilirsiniz, çünkü unutmayın ki onlar dostlarımızı istemiyor."

YASAĞI GETİREN O KRİTER

Avukat Çelik, "İşte mavi bayrak kriterlerinin hayvanlarımızın yaşam alanlarını parselleyen, hayvanlarımızı hiçe sayan maddesi. Şimdi söyleyin içinizde hala mavi bayraklı plaja gitmek isteyen var mı?" diyerek, o yasağa neden olan kriteri de açıkladı.
"Kriter 23: Köpekler ve diğer evcil hayvanların plaja girişleri katı bir şekilde kontrol edilmelidir. Mavi bayraklı plajlarda köpek ve evcil hayvanların girişine sadece plajın arka kısmında bulunan park, yürüyüş ve gezinti alanlarında ve ancak plaj yetkilileri ile yerel ve ulusal mevzuat izin veriyorsa izin verilir. Bu alanlardaki havyanlar kontrol edilmelidir. Köpekler ve diğer hayvanların ana plaja ve yüzme alanına girmelerini engellemek için bir ’köpeksiz bölge’nin oluşturulması tavsiye edilir, ancak görme engelliler için kılavuz köpekler bunun dışında tutulur. Başıboş hayvanlar içinse plajlardan uzaklaştırmak için sistemler oluşturulmalıdır. Ayrıca, başıboş hayvanların plaja girişini engellemek için önlemler alınmalıdır."
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26916914.asp
Tawşi ve Milky der ki;  O zaman denizdeki balıkları da bunlar denizde niye yüzüyor diye yok edin!!! Bütün insanlar denize resmen işiyor, hiç değilse köpekler bunu yapmıyor, doğanın bir parçasını doğadan ayıramazsınız!

ÇOK TAVŞANI OLANLAR ve FIBONACCI


     Bu aralar gelen soruların başında hep şu kelimeler var; 7 tavşanım var, 9 tavşanım var.. Tavşandan bahsediyoruz, 1-2 tanesinin bakımı çok zorken siz birçok tavşandan bahsediyorsunuz. Öncelikle blog olarak tavşan ticaretine karşıyım. İkinci olarak da hadi diyelim 2 tavşanınız vardı, erkeği veterinerlik fakültesind ekısırlaştırmadınız ve dişi 6-10 arası doğum yaptı böyle ürediler. Peki siz sayının böyle mi kalacağını sanıyorsunuz, sonra onlar aralarında yine çiftleşecek, bir tavşan 30 günde bir çiftleşebilir ve çok hızlı ürer. Yani 1 yılda 500 tavşanlı bir aile olmak an meselesidir, sonra o tavşanları sağa sola dağıtacaksınız ama herkes tavşan bakamaz, gerçekten zor bir iştir, kedi gibi değillerdir, bebek gibi herşeyiyle sürekli ilgilenirsiniz.  Ayrıca bir de Fibonacci var tabi, matematikçiler ya da 8. sınıftaki arkadaşlarımız bilir ama bilmeyenler için anlatayım; 

               "Leonardo Fibonacci 12-13 üncü yüzyıllarda yaşamış bir İtalyan matematikçisidir.• Rönesans öncesi Avrupanın en önde gelen Matematikçisidir. Fibonacci için, "Matematiği Araplardan alıp, Avrupaya aktaran kişi" denilebilir. Tavşan Problemi “Dört yanı duvarlarla çevrili bir yere bir çift tavşan konmuştur. Her çift tavşanın bir ay içinde yeni bir çift tavşan yavruladığı, her yeni çiftin de erginleşmesi için bir ay gerektiği ve tavşanların ölmediği varsayılırsa, 100 ay sonunda dört duvarın arasında kaç çift tavşan olur?” 
       "n ay sonra x[n] çift tavşanolduğunu varsayalım.n+1inci ayda(tavşanlarınölmedikleri varsayılarak)x[n] çiftin yanında yenidoğan çift de yeralacaktır.Ancak yenitavşan çifti 1 aylıkolduğunda doğurabildiğiiçin x[n-1] çift yeni tavşanolacaktır. x[n+1] = x[n] + x[n-1 
               Yani her ay sonundaki tavşan çifti sayısı o aydan hemen önceki iki aydaki sayıların toplamına eşit. Bu denklem ve özünde yatan mantık Fibonacci sayılarını oluşturmaktadır. Sonsuza giden, ardışık sayıların kendisinden önce gelen sayı ile toplanması sonucu bir sonraki sayının elde edildiği sayı sistemi aşağıdaki gibi görülmektedir.0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233…100 ayın sonunda ise 354.224.848.179.261.915.075 tane tavşan dünyaya gelir." Meşhur şeması şöyledir;




    Başbakan 3 çocuk istedi, siz tavşanlara yüklendiniz, yapmayın etmeyin, ne 3 çocuğa ne de 500 tavşana gerek yok çünkü öncelikle bakabileceğimiz kadar çocuk ve hayvan olmalıdır, onların yaşam kalitesini düşürüp yok etmeyelim.

Kaynak; http://www.slideshare.net/matematikcanavari/fibonacci-ve-tavan-problemi

GÜNÜN TAVŞANI



30 Temmuz 2014 Çarşamba

RAMAZAN BAYRAMI'NIZ KUTLU OLSUN




     Her sene yazarım, aman Ramazan Bayramı'nda evdeki ponpon kuyruklu hırsızlara dikkat edin, çünkü şekerlikten her an şeker çikolata çalabilir, poşetleri parçalayabilirler, ulaşamayacakları yerde muhafaza edin ki dostunuz hastalanmasın. Yani kısacası onlara sakın şeker ve çikolata vermeyin. İyi bayramlar dilerim.


CEVAP; SN. MERVE NUR; AYAĞI KIRILAN TAVŞAN


         Çok geçmiş olsun, iyi yapmışsınız ama bir veterinerin aşırı sıkı olmamak koşuluyla ater tarzı medikal bantla kırık yeri kısa süreliğine sabitlemesi lazım ki yanlış kaynamasın, hareker ettiğinde sorun olmasın. Benim tavşanımın da ayağı kırıldığı için terkedilmişti ama şimdi çok iyi, kısa sürede sizinki de toparlar inşallah ama çok hareket etmesin, zorlamasın. İstanbul'da iseniz hemen veterinerlik fakültesine götürün bu arada o veterinerin adını da bana verin ki buradan ifşa edeyim.

29 Temmuz 2014 Salı

GÜNÜN TAVŞANI; BABİ



CEVAP; TAVŞANIN KÜÇÜK BOYUTTA KALMASINI İSTEMEK


              Bu çok bencilce bir düşünce ne yazıkki, yani şuna benziyor; siz doğmuşsunuz, 5 yaşına filan gelmişsiniz, çok tatlı ve şeker bir çocuksunuz, anneniz de "Çocuğum hiç büyümese ve hep böyle kalsa, 20'li yaşlarına hiç geçmese" diye istiyor, yani sadece kendini düşünüyor. Mantıklı gelmedi değil mi? :) Tavşanlar da ger canlı gibi büyürler, ortalama 1 kedi kadar olurlar, Merak etmeyin, tavşanınız büyüdüğünde de çok tatlı kalacaktır.

24 Temmuz 2014 Perşembe

CEVAP; SN. ALP BARBAROS



          Merhaba, tatilde olduğumdan yorumları bu aralar maalesef geç yanıtlıyorum ama çok teşekkür ederim, uzun süre takip etmeniz dileklerimle..

15 Temmuz 2014 Salı

CEVAP; SN. YAĞMUR DAMLA, TAVŞANI TUVALETE ALIŞTIRMA


                 Tavşanınız en çok nereye tuvalet yapıyorsa oraya içi talaş dolu kap koyun,  içine de dışkısından ve idrarından koyun. Yakında alışacaktır.  Çok teşekkürler :))

               

GÜNÜN TAVŞANI



GECİKMELİ CEVAP



        Sorularınıza bu aralar birkaç gün gecikmeli cevap verdim, bunun için kusura bakmayın, tekrar hızlı cevaba geri dönülmüştür.

11 Temmuz 2014 Cuma

CEVAP; TAVŞANLARIN YAŞINI ÖĞRENME


     Merhaba, tabi ki fotoğraf gönderirseniz yaşları hakkında yardımcı olurum.

4 Temmuz 2014 Cuma

BEN Mİ SUÇLUYUM, TAVŞANLARDAN ANLAMAYANLAR MI?


     Bu aralar bazı kişilerden ani çıkışlar geliyor. Yaptığım etik değilmiş, tavşanlardan anlamayan veterinerlere saydırıyormuşum v.b...

1) Ben kimseye ilaç önermedim, önermem. Her cümlemde veteriner olmadığımı bas bas bağırıyorum. Daha önce veterinerlerin belli hastalıklar için önerdikleri şeyleri söylerim, veterinerinize danışın böyle yapılmış belki işe yarar derim. Böylece karşımdaki çaresiz kişiye olumlu bir destek ve fikir olur, ya da veterineri tavşandan anlamıyorsa veterinere yardımcı olunur.

2) Ben her veterineri asla zan altında bırakmam. İyileri, tavşandan anlayanları nasıl varsa bir o kadar da anlamayanı vardır çünkü. Bizzat profesörler bana demiştir ki; "İnsanlar tıp fakültesi istiyor, tutmayınca veterinerliği yazıyorlar, hiç hayvan sevmeyen, en ufak şeyden anlamayan dolu veteriner adayı var." diye.. Keşke herkes bir Ragıp Kılıçarslan, bir Tolgay Aytar olabilse..

3) Bu blog tamamen yardım amaçlıdır. İlk önce sokak hayvanları, kimsesiz tavşanlar için kurulmuştur, sonra ise sorular gelmeye başlamıştır, ben kimseyi çaresizce yolda bırakamam, bir kişi tavşan su içer mi dediğinde, yavru tavşanıma sebze mi vermeliyim dediğinde tabiki de doğruya yönlendiririm. Şehirlerinde veteriner olmayan ya da olup da sadece büyükbaşla ilgilenen dolu insan var, bu insanların hayvanları ölsün mü, ya da bilgilenmesinler mi?

4) Madem veteriner adayısınız ve ileride elinizde daha güzel yetki alanınız da olacak, o zaman siz de birer blog açın, insanlara doğru bilgiler verin, önce barınaklardaki hayvanları sahiplenmeyi yaygınlaştırın, veterinerlerin kazanması için petshoplardan hayvan satışını desteklemeyin, tavşan gibi hayvanlarla ilgili bilgiler paylaşın, nedense veterinerlerin çoğu kedi köpekten anlamaktadır, nasıl kbb doktoru, üroloji doktoru var, bir tane de tavşan veterineri görmek istiyorum. Ayrıca bir veteriner adayı da "Yahu sevaptır, herşey para kazanmak değildir, ben de isterseniz sizin bloğunuzda sağlık konularına arada cevap vereyim." demedi.  Demezseniz işte biz de böyle hayvanseverler olarak kendi yağımızda kavruluruz. Bana uzun uzun cevap döşemek yerine buradaki çaresiz tavşanseverlere 2 cevap verseniz daha iyi olur ve iki dua kazanırsınız.

GÜNÜN TAVŞANI