"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

30 Mart 2014 Pazar

GÜNÜN MESAJI




       Hayvansever, sokak kedilerine ağaçlarda yuva yapan, sokak köpeklerini ölüm yuvası olan barınaklara tıkmayan ve zehirlemeyen, toplu taşımada dostlarımıza yasak getirmeyen, sokak hayvanlarını ve diğer tüm hayvanları denek olarak kullanmayan, Haliç'te yunus ve fokların hapis hayatı yaşadığı su parklarının açılışına katılmayan, kürk dehşetine karşı olan, ölüm yasaları çıkarıp halkı eylem için sokağa dökmeyen, polisin biber gazıyla sokak hayvanlarını öldürmesini engelleyen, ağaçları kesmeyen,  doğasever bir belediye başkanı istiyoruz!


CEVAP: SAYIN EYLÜL YILDIZ



        Merhaba Eylül Hanım, yavru köpeği biberonda sütlü, şekersiz bebek mamaları ile beslemelisiniz, biberonla süt de içirmelisiniz. Ayrıca bir kutuya yün, polar battaniye filan koyup içinde yatırın yani sıcakta dursun, üşütmesin. Poposuna pamuk veya tuvalet kağıdıyla masajla siler gibi yapıp tuvaletini yaptırmaya çalışın. Duyarlılığınızdan ötürü sizi kutlarım o yavruyu sokakta ölüme terketmediğiniz için :)

28 Mart 2014 Cuma

GÜNÜN TAVŞANI


 

CEVAP; SAYIN CANSU GÜLER


        Tavşanınız ishal olmuş olabilir, yaşı küçükse hemen veterinere götürün. Ama rengi de boz, krem gibiyse acilen veterinere gidin çünkü sizi endişelendirmek istemem ama bu şekilde dışkı yapan tavşanlar  genelde hep ölmüş. 

27 Mart 2014 Perşembe

YOUTUBE YASAĞI



                                Youtube de kapatıldı.. İşte özgürlükler ülkesi.. İşte demokrasi.. Böyle bir ülkede kim hayvan haklarından sözedebilir ki.. 

VEDA..




                   Ben sanırım artık bu bloğu yazmayı bırakacağım. Zor filan geldiği yok, sebepler çok başka..

1) Sokaktan kurtardığım sahipsiz bir Lop tavşanı Tawşi'nin hikayesiyle başlayan bloğum sanırım artık özendirici olmaya başladı. İnsanlar, özellikle de çocuklar sürekli 7-15 günlük tavşan alıp duruyorlar ve bu canımı sıkmaya başladı. Diğer yandan petshoplarda hayvan satışını engellemek isterken bir tavşanı güneş bile görmeyen leş gibi bir bodrum katında her ay doğurtturarak ölümüne kadar doğum makinesi gibi kullanan denetimsiz zalim satıcıların ekmeğine yağ süremem.

2) İnsanlar tavşan bakımının kedi köpekten çok daha kolay olduğunu sanıp ertesi gün patates alır gibi tavşan alıyor, 1 hafta sonra da sokağa atıyor ya da fellik fellik verecek yer arıyor. Bu gidişle yakında yurtdışındaki gibi tavşan barınakları da açılacak.

3) Tavşan besleyenler sürekli yanlış bakım, yanlış besleme, yanlış tedavi uyguluyor. Tavşanını çocuğuna oyuncak yapanlar, kediye köpeğe yaralatanlar veya yem yapanlar, felç edenler, tavşan ölene kadar veterinere veya fakülteye götürmeyenler.. Gerçekten hergün bir yürek kalkımı yaşıyorum çünkü beslemeye uygun olmayan kişiler tavşan besliyor ve sonra da önlem almıyorlar, tavşanlar ölüyor. Birçok kişi hala anlayamadı ama "Tavşanlar oyuncak değil..

4) Hem ülkemizdeki hem de yurtdışındaki hayvan katliamlarını, işkenceleri, yanlışları dile getirmeye çalışıyorum ama ben bunu tek başına yapamam,  sizler bana bilgilendiğinizi söyleyip teşekkür ediyorsunuz ama "devlet" hala Kabahatler Kanunu'nu, Türk Ceza Kanunu'na sokmak istemiyor, köpekleri berbat barınaklara tıkıyor, onları oralarda üretip satan görevlilere engel olmuyor, her hafta bir belediyenin köpekleri kedileri zehirlemesine ses çıkarmıyor, ölüm yasalarıyla zehirleyerek öldürmek istiyor, bir kedi katilini dahi içeri tıkmıyor, en son da sokak kedi ve köpeklerini denek hayvan olarak kullanacağını açıklıyorsa ben neden nefesimi boşa harcıyorum ki, ben kimim ki.. Bu ülkede rant getirecek daha önemli işler var mesela, herkes onlarla daha çok ilgileniyor, öbür dünyada da bu işlerle rant sağlarlar umarım..

5) Sorularınızı bence şimdilik Bimer'e sorun..


26 Mart 2014 Çarşamba

CEVAP; SAYIN GÜLÇİN ÖZTÜRK



           Merhaba, lütfen bir daha tavşanınızın yanak tüylerini kesmeyin, tüyler uzar elbet ama şu an havalar ısındığı için yani kış mevsimine girmediğimiz için aksine tavşanların tüyleri çok uzamaz, yine de bir daha lütfen kesmeyin.

GÜNÜN TAVŞANI



25 Mart 2014 Salı

MARMARAY VE EVCİL HAYVAN TAŞIMAK




           Televizyonda çıkan haber üzerine Marmaray'ı test ettim, gerçekten de içindeki ekranda kafes içinde kedi, süs köpeği, diğer küçük evcil hayvanların taşınabileceği yazıyordu, gözlerim yaşardı. Tabi büyük köpekler yasak, sadece gözleri görmeyenlere refakatçi köpekler eşlik edebilirmiş. Twitter'in kapatıldığı bu ortaçağ karanlığında bu da bir gelişme..

GÜNÜN TAVŞANI



24 Mart 2014 Pazartesi

CEVAP; SAYIN EZGİ BİLGİLİ



        Merhaba Ezgi, Sorum Var 1 ve 2 bölümleri dolduğundan artık oralara yorum yazamıyorum, sorunuza şöyle bir cevap verebilirim;  İstanbul'da oturuyorsunuz ve yazlığınız Bergama'da sanırım. Öncelikle tavşanınıza evde bir oda vermelisiniz, yani odası yoksa tavşan beslemeniz çok zor olur çümkü tavşan bahçede veya evde küçücük bir kafeste beslenmez. Ona bir oda ayıramayacaksanız lütfen beslemeyin. Ayrıca petarkadaş.com gibi ücretsiz tavşan veren sitelerden yuva arayan bir tavşana yuva açın derim yani petshop ve benzeri yerlerden parayla tavşan almayın ve bu kirli ticarete ortak olmayın. Ayrıca anneniz istemiyorsa vazgeçin çünkü anneler istemedikleri tavşanları eninde sonunda kapı önüne koyuyor. Yani tüm aile üyeleri istemeli. Yazlığınız Bergama'da ise başka şehirden oraya giderken tavşanı da götürmeniz lazım, ben yazın tavşanlarımı İstanbul'dan İzmir'e otobüsle götürüp getiriyorum ve bu yaz çok kötü bir anı da yaşadım otobüste, hayvan sevmeyen biriyle birbirimize girdik yani kısacası aranabız yoksa hayvan taşımak bu hükümetle imkansız. Yazın onu terkedip gidecekseniz de olmaz. Demin siiznle aynı yaşta olan Sena'ya da benzer şeyleri yazdım, sayfanın en altındaki yorumlardan bak istersen;

http://tawsim.blogspot.com.tr/p/tawsi_7.html

GÜNÜN TAVŞANI



21 Mart 2014 Cuma

GÜNÜN TAVŞANI



SORU CEVABI; SAYIN BEYAZ


          Merhaba Sayın Beyaz, teşekkür ederim. Lop tavşanlarının kulakları 2 aylık civarıyken düşer o yüzden merak etmeyin. American Fuzzy Lop ise benim tavşanlarımdan Milky'ye benzeyecek ve bol tüylü olacaktır. Yalnız cinsiyetleri önemli, eğer biri erkek, diğeri dişi ise 4-5 aylık olduklarında çiftleşirler ve kısa sürede 500 tavşanınız olur, ona dikkat edin ve böylelerse erkeği kısırlaştırın derim, çünkü çoğaldıklarında eşe dosta dağıtmak iyi bir fikir değildir, insanlar kedi ve köpek gibi bakılır zannediyorlar ama bir bebekten daha çok uğraş istemektedir, ayrıca bakamayanlar da sonradan sokağa, ormana salıyor, hayvanlar ölüyor,kedi ve köpeklere yem oluyor o yüzden uyarmak istedim. Tavşanlar yeni evlerinde ilk 3 gün tedirgin olurlar, çevreyi keşfetmek isterler veya korkarlar, üzerlerine gitmeyin, onların yaklaşmasını bekleyin. Eğer aldığınız yerde küçük bir kafeste birçok tavşanla yaşıyorduysa oradan bulaşmış olabilir. Şu anda tavşanlarınıza tuvalet eğitimi vermelisiniz. Bir leğen içine poşet koyup, üstüne de 2-3 parmak kalınlığında talaş dökmelisiniz. Tavşanların tuvaletlerini yaptığı yere koyun, hep buna yapacaklardır ama hergün değiştirmelisiniz. Yavru tavşanlara küçükken ucuz olsun diye sebze veriliyor bu çok yanlıştır, sebze onları ishal yapmış olabilir. Yavru tavşan maması veya kuzu palet yemi ile karışık güvercin yemini karıştırıp vermelisiniz. Ben bir gün bu karışımdan, birgün hazır yavru yeminden vermenizi söylerim. Ayrca kuru otu, samanı, kuru yoncası ve suyu 24 saat önünde durmalıdır. Hem sulukları hem de ağır ve kırılmaz bir tasta suları olmalıdır. Yavru tavşanlar oyun oynarken su ve yemek kaplarını ters çevirmeye bayılırlar, biraz sabırlı olmalısınız. Eğer sebze yüzünden ishal değilse kirli popo hastalığı olabilir. Yavru tavşanlarda ishal çok önemlidir, geçmezse yavru tavşanı öldürebilir. Tuvaletini kontrol edin, ishal mi öğrenin. Asla yıkamayın, tavşanlar yıkanmaz, şoka girip ölürler. Kirlenmiş popo ve ayaklarnı bebekler için satılan alkolsüz ıslak mendille silin. Ayrıca belki de siz tavşanı eve getirirken yolda tuvaletini yapıp kirlenmiş olabilir. Ama unutmayın, tavşanlar yeni evlerinde ilk 2-3 gün stresten tuvaet yapmayabilirler. Onlara asla sebze, meyve, abur cubur vermeyin daha bebekler. Dediğim şeyleri verin. İshalse ve 2-3 güne geçmiyorsa veterinere götürmeniz şart olur, iç parazit sorunu olabilir ve iğneyle geçer merak etmeyin. Ayrıca çocuklara dikkat edin tavşanlarla oynarlarken onları bilmeden inciltebilirler, tavşanların kemikleri çok kırılgandır, kucağa alınmamalıdır, yüksekte tutulmamalıdırlar, düşüp felç olabilirler, belleri kırılabilir, ayakları hemen kırılabilir, başlarına ağır birşey düşebilir bu aralar çocukların yanlışlıkla yaraladığı tavşan kazaları çok fazla çünkü.. Onlar da en ufak bir olayda ısırabilirler, tavşan ısırığı bir hastalık yapmaz ama tırnaklarıyla çizebilirler de.. Çocuklara çok dikkat edin kısacası. 

19 Mart 2014 Çarşamba

TAVŞAN BLOĞUYDUK NUH'UN GEMİSİ OLDUK :)



             Sayenizde "Türkiye'nin en sevilen tavşan bloğu" olduk. Herkes nasıl ünlü olduğumuzu soruyor, amacımız ünlü olmak değildi ki, amacımız tavşanı olan ama bilgisi yeterli olmayanlara yardımcı olmak, berbat yerlerde sırf kar elde etmek için mini tavşan çiftliği adı altında tavşanları sürekli üretip satanları durdurmak ve petshop satışlarını azaltıp durdurmaktı. Çünkü Tawşi de sokağa bir çöp torbası içinde atılmış Lop tavşanıydı. Onun çektiği üzüntüleri bir başka tavşan yaşasın istemedim. Ya da Milky gibi bir tavşanın ayağı kırılınca onu bir veterinere terkedip gitmesinler istedim. Bir yandan da onun tüylerini kesmeye çalışırken ayağını kıran veterinerler gibi bilgisiz veterinerleri de duyarlılığa çağırmayı, herşeyin en çok para kazandıran kedi, köpek ve büyükbaştan ibaret olmadığını göstermek istedim. Bunları yaparken de sokak hayvanlarını görmezden gelemezdim. Devlet üstü üste hayvanlar için ölüm yasaları hazırlarken, sokak hayvanlarını denek olarak kullanmak isterken kayıtsız kalamazdım. Bu yüzden iş, tavşanlardan çıktı, kedi, köpek, karınca derken Nuh'un Gemisi gibi olduk. Yine de mutluyum. Petshoptan alınıp sokağa terkedilen bir kedi ve köpeği yeni bir eve kavuşturmanın mutluluğunu sizlere anlatamam. O köpeğin yeni ailesinin arabasının arka koltuğuna herkesden önce binip kurulurken gözlerindeki sevinci sizlere tarif edemem. Adı üstünde; Tawşi'nin Dünyası.. Tawşi'nin kız arkadaşı Milky, kedilerimiz Köpük, Junior Hacı, Tekir ve nicesi ile sokaktaki yeni geçici üyelerimizle sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz ve lütfen izlemediyseniz Nuh'un Gemisi'ni izleyin, yabancı olan bu yapım bazı eksik ve farklılıklara göre yine de çok güzel;

http://www.youtube.com/watch?v=J4IINA3C4ek

GÜNÜN TAVŞANI



DAVETTEN ÇOK YEMEKLER KONUŞULDU



       Geçen gün bilgisayarımın başında yemek yerken bir haber gördüm ve tıklayıp okumaya başladım. "New York’taki Waldorf Astoria otelinde düzenlenen Kâşifler Kulübü’nün 110’uncu geleneksel balosunda geceye yemekler damgasını vurdu." diyordu. Fotoğraf galerisine bakmaya başladım. Sonra Recep İvedik, Cinci Hoca kendisine karışım hazırlarken kusma gelir ya, aynısını birebir yaşadım diyebilirim. Benim gibi bazı şeylere fobiniz varsa diikkatli olun. Tabi sırf mideniz bulanmayacak, bazılarına da üzüleceksiniz, Çin ve Japonya, ABD'lilerin yanında halt etmiş diyeceksiniz.  İnsanlar zenginleştkçe yemek zevkleri de iğrençleşiyor mu bile diyebilirsiniz. İşte o fotogaleri ;

http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay/80501/2/1/davetten-cok-yemekler-konusuldu

17 Mart 2014 Pazartesi

GÜNÜN TAVŞANI



YANIT: ELİF TERCAN'A



        Merhaba Elif Hanım,   Sorum Var 2  bölümü yoğun soru ve cevaplardan dolduğu için artık cevapları buraya yazmaya başladım :)  Öncelikle teşekkür ederim ama umarım erkek arkadaşınız bir daha hediye hayvan almaz yani en azından bir köpek barınağına gitseydi almazdı diye düşünüyorum. Çünkü ben petshoplar konusunda çok hassasım keşke devlet de bu kadar hassas olabilseydi. Bu arada Tawşi'nin sahibi değil dostuyum :)  Umarım dostunuzu ömür boyu terketmeden, hastalıkta sağlıkta, tatillerde ve diğer günlerde, yıkamadan, doğru beslenmeyle hep beraber mutlu yaşarsınız :) Yardım edebilirsem ne mutlu bana..

16 Mart 2014 Pazar

YUNUS KATLİAMI BELGESELİ "KOY"



        Her Eylül ayında Japonya'nın küçük bir adası olan Taiji'deki yunus katliamı ile ilgili vahşetten kesitler bloğuma hep yazarım. Şimdi ise izlemediyseniz bu belgeseli izlemenizi istiyorum. Belgeseller sıkıcı bulunsa da James Bond filmlerindeki aksiyon kadar aksiyon sunan ve Japonya'nın gerçek yüzünü gösteren bir belgeselden bahsedeceğim; "Koy" orijinal adı ise "The Cove". Küçükken severek izlediğimiz "Flipper" dizisindeki 5 dişi yunusun eğitmenliğini yapmış olan Ric O'Barry zamanla yunusları havuzalrda yaşatmanın onları nasıl bir hale getirdiğini anlamış ve eğittiği yunuslardan birinin kollarında intihar etmesinden sonra hayatını dünyanın neresinde olursa olsun esaret altındaki yunusları kurtarmaya adamıştır. Belgeselde, O’Barry ve arkadaşları, Japonya’daki küçük bir kasaba olan Taiji’deki bir koyda, yunuslara yapıldığı iddia edilen fakat bugüne kadar hiçbir şekilde ispatlanamayan vahşeti gözler önüne seriyor. O’Barry ve arkadaşlarının yaşadığı tüm zorlukları ve bu zorluklara rağmen, tüm dünyaya ispat ettikleri acı gerçekleri soluksuz izleyeceksiniz. İki bölümden oluşan belgeseli lütfen kaçırmayın;

http://dizihdtv.net/the-cove-koy-belgesel-izle-full-hd/comment-page-1#comment-114346


Kazandığu ödüller









                 Şimdi ne yaptığımı merak ediyorsanız, ülkemizdeki su parklarında esir olan ve özellikle İstanbul Haliç'te Kadir Topbaş'ın katılımıyla açılan su parkındaki yunusların, balinaların, fokların ve deniz aslanlarının özgürlüğü için harekete geçeceğim. Aynı anda barınaktaki hapis köpeklerimizin de özgürlüğüne kavuşması gerekmiyor mu? Hala belediyeler köpek zehirliyor! Durmayın, birşeyler yapalım!

15 Mart 2014 Cumartesi

KÜÇÜK DOSTUNUZA EVDE YUVA YAPIMI :)

Bunu yazlıktaki bebek kedilerimizden Şişko'ya yapmıştım :)


       Bugün sizlere küçük dostlarıma yapmaktan zevk duyduğum bir olayı anlatacağım; kutudan yuva yapımı :)  Buna özellikle kediler ve tavşanlar bayılıyor.

Malzemeler;

1) Hayvanınızın boyu kadar bir karton kutu (Tavşanınız içinse boyalı olmamalı, kediler için fazla büyük olmamalı çünkü onlar tıkış pıkış yerlere girmeyi çok severler ama uzanınca rahat etmeli)

2) Yuvarlak bir tabak veya kase

3) Tükenmez kalem

4)Ucu biraz sivri büyük bir makas

5) Koli bandı

6) Polar battaniye, yün battaniye veya çok ince bir minder


         Bugünkü kutunun şanslı ismi Tekir :) Tekir 6 aylık bir kedi olduğu için fazla büyük değil, o yüzden ona içinde 6 adet Piko kutusu olan Şok Market'ten alınmış Piko kolisi kullandım. İçinde sarkan bir kapak vardı, koli bandıyla sabitledim. Açık olan kapağı da dıştan koli bandıyla kapadım. Sonra dar olan bir yanının tam ortasına Tekir'in tam girebileceği kadar, fazla büyük olmayan bir daire çizdim, daire düzgün olsun diye küçük bir tabak koyup etrafından tükenmez kalemle çizdim. Ucu sivri büyük makasla dairenin kenarından dikkatlice kesip yuvarlak bir giriş oluşturdum. Çok büyük bir giriş yapmadım ki daha hoşuna gitsin. En son da içine polar battaniyesini ve ince minderini koydum. Kutuyu önüne koyduğum anda içine girdi ve dışarı çıkmıyor :D  İşte küçük dostunuz amaliyetsiz bir yuva :)
            Aynı yuvadan tavşanınıza yapacaksanız oli boyalı olmamalı çünkü her an kemirebilir ve zehirlenip ölebilir. Ayrıca tavşanınız için 2 tane ayrı giriş açmalısınız çünkü tavşanlar acil durumlara karşı her zaman bir tünele 2 farklı kapı açarlar :) 
                  Bu yuvadan dışarıdaki sokak hayvanlarına da yapabilirisiniz ama üşümemeleri ve soğuğa, yağmura dayanıklı olması için, köpükle, plastikle ve çuval, çöp torbası gibi şeylerle kaplamalısınız, içine de en azından altına ve yanlarına köpük döşemelisiniz ki soğuktan korusun. Ağaçlara monte edebilirisniz, kediler bayılacak hem de köpeklerden korunacaklardır :)


Şişko ve klübesi :)






GÜNÜN TAVŞANI



14 Mart 2014 Cuma

SÜPER BİR SEVAP; HAYVAN ÇEŞMESİ


Yaşıyorsunuz, Allah uzun ömürler versin ama sokak hayvanları için kalıcı birşey yapmak istiyorsunuz,

Bir yakınınız öldü, onun ruhuna kalıcı bir sevap işlemek istiyorsunuz,

Vasiyetinize güzel birşey eklemek istiyorsunuz,

Az bir paranız var ve kimseniz de olmayabilir, bir sevap işlemek istiyorsunuz,


Esenler Belediyesi'nin yazın başlattığı kampanya bana ilham verdi;




       "Sahipsiz kedi ve köpekler için ilçenin birçok noktasına su ve yemek kapları yerleştiren Esenler Belediyesi, tüm vatandaşlara "sıcak günlerde sokak hayvanlarını unutmayalım" çağrısında bulunarak yeni bir kampanya başlattı."


        Yurdumuzdaki çeşmeleri düşünün, susayan kan kana içer, ama çevredeki hayvanlar bu çeşmelerden içemez ayrıca ağızlarını musluğa dayamaları pek hoş olmaz ama bir de bir kedinin rahatça ulaşabileceği bir çeşmeyi düşünün, kuşlar bile ne güzel içer, köpekler zaten hep yazın su arayarak gezer. Bir düşünün, etrafınızda kimler yaptıklarınız için size dua ediyor ama hayvanlar her ezanda Allah'a şükrediyor. Biz hergün namaz mı kılıyoruz? Onlar hergün zikrediyor. Üstelik sokaklarda açlar, susuzlar. Yazın su, kışın yemek en büyük sıkıntıları. Üstelik yapılacak bu çeşmenin yanına yemek bölümü de ilave edilebilir böylece vatandaşlar ve belediye yemek artıkları, mama gibi yiyecekler bırakır, hem israf olmaz hem de onlar da doyar, susuzluklarını giderir, size de şükrederler. Bu ufak çeşmenin bir de musluğu olur, belediye görevlileri ve vatandaşlar su azaldıkça su musluğu açıp su doldururlar. İşte bu kadar basit. Ben kaybettiğim anneannem ve dedem adına mahallemizde en kısa sürede yaptıracağım ve buraya da bir köpek su içerken fotoğrafını ekleyeceğim, şimdiden sabırsızlanıyorum. 


Haberin ayrıntıları;


"Sahipsiz kedi ve köpekler için ilçenin birçok noktasına su ve yemek kapları yerleştiren Esenler Belediyesi, tüm vatandaşlara "sıcak günlerde sokak hayvanlarını unutmayalım" çağrısında bulunarak yeni bir kampanya başlattı.
Esenler Belediyesi, sıcak yaz günlerinde sokak hayvanlarını unutmadı. Esenler Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü, hava sıcaklıklarının artması nedeniyle sokak hayvanları için "Hayvanlara eziyet etmeyelim, onlar için bir kap yemek, bir kap su" kampanyası başlattı. Sokak hayvanlarının aç ve susuz kalmaması için insanları bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla başlatılan kampanya çerçevesinde ilçedeki mahallelerde önceden belirlenen yerlere konulan su ve yemek kapları da sokak hayvanlarının su içebileceği şekilde dizayn edildi.
Bugün dünyada izi sürülen Osmanlı Medeniyeti'nin 600'ü aşkın bir süre üç kıtada hüküm sürmesinin en önemli sebeplerinden birisinin insanlara olduğu kadar hayvanlara da sevgi ve merhametle yaklaşması olduğunu belirten Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, projeyle ilgili şunları söyledi:
"İnsan dışındaki canlılara gösterilen önem, aslında insana verilen değeri de ortaya koymaktadır. Atalarımız, hayvan hastaneleri ile, kuş evleri ile, yabani hayvanları beslemek için bile kurdukları vakıflarla insan dışındaki canlılara verilen değer ve kıymetin en güzel örneklerini sunmuşlardı. Beyazıt Camii'ni yaptıran II. Beyazıt, caminin vakfiyesine camiyi mesken tutan güvercinlere yem alınması için her yıl 30 altın bütçe ayrılmasını yazdırmıştı. Mensubu olmakla övündüğümüz bu medeniyetin temsilcileri olarak sahipsiz hayvanları sıcak yaz günlerinde unutmamız mümkün değildi. Bu düşünceden hareketle projeyi uygulamaya koyduk."

"DÜNYA SADECE BİZİM DEĞİL"
Kampanya ile ilgili ilçenin muhtelif yerlerine bilgilendirici afişler astıklarını söyleyen  Esenler Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Salih Kaptan Öner de, "Aşırı sıcaklarda hayvanlarımız için endişeleniyoruz. Yaşadığımız dünya yalnız bize ait değil. Hayvanları da unutmamalı, onların yaşam haklarını korumamız gerekiyor" dedi.
Sokak hayvanlarını korumak ve onların yemek ve su ihtiyaçlarını karşılamak için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Öner, sıcak yaz günlerinde sahipsiz sokak hayvanları için herkese evinin kapısının önüne bir kap su veya bir kap yemek koyması için çağrıda bulundu. Sıcak yaz aylarında sokak hayvanlarının aç ve susuz kalmaması için belediyenin her türlü imkanını seferber ettiğini kaydeden Öner, hayvan sever vatandaşların mama desteğinde de bulunabileceğini vurguladı. Öner, "Kapımızın önüne, balkonlarımıza, bahçemizin bir köşesine koyacağımız bir kap su ile onların su ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olabiliriz" şeklinde konuştu."
http://www.haberler.com/esenler-belediyesi-nden-ornek-kampanya-3716854-3716854-haberi/


KKTC KÖPEKLERİ ÖTENAZİYLE ÖLDÜRECEK!!



KKTC sokak hayvanları katliam yasasına hayır! imza kampanyası başlatıldı

Bir grup hayvansever "her canlının özgür yaşama hakkı bulunmalı ve insanlar buna saygı göstermeliler." diyerek imza kampanyası başlattı.

İmza kampanyasının metni:

*Kıbrıs Cumhuriyet Meclisi'nde kabul edilen yasaya göre, sahipsiz hayvanlara ötenazi uygulanarak, yaşamlarına son verilecek. Bu yasaya sessiz kalmayıp Kıbrıs Cumhuriyet Meclisi'nin derhal yasayı geri çekmesini istiyoruz.


KANLI YASAYA HAYIR

LÜTFEN İMZALADIKTAN SONRA SİZ DE PAYLAŞIN;



Her canlının özgür yaşama hakkı bulunmalı ve insanlar buna saygı göstermeliler.

*Kıbrıs Cumhuriyet Meclisi'nde kabul edilen yasaya göre, sahipsiz hayvanlara ötenazi uygulanarak, yaşamlarına son verilecek. Bu yasaya sessiz kalmayıp Kıbrıs Cumhuriyet Meclisi'nin derhal yasayı geri çekmesini istiyoruz.

KANLI YASAYA HAYIR

LÜTFEN İMZALADIKTAN SONRA SİZDE PAYLAŞIN


İletişim için: http://www.facebook.com/i.altunoren


http://www.adabasini.com/haber/kktc-sokak-hayvanlari-katliam-yasasina-hayir-imza-kampanyasi-baslatildi-4769.html



Tawşi ve Milky der ki; Türkiye bir desteğini sizden bir çeksin, o zaman o köpeklerin dualarını bile ararsınız! Bu nasıl bir insanlıktır, küçücük adada 2 köpeğe yer yok mu, zaten nüfusunuz 200 bin! Bu mudur Müslümanlık! Yazıklar olsun!

SOKAKTA HAYVAN BESLEMEK





HAYVAN BESLEMENİZE ENGEL OLANLAR İÇİN DİLEKÇE
     LÜTFEN HERKES İÇİN SIK SIK PAYLAŞIN..NOT EDİN BİR KENARA. BİR GÜN MUTLAKA SİZE YA DA BİR TANIDIĞINIZA LAZIM OLACAKTIR BU ACIMASIZ DÜNYADA..ONLARIN DİLLERİ, SENDİKALARI VE AVUKATLARI YOK..ONLARIN BİR TEK SİZLERİ VAR. O SESSİZLERİN SESİ OLUN..HAKLARINI ALIN...

    SOKAKLARA KOYDUĞUNUZ SU VE MAMA ODAKLARINI KIRIP DÖKENLER VARSA,
SİZİ BESLEME YAPMAMANIZ KONUSUNDA UYARAN, TEHDİT EDEN VARSA,
KAPLARI ALIRKEN BİR FOTOĞRAFINI ÇEKEBİLİRSENİZ VE ŞAHSIN ADRESİNİ BİLİYORSANIZ EĞER, SONRASINDA YAPMANIZ GEREKEN AŞAĞIDAKİ DİLEKÇEYİ YAZIP, O FOTOĞRAFI EKLEYİP BULUNDUĞUNUZ BÖLGEDEKİ ORMAN VE SU İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜNE POSTALAMANIZ YA DA EMAİLLEMENİZDİR. İDARİ PARA CEZASI ALIRLAR. 5199 SAYILI YASA SOKAKLAR HAYVANLARINDIR DER, VE SİZLER BELEDİYENİN YAPMASI GEREKENLERİ YAPARKEN BİR DE ENGELLENİYORSANIZ MUTLAKA ŞİKAYET ETMELİSİNİZ.

       DİLEKÇEDEKİ NOKTALI YERLERİ DURUMUNUZA UYGUN OLARAK UYARLAYIN. BAĞLI BULUNDUĞUNUZ İLİN ORMAN VE SU MÜDÜRLÜKLERİNİN EMAİL ADRESLERİNİ GOOGLE'DAN BULABİLİRSİNİZ. YA DA ELDEN TESLİM EDİN VE BİR DOSYA NUMARASI ALMAYI DA UNUTMAYIN ONLARDAN.

--------------------------------------------------------------------


TÜRKİYE CUMHURİYETİ 
........ ŞEHRİ ORMAN VE SU MÜDÜRLÜĞÜ'NE


..... Mah. .....Sok.....No: İlçe: de ikamet ediyorum. Yasa gereği bulunduğum sokaktaki sokak hayvanlarının beslenmesine yardımcı oluyorum. Sokakta kuytu bir köşede mama ve su kabım durmaktadır. Fotoğrafta gördüğünüz ..... ......isimli şahıs, ....Mah. ......Sok.....No:..... İlçe: ....
da oturmaktadır ve fotoğrafta da görüldüğü üzere beslenme odağına müdahale etmekte, kapları kırmakta, beni tehdit etmektedir..

Müdürlüğünüzden 5199 sayılı yasanın ilgili maddelerine dayanarak şahıs hakkında gereğinin yapılmasını, sonucun bana bildirilmesini, dilekçeme 4982 ve 3071 sayili yasalar geregi süresi içinde bilgi ve cevap verilmesini emir ve musaadelerinize saygilarimizla arz ederim.

İsim-Soyisim:
T.C. No:
Tel No:

Ekte:
Yasanın konuyla ilgili maddeleri ve ekte kanıt fotoğraf

MADDE 1. - Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.

MADDE 4 D d) Hiçbir maddî kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insanî ve vicdanî sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda 

MADDE 4 C c) Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır.





-alıntı-

http://forum.petarkadas.com/hayvan-haklari-genel/hayvan-beslemenize-engel-olanlar-icin-dilekce








APARTMANDA KÖPEK BESLEMEK



         Apartmanda köpek besliyorsunuz ama garip komşularınız var, köpeğin havlamasını filan bahane edip köpeği veya sizle beraber köpeği apartmandan uzaklaştırmak istiyorlar, peki ne yapmalısınız;



"Apartmanda köpek beslenmesi ile ilgili malesef istenmeyen durumlar ortaya çıkıyor. Yönetim kararı değil de apartman yönetmeliğinde "evcil hayvan beslenememesi" ibaresi var mıydı? 

------------------------------
ÖRNEK MAHKEME
Mersin'de ikamet eden Veteriner Hekim Tandan Emek, 2001 senesinde köpeğinin havlaması yüzünden mahkemeye verildiği halde davayı kazanmıştır. Bu veteriner hekimle yapılan kişisel görüşme sonucu, evdeki hayvandan şikayetçi birisi tarafından mahkemeye verilme durumunda uygulanabilecek savunma metotları ile ilgili bilgiler aşağıdadır:

Adana 2. idare mahkemesi
Dosya no: 2001/761 E.

Kurgu: Şikayetçi apartman sakini köpeğinin çok havladığını bahane ederek köpek sahibini Çevre İl Müdürlüğü'ne şikayet eder. Köpek sahibine köpeği uzaklaştırması için uyarı gelir. Köpek uzaklaştırılmazsa para cezası gelir. Ancak eğer ses ölçümü yapılmamışsa bu cezanın hiçbir geçerliliği yoktur, sakın ÖDEMEYİN.

**Öncelikle apartman yönetim planı iyi okunmalı. "Apartman yönetim planı" apartmanın inşası bittikten sonra yapılan ilk toplantıda yapılır. Yani apartman kaç yıl önce inşa edildiyse, o ilk toplantıda "evcil hayvan beslenemez" diye bir karar yönetim planına konulmuş ve kat sahipleri tarafından imzalanmışsa yapılabilecek fazla bir şey yoktur. Sonradan konulan kararların (şikayet öncesi-sonrası) hükmü yoktur.

**Ancak bu karar şikayetçi olunduktan sonra kondu ise şikayetin hiçbir geçerliliği yoktur, dava ilk celsede usul aykırılığı sebebiyle ret olunur. Bu durumda şikayetçi olanın yeniden dava açması gerekir (eğer yeniden para ödemeyi göze alıyorsa).


Aşağıda sıralananlar, apartman yönetim planında böyle yazılı bir madde olmaması halinde yapılacaklardır. Buradaki en önemli nokta, şikayet sahibinin şikayetinin tamamen SUBJEKTİF olduğunun ispatına çalışmaktır:

(1) Temel itaat eğitimi aldığına dair rapor alınır (veterinerler verebilir belki). Köpeğin temel komutlara uyduğunu ve başına buyruk hareket etmediğini ispat etme amaçlı.

(2) Köpekten rahatsız olmayan apartman sakinlerinin beyanları alınır. Örnek: 
Şu apartmanın şu no'lu dairesinde oturan Falanca Dedik'in köpeğinin bu apartmanda oturması bizi hiçbir şekilde rahatsız etmemektedir. Şikayetçi değiliz.
Toplu imza Muhtardan imza sahiplerinin o apartmanda oturduklarına dair onay.

(3) Mahkemede Savunma: Eğer o apartmanda köpekle beraber eskiden beri oturuluyor ve şikayet son zamanlarda yapılıyorsa, o zaman niye simdi şikayet ediyor? Şikayet sahibinin köpeği bir şekilde taciz ederek havlamasına sebep olduğu söylenebilir. Mesela o dairenin önünden geçerken kapıya vurma, veya üst kattan ayağını yere vurarak gürültü yapma yoluyla köpeğin havlamasını sağlama. Bunların elle tutulur bir kanıtla belgelenmesi gerekmiyor, "ben şahidim" demek bile savunma sayılıyor.

(4) Cevre İl Müdürlüğü'nden gürültü seviyesinin tespiti. Yani kendi evindeki köpeğin çıkardığı sesin kamuyu rahatsız edip etmediğinin tespiti. Ses tespiti "desibel" olarak yapılıyor. Burada birkaç önemli nokta var:

a) Ses tespiti mikrofonu köpeğin ağzına dayayarak yapılmaz. Şikayetçi olan kişinin evinden, yani başka bir daireden yapılır. Ayrıca tek bir kere köpeğin yüksek sesle "hav" demesi, ölçüm için yeterli değildir. Bu isin usulü, MÜHÜRLÜ bir teyp kullanılarak şikayetçi kişinin evinden en az bir gün boyunca sürekli ölçüm yapılmasıdır. Çünkü gürültü kirliliği, "SÜREKLİ ve belli bir düzeyin üzerinde olduğunun tespiti" demektir. Bu konuda ısrar etme hakkına sahipsiniz.

b) Genel çevrenin ses düzeyini de muhakkak ölçtürüyorsunuz.Eğer genel çevrenin ses düzeyi köpeğinkine çok yakınsa köpeği savunma hakkınız doğuyor. Örneğin genel çevrenin sesi 70 desibel çıktı, köpeğinki 75 çıktıysa şu şekilde bir savunma yapılabilir: 'Arada çok az fark var, veya hiç yok, nasıl oluyor da köpeğin sesi bu genel ses düzeyi içinde rahatsız edici boyutlara ulaşabiliyor?' İşin aslı, hemen hemen hiçbir köpek gün boyunca yüksek sesle havlamaz, dolayısıyla hayvanın sesi çoğunlukla cevre ses düzeyinin altında kalır. Rahatsız edici ses sınırı, kanunlara göre 120 desibelden baslar, bu da yaklaşık 3-4 otomatik yer kazma aletinin ayni anda çıkardığı sese denk gelir ki hiçbir köpek bu sesi çıkaramaz. Yani kanunlar gereği, gürültü sebebiyle hiçbir köpek evden atılamaz.


c) Diğer bir savunma yöntemi: Eğer apartmanda başka havlayan köpek varsa haliyle köpekler haberleşmek için havlayacaklardır. Bundan doğal birşey yoktur, bu köpeğin içgüdüsel bir davranışıdır. Bu durumda neden benim köpeğim şikayet konusu oluyor da diğeri olmuyor? (Bu savunma tamamen şikayet sahibinin taraflı davrandığının ispatına yönelik kullanılabilir).

d) Köpeğin sesi ciddi boyutlardaysa, ama ses tespiti yapılmamışsa eğer, şikayet sahibinin elinde hiçbir delil yok demektir. O zaman savunmada "Neden ses tespiti yapılmadan şikayet ediyor? Gürültülü olduğu nereden belli?" denilebilir.

(5) Köpek sahibinin kusuru olmadığının ispati da gerekli. Yani köpek sahibi olarak ben köpeğimi balkona mı kilitliyorum? Ya da aç mı bırakıyorum? Köpeğimin havlaması için herhangi bir neden yaratmadığımı ispat edersem eğer, bu durumda tek ihtimal (köpek temel itaat eğitimi de aldığına göre) bir başkasının köpeğin havlamasına sebep olduğudur. Mesela kapıya vurup taciz ederek (3), veya apartmanda başka köpek varsa (4c). Bu beyanı da veteriner hekim ya da yakın bir komşu rahatlıkla verebilir.


Tandan beyin ısrarla üzerinde durduğu üç nokta:

**Şikayet sahibinin SUBJEKTİF olduğunun ispatına yönelik her turlu savunma ise yarar.
**Yasal belge olmadan (mahkeme emri) hiç kimsenin eve gelip hayvanin sesini ölçemez. Bunun için de şikayet sahibinin dava açmış olması gerekir.
**Eğer bilimsel bir ses ölçümü yapılmamışsa verilen para cezasının hiçbir anlamı yoktur, tamamen geçersizdir.

Şimdi bir de veteriner hekimin (Tandan bey) başından geçen olayı tam olarak anlatalım:

Köpeği çok havladığı için şikayet edilmiş. Ses ölçümcüler gelmiş, hayvanın sesini ağzına mikrofonu dayayarak ölçmüşler (ki bu tamamen yasa dışı, mahkeme emri olmadan kimse evinize girme hakkına sahip değildir, bunu kesinlikle unutmayın!). Hayvan da havlamış tabii garip alete. Tandan Bey hiç sesini çıkarmamış. Ama tutanağa hayvanın sesinin ölçüldüğü mesafeyi (10-20 cm gibi) işletmiş!.. Ayrıca çevre ses düzeyini de oracıkta ölçtürerek tutanağa işletmiş. Daha sonra mahkemede gerektiği gibi ölçüm yapılmadığını kolayca ispat edebilmiş.

Tekrar ölçmeye geldiklerinde ise şikayet sahibinin evine mühürlü teyp koydurup gün boyunca hayvanın sesini ölçtürmüş. Ayrıca yukarıdaki maddelerin de çoğunu yapmış. Ve sonuçta hayvanın gürültü kirliliği yaratmadığı ortaya çıkmış. Davayı kazanmış. Şimdi havlayan, ama yeterince yüksek havlamayan, uslu köpeğini istediği gibi apartmanda besleyebilecek.. Apartmandaki herkes köpeği sevdiğinden ve "şikayetçi değilim" dilekçesi verdiğinden asla yönetim planında "köpek beslenemez" diye bir maddeyi imzalamayacaklar. 

-Alıntı-  http://www.kadinlarkulubu.com/archive/t-279873.html




Bir başka yazı da Milliyet'te;


Apartman yönetim planı çok önemli
Aşağıda sıralananlar, apartman yönetim planında böyle yazılı bir madde olmaması halinde yapılacaklardır:
1- Köpekten rahatsız olmayan apartman sakinlerinin beyanları alınır. Örnek: Apartmanın şu numaralı dairesinde oturan X kişisinin köpeğinin bu apartmanda oturması bizi hiçbir şekilde rahatsız etmemektedir. Şikayetçi değiliz. 
Toplu imza, muhtardan imza sahiplerinin o apartmanda oturduklarına dair onay. 
2- Mahkemede savunma: Eğer o apartmanda köpekle beraber eskiden beri oturuluyor ve şikayet son zamanlarda yapılıyorsa, o zaman niye simdi şikayet ediyor? Şikayet sahibinin köpeği bir şekilde taciz ederek havlamasına sebep olduğu söylenebilir.
3- Çevre İl Müdürlüğü’nden gürültü seviyesinin tespiti. Yani kendi evindeki köpeğin çıkardığı sesin kamuyu rahatsız edip etmediğinin tespiti. Ses tespiti “desibel” olarak yapılıyor. Bunda birkaç önemli nokta var: 
a) Ses tespiti şikayetçi olan kişinin evinden, yani başka bir daireden yapılır. Ayrıca tek bir kere köpeğin yüksek sesle “hav” demesi, ölçüm için yeterli değildir. Bu işin usulü, mühürlü bir teyp kullanılarak şikayetçi kişinin evinden en az bir gün boyunca sürekli ölçüm yapılmasıdır.


Başka bir köpeğe havlaması doğal  

b) Genel çevrenin ses düzeyi köpeğinkine çok yakınsa köpeği savunma hakkınız doğuyor.
c) Diğer bir savunma yöntemi: Apartmanda başka havlayan köpek varsa haliyle köpekler haberleşmek için havlayacaklardır. Bundan doğal bir şey yoktur, bu köpeğin içgüdüsel bir davranışıdır. Bu durumda neden benim köpeğim şikayet konusu oluyor da diğeri olmuyor? 
d) Köpeğin sesi ciddi boyutlardaysa, ama ses tespiti yapılmamışsa eğer, şikayet sahibinin elinde hiçbir delil yok demektir.  
4- Köpek sahibinin kusuru olmadığının ispatı da gerekli. Yani köpek sahibi olarak ben köpeğimi balkona mı kilitliyorum? Ya da aç mı bırakıyorum? Köpeğimin havlaması için bir neden yaratmadığımı ispat edersem eğer, bu durumda tek ihtimal bir başkasının köpeğin havlamasına sebep olduğudur.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereğince sahipli köpek ve kedilerin belediyelere kayıt edilmesi gerekmektedir. Bu, bir anlamda o hayvanın size ait olduğuna dair resmi sicil kaydıdır. Belediyede kaydı olmayan hayvanlar sokakta bulunduklarında, sahipsiz hayvanlar olarak işlem görürler. Herhangi bir anlaşmazlık (çalınma, bulunma veya üçüncü şahısların evcil hayvanınız üzerinde hak iddia etmeleri vs) halinde de belediye kayıtları, sizin o hayvanın yasal sahibi olduğunuzu ispatlayan en güçlü belgedir.
Haftaya pet alışverişi için güvenilebilir web sitelerinden bahsetmek istiyorum.

        Tarih, arkadaşların sadakat örneklerinden çok köpeklerin sadakat örnekleriyle doludur Alexander Pope

http://www.milliyet.com.tr/apartmanlarda-kopek-beslenmesi-ve-yasal-yukumlulukler/begum-yaras/ege/yazardetay/20.02.2011/1354599/default.htm



Ve davalının anlatımıyla örnek dava;













Rize Pazar'da köpek mahkemelik oldu!

Pazar'da bir vatandaşa ait Terrier cinsi köpek rahatsızlık verdiği gerekçesiyle apartman sakinleri tarafından mahkemeye verildi.

Rize’nin Pazar ilçesi Pazar Mahallesi Petek Apartmanı’nda oturan Güven Memoğlu (40) adlı vatandaşa ait Terrier cinsi köpek rahatsızlık verdiği gerekçesiyle apartman sakinleri tarafından mahkemeye verildi.


Apartman sakinleri T.U. ve A.H. tarafından Pazar Cumhuriyet Başsavcılığı Pazar Sulh Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı. Apartman sakinlerinin Güven Memoğlu’nun evinde köpek beslemesinden rahatsız oldukları, bu hususta Güven Memoğlu’yu uyardıkları, buna rağmen Memoğlu’nun evde köpek beslemeye devam ettiği belirtildi.

Kolluk ekiplerince tutulan tutanaklarla bu durum tespit edildi. Bu kapsamda apartman sakinleri Memoğlu’nun evde köpek beslemesinin diğer apartman sakinlerini rahatsız etmesi sebebiyle kişilerin huzurunu bozma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Pazar Sulh Ceza Mahkemesi’ne şikayette bulunuldu.


Konuyla ilgili Güven Memoğlu açıklamalarda bulundu. Memoğlu “Toplumumun bu kadar aç ve sefalet içinde yaşarken bu durumla karşılaşmam beni şok etti. Bu köpek toplum huzurunu nasıl bozar? Ülkemizde bu kadar sorun varken benim köpeğim Badi mi sorun oldu, toplumun huzurunu bozdu? Köpeğin sağlık açısında herhangi bir sorunu ve çevreye verecek herhangi bir tehlikesi yoktur. Kesinlikle de dışarı çıkmıyor. Apartmandaki 40 daire içerisinde 30 kişi köpeğim Badi’den davacı oldu. Mahkemeye geldim ve sanık koltuğunda oturacak köpeğim. Esnafım ve çok yoğun geçiyor günüm. Onca işimi bırakıp mahkemeye geldim ve köpeğim ile beraber yargılanıyorum. Ceza gelip gelmemesi umurumda değil. Toplum önce hayvanları sonra insanları sevmeyi öğrensin” dedi.
http://www.pazar53.com/pazarda-kopek-mahkemelik-oldu-20980h.htm


Tawşi ve Milky de ki;   Vay arkadaş, hayvanların tüm doğasının içine rezidans diktiniz, kalanları da zehirleyip ormana gömdünüz veya barınaklara tıktınız, yetmedi sevap işleyip bir can kurtaran şu kişinin minik dostunu nasıl acımadan mahkemeye verirsiniz! Tüm hayvanların yaşama hakkı vardır, onları bu şekilde istemeyen kişilerin insanlığından ise şüphe ederim diyeceğim ama zaten şüphelenmeye de gerek yok, herşey net, hepinizin gözünü hırs bürümüş, para hırsı! Bu öyle bir hırs ki, bir hayvana tahammül edemiyorsunuz!  Şikayet edenler de modern oldukları için şikayet etmişlerdir kesin, sanki köpek çocuklarını yemiş, şikayet edecek bir kişi arıyorsanız haberlere bakın, örneğin kedileri öldüren üniversitelileri, sokak köpeklerini zehirletmekten bahseden FB'li kaleciyi, halkın paralarını ayakkabı kutularına zulalayan zatları şikayet edebilirsiniz..

GÜNÜN TAVŞANI



13 Mart 2014 Perşembe

ANKARA VE İSTANBUL'DA KATLİAM!!!





      Ankara Öldürür de İstanbul Boş Durur mu..? Durmadılar Zaten.. Kar Yağdığında Carrefour Kavşağını Bile Tuzlayıp Ulaşıma Açık Tutmayı Beceremeyen Beylikdüzü Belediyesi Özellikle Arter Paralelindeki Sokaklarda Gece Boyunca Başarıyla Zehirleme Yaparak Beylikdüzü Sokaklarını Ölüme Açık Tuttu.. Zehirleme Bir Veya İki Sokakta Olsa Halktan Şüphe Edebilirdik Ama Onlarca Sokakta Birden Köpekler Ağızları Köpüre Köpüre Ölürse Bunun Tek Bir Sorumlusu Vardır : Belediye..


https://www.facebook.com/pages/PET-SKANDAL/196049917117364?fref=ts


Biri artık bu belediyelerin yaptığı katliama bir son vermeli!!

BURDUR'DA VAHŞET!


BU VAHŞETİ 5 CANİ İNSAN YAPTI!



     BURDUR Bucak’ta TOKİ Evleri’nde oturan Tansu İşler’in 6 yıldır beslediği sokak köpeklerinin 6 yavrusu dünyaya geldi.

     Pazartesi günü köpekleri beslemeye giden İşler, 6 köpek yavrusunun birbirine bağlanmış şekilde av tüfeğiyle vurularak öldürüldüğü görünce şoke oldu. Olay yerinde inceleme yapan polis, çevredekilerin ifadelerine başvurdu. Polis, köpekleri tüfekle vurduğu iddia edilen 5 kişiyi bulmak için çalışma başlattı. 
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25995202.asp
      
            Berkin'e hala üzülürken böyle bir caniliği zaten insan yapamaz, yapanlar insan kılığında, Allah'sız mahlukatlardır! İnşallah tez zamanda yakalanıp hapse girerler! (Ama pardon, AKP şu Kabahatler Kanunu'nu hala TCK'ya sokmadığı için para cezası alıp hapse girmezler!)